GÜNDEM - 22 Nisan 2020 Çarşamba 16:23

Profesörden yılanlardan korunma yöntemleri

A
A
A
Profesörden yılanlardan korunma yöntemleri

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde görülen ve paniğe neden olan yılanlarla ilgili değerlendirmelerde bulunarak, “Baharın gelmesiyle birlikte yılanlar görüldü. Yaban hayvanların sahasına girmediğimiz sürece yaban hayvanlarından insanlara bir tehlike yok” dedi.

Yüksekova ilçe merkezine 30 kilometre uzaklıkta bulunan Yürekli köyündeki ‘Yılan Pınarı’ bölgesinde görülen sürü halindeki yılanlar korkutmuştu. Bölgede paniğe neden olan yılanlarla ilgili değerlendirme Van YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan’dan geldi. Prof. Dr. Aslan, 20 yıl önce zararlı diye yok edilen kirpiler nedeniyle insanların bugün yılanlardan dolayı zor durumda kaldığını belirtti.

“YILANLARIN GÖRÜLMESİNDEN KORKMAMAMIZ LAZIM”

Yaban hayvanların sahasına girilmediği sürece yaban hayvanlardan insanlara bir tehlike olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Aslan, “Vatandaşların belli oranda gördüğü yıllardan dolayı tedirgin olmasından ve bunları bazı şeylere yorumlamasından dolayı bizlere müracaat ettiler. Yaban hayatın bahar mevsiminde yenilenmesi söz konusudur. Bundan mutlu olmamız gerekiyor. Çünkü doğa canlanıyor. Ne zaman yılan görmezsek, inci kefalleri göç etmezse, leylekler gelmezse bilin ki tehlike o zamandır. Yılanların görülmesinden korkmamamız lazım. Yılanların görülmemesinden korkmamız lazım. Her canlının ekolojik sistemde bir görevi var. Bu yüzden bahar gelince üremesi gerekmektedir. Yüksekova’da da baharın gelmesiyle birlikte yılanlar görüldü. Yaban hayvanların sahasına girmediğimiz sürece yaban hayvanlardan insanlara bir tehlike yok” diye konuştu.

“EKOLOJİK DENGEYE MÜDAHALE EDİLMEMESİ GEREKİYOR”

Yaban hayvanların güvenlik ve beslenme konusuna dikkat ettiğini anımsatan Aslan, “Eğer bir yerde yeşilliğin içinde yılan görüyorsanız orya dinlenmeye ve piknik yapmaya gelmemiştir. O yeşillik içinde ya fere vardır ya da beslenebileceği başka bir durum vardır. Yaban hayvanları güvenlik ve beslenemeye dikkat ederler. Güvenlikleri tehlikeye girdiği zaman ve gıda bulamadıkları zaman orayı terk ederler. Eğer biz tarım zararlısı diye 20 yıl öncesinde kirpileri yok etmeseydik, yılanla baş etmek zorunda kalmazdık. Yılanları ortadan kaldıracak olursak 5-10 yıl sonra ortadaki farelerle uğramış zorunda kalacaktık. Bu zincirin devam etmemesi için ekolojik dengeye müdahale edilmemesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

“YABAN HAYVANLARINI BİRBİRİNE BIRAKIRSAK O DENGE SAĞLANMIŞ OLUR”

Vatandaşların yılanlardan korunması için önerilerde bulunan Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bağ ve bahçelerine nohut ekerseler tuzlu ortamı yılanlar sevmez. Sarımsak ekerlerse yılanlar kokuyu sevmez. Evlerinin bir köşesine naftalin bırakırsalar yılanlar sevmez. Sınırlarına kükürt ve ya kireç dökerseler yılandan korunmuş olurlar. Yaban hayvanlarını birbirine bırakırsak o denge sağlanmış olur. Ancak biz yaban hayvanlarına insan eliyle yaşadığı ortama müdahale edersek bu kez bir tarafı serbest bırakır, bir tarafa da engel çıkarmış oluruz. Böylece engel çıkardığımız yer yok olur, serbest bıraktığımız da çok fazla ürediğinden sorun olarak karşımıza çıkar.”

