GÜNDEM - 13 Kasım 2019 Çarşamba 03:27

'Rabia’nın intihar etmediği kesin!'

A
A
A
'Rabia’nın intihar etmediği kesin!'

Giresun’da geçen sene hayatını kaybeden küçük kızın ölümü hâlâ sır perdesi. Olayın yaşandığı bölgede inceleme yapan TBMM Araştırma Komisyonu Üyesi Enginyurt, son izlenimleri gazetemize anlattı.

TBMM’de şüpheli çocuk ölümlerinin araştırılması ve bu konuda alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla geçtiğimiz aylarda bir komisyon kuruldu. On iki kişilik bu araştırma komisyonu, Rabia Naz Vatan’ın ölümündeki sır perdesinin aralanması için olayın gerçekleştiği Giresun Eynesil ilçesinde hafta sonu incelemelerde bulundu. 12 Nisan 2018’da ölen küçük kızın intihar etmediğini düşünen komisyon, vakanın kaza ya da düşme olabileceğini söyledi. Önümüzdeki günlerde ise Eynesil Belediye Başkanı Ahmet Latif Karadeniz ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli dinlenecek. Bu arada komisyon üyelerinden MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, olay yerindeki intibalarını gazetemize değerlendirdi.

“VERANDA KIRILMAMIŞ”
Enginyurt, düşündüklerini şöyle aktardı: Çocuğun iki ayağı ve kalça kısmı kırılmış. Düşme varsa, iki ayak üzerine düşmesi gerekir. Araç da vurmuşsa, aracın bu ayağı nasıl parçaladığı, ciğerlerinin nasıl şiştiği ve kalça tarafının nasıl kırıldığı tartışmalı bir konu. İlçe küçük olduğu için konuşmayan insan sayısı oldukça fazla. Başsavcılığı dinlediğimizde düşme ihtimali doğuyor. Verandanın üzerine atladığı söyleniyor. Ancak veranda kırılmamış. 65 kiloluk bir çocuk, bu verandanın nasıl 10 metre ilerisine atlayıp da beton zemine düşer? Polis ve Adli Tıp da bunu araştırmış; iki kişinin eline 60 kilo civarında çuval verilmiş ve o binanın üzerinden sallayarak atılmış. Sonuç: Çuval verandayı kırıp aşağı düşmüş. Yani verandanın olduğu yerde intihar etmediği kesinleşti. Çocuğun tırnaklarında bulunan erkek DNA’sı, görgü şahitleri ve şahitlik eden kişiler de dâhil olmak üzere kimseyle uyuşmamış.

“OLAY YERİNDE KAN İZİ YOK”
Rabia’yı ilk bulan Mürsel Karaal ‘Çuval düşüşü gibi bir ses duydum ve koştum. Gittiğimde Rabia Naz, verandanın olduğu değil, evin hemen yan tarafında kenar duvarındaki bahçeye düşmüş ve yola çıkmak için sırt üstü sürünüyordu. Korktum ve birilerine haber vermek için evlerinin zilini çaldım. Geldiğimizde betonun üzerine gelmişti’ dedi. İfadesine göre çocuk 6-7 metre sürünmüş oluyor. Mürsel’in dışında çocuğu gören de yok. Evin yanındaki marketin kamerası, çocuğu geçene kadar görüyor. Marketten birinin olayı görmemesi ya da duymaması imkânsız. Şahidin ‘gördüm’ dediği bahçede otlar var. Yola çıkmaya çalıştığı yerde kan izi yok. Süründüyse otların ezilmesi gerekiyor, giydiği turuncu renkli okul gömleğinde de bir iz olması lazım.

“ARAÇ HİÇ GEÇMEMİŞ”
Polisler, aileye ilk bulgularına göre ‘bir trafik kazası olabilir’ diyor. Daha sonra intihar deniliyor. Çocuk heyecanlı, esprili, güleç birisi, dersleri de üst düzeyde. İntihara hiç uymuyor. Komşulardan birisi ‘buradan siyah bir araç geçti’ dediği için baba, olayı araştırıp bunun bir trafik kazası olduğunu düşünmeye başlıyor. Olayda şüpheli yok. Bence kızın tekvando merakı incelenmeli. Başsavcının beyanına göre çocuğun öldüğü hafta siyah bir araç hiç geçmiyor. Suçlanan belediye başkanı duyar duymaz hastaneye geliyor. Baba da ‘Hemen neden geldi? Nereden duydu da geldi’ diyor. Suçlanan siyasetçiye karşı kimsenin bir ön yargısı yok.

​Türkiye Gazetesi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sultangazi’de evlerinden tahliye edilen 2 yaşlı kardeşe muhtar sahip çıktı Sultangazi’de birlikte yaşayan yaşlı 2 kardeş, 5 aydır kiralarını ödemedikleri iddiası ile ev sahipleri tarafından dava edildi. Açılan dava sonucu çıkan tahliye kararının ardından 2 kardeş eşyaları ile birlikte sokakta kaldı. Durumu öğrenen mahalle muhtarı kardeşlere sahip çıkarak otele yerleştirdi. Sultangazi Cumhuriyet Mahallesi’nde iddiaya göre uzun zamandır birlikte yaşayan Halime İlkçağlı (74) ile kardeşi Yusuf İlkçağlı (68) bir süre önce ev sahipleri tarafından 5 aydır kira ödemedikleri iddiası ile dava edildi. Gelen mahkeme celbine itiraz eden kardeşler, kiralarını aksatmadan ödediklerine dair dekontları mahkemeye sunmalarına rağmen kendileri hakkında tahliye kararı verildi. Kararın ardından ev sahibi ise iddiaya göre 2 kardeşi akşam saatlerinde eşyaları ile birlikte sokağa attı. Gidecek yerleri olmayan kardeşlerin durumunu öğrenen mahalle muhtarı ise kaymakamlık ile irtibata geçip kardeşleri geçici olarak Selahattin Eyyubi Uygulama Oteli’ne yerleştirdi. Olaya ilişkin konuşan Cumhuriyet Mahallesi Muhtarı Çiğdem Özkan, "Dün akşam saatlerinde bir telefon ile haberdar oldum konudan. Abi kardeş yaşadıkları evlerinden eşyaları ile birlikte sokağa atıldıkları konusunda duyum aldım. Hemen arkasından olay yerine gittim. Gördüğüm manzara çok üzücüydü. Bir insan olarak eşyaları ile birlikte 2 yaşlı insan sokaktaydı. Bu durumu gördükten sonra konuyu sosyal yardımlaşma vakfımızdaki müdüre hanım ile paylaştım. Kendisine konuyu anlattım ve Kaymakam Beye iletti. Bu doğrultuda sağ olsunlar 2 yaşlı insanımız sokakta kalmaktan kurtulmuş oldular. Mahallemizde böyle bir olayın yaşamasından dolayı çok üzgünüm. Umarım bir daha hiç bir yerde bu tür manzaralar ile karşı karşıya kalmayız. Bu noktada tüm ev sahiplerimizi daha duyarlı olmaya, empati kurarak hareket etmeye davet ediyorum" ifadelerini kullandı.