EKONOMİ - 14 Temmuz 2020 Salı 13:51

RE/MAX en çok Türkiye’de büyüdü1

A
A
A
RE/MAX en çok Türkiye’de büyüdü1

Gayrimenkul sektöründe hizmet veren RE/MAX Türkiye Ofisi 43 ülke arasında en hızlı büyümeyi gösteren ülke olarak Avrupa birincisi oldu.

RE/MAX, 2020 yılının ilk altı ayında, 43 Avrupa ülkesi arasında en hızlı büyümeyi Türkiye’de gösterdi. En çok yeni ofis açan ülke olarak ilk sırada yer alan RE/MAX Türkiye ekibi birincilikle ödüllendirildi. 2020’nin ilk yarısında toplam 35 yeni franchise ile anlaşma imzaladıklarını belirten RE/MAX Türkiye Franchise Satış Müdürü Ercan Değirmenci, 35 yeni ofisin 18 tanesinin pandemi döneminde açılmış olmasının, markanın sektördeki liderliğini bir kez daha kanıtladığını söyledi.

“Portföy büyüklüğü 30 bini aştı”
Söz konusu başarının dijitalleşen dünyaya ayak uydurmak geçtiğini belirten Ercan Değirmenci “Son yıllarda dijitalleş dünyaya yaptığımız yatırımlar sayesinde pandemi sürecinde tüm ofislerimizin elektronik imza ile yetki alma, drone ile portföy video çekimi, dijital pazarlama ve online tapu süreçleri gibi teknolojileri kullanarak işleyişlerini sorunsuz bir şekilde sürdürmesini sağladık. Bu gelişmeler yeni ofis açmak isteyen girişimcilerin dikkatini çekti. Hızlı büyüme sayesinde gayrimenkul sektöründe 204 ofis, 3.626 gayrimenkul danışmanı ve 30.000’in üzerinde sözleşmeli portföye ulaştık. Sürdürülebilir inovasyon ve üretilen değerin adil bir şekilde paylaşılması bu büyümede çok etkili” dedi.

Hedef, 60 yeni ofis ve 4000 gayrimenkul danışmanı
Güçlü bir marka bilinirliğine sahip olduklarını aktaran Değirmenci, 2020 sonu hedeflerini de aktardı: “Tüm iş süreçlerimizi kusursuz bir hale getirmek için ortaya koyduğumuz enerji ve her daim markamıza yaptığımız yatırım kriz dönemlerini en az hasarla atlatmamızı sağladı. Güzel bir rüzgar yakaladık ve tüm girişimcileri RE/MAX markası ile kendi ofislerini açmaya davet ediyoruz. Birlikte çok daha hızlı büyüyeceğimize inanıyoruz. 2020 yıl sonu hedefimiz 60 yeni ofis ve 4000 gayrimenkul danışmanına ulaşmak.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Karslı vatandaştan duyarlı davranış Ermeni-Türk harbinde Kars’ta 1920 yılında şehit düşen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarına duyarlı vatandaş tarafından önce bayrak dikildi, ardında da mezarın bulunduğu bölge temizlendi. Tarihi Benli Ahmet İstasyonu’nda dört tarafı duvarla çevrili olan Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının anıt mezar haline getirilmesini isