GENEL - 11 Mart 2019 Pazartesi 14:54

Prof. Dr. Özgöker “Kıbrıs’ın AB üyeliği uluslararası hukuka aykırıdır”

A
A
A
Prof. Dr. Özgöker “Kıbrıs’ın AB üyeliği uluslararası hukuka aykırıdır”

İSTANBUL (İHA) - İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Milletlerarası Hukuk Ana Bilim Dalı’nda, “Türkiye, Kıbrıs ve Avrupa Birliği İlişkileri" konulu bir konferans veren Kıbrıs Amerikan Üniversitesi (KAÜ) Rektörü Prof. Dr. Uğur Özgöker, Kıbrıs’ın AB üyeliğini değerlendirdiği konuşmasında, “Kıbrıs’ın AB üyeliği uluslararası hukuka aykırıdır” dedi.

Milletlerarası Hukuk Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayşe Nur Tütüncü’nün, açılış konuşmasını gerçekleştirdiği konferansta Prof. Dr. Uğur Özgöker, Türkiye, Kıbrıs ve Avrupa Birliği İlişkileri’ni tarihsel süreçleriyle birlikte ele aldı.

Akademik çalışmalarını uluslararası ilişkiler ve Avrupa Birliği alanında yürüten Özgöker, “Kıbrıs’ın, AB’ye Kıbrıs Cumhuriyeti olarak alındığını, ancak bunun da 1959 yılında, İngiltere, Türkiye ve Yunanistan ile Kıbrıs’da yaşayan Türk ve Rum toplumları arasında imzalanan Londra ve Zürih Antlaşmaları’na aykırı olduğunu” söyledi. Özgöker konuşmasına şöyle devam etti: “Antlaşmalara göre Kıbrıs Cumhuriyeti, Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin onayı olmadan uluslararası hiçbir örgüte üye olamaz. Ancak Kıbrıs Rum Yönetimi, Kıbrıs Cumhuriyeti adı altında, Avrupa Birliği’ne tam üyelik başvurusu yaptı. Avrupa Birliği’de bu hukuksuzluğa göz yumarak, 2004 yılında, Kıbrıs’ı AB’ye aldı. Oysa bu üyelik Kıbrıs sorunu çözülmeden geçerli değildir.”

  “İngilizler, Türkiye’yi Kıbrıs meselesinde taraf olmaya çağırdı”
Kıbrıs sorununa ilişkin yapmış olduğu konuşmasına Kıbrıs’ın tarihçesini aktaran Özgöker, “Osmanlı Devleti ile Ruslar arasında yapılan Kırım Savaşı (93 Harbi) ve Ayastefanos Antlaşması sonrasında İngilizler Kıbrıs’ta Osmanlı Devleti’nden yer kiraladı ve ardından adayı işgal etti. Rumların Enosis ile birlikte adayı Yunanistan’a bağlamaya çalışmasıyla birlikte İngilizler, Türkiye’yi Kıbrıs meselesinde taraf olmaya çağırdı” dedi.

  “Doğu Akdeniz enerji kaynaklarında Kıbrıs hak sahibidir”
Kıbrıs sorununun çözümünde enerji kaynakları hakkında da bilgi veren Özgöker; “Son yıllarda Doğu Akdeniz’de tespit edilen enerji kaynakları, Kıbrıs sorunun çözümünde katalizör rol oynayabilir. Özellikle İsrail’in önemli doğal gaz yatakları keşfetmesi başta ABD olmak üzere uluslararası aktörlerin Kıbrıs sorununa ilgilerinin artmasına neden olmuştur. 2014’de tekrar başlayan müzakereler, buna işarettir. Zira bu enerji kaynaklarının Avrupa ve İsrail için önemli büyüktür ve maliyetler açısından en önemli güzergah, Kıbrıs ve Türkiye’dir. Bu açıdan bakıldığında, enerji kaynaklarından KKTC’de hak sahibidir” şeklinde konuştu.

