ÇEVRE - 10 Haziran 2009 Çarşamba 16:50

"Pusula denizanaları bölünerek çoğalır"

A
A
A
"Pusula denizanaları bölünerek çoğalır"

İzmit Körfezinde ve Çanakkale boğazında görülen zehirli Pusula Denizanaları ile ilgili olarak açıklama yapan Muğla Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Nuri Tarkan, iddia edildiği gibi ölüsünün bile öldürücü olduğu iddialarının doğru olmadığını belirtti.

BEKİR TOSUN/MUĞLA

Pusula deniz analarının tehlikeli bir tür olmadığını söyleyen Dekan Tarkan, Pusula deniz analarının ilk defa 6-7 yıl önce Erdek Körfezinde ortaya çıktığını kaydedildi.

Muğla Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Nuri Tarkan, “Pusula deniz anası özellikle Marmara denizinde yoğun olarak bulunan ama diğer denizlerimizde de görülen bir tür deniz anasıdır. Pusula Deniz anası iddia edildiği gibi zararlı bir denizanası değildir.

Çıplak elle tutulsa dahi, zararı olmayan, korkulacak deniz analarından değil. Ancak, her deniz anasında olduğu gibi en zararsız deniz anasında bile çıplak elle dokunulması durumunda temas edilen yerde bir kızarıklık oluşur. Yüzerken dokunulması veya vücuda çarpması insanları telaşlandırmamalı. İddia edildiği gibi ölüsüne bile dokunulmaması söylemleri son derece yanlış. Herhangi bir kızarıklık durumunda ilk müdahale amonyak veya sirke ile yaranın üzerine sürülmesi ile bertaraf edilebilir. Bundan 6-7 yıl önce Erdek Körfezinde ilk defa görülen bir tür bu” dedi.

Görülen deniz anasının yeni bir tür olmadığına işaret eden Tarkan, “Bu mevsimlerde miktarında çoğalma görülmesi normaldir. Bu durum Eylül sonuna kadar artarak devam edebilir. Eylül sonunda kendiliğinden seyrelir ve ortadan kalkar. Bu denizanaları zaten var olan bir denizanası. Fakat sudaki besin maddelerinin artması ve suyun sıcaklığının artması ile çoğalma görülmüştür. Bu denizanalarını sopalarla öldürmeye çalışmak yanlış. Parçalanan deniz analar tekrar bütüne dönüşerek çoğalma gösterir.

