SAĞLIK - 19 Ekim 2020 Pazartesi 13:13

Prof. Dr. Gündüz: 'Sağlık hizmetimiz dünyaya ihraç edilecek düzeyde'

A
A
A
Prof. Dr. Gündüz: 'Sağlık hizmetimiz dünyaya ihraç edilecek düzeyde'

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi ve Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Hasan Murat Gündüz, Türkiye'nin pandemi sürecinde bütün vatandaşları şemsiyesi altına altına alan sağlık sistemi, modern tesisleri, sağlam altyapısı ile dünyaya örnek bir hizmet sergilediğine dikkat çekti.

Tüm dünyada etkisini sürdüren korona virüste vakalar artarak devam ediyor. Türkiye'de şu ana kadar 347 bin 493 kişide virüs görülürken toplam 9 bin 296 kişi de vefat etti. Hastanelerdeki genel doluluk oranı ise yüzde 48,7’ye, erişkin yoğun bakım doluluk oranı yüzde 65,4’e, ventilatör doluluk oranı ise yüzde 32,7’ye yükseldi. Adana'da ise son dönemde camilerden tekrardan uyarı anonsları yükselmeye başladı. Her namaz öncesi kentteki camilerden vatandaşlara maske, mesafe ve hijyen hakkında uyarılar yapılıyor.

Vaka sayısında yeniden artışlar başlasa da salgına karşı Türkiye'nin bütün nüfusu şemsiyesi altına alan güçlü sağlık sistemi, sosyal yardımlardaki başarısı ve zamanında alınan tedbirler, birçok ülkeye örnek olmaya devam ediyor. Başta şehir hastaneleri olmak üzere ülke genelindeki hastane sayıları ve kişi başına düşen yoğun bakım odaları ile farkını ortaya koyan Türkiye, bunun yanı sıra üretimin aksamaması için açıklanan ekonomik destek paketleriyle dünyaya örnek çalışmalara imza attı.

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi ve Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Hasan Murat Gündüz de konuyla ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulundu.

“Ülke olarak şanslıyız”

Prof. Dr. Gündüz, Türkiye’nin sağlık sisteminin bütün vatandaşları şemsiyesi altına aldığını belirterek, “Gerçekten bizim sağlık sistemimiz bütün vatandaşları şemsiyesi altına almış durumda. Bütün vatandaşlarımız, bütün sağlık sisteminden sonuna kadar yararlanıyor. Bu birçok ülkede böyle değil. Bu anlamda gerçekten ülke olarak şanslıyız. Sağlık hizmetine ulaşma şansı çok yüksek. Bu hastalıktan dolayı hiçbir vatandaşımız beklemedi, tedavisini hızlı bir şekilde aldı. Hastaneye yatması gerekiyorsa hastaneye, yoğun bakıma yatması gerekiyorsa yoğun bakıma yattı” diye konuştu.

“Sağlık sistemimiz çökmedi”

Pandemi döneminde Türkiye’nin sağlık sisteminin çökmediğine dikkat çeken Prof. Dr. Hasan Murat Gündüz, “Bizim bu süreçte gerçekten sağlık sistemimiz çökmedi. Vakaların en yüksek seyrettiği durumlarda bile bütün hastanelerimiz bu hizmeti verebildi. Diğer ülkelerde çok kötü örnekler var. Biz bu anlamda ülke olarak gerçekten şanslıyız. Ölüm oranlarımızda var ama diğer ülkelerden çok daha düşük. Bu da gerçekten iyi bir şekilde işleyen sağlık sistemimizin olduğunu gösteriyor. Bundan sonrada inşallah toplumun katkısıyla var olan hastanelerimizin katkısıyla bu salgından iyi bir şekilde, en az zararla çıkabileceğimizi düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“Sadece sağlık turizmi bile Türkiye’yi kalkındırır”

