EKONOMİ - 04 Eylül 2016 Pazar 09:22

Rekolte düşük, beklenti büyük

A
A
A
Rekolte düşük, beklenti büyük

Fındıkta bu yıl rekolte kaybı olduğunu söyleyen fındık üreticisinin fiyat beklentisi devam ediyor. Dünyanın fındık ihtiyacının yaklaşık yüzde 70’lik oranını karşılayan Karadeniz’de üretici emeğinin karşılığını almak istiyor.

Son yıllarda olumsuz hava şartları ve küllenme hastalığı ile mücadelesini sürdüren üretici son 40 yılın en düşük rekoltesiyle karşı karşıya geldi. Umutlarını tüketmeyen üretici, fındığını gözü gibi koruyarak sabah akşam fındığın başında bekleyip hem temizliğini yapıyor hem de kurumasını sağlıyor.

Giresun sahilinde günlerdir harman kurup fındığını bekleyen üretici Kemal Engin, fındıkta bu yıl yüzde 50 oranında rekolte kaybı olduğunu ve buna göre bir fiyat belirlenmesi gerektiğini söyledi. Geçen yıl 2 ton fındık topladığını ama bu sene 300 kilo fındık aldığını belirten Engin, "Küllenme (küf) diye bir hastalık var ve sahil tarafını çok fazla etkiledi bunun sonucunda ise fındığın 15 gün önceden düşmesine sebep oldu bu da rekolteyi çok etkiledi" dedi.

"Ordu fındığı soğuk havaya ve hastalığa karşı dayanıklı"
Yüksek rakımlı alanlarda daha çok Ordu fındığı olarak bilenen fındığın dikildiğini vurgulayan Engin, "Ordu fındığı bizim Giresun’da yetişen yağlı fındıktan 10-15 gün sonra oluşur. Soğuk havaya çok dayanıklıdır ve bu özelliği ile sahil kesimlerinde değil yüksek kesimlerde yetiştirilir. Bu fındık asla Giresun kalite fındığın yerini tutmaz çünkü yağsızdır ve tadı saman gibidir. Kalite olarak fındık yağı haline getirilmez. Giresun yağlı fındığı ile kilo başına fiyat farkı 1 liradır. Her ne olursa olsun çok fazla fiyat farkı da yok" ifadelerini kulandı. 

Candemir Sarı - Resul Yanbul
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Sungurlu’da KKKA eğitim semineri düzenlendi Çorum’un Sungurlu ilçesinde, baharın gelmesi ve havaların ısınması ile ortaya çıkan ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığına sebep olan kene ısırmalarına karşı vatandaşlar uyarıldı. Sungurlu Devlet Hastanesi’nde görevli Uzm. Dr. Mustafa Akıncı tarafından Kırım Kongo Kanamalı Ateşinden Korunma Yolları temalı eğitim düzenlendi, seminer sonrasında hasta ve hasta yakınlarına farkındalık oluşturmak amacıyla danışma biriminde stant açıldı. Konuya ilişkin olarak hastane başhekimliğinden yapılan açıklamada, “Kırım Kongo Kanamalı Ateşinden korunmak için tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanları gibi kene yönünden riskli alanlara gidilirken, kenelerin vücuda girmesini engellemek maksadıyla mümkün olduğu kadar vücudu örten giysiler giyilmeli, pantolon paçaları çorapların içerisine sokulmalı ve ayrıca kenelerin elbise üzerinde rahat görülebilmesi için açık renkli kıyafetler tercih edilmelidir" denildi. Kene yönünden riskli alanlardan dönüldüğünde kişi kendisinin ve çocuklarının vücudunda (kulak arkası, koltuk altları, kasıklar ve diz arkası) kene olup olmadığını kontrol etmesi istenilen açıklamada, "Yapılan kontrollerde kene tutunmuş ise hiç vakit kaybetmeden çıplak el ile dokunmamak şartıyla vücuda tutunduğu en yakın yerden tutarak uygun bir malzeme ile (bez, naylon poşet, eldiven gibi) çıkarmalıdır. Kişi keneyi kendisi çıkaramadığı durumlarda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Kene ne kadar erken çıkarılırsa hastalığın bulaşma riskinin de o kadar azalacağı unutulmamalıdır. Hastalık hayvanlarda belirti göstermeden seyrettiğinden hastalığın sık olarak görüldüğü bölgelerde bulunan hayvanlar sağlıklı görünse bile hastalığı bulaştırabilirler. Bu sebeple hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya dokularına çıplak el ile temas edilmemelidir. Hastalığa yakalanan kişilerin kan, vücut sıvıları ve çıkartıları ile hastalık bulaşabildiğinden, hasta ile temas eden kişiler gerekli korunma önlemlerini (eldiven, önlük, maske vb.) almalıdır " ifadeleri kullanıldı. Kene tutunan kişiler kendilerini 10 gün süreyle halsizlik, iştahsızlık, ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma veya ishal gibi belirtiler yönünden izlemeli ve bu belirtilerden bir veya bir kaçının ortaya çıkması halinde derhal en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmeleri konusunda da ikaz edilen açıklamada, "Hastalığa sebep olan mikrobun taşıyıcısı, saklayıcısı ve bulaştırıcısı olan keneler uçmayan, zıplamayan, yerden yürüyerek vücuda tırmanan eklem bacaklı hayvanlardır. Vücuda tutunan veya hayvanların üzerinde bulunan keneler kesinlikle çıplak el ile öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır. Keneler üzerine sigara basmak, kolonya, gaz yağı gibi maddeler dökmek kenenin kasılmasına sebep olarak vücut içeriğini kan emdiği kişiye aktarmasına sebep olacağı için yapılmamalıdır" bilgileri verildi.