Bu denizanalarına fiili müdahale zararlıdır. Çeşitli ağlarla toplanarak uzaklaştırılması daha uygundur. Rüzgar ve su akıntıları ile küçük koylar ve plajlara sürüler halinde gelebilirler. Pusula denizanaları sıcakların artması ile Ege ve Akdeniz’de de görülebilir. Muğla kıyı şeridimizde görülmesi durumunda vatandaşlarımızın Muğla Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanlığını araması durumunda bizler de bu denizanaları üzerinde araştırma yapabilir, üreme, yaşam alanları ve zararları konusunda kamuoyuna daha fazla bilgi verme şansımız olabilir” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Bilim Kafe’de her yönüyle Mehmet Akif konuşuldu Düzce Üniversitesi, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın öncülüğünde başlatılan ve üniversitelerde üretilen akademik bilginin toplumun her kesimiyle buluşturmayı amaçlayan ‘Bilim Kafe’ buluşmalarına bir yenisini daha ekledi. Bilim İletişimi Ofisi ile Toplumsal Katkı Koordinatörlüğü tarafından 27 Aralık Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü’ne ithafen düzenlenen "Her Yönüyle Mehmet Akif" başlıklı bilim kafe Düzce Belediyesi Konuralp Antik Tiyatrosu Seyir Terası Çadırı’nda gerçekleştirildi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’in konuşmacı olarak yer aldığı bilim kafe etkinliğine; Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Duygu Ekinci, Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recai Özcan ve öğrenciler ile vatandaşlar katılım sağladı. Programın açılış konuşmasını yapan Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Mehmet Akif Ersoy’un yalnızca bir şair değil; yaşadığı dönemi, toplumsal sorunları derin bir sorumluluk bilinciyle ele alan çok yönlü bir düşünce insanı olarak ele alınması gerektiğini vurgulayarak bu kapsamda düzenlenen bilim kafe etkinliğine katılımı için Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’e teşekkürlerini sundu. "Her zaman zihnimde Mehmet Akif idealizmi vardı" Programa konuşmacı olarak katılım sağlayan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Mehmet Akif Ersoy’a duyduğu hayranlığın ilkokul yıllarında başladığını belirterek, zihninde her zaman bir "Mehmet Akif idealizmi"nin yer aldığını dile getirdi. Mehmet Akif’in 1873 yılında Osmanlı Devleti’nin siyasi, sosyal ve fikrî açıdan sarsıntılı bir döneminde dünyaya geldiğini belirten eden Prof. Dr. İlhan Genç, Balkanlar ve Türkistan kökenli bir aile yapısı içinde yetişmesinin, onun düşünce dünyasına çok yönlü bir bakış kazandırdığını ifade etti. Doğu ile batıyı birleştiren güçlü sentez Mehmet Akif’in eğitim hayatına da değinen Prof. Dr. Genç, Akif’in modern mektep eğitimi ile dinî ilimleri birlikte sürdürdüğünü, Baytar Mektebi’nde kazandığı sebep–sonuç temelli bilimsel bakış açısını hayatının her alanına yansıttığını aktardı. Akif’in yalnızca Doğu kaynaklarını değil; Batı edebiyatını da yakından takip ettiğini vurgulayan Prof. Dr. İlhan Genç, Victor Hugo, Tolstoy ve Emile Zola gibi isimleri okumasının, onun fikri derinliğini ve sentez gücünü artırdığını belirtti. "Mehmet Akif, neden–sonuç ilişkisini en güçlü kuran şairlerdendir" Konuşmasında Mehmet Akif’in şiir ve yazılarında sürekli olarak "neden geri kaldık?" sorusunun peşinden gittiğini ifade eden Prof. Dr. Genç, Akif’in olaylara duygusal olduğu kadar rasyonel ve analitik bir perspektiften yaklaştığını söyledi. Akif’in yalnızca bir şair değil aynı zamanda toplumsal sorunlara çözüm arayan bir fikir ve aksiyon insanı olduğunun altını çizen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad dergilerindeki faaliyetlerine de değindi. Bu yayınlar aracılığıyla memleketin meselelerini ele aldığını, maddi imkânları sınırlı olmasına rağmen idealizminden ve sorumluluk bilincinden asla ödün vermediğini ifade etti. Akademik bilgiyi toplumla buluşturarak toplumsal farkındalığın artırılmasına önemli katkılar sunan Bilim Kafe etkinliği, katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.
Kırşehir Esnaf Odaları çağrı yaptı, küçük esnaf destekledi Kırşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği; yeni yıl öncesi şehir halkına çağrıda bulunarak hediye ve günlük alışverişlerde küçük esnafın tercih edilmesini istedi. Öztürk’ün çağrısı, kentteki esnaf tarafından da destek buldu. Birlik Başkanı Bahamettin Öztürk; yaptığı açıklamada Kırşehir’in küçük bir şehir olduğunu belirterek, internet satışları ve büyük mağazalara karşı yerel esnafın korunmasının önemine dikkat çekti. Öztürk; "Hediyeleşmelerin yoğun olduğu bu dönemlerde vatandaşlarımıza sesleniyorum. Alışverişlerinizi küçük esnaftan yapın. Bu hem esnafımıza hem de şehir ekonomimize katkı sağlayacaktır" dedi. Yapılan çağrının ardından küçük esnaf arasında da olumlu bir hava oluştu. Esnaflardan Bektaş Yıldırım, vatandaşlarda yerel esnafa yönelik bir duyarlılığın oluşmaya başladığını ifade ederek; "İnsanlar artık küçük esnafın ayakta kalması için destek olunması gerektiğinin farkına varıyor" şeklinde konuştu. Bir diğer esnaf İsa Yılmaz ise, halkın yerel esnafa karşı daha duyarlı olması gerektiğini vurgulayarak; "Büyük zincirler yerine mahalle esnafının tercih edilmesi hepimizin yararına" dedi. Kırşehir’de süs eşyaları satışı yapan esnaf Müberra Can da özel günlerde yerel esnafın tercih edilmesinin önemine dikkat çekti. Can; "Anneler Günü, yeni yıl, Sevgililer Günü gibi özel günlerde yerli esnafın tercih edilmesini çok önemsiyoruz" ifadelerini kullandı. Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Bahamettin Öztürk; küçük esnafın desteklenmesinin şehir ekonomisinin canlı kalması açısından büyük önem taşıdığını belirterek, vatandaşları alışverişlerinde yerel esnafı tercih etmeye davet etti.