Türkiye’nin sağlık hizmetlerini yurt dışına pazarlaması açısından da önemli bir noktaya geldiğini kaydeden Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Murat Gündüz, daha sonra şunları söyledi:
“İngiltere’ye gidiyorsunuz, sağlığa ulaşmak çok zor. Vatandaşlar bizdeki kadar kolay ulaşamıyorlar. İnsanlar sağlık sistemine ulaşamadığı için hasta oluyor ve hayatını kaybediyor. Hakikaten bu sağlık sistemi Amerika’da bile yok. Başka ülkelerde insanlar sağlık sistemine kolayca ulaşamadığı gibi bir sürü de para harcıyorlar. Korona virüs süreci, ürettiğimiz örnek sağlık hizmetini yurt dışına da vermemiz açısından da önemli oldu. Türkiye'de çok sayıda hastaya cevap verebilecek, kapasitede bir sağlık sistemi ve altyapısı var. Birçok ülkeye aslında biz bu hizmet modelimizi ihraç edebiliriz. Bu teknolojiyi de artık kendimiz üretir, geliştirir hale gelirsek zaten bu işin ayrı bir noktası olur. Sadece sağlık turizmi bile Türkiye’yi kalkındıracak bir potansiyeldedir.”

Umutcan İşledici - Elif Ayşenur Bay
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Bıçaklı cinayetin zanlısı tutuklandı Zonguldak’ta Serkan Akdal’ın hayatını kaybettiği bıçaklı olayın şüphelisi Murat Dereli, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Emniyetteki işlemleri tamamlanan Murat Dereli, sabah saatlerinde geniş güvenlik önlemleri altında Zonguldak Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılık sorgusunun ardından kasten öldürme suçlamasıyla mahkemeye çıkarılan Dereli hakkında tutuklama kararı verildi. Dereli, adliyeye sevk edildiği sırada olay anına ilişkin olarak "3 kişi bana saldırdı, kendimi savunmak için vurdum. Yoksa ben ölecektim" ifadelerini kullandı. Soruşturma kapsamında, olay öncesinde taraflar arasında alacak verecek meselesi bulunduğu, tartışma yaşandığı ve karşılıklı küfürleşme olduğu ileri sürüldü. Murat Dereli’nin, Serkan Akdal tarafından aşağılandığını iddia ettiği öğrenildi. Yapılan incelemede, Murat Dereli’nin 2004 yılında eniştesini öldürdüğü gerekçesiyle hapis cezası aldığı, 2012 yılında cezasını tamamlayarak serbest kaldığı belirlendi. Dereli’nin geçmişte Anavatan Partisi’nde Zonguldak Merkez İlçe Başkanlığı görevinde bulunduğu, yakın dönemde ise farklı bir siyasi parti adına il başkanlığı görevine getirildiğini duyurduğu sosyal medya paylaşımlarının bulunduğu kaydedildi. Olay, dün akşam saatlerinde Zonguldak Valiliği önünde meydana geldi. Serkan Akdal ile Murat Dereli arasında çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Dereli’nin bıçak kullandığı, Serkan Akdal’ın ağır yaralandığı tespit edildi. Akdal, sağlık ekipleri tarafından kaldırıldığı Atatürk Devlet Hastanesi’nde yapılan müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi. Olayın ardından kaçan Murat Dereli, Yayla Mahallesi’nde saklandığı ağaçlık alanda yakalanarak gözaltına alınmıştı. (OA-
İstanbul Bursa uçağında hayatını kaybedenlerin yakınlarından yürek burkan istek Bundan tam 50 yıl önce İzmir-İstanbul seferini yaparken Marmara Denizi’ne düşen ve enkazına bugüne kadar ulaşılamayan "Bursa" adlı uçağın enkazının bir YouTuber tarafından görüntülenmesi, kazada yakınlarını kaybeden aileler için umut ışığı oldu. İzmir - İstanbul seferini yapan Bursa isimli uçak 1975 yılında inişe geçtiği esnada Marmara denizine düştü. 