GENEL - 29 Ekim 2008 Çarşamba 16:03

Rambo Okan 60 bin dolarını istiyor

A
A
A
Rambo Okan 60 bin dolarını istiyor

Rambo lakaplı Okan Güler, hileli de olsa kazandığı maratonun 60 bin dolarlık ödülünün kendisine verilmesi gerektiğini söyledi.

Pazar günü yapılan 30. Kıtalararası Avrasya Maratonu'nda kestirme yoldan giderek birinciliği kazanan Rambo lakaplı Okan Güler, hileli de olsa kazandığı maratonun 60 bin dolarlık ödülünün kendisine verilmesi gerektiğini söyledi.

Gündeme gelmek için böyle bir yola başvurduğunu söyleyen Okan Güler, "ödülümü vermezlerse organizatörleri savcılığa şikayet edeceğim" dedi.

30. Kıtalararası Avrasya Maratonu'na katılan Fenerbahçeli amigo Okan Güler, yarış başladıktan sonra yanında koştuğu ve koşunun favorisi olan Kenyalı atleti geçmek için plan yapmaya başladığını söyledi.

Sadece Kenyalı atleti geçmeyı değil aynı zamanda gündeme gelmeyi de istediğini söyleyen Rambo lakaplı Okan Güler, "Maratona 22 Ekim'de kayıt oldum. 10 YTL kayıt parası verdim. Koşu sırasında Kenyalı atletle yan yana koşuyordum. O benden daha hızlı koşuyordu, ben yoruldum. Kenyalı atleti nasıl geçerim diye bir plan kurdum. Televizyona uzun süredir çıkmadığım için gündemden düştüm, gündeme oturmak için bu plan yaptım. Yanımdakilere birinci olacağımı söyledim ama kimse inanmadı" dedi.

Koşunun çok uzun olduğunu ve normal yollarla birinci olma imkanının olmadığını anlatan Okan Güler, kestirme yollardan koşarak birinciliği aldığını söyledi.

Güler, "Koşuda Kabataş'tan sonra Galata köprüsünden sola gitmem gerekirken, ben sağdan direk Sultanahme'te döndüm . Arkama baktığımda Kenyalı atletin geldiğini gördüm. Aramızda 400-500 metre vardı. Finish tabelasını görünce yorulmuş numarası yaptım, elimdeki süngerle yüzümü falan sildim. Basın orda bekliyordu, iki yüz metre kala baktım Kenyalı atlet hızlandı ben de hızlandım, birinciliği aldım Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş gururumuz şeklinde anons etti, herkes "Rambo" diye tezahürat yaptı" dedi.

Koşunun bitmesiyle birincilik kürsüsüne çıktığını söyleyen Rambo, "Birincilik kupasını verdiler ve ardından madalyamı taktılar. Törenden sonra Eminönü'nden vapura bindim kupayı denize attım, madalyayı da Fenerbahçe Asbaşkanı Ali Koça verdim" diye konuştu.

Haksız yere birinci olduğunu kabul eden Okan Güler, bundan organizasyonda görevli kişileri sorumlu tutarak, "Görevli kişiler kestirmeden geldiğimi gördükleri halde devam et Rambo dediler, hiç kimse müdahale etmedi. Organizatörler benden kupayı geri istiyor. Benim birinciliğimin iptal edildiğini söylediler. Organizasyonu düzenleyenlerden şikayetçi olacağım, neden engel olmadılar . Ben kayıt parası vererek koşuya katıldım, birinci geldim 10 km geriden gelerek birinci oldum ama görevliler gördükleri halde engel olmadılar. Ben hakkım olan 60 bin doları istiyorum. Organizatörler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacağım" dedi.