Yılmaz Sönmez-Metin Tek 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun İlkadım’dan geleceğe temiz miras: 204 bin kilo atık toplandı Samsun’un İlkadım Belediyesi, gelecek nesillere daha yaşanabilir, daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre bırakmak amacıyla yürüttüğü sıfır atık çalışmaları kapsamında, ilçe genelinde toplam 204 bin kilogram atık topladı. Atık oluşumunu en baştan azaltmayı, oluşan atıkları kaynağında ayrıştırmayı, mümkün olanların geri kazanımını hedefleyen ve çöpe giden atığı en aza indirmeyi amaçlayan İlkadım Belediyesi, sıfır atık çalışmalarına kararlılıkla devam ediyor. Atık toplama faaliyetlerine kararlılıkla devam eden İlkadım Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğünce, ilçe genelinde toplam 204 bin kilogram atık malzeme toplandı. İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, "Gelecek nesillerimize daha yaşanabilir, daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre bırakabilmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz" dedi. Toplanan atıkların uygun şartlarda saklanarak geri dönüşümünün ya da imhasının sağlandığını söyleyen Başkan İhsan Kurnaz, "Doğal kaynakların korunması, enerji ve ham madde tasarrufu sağlamak, çevre kirliliğinin azaltılması, iklim değişikliğiyle etkin mücadele ve geri dönüşümün ekonomiye katkısını da göz önünde bulundurarak sıfır atık çalışmalarımıza devam ediyoruz. İlçe genelinde yürüttüğümüz sıfır atık çalışmaları kapsamında 4 bin 620 kilogram ambalaj, bin 600 kilogram atık pil, 2 bin 121 kilogram atık yağ, 2 bin 259 kilogram atık ilaç ve 194 bin kilogram atık tekstil ürünü topladık. Topladığımız ürünlerden geri dönüşüme kazandırılacak olan atıkları geri dönüşüme kazandırıyor, imha edilmesi gereken atıkları ise bu konuda yetkili firmalara göndererek imha edilmesini sağlıyoruz. İlkadım’da sıfır atık ve temiz çevre konularında daha da önemli adımlar atacağız" diye konuştu. Sıfır atık ve geri dönüşüm konularında vatandaşların daha duyarlı olmaları, atıklarını bilinçli bir şekilde ayrıştırarak ilgili atık toplama kutularına bırakmaları gerektiğini hatırlatan Başkan İhsan Kurnaz, "Sıfır atık bilincinin yaygınlaştırılması ve sürdürülebilir çevre hedeflerimiz doğrultusunda İlkadım Belediyesi olarak, içerisinde ’Sıfır Atık Yönetim Sistemi’ projesinin de yer aldığı ’Kalkancı Sıfır Atık Mahallesi’ projemiz devam ediyor. Projemiz için aldığımız hibelerle 4 adet sıfır atık toplama aracını belediyemiz envanterine aldık. Çevre dostu projelerle hem doğal kaynaklarımızın korunmasına katkı sağlamak, gelecek nesillere daha temiz ve yaşanabilir bir çevre bırakmak, belediyemizin atık toplama kapasitesini artırmak ve geri dönüşüm faaliyetlerimizi daha sistemli ve hızlı yürütebilmek için de hibe başvurularımız var. Daha temiz bir gelecek için vatandaşlarımızın da desteğiyle daha sürdürülebilir bir çevreye kavuşacağız" şeklinde konuştu.
Bolu Bu kareler film setinden değil, ilkokuldan Bolu Köroğlu İlkokulu’nda okul binasının iç kısmında bulunan atıl alanda "Yaşayan Müze" projesi hayata geçirildi. 2. sınıf öğrencileri, yeni oluşturulan bu alanda Bolu’nun geçmişini, kültürünü ve mutfağını canlandırarak ziyaretçileri tarihi bir yolculuğa çıkardı. Çıkınlar Mahallesi’nde bulunan Köroğlu İlkokulu’nda, Yerli Malı Haftası ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli etkinlikleri kapsamında dikkat çeken bir projeye imza atıldı. 2/B sınıfı öğretmeni Esengül Acar ve velilerin iş birliğiyle, okul binasının iç kısmında bulunan ve bugüne kadar atıl durumda olan üstü kapalı boş alan, etkinlik alanına dönüştürüldü. Okula kazandırılan bu yeni sosyal alanda, 2. sınıf öğrencileri ve Sınıf Öğretmeni Esengül Acar koordinesinde "Yaşayan Müze" etkinliği düzenlendi. Miniklerden geçmişe vefa Okulun mimarisine kazandırılan yeni alanda kurulan müzede, 1970 ve 1980’li yılların Bolu yöresel kıyafetlerini giyen minik öğrenciler, adeta zamanı geriye sardı. Öğrenciler, hazırlanan özel dekorlar eşliğinde buğday öğütme, yün eğirme, halı dokuma ve yöresel çeyiz hazırlama gibi unutulmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatlarını uygulamalı olarak canlandırdı. Miniklerin performansı, veliler ve öğrenciler tarafından ilgiyle izlendi. Yöresel lezzetler tanıtıldı Etkinlikte kültürel canlandırmaların yanı sıra gastronomi şöleni de yaşandı. Öğrenci ve velilerin imece usulüyle hazırladığı Bolu mutfağının demirbaşları; keşli cevizli erişte, kızılcık tarhanası, kabaklı gözleme, kanlıca mantarı, kaşık sapı, acem pilavı, lahana sarması ve Kıbrıscık kürülü sergilendi. Okulun yeni atmosferinde sunulan ikramlar, ziyaretçilere eski günleri hatırlattı. Etkinliğe katılan Bolu İl Milli Eğitim Müdürü Fatih Öncü, okula kazandırılan alanda kurulan stantları tek tek gezdi. Öncü, yöresel kıyafetler içindeki öğrencilerle sohbet ederek, sergiledikleri performanslardan dolayı tebrik etti. "Bolu’muza ait yöresel ne varsa hepsini canlandıracağız" Etkinliğin yürütücüsü Köroğlu İlköğretim Okulu 2/B sınıfı öğretmeni Esengül Acar, etkinlik öncesinde yaptığı açıklamada, "2025 yılının Aile Yılı olduğunu vurgulamak için velilerimizle birlikte Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında, Yerli Malı Haftası etkinlikleri çerçevesinde Bolu’muzun tarihi ve kültürel yönlerini tanıtmak amacıyla Yaşayan Müze sergimizi hazırlamış olduk. Hazırlamış olduğumuz bu sergide Bolu’muzun tarihi, yöresel yemekleri ve kıyafetleri tüm okulumuzun öğrencilerine tanıtılmıştır. Şimdi burada öğrencilerimiz, serginin bütün bölümlerini sizlere canlandıracaklar. Bir kısmı yöresel türkülerimizi söyleyecek, yöresel yemeklerimizin tanıtımı yapılacak. Eskiden değirmenlerde buğday öğütülürdü, bunu canlandıracaklar. Yün eğirecekler, halı dokuyacaklar. Eskiden yöresel çeyiz sermelerimiz olurdu, onları canlandıracağız. Aklımıza gelebilecek Bolu’muza ait yöresel ne varsa hepsini canlandıracağız. Bu etkinliği okulumuzda ilk kez yapıyoruz. Okulumuzun tüm öğrencilerinin yararlanması, Bolu’muzun tarihi kıyafetlerini ve yöresel yemeklerini görmeleri ve öğrenmeleri amacıyla, okulumuz genelini kapsayacak şekilde bu etkinliği düzenledik. Bu konuda destek olan bütün velilerime teşekkür ederim" ifadelerini kullandı.