42 kişinin hayatını kaybettiği facianın ardından 50 yıl geçmesine rağmen sadece 5 kişinin cansız bedenine ulaşılabilmişti. Aileler, cenazelerine kavuşma ve bir anıt mezar talebiyle yetkililere seslendi. Kule Hatası İddiaları ve 50 Yıllık Ulaşılmazlık 1975 yılında yaşanan trajedide, inişe hazırlanan Bursa uçağı, pistteki başka bir uçak nedeniyle pas geçmek zorunda kalmış ve Marmara Denizi’ne düşmüştü. Uçakta kayıtlı 41 yolcu ve kayıtsız 1 yaşındaki kızıyla birlikte toplam 42 kişi bulunuyordu. Dönemin zorlu şartları ve derinlik nedeniyle enkazına ulaşılamayan kaza, yarım asırdır Türkiye’nin çözülemeyen sırlarından biri olarak kaldı. Geçtiğimiz günlerde YouTuber Nedim Kuru tarafından enkazın yeri ve parçalarının görüntülenmesi, İhlas Haber Ajansı (İHA) tarafından haberleştirilerek büyük yankı uyandırdı. Eşini Kaybeden Zehra Nebioğlu: "Felç Geçirdim, Tek Dileğim Eşime Ulaşmak" Kazada hayatını kaybeden, dönemin Malatya Belediye Başkanının oğlu ve iş insanı Bedir Nebioğlu’nun yakınları, yaşadıkları büyük acıyı anlattı. Eşi Bedir Nebioğlu’nu kaybeden Zehra Nebioğlu, eşinin kendilerini özlediği için bir gün erken geldiğini ve acı haberi öğrendiğinde felç geçirdiğini dile getirdi. Zehra Nebioğlu, yaşadığı acı dolu günlerden bahsederek "Eşim İzmir’e gitti. Bizi özlediği için bir gün önce geldi. Gece yatıyordum. Herkes toplanmış. Benim kapılarımı kapatmış. Uyandım. Herkesin bana bakıyor. Denize düştü dediler. Çok güzel yüzüyordu (eşim). Fakat bu olmadı. Ben felç geçirdim. İnşallah ben ölmeden o da gelse dedim. DNA yapılır. Kızım var onun DNA örneği alınır. Çıksın. Çok istiyorum. Orda çok ağlayacağım ama bir taraftan da sevineceğim. Nebioğlu, o dönem açmak istediği davanın ise "yaşa, işe para veriyorlar" denilerek engellendiğini ve sembolik bir paranın bölüşülerek verildiğini belirtti" dedi. Kızı Banu Nebioğlu’nun Tek İsteği: Bir Baba Mezarı Kaza anında henüz 3 yaşında olan ve babasını hiç hatırlamayan Banu Nebioğlu, artık 53 yaşında olmasına rağmen babasına bir mezar dahi yapamamış olmanın derin üzüntüsünü yaşıyor. Aktif bir iş insanı ve Malatyaspor Başkanı olan babası Bedir Nebioğlu’nun, ailesine sürpriz yapmak için uçak biletini 1 saat öne çektiğini ve bunun felakete yol açtığını söyledi Banu Nebioğlu, 50 yıllık acısını anlatırken "Ben babamı kaybettiğimde 3 yaşındaydım. Şu an 53 yaşındayım. Olayın üzerinden 50 sene geçti. Ama sanki cenazeyi görmediğimiz için inanamıyorsunuz. Biz cenazemizi yıkayıp kefenleyip toprağa koyamadık. Benim araştırmalarıma göre baştan sona kule hatası var. Çok çok derinde olması bizim lehimize bir şey. Çünkü derinleştikçe oradaki suyun soğukluğu arttıkça bence kemikler, yok olmuyor. Herkesin cenazesinin bulunabileceğini düşünüyorum. Banu Nebioğlu en büyük isteğinin anıt mezar yapılması olduğunu belirterek "Bizim isteğimiz bir anıt mezarımızın olmasını istiyorum. Ben babamı hiç tanımadım. Hiç kokusunu, sesini hiç hatırlamıyorum. Tanımadığım bir adamı her gün resminden seviyorum. Resmiyle konuşuyorum. Anıt mezarı neden olmasın. Cenazelerimize ulaşılsın. Bir anıt mezarımızı olsun istiyoruz" dedi. (SB-