 “Türkçe’nin Avrupa Birliği resmi dillerinden biri olmasını sağladık”
 “AB’nin Kıbrıs’ı, Kıbrıs Cumhuriyeti olarak AB’ye tam üye alması, hukuken aykırı olsa da bunu Türkçe’nin AB’nin resmi dillerinden biri olmasını sağladık” diyen Özgöker; “AB’ye üye her devletin resmi dili, aynı zamanda AB’nin resmi dilidir. Mademki AB, Kıbrıs’ı Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tam üye aldı, o zaman Rumca gibi, Türkçe de AB’nin resmi dilidir. Konuyla alakalı DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği ile birlikte yaptığımız çalışmalarla, Türkçe’yi AB’nin resmi dillerinden birisi oldu” diye konuştu.

Konferans sonrasında, Prof. Dr. Özgöker, DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği Başkan Yardımcısı Musa Karademir ile birlikte İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak’ı makamında ziyaret etti. Özgöker, ziyarette Musa Karademir’de Diplomatlar Birliği’nden bahsetti.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Çolakbayrakdar: "Türkiye’de ilk olan sistemle geri dönüşüme katkı sağlıyoruz" Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar; 2020 yılında hizmete sunulan ve Türkiye’de ilk olan ikili toplama sistemli aracı ile bu zamana kadar 3 Milyon 200 bin kilo ambalaj atığı kaynağından ayrıştırılmış olarak toplayarak, geri dönüşüme büyük katkı sağladıklarını ifade etti. Sıfır Atık Projesi’ne yaptığı yatırımlarla dikkat çeken Başkan Çolakbayrakdar, Türkiye’de ilk defa Kayserililere hizmet veren araç ile hem çevreye hem de ekonomiye büyük katkı sağladıklarını vurguladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen ‘Sıfır Atık Projesi’ çerçevesinde örnek olan çalışmalar yaptıklarının altını çizen Başkan Çolakbayrakdar, “Hatırlanacağı üzere 2020 yılının Mayıs ayında Türkiye’de ilk defa hizmete sunduğumuz ikili toplama aracı ile kaynağından ayrıştırılmış ambalaj atıkları ile evsel atıkları aynı anda toplayarak, geri dönüşüme büyük katkı sağlıyoruz. Türkiye’de ilk defa; Kayseri ve Kocasinan’ın yollarında hemşehrilerimize hizmet veren araç, kaynağından ayrılmış olan geri dönüşüm atıklarının ayrı ayrı toplanabilmesine olanak sağlamaktadır. Birden fazla haznesiyle ürünler ayrıştırılmış vaziyette toplanmaktadır. Bu araçta farklı olarak pil atıkları ve atık yağlarını kaynağından ayrıştırılmış olarak topluyoruz ve çevrenin korunmasına katkı sağlıyoruz. Ayrıca geçen yıl, yine Kayseri’de ilk olan geri dönüşüm aracını bünyemize kattık. Bu yeni araçla Kocasinan sakinlerimizin evlerinde toplanan ambalaj atıkları ile işyerlerinde toplanan ambalaj atıkları ayrıştırılmış şekilde topluyoruz. Bu aracın diğer araçlardan farklı özellikleri var. Özellikle malzemeleri ayrıştırabilen ve üzerinde tartı sistemi olan bu araç, Kayseri’de ilk defa Kocasinan sokaklarında hizmet vermeye başladı. Sıfır Atık Projesi kapsamında kaynağından ambalaj atıklarının ayrıştırılmış olarak toplanması ve bu şekilde çevreyi koruyarak ekonomiye daha fazla katkı sağlanması son derece önemli ve değerlidir" ifadelerine yer verdi. Başkan Çolakbayrakdar, geri dönüşümle hem ülke ekonomisine büyük kazanç sağladıklarını hem de gelecek nesillere daha yaşanabilir bir çevre hazırladıklarını sözlerine ekledi. Öte yandan Sıfır Atık Projesi çerçevesinde geri dönüşüme büyük katkı sağlayan son teknolojik donanıma sahip araç, ikili toplama sistemi ve fonksiyonel özellikleriyle dikkat çekiyor. Özellikle kaynağından ayrıştırılmış olan evsel yağ atıkları, pil atıkları, ambalaj ve evsel atıklar olmak üzere geri dönüşüm atıklarının ayrı ayrı donatılarıyla toplama imkanı sunan araç ile dönüştürülebilir atıkların geri kazanımı, doğal kaynakların korunması ve gelecek nesillere aktarılması hedefleniyor. ‘Güzel bir gelecek geri dönüşümle gelecek’ mesajıyla ve farklı tasarımıyla göz dolduran araç, zamandan ve maliyetten de tasarruf sağlıyor.
Gaziantep Yaz aylarının gelmesiyle bacak estetiğine ilgi arttı Gaziantep’te özel bir hastanede görev yapan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzman Dr. Hayati Deniz, yaz aylarının gelmesiyle bacak estetiğine ilginin arttığını söyledi. Bacak estetiği, günümüzde özellikle kadınlar arasında büyük bir ilgi görmektedir. Yaz aylarının gelmesiyle etek giymek isteyen kadınlar için şeffaf çoraptan kurtulma isteği oldukça yaygınlaştı. Bu alanda yapılan estetik işlemler ile ilgili bilgi veren Dr. Deniz, “Bacakların görünümünü iyileştirmeyi amaçlar. Özellikle bacak eğrilikleri, sarkmalar ve selülit gibi görüntü bozukluklarına yönelik nd yag lazer ve ıp yag lazer uygulamaları, bacakları ilk günkü gibi taze ve canlı hale getirebilir” dedi. “Bu işlem çok kolay bir şekilde yapılabiliyor” Bacak estetiğiyle ilgili bilgi veren Kalp ve Damar Cerrahisi Uzman Dr. Hayati Deniz, “Bacak bildiğimiz üzere motor fonksiyonları yani yürüme hareket fonksiyonu olan bir organdır. Bacak aynı zamanda dış görüntüsü olan çok önemli bir organımız. Özellikle kadınların çok önemsediği bacak estetiği günümüzde çok araştırılmakta. Bu konuyla ilgili bacak eğrilikleri, bir takım sarkmalar bunlara yönelik germe işlemleri ve dolgu işlemleri çok yapılmaktadır. Ancak bacak üzerindeki kılcal damarların ya da selulitlerin görüntü bozukluğu genellikle çok kolay yok edilmemektedir. Bunlarla ilgili en gelişmiş nd yag lazer ve ıp yag lazer uygulamalarıyla bacaklarınız ilk gün ki gibi yani yeni doğmuş gibi olur. Bu işlem çok kolay bir şekilde yapılabiliyor” ifadelerini kullandı. “Bacak estetiğine çok yoğun ilgi var” Bacak estetiğine yoğun ilgi olduğunu söyleyen Dr. Deniz, “Bacak estetiğine çok yoğun ilgi var. Malum yaz aylarındayız ve kadınlar etek giyinmek istiyor. En büyük sorunlardan bir tanesi şeffaf çoraptan kurtulma isteğidir. Bu alan çok yeni bir alan. Kalp damar cerrahlarımızın birçoğu kalp ameliyatları, diğer damar açma ameliyatları çok yoğunlaştığımızdan varislere çok fazla yönelemiyoruz. Bu estetikte kalp ameliyatı kadar önemlidir. Bacak estetiği çok önemlidir. Çünkü tüm düşüncemiz ve beynimiz o ciltteki görünen bir damar oluyor. Bunlardan saniyeler içerisinde kurtulmak mümkün. İğnesiz, acısız bir işlem. Çorap giymediğimiz için bacaklarımız daha rahat nefes alıyor. Özgüvenli yürüyebiliyoruz. Cildimiz daha canlı bir görüntü oluşturuyor. Biz işlem öncesinde sorun ne onu buluyoruz. O sorunu da tedavi ediyoruz” şeklinde konuştu. “3 gün içerisinde güneşe rahatça çıkılabilir” İşlem sürecinin oldukça kısa olduğunu belirten Dr. Deniz, “İşlem bittikten sonra 3 gün içerisinde güneşe rahatça çıkılabilir. Burada önemli olan hastanın ten rengidir. Hastanın ten rengine göre cihazlar ayarlanıyor. Daha sonrasında ise tüm tedaviler yapılıyor. Hasta seçimi yapılmıyor. Vücutta rahatsız olunan tüm lekeleri yapma olanağımızda mümkündür” diye konuştu.