RAMAZAN ALMAÇAYIR - İSTANBUL

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Giresun Giresunspor - Sakaryaspor maçının ardından Trendyol 1. Lig’in 32. haftasında Giresunspor, konuk ettiği Sakaryaspor’a 3-2’lik skorla mağlup oldu. Karşılaşmanın ardından teknik direktörler açıklamalarda bulundu. Mücadele sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan Giresunspor Teknik Direktörü Serhat Güller, son dakikalarda yedikleri gollerle mağlup olmalarının üzücü olduğunu belirtti. Güller, maça kazanabilecekleri bir karşılaşma olarak hazırlandıklarını ifade ederek şunları dile getirdi: “Öncelikle son dakikalarda yediğimiz gollerle mağlup olduğumuz için tabii ki üzgünüz. Bu maç kendi adımıza kazanabileceğimiz bir karşılaşmaydı. Çok alan bulacağımızı tahmin ederek oynadığımız, hazırlandığımız bir karşılaşmaydı. İlk yarıda attığımız iki gol ile devreyi 2-1 önde kapattık. Fakat daha sonra özellikle ilk yarıda yanlış tercihlerden dolayı gol olması gereken iki tane daha pozisyonumuz vardı. Bunları değerlendiremedik. Genç takım olduğumuz zaman bunları tabii ki doğru tercihler yapmakta biraz sıkıntı yaşıyoruz. İkinci yarıda genel anlamda oyunu tutmaya çalıştık. Daha çok Sakaryaspor’un stoperlerini boş bırakarak onların oyuna girmesini ve oluşacak alanlarda da hızlı hücumlar yapmayı planlamıştık. İşin aslına bakarsanız onların oyun şablondaki tüm oyuncuları iyi bir şekilde marka ettik. Taa ki son dakikalara kadar. Uzatmalarda yediğimiz gol var. Kendi kalemize attığımız gol var. Daha önce de söylemiştim. Özellikle bizim gibi tecrübesiz takımlarda kişisel hatalar çok oluyor. Kişisel hataların da yine ağır bir bedelini ödedik. Sakaryaspor’a başarılar diliyorum. Yani biz her türlü olumsuzluğa rağmen, kulübümüzün içinde bulunduğu duruma rağmen ligi bırakmadan en iyi şekilde oynamaya Giresunspor’u en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyoruz. Güzel bir karşılaşma oldu. Kaldı iki maçımız. Bu iki maçımızı da en iyi şekilde ciddi bir şekilde havlu atmadan oynamaya çalışacağız. İnşallah o maçı da kazanma şansımız olur. Sonuçta elden bir şey gelmiyor. Bazen saha içerisindeki hataları önlemek adına elden bir şey gelmiyor. Yapacak bir şey yok.” Turgay Karslı: "Kötü oynarsınız ama 3 puan alırsınız. Bu onlardan bir tanesiydi" Sakaryaspor Teknik Direktörü Turgay Karslı ise kötü bir oyun sergilediklerini söyledi. Karslı, kazanmanın önemli olduğunu ancak bazen kötü oyunlar sonucunda da galip gelmenin mümkün olduğunu belirterek, “Arkadaşlar bazı maçlar vardır. İzahı anlatılır. Taktik olarak teknik performans olarak değerlendirilebilir. Ama bazı müsabakalar vardır. Bugün oynadığımız gibi değerlendirmesi çok güçtür. Tamam biz bazı şeyleri ve bazı gerçekleri görüyoruz. Takım içindeki dengeleri eşit nitelikte tutmaya çalışıyoruz ama kağıtta yaptığınız iş bazen sahada birbirini tutmuyor. İnsan faktörü çok önemli. Bunları bir araya getirdiğinizde böyle bir sorun, böyle bir problem, böyle bir sonuç çıkıyor. Gerçekçi olalım. İlk yarıda çok üstün bir oyun oynamadık. Ama inanın Giresunspor’un ligdeki durumuyla alakalı hiçbir olumsuz bir düşünceyle sahaya çıkmadık. Onların ne kadar ciddiye aldığını bu olayı bizim de bu kadar hedefe yaklaşmışken kazanmak zorunda olduğumuzu bütün oyuncularımız biliyordu. Kötü oynadık, belki de oynadığımız sınırlı sayılı kötü oyunlarından bir tanesiydi. Rakibimizin tabii ki genç olması çok koşan oyunculara sahip olması bu skorla onları çok daha iştahlandırdı. Haklı buluyoruz. Küçücük bir özeleştiri yapalım. Mağlup olduğumuz bir oyunda galip geldikten sonra çok da fazla saha dışı münakaşalara girmemizin doğru olmadığını düşünüyorum. O konuda biraz kendimize ders vermemiz gerekiyor. Sonuçta biz burada bir camiayı temsil ediyoruz, Sakaryaspor’u temsil ediyoruz. Söylediğim gibi münferit davranmanın bir anlamı yok. Üç puan aldık. Çok güzel bir oyun muydu, hayır değildi. Kötü oynarsınız ama 3 puan alırsınız. Bu onlardan bir tanesiydi” diye konuştu.