Ankara Ankara Valiliği: "Kimsesizlerin Kimsesi Olma Projesi kararlılıkla devam ediyor" Ankara Valiliği, evsiz ve kimsesiz vatandaşların korunması, insan onuruna yakışır yaşam koşullarına erişiminin sağlanması ve toplumsal hayata yeniden kazandırılması amacıyla "Kimsesizlerin Kimsesi Olma Projesi"nin kararlılıkla ve aralıksız devam ettiğini açıkladı. Ankara Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, "Devletimizin sosyal devlet anlayışı doğrultusunda; evsiz ve kimsesiz vatandaşlarımızın korunması, insan onuruna yakışır yaşam koşullarına erişiminin sağlanması ve toplumsal hayata yeniden kazandırılması amacıyla yürütülen çalışmalar kararlılıkla ve aralıksız biçimde sürdürülmektedir. Bu anlayışın sahadaki en güçlü yansımalarından biri olan ’Kimsesizlerin Kimsesi Olma Projesi’, Valiliğimiz, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanlığımız tarafından 2010 yılından bu yana Ankara genelinde kesintisiz olarak uygulanmaktadır. Proje ile, sokakta yaşayan vatandaşlarımızın güvenli barınma imkanlarına erişimi sağlanırken; geçici çözümlerle yetinilmeyerek kalıcı ve sürdürülebilir sosyal destek mekanizmaları devreye alınmaktadır. Her yıl kış döneminde titizlikle yürütülen proje kapsamında; barınma, beslenme, kişisel bakım ve temizlik hizmetleri sunulmakta, yaşlı, engelli ve hasta bireyler uygun bakım ve rehabilitasyon kuruluşlarına yönlendirilmektedir. Çalışabilir durumda olan vatandaşlarımızın ise sağlık hizmetlerine erişimi sağlanmakta, istihdama katılımlarını destekleyici adımlar atılmaktadır. Yıllar içerisinde proje kapsamından faydalanan kişi sayılarında süreklilik sağlanmış; pandemi süreci dâhil olmak üzere tüm olağanüstü koşullarda dahi devletimizin sosyal hizmet kapasitesi kesintisiz şekilde sürdürülmüştür. Bu süreçte Valiliğimiz hiçbir vatandaşını yalnız bırakmamış; zor zamanlarda da devletin şefkatli yüzünü sahada güçlü biçimde hissettirmiştir. Son 7 yılda toplam 5236 vatandaşımıza bu proje kapsamında hizmet verilmiştir" denildi. "Halihazırda sözleşme imzalanan 3 otelde 293 vatandaşımız barındırılmaktadır" Açıklamada, "2025-2026 kış dönemi uygulaması 01 Kasım 2025 tarihinde başlatılmış olup, halihazırda sözleşme imzalanan 3 otelde 293 vatandaşımız barındırılmaktadır. Bu vatandaşlarımıza üç öğün sıcak yemek, temizlik ve berber hizmeti ile diğer günlük ihtiyaçları karşılanmaktadır. Ayrıca proje kapsamında görev yapan saha ekiplerince her gün akşam saatlerinde Ankara genelinde düzenli taramalar yapılmakta; metruk alanlar, parklar ve AŞTİ başta olmak üzere yoğun kullanım alanlarında tespit edilen kimsesiz vatandaşlarımızla birebir görüşmeler gerçekleştirilerek kendi rızaları ve gönüllülük esası çerçevesinde barınma hizmetlerinden faydalanmaları sağlanmaktadır. Son günlerde bazı basın yayın organlarında yer alan, Ankara Şehirlerarası Terminal İşletmesi’nde (AŞTİ) çok sayıda evsiz vatandaşımızın barındığına yönelik iddialar abartılı olup; gerçeği yansıtmamaktadır. Valiliğimiz koordinesinde düzenli olarak yürütülen denetimler kapsamında; 15.12.2025 ve daha sonraki günlerde terminalde gerçekleştirilen tarama faaliyetleri neticesinde, bahse konu yerde kaldığı tespit edilen 10 vatandaşımızla görüşülerek kendilerine konaklama hizmeti sağlananacağı belirtilmiştir. Sunulan barınma imkânını kabul eden 5 vatandaşımız otele yerleştirilmiştir. Buna karşın, sunulan hizmetten yararlanmak istemediklerini beyan ederek memleketlerine geri dönmek isteyenlere yol giderleri ve diğer ihtiyaçları karşılanmış olup, israrla terminalde kalmayı tercih eden 3 vatandaşımızın durumları ise ekiplerimizce yakından takip edilmektedir. Valiliğimizce "Kimsesizlerin Kimsesi Olma Projesi" kapsamında, devletimizin koruyucu, kuşatıcı ve sosyal niteliği sahada somut bir şekilde hayata geçirilmektedir. Herkesin devlet güvencesi altında olduğunun açık bir göstergesi olan çalışmalar güçlü ve kararlı bir şekilde sürdürülecektir" ifadelerine yer verildi.