SAĞLIK - 24 Şubat 2023 Cuma 12:20

Prof. Dr. Özyürek: 'Deprem gerçeği çocuklara yalın bir şekilde anlatılmalı'

A
A
A
Prof. Dr. Özyürek: 'Deprem gerçeği çocuklara yalın bir şekilde anlatılmalı'

6 Şubatta yaşanan depremin çocukların üzerinde olumsuz etkiler bıraktığına değinen Prof. Dr. Ragıp Özyürek, depremin çocuklara yalın bir dille anlatılması gerektiğini söyledi.

Özellikle okul öncesi ve ilkokul dönemindeki çocuklara deprem gerçeğinin anlatılması ve onlarda depremin meydana getirdiği olumsuz etkilerin ortadan kaldırılması için yapılması gerekenler hakkında konuşan İstanbul Aydın Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ragıp Özyürek; “Deprem konusunu açıklamanızı istiyorlarsa, çok fazla ayrıntıya girmeden ve soyut kavramlar kullanmadan basit ve yalın bir şekilde anlatmalısınız” dedi.

Depremin bir doğa olayı ve yer kabuğunun hareketi olduğunu anlatıp sordukları sorulara anlaşılır, gerçekçi ve ancak kaldırabilecekleri düzeyde yanıtlar verilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Özyürek; “Resim yapma, arkadaşlarla oyunlar oynama, ailece oyunlar oynama, drama etkinlikleri, dans, drama, masal anlatma, kuklalarla oynama, hamur oyunları, vb. ile çocukların kendilerini ifade etmeleri teşvik edilmeli ve güçlü yönlerinin farkına varılması sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.

“Çocuklara temas etmek, sarılmak önemli”

Çocuklara kendisini güvende hissedebileceği, güvenli bir alan oluşturmanın önemli olduğunu belirten ve depremle ilgili gerginlik yaşayan çocukların bu durumlarının 1 ay kadar devam etmesinin normal olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özyürek; “Çocuklara, yaşadıkları bu olumsuz durumun zaman içerisinde kendiliğinden geçebileceğinin anlatılması ve kontrol duygusunu kaybedebileceğini hissetmesinin normal olduğu söylenmelidir” dedi. Ayrıca çocuklara izinsiz ya da aşırı biçimde sarılmanın uygun olmadığını ifade eden Dr. Özyürek; “Çocuklara temas etmek, onlara sarılmak ve kucaklama elbette çok önemli. Ancak bunu yaparken aşırılıklardan kaçınılmalı. Çocukların sevdikleri ile birlikte olması ve çocuklara şefkatle yaklaşılmaya çalışılmalı. ‘Korkma bu kadar, her şey düzelecek’ gibi yüzeysel olabilecek nasihatlerle çocukların avutulması da yanlış” dedi.

“Çocuğun duygularını anlatması desteklenmeli”

Çocukların olduğu ortamlarda uzunca süren elem dolu konuşmaların yapılmaması gerektiğini ifade eden Dr. Özyürek; “Çocuğun duygularını anlatması ve paylaşması desteklenmeli ve aileler bunu yaparken de zorlayıcı olmaktan kaçınmalıdır. Ayrıca acıma, fazla ilgi gösterme, duyguların irdelenmesi gibi olumsuz davranışlar sergilenmemelidir. Her insanın olumsuz bir durum karşısında vereceği tepki farklı olacaktır. Her çocuk / öğrenci kendisine özgü tepkiler verebilir. Bu sebeple çocuklar arasındaki bireysel farklılıklara saygı duyulmalıdır. Ayrıca, sohbet sırasında çocukların hızına ve isteğine uyum sağlamak önemli, çocuk depremden konuşmak istemiyorsa istediği konudan konuşmaya devam edilmeli, sessiz kalırsa da sessiz kalınması gerekir” şeklinde konuştu.

“Koruyucu aileler, örselenmiş çocuklara karşı dikkatli davranmalı”

Koruyucu aile olmak isteyenlerin de dikkat etmesi gereken önemli noktalar olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özyürek; “Her şeyden önce onun sizlere ve ailenize uyum sağlama isteğine yardımcı olmalısınız. Bu açıdan yanında güven duyduğu kişilerin olması ve güvenli yerlerde bulunduğunu hissetmesi çocuk açısından önemlidir. Çocuğun yaşı ile orantılı şekilde iletişime geçmenin, güvenilir ve içten bir şekilde göz kontağı kurmak önemli ve bunu yaparken de beden dilinin de saygılı ve şefkatli olması gerekir” ifadelerini kullandı. Özyürek; “Çocuk eğer istiyorsa, geldiği yer, geçmişi, okul arkadaşları, öğretmeni, neleri sevdiği, hangi oyunları oynadıkları, oyuncakları, vb. hakkında sohbetler edilmesi yararlıdır. Ancak geldiği aile ve bölgenin kültürüne uygun davranışları, alışkanlıkları, şivesi, vb. karakteristik özelliklerine saygı duyulmalı” dedi.

“Koruyucu aile yanına yerleştirilmiş çocuklara empatiyle yaklaşılmalı”

Koruyucu aile yanına yerleştirilmiş çocuklara empatiyle yaklaşılması, onlara karşı sabırlı ve duyarlı olunması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Özyürek; “Çünkü depremlerin etkisiyle örselenmiş, ayrılmak zorunda kaldığı aile, mahalle ve okulu için yoğun biçimde endişelenmiş ve ailenizle yaşamaya başladıktan sonra yeni belirsizliklerle karşılaşmış olabilir. Koruyucu ailelerin bu konuda dikkatli davranması gereklidir” şeklinde konuştu. Özyürek son olarak, “Eğer yakınlarını kaybeden ve yas tutan çocuklara bakım vermeniz gerekiyorsa, bir ruh sağlığı uzmanı ile görüşüp ortak hareket etmelisiniz” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Özyürek: 'Deprem gerçeği çocuklara yalın bir şekilde anlatılmalı'

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Kocaeli İtfaiyesi, AFAD’ın en üst düzey arama kurtarma akreditasyonunu aldı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi, kapsamlı hazırlık ve tatbikatların ardından AFAD’ın ağır seviye arama kurtarma akreditasyonunu kazanarak afetlere karşı tam donanımlı hale geldi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı, uzun süreli hazırlıklar ve kapsamlı saha çalışmaları sonucunda AFAD’ın uluslararası standartlardaki en zor seviyesi olan "Kentsel Arama Kurtarma Ağır Seviye Ekip" Akreditasyon sınavını başarıyla tamamladı. Bu kapsamda büyükşehir itfaiyesi, zorlu süreci tamamlayarak iki ayrı enkaz alanında 10 gün boyunca kesintisiz görev yapabilme kapasitesine sahip ağır seviye akredite ekipler arasına girdi. AFAD standartlarında en üst yeterlilik seviyesi AFAD’ın uluslararası akreditasyon kuralları doğrultusunda oluşturduğu sistem kapsamında, Türkiye genelindeki arama kurtarma ekipleri ortak bir operasyon dili ve koordinasyon anlayışıyla sınava tabi tutuluyor. Ekipler; hafif, orta ve ağır olmak üzere üç seviyede sınıflandırılırken, ağır seviye akreditasyon arama kurtarma alanında ulaşılabilecek en üst yeterlilik olarak kabul ediliyor. Bu kapsamda büyükşehir itfaiyesi, bu zorlu akreditasyon testine katılarak, yetkinliğini ve başarısını bir üst seviyeye taşıdı. Tüm birimler sürece tam destek verdi Akreditasyon sürecinde büyükşehir belediyesinin ilgili tüm birimleri koordinasyon içerisinde görev aldı. Buna göre Afet İşleri ve Risk Yönetimi Dairesi Başkanlığı, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, Yol Yapım Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı, Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı, Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı ve Antikkapı Hızır 41 ekipleri süreç boyunca tüm imkanları ile destek verdi. Ana kamp alanı kuruldu Akreditasyon kapsamında oluşturulan ana kamp alanında ekiplerin tüm ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde kapsamlı bir kamp altyapısı kuruldu. Ana kamp alanında; yönetim ve haberleşme çadırları, sanitasyon ve arındırma alanları, banyo ve tuvaletler, 120 kişilik barınma alanı, yemekhane ve dinlenme alanları, arama kurtarma köpeği alanı ve köpek tedavi ünitesi, sağlık alanı ve bulaşıcı hastalık izolasyon bölgesi ve çay ocağı yer aldı. Gerçeği aratmayan zorlu saha uygulamaları Sahada gerçekleştirilen uygulamalarda ekiplerin teknik kapasitesi ve koordinasyon kabiliyeti test edildi. Gerçeği aratmayan zorlu saha çalışmaları kapsamında; 5 tonluk enkaz kütleleri domuz damı yöntemiyle kaldırılarak vinçle taşındı. Beton, çelik ve ahşap elemanları kesim yapılarak kontrollü şekilde ayrıldı. Oksijen-asetilen ile sıcak kesim uygulamaları yapıldı. İple erişim teknikleri kullanılarak yatay ve dikey kazazede tahliyeleri gerçekleştirildi. Temiz ve kirli çalışma yöntemleriyle beton kütlelerde enkaza giriş boşlukları 60x60 ölçülerinde açıldı. Güvenli çalışma için ahşap tahkimat ve destekleme yöntemleri uygulandı. Yaslama, kapı, pencere ve eğik tavan tahkimatları ile t-spot tahkimat uygulamaları başarıyla tamamlandı. Tüm bu zorlu aşamaları başarıyla tamamlayan ekipler AFAD’ın en üst yeterlilik seviyesine ulaştı. Büyükşehir afetlere karşı güçlü ve hazır Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin tüm birimlerinin birbirleriyle koordine şekilde yürüttüğü bu süreç, Kocaeli’nin ağır seviye arama kurtarma kapasitesini güçlendirirken, afetlere karşı kurumsal hazırlık ve müdahale seviyesini en üst noktaya taşıdı. Türkiye’de afetlere karşı güçlü ve her daim hazır bir kent olarak bilinen Kocaeli, büyükşehir ekipleri sayesinde bu niteliğini bir kez daha ortaya koydu.
İstanbul İleri yaş grubuna uygulamalı spor aktivitesi Yakın Doğu Üniversitesi ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği iş birliğiyle düzenlenen etkinlikte, egzersizin sağlıklı yaş alma sürecindeki kritik rolü bilimsel veriler ve uygulamalı çalışmalarla ele alındı. Sağlıklı yaş alma sürecine bütüncül bir bakış sunmak amacıyla düzenlenen "Sağlıklı Yaş Alma Yolculuğunda Egzersiz" etkinliği, Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği iş birliğinde, Lefkoşa Türk Belediyesi ev sahipliğinde Merkez Lefkoşa’da gerçekleştirildi. Akademisyenler ve uzmanların katılımıyla düzenlenen etkinlikte, egzersizin yaşlanma sürecindeki önemi teorik bilgiler ve uygulamalı çalışmalar eşliğinde ele alındı. Egzersiz yaşlanma sürecini yavaşlatıyor Etkinlik, Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adile Öniz Özgören ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği Başkanı Prof. Dr. Hatice Jenkins’in açılış konuşmalarıyla başladı. Konuşmalarda, artan yaşlı nüfusla birlikte sağlıklı yaş alma kavramının giderek daha fazla önem kazandığı vurgulandı. Prof. Dr. Adile Öniz Özgören, sağlıklı yaş almanın yalnızca fiziksel değil, zihinsel ve sosyal boyutları da kapsadığını belirterek "Sağlıklı yaş almak; bedeni, zihni ve ruhu birlikte koruyabilmekten geçer. Doğru yaklaşımlar benimsendiğinde ileri yaşlar daha üretken ve anlamlı bir yaşam dönemine dönüşebilir" dedi. Beslenmenin sağlıklı yaş alma sürecindeki rolüne de değinen Prof. Dr. Özgören, dengeli ve bilinçli beslenmenin kronik hastalık riskini azaltmada belirleyici olduğunu vurguladı. Akdeniz diyetinin yaşlılık döneminde en uygun beslenme modellerinden biri olduğunu ifade eden Özgören, düzenli ve basit egzersizlerin kas-iskelet sistemi sağlığını koruduğunu ve yaşam kalitesini artırdığını söyledi. Kas gücü bağımsız yaşamın anahtarı İnsan ömrünün uzadığını ancak bu uzamanın büyük ölçüde yaşlılık döneminde gerçekleştiğini belirten Prof. Dr. Hatice Jenkins, bu sürecin sağlıklı geçirilmesinin bilinçli tercihlere bağlı olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Hatice Jenkins, "Ne kadar yaşadığımızdan çok, uzayan bu yılları nasıl yaşadığımız önemlidir. Yaş aldıkça kaslarımızı nasıl çalıştıracağımızı bilmek hayati önem taşıyor. Kas gücünün korunması, bireyin bağımsızlığını ve yaşam kalitesini doğrudan etkiler" diye konuştu. Son 30 yılda insan ömrünün ortalama 10 yıl uzadığına dikkat çeken Jenkins, gerçekleştirilen etkinliğin temel amacının, bireylerin yaşlanma sürecini daha sağlıklı ve aktif geçirebilmeleri konusunda farkındalık oluşturmak olduğunu belirtti. Teorik bilgiler uygulamayla desteklendi Etkinlik kapsamında, Kıbrıs Türk Fizyoterapistler Derneği Genel Sekreteri ve Yakın Doğu Üniversitesi öğretim üyesi Uzm. Fzt. Yelda Kıngır, "Kas-iskelet sistemi yaşa bağlı emekli olur mu?" başlıklı sunumunda, yaşlanmayla birlikte kas ve iskelet sisteminde meydana gelen fizyolojik değişimleri bilimsel veriler ışığında değerlendirdi. Kıngır, düzenli ve doğru egzersizin hareketsizliğin olumsuz etkilerini azalttığını ve fonksiyonel bağımsızlığın korunmasında kritik rol oynadığını vurguladı. Etkinliğin uygulamalı bölümünde ise Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Fzt. Nima Jabri, "Aktif Yaş Almada Egzersiz" başlığı altında katılımcılarla birlikte grup egzersizleri gerçekleştirdi. Jabri, ileri yaş bireyler için güvenli ve etkili egzersizlerin nasıl planlanması gerektiğini uygulamalı olarak gösterdi.
Düzce Düzce itfaiyesi 700 yangına müdahale etti Düzce Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü 2025 yılı boyunca bildirilen 1700 ihbarın 857 adedi için ekip yönlendirdi, 700 yangına müdahale etti. İtfaiye Müdürlüğü bir yıl boyunca yürüttüğü çalışmaların içeriği hakkında bilgi verdi. Ekipler toplamda bin 700 çağrıyı yanıtladı. Acil durumlara müdahale süreci kapsamında toplam 857 yangın ihbarına ekip yönlendirilirken bu ihbarlardan bina, atölye, motorlu araç, depo ile ormanlık alandan oluşan 696 adedi fiilen söndürüldü. Ayrıca 2025 yılı boyunca toplam 540 insan ve hayvan kurtarma çalışması, 90 trafik kazası ihbarında 58 adet kurtarma çalışması yapıldı. Yine evrak çalışmaları kapsamında müdürlük tarafından bin 200 adet yangına uygunluk ruhsatı düzenlendi. Bunların yanı sıra 180 kez su tahliye çalışması ve 61 adet baca temizleme denetimi gerçekleştirildi. 116 kez tatbikat ve eğitim düzenlendi Acil durumlara müdahale kapasitesinin artırılması ve vatandaşların bilinçlendirilmesi amacıyla yoğun bir eğitim süreci planlayan Düzce İtfaiyesi 2025 yılı boyunca 116 kez tatbikat ve eğitim organize etti. İtfaiye’nin görevlerinin öğrenilmesi, ekipmanlarının tanıtılması amacıyla yürütülen eğitimler kapsamında 4 bin kişiye birebir teorik ve pratik eğitim programı düzenlenerek sertifika verildi. Dış görevlerde Düzce farkı Özellikle yaz aylarında yoğun şekilde meydana gelen orman yangınlarına müdahale için de dış görevlere katılan Düzce İtfaiyesi 2025 yılı boyunca toplam 22 ekip ile dış görev çağrılarına yanıt verdi, müdahale çalışmalarına destek oldu.