Kayseri İYİ Parti’de liyakatsizlik istifası İYİ Parti Kayseri ilçe yöneticilerinden Hasan Mert Çakmak partisinden istifa ettiğini açıkladı. Çakmak istifa açıklamasında; "İYİ Parti’nin ilkelerinden ve çizgisinden ayrıldığını, liyakatsizlik sorunları ile karşı karşıya kaldığını gözlemledim. Bu sebeplerden dolayı, milletimizin umudu olma özelliğini yitiren İYİ Parti’den istifa etme kararı aldım" dedi. Partiden istifa ettiğini yaptığı yazılı açıklama ile duyuran Hasan Mert Çakmak, partinin ilkelerinden ve çizgisinden ayrıldığını ifade ederek; "2018 yılının başlarında, Türkiye siyaset sahnesinde yeni bir umut olarak doğan İYİ Parti, pek çok vatandaşın ve siyasi figürün ilgisini çekmişti. Ben de Hasan Mert Çakmak olarak, bu umut verici başlangıcın bir parçası olma niyetiyle, partimize katıldım ve o günden bu yana çeşitli görevler bulundum. Ancak bugün, üzülerek belirtmeliyim ki, İYİ Parti’nin ilkelerinden ve çizgisinden ayrıldığını, liyakatsizlik sorunları ile karşı karşıya kaldığını gözlemledim. Bu sebeplerden dolayı, milletimizin umudu olma özelliğini yitiren İYİ Parti’den istifa etme kararı aldım. İYİ Parti, kurulduğu ilk günlerde, liyakate dayalı bir yönetim anlayışı ve kutuplaşmayı aşma hedefi ile yola çıkmıştı. Ancak zamanla, bu hedeflerin geride kaldığını, partinin yönetim kademesinde liyakatten ziyade farklı önceliklerin belirleyici olduğunu üzülerek gözlemledim. Türkiye’nin içinde bulunduğu zorlu süreçte, halkımızın umudunu canlı tutacak, adaletli ve kapsayıcı bir siyaset anlayışına her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Bu düşünceyle, İYİ Parti’nin maalesef bu beklentilere cevap vermekten giderek uzaklaştığı kanaatindeyim. Görev yaptığım süre zarfında, partimizin ve ülkemizin geleceği için samimi çabalar sarf ettim. Ancak, parti içinde yaşanan bir takım gelişmeler ve karşılaştığımız liyakatsizlik problemleri, düşüncelerimde ciddi bir revizyon yapmamı gerektirdi. İYİ Parti’nin ilk kuruluş felsefesinden ve amaçlarından sapma eğiliminde olduğunu görmek, benim için derin bir hayal kırıklığı oldu. Sonuç olarak, bu kararı almamın temelinde yatan ana sebep, İYİ Parti’nin özünden ve milletimiz için taşıdığı umuttan uzaklaşmasıdır. Bir siyasetçi olarak, halkımıza hizmet etme misyonumun, şahsımın ve partimizin çıkarlarından önce gelmesi gerektiğine olan inancımı sürdürüyorum. Bu nedenle, bu ayrılık kararı, hem kişisel ilkelerime hem de ülkem için taşıdığım umuda olan bağlılığımın bir yansımasıdır. Bundan sonraki süreçte, Türkiye’nin ve Türk Milleti’nin menfaatleri doğrultusunda, liyakat ve adaleti ön planda tutan, kapsayıcı ve birleştirici bir siyaset anlayışını savunmaya devam edeceğim" ifadelerinde bulundu.,
Niğde Şehirdeki sorunlara yapay zeka ile çözüm ürettiler Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi ve Niğde Teknopark iş birliğinde düzenlenen "HackNiğde Geleceğin Çözümleri Hackathan" genç yetenekleri bir araya getirdi. 27-28 Nisan tarihlerinde Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Şehit Ömer Halisdemir Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Geleceğin Çözümleri Hackathan’unda yazılım alanına ilgi duyan gençler, şehir teması ile 24 saati aşkın sürede projelerini geliştirerek seçici kurula sundular. 24 takım ve 85 yarışmacının katıldığı yapay zeka yazılım yarışmasında şehirde önce bir sorun belirleyen gençler, ardından bu soruna yapay zeka destekli çözüm projesi geliştirdi. Ödül töreninde konuşan Niğde Valisi Cahit Çelik, "Bugün üç takıma ödül vereceğiz ama kazanan aslında programa katılan tüm takımlar. Sadece şehirlerle ilgili değil, yapay zekanın etki ettiği birçok alan var. Güvenlikten eğitime, sağlığa kadar artık dijitalleşme ile birlikte yapay zeka her alanda var. Bu anlamda gençlerimizin geliştirdiği her projede ülkemiz kazanacak. Bugün gururla söylüyoruz ki Türkiye havacılık anlamında altın yıllarını yaşıyor ve sizler gibi on sene önce, 20 sene önce kendisini bu işe adayan kişilerin sayesinde yaşıyor. İnşallah sizlerin de çabaları, katkıları ile ülkemizi daha ileri taşıyacak" dedi. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Hasan Uslu ise katılımcılara teşekkür ederek, üniversitelerinin siber güvenlik ve yapay zeka alanında fakülte açacak altı üniversiteden birisi olduğunu ifade etti. Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi Genel Koordinatörü ve Savunma Sanayi Müşaviri Alpaslan Kesici ise genç mühendislerin projeleri ile önemli ürünlerin ortaya çıktığını söyledi. Kesici, "Savunma sanayii alanında ülkemiz bu coğrafyada zoru başardı. Şu an savunma sanayii alanında bir marka değeri, patenti olan ve dünyada devler ligi içinde önemli başarılar elde eden bir ülke olarak şu anda karşınızdayız. Kaan uçağımızın prototipini uçurduk, tanklarımız, sihalarımız var ve elektronik harp anlamında da çok iyi bir yerdeyiz. Savunma sanayiinde bu ülke sizler gibi gençlere güvenerek, inanarak aslında bu işi başardı. Bilişim ve güvenlik sistemi alanında da ülkemizin genç mühendisleri inşallah bunu başaracak, emin adımlarla ilerliyoruz. Harikulade ürünlerimiz ortaya çıkmaya başladı. Yakında sizler de kendi bilişim sistemlerinizde kullanıyor olacaksınız ve bunu birlikte yine taçlandıracağız, dünya markası haline getireceğiz" diye konuştu. Yapılan konuşmaların ardından HackNiğde Geleceğin Çözümleri Hackathan’unun kazananları belli oldu. Çukur Takip Sistemi projesi ile Ehl-i Hack takımı birinci, PatiNet projesi ile YeniCherry takımı ikinci, SSW projesi ile ByteBenders takımı üçüncü oldu. Jüri Özel Ödülü’nü ise Gezdir projesi ile Team EMKA takımı kazandı.
Ankara YTP lideri Yılmaz: “AK Parti iktidarda, CHP belediyelerde yıpranır” Yeni Türkiye Partisi (YTP) Genel Başkanı Ahmet Reyiz Yılmaz, 2028 Genel Seçimleri’ne kadar kimsenin erken seçim beklememesi gerektiğini vurgulayarak, “AK Parti iktidarda, CHP belediyelerde yıpranır. Bu millet tarumar olur. ’Bizi kurtaracak biri yok mu?’ der” dedi. Yılmaz, Nejat Uygur Tiyatro ve Konferans Salonu’nda düzenlenen partisinin İl ve İlçe Başkanları 2’nci İstişare Toplantısı’na katıldı. Burada konuşan Yılmaz, 2028 Genel Seçimleri’ne kadar kimsenin erken seçim beklememesi gerektiğini ifade ederek, “Bu şartlar altında erken seçim olmaz. AK Parti iktidarda, CHP belediyelerde yıpranır. Bu millet tarumar olur. ’Bizi kurtaracak biri yok mu?’ der. O kadar ağır travmaların neticesiyle olacak işler bunlar. Büyük bir savaş var. Bir taraftan İran-İsrail, bir taraftan Çin, ABD’yi yok etmek istiyor. ABD bizi yok etmek istiyor. Rusya bizden toprak kopartmak istiyor. Batı, Kürt kardeşlerimizin içerisine soktuğu Ermeni unsurlarla kendi nüfusları yetmediği için Kürt kardeşlerimizi kullanarak Kürdistan projesi hayali kuruyor” değerlendirmesinde bulundu. Yılmaz, Türkiye şehirlerinin güvenlik altında olduğuna inanmadığını dile getirerek, “Bize bu konuda siyasetin diğer alanlarındaki gibi yalan söylendiyse bu Haçlı zihniyeti bizi tarumar etmeden gitmez” dedi. “AK Parti her iktidar döneminde bir Türkiye yemiş” AK Parti hükümetinin 21 yıllık dönemde yaklaşık 3 trilyon dolar vergi aldığını belirten Yılmaz, Türkiye’nin Gayrisafi Milli Hasılası’nın 800 milyar dolar olduğunu ifade ederek, “4 tane Türkiye eder. Bugün bütün varlıklarımızı satsak bizim ederimiz 800 milyar dolar. Bunlar her iktidar döneminde bir Türkiye yemiş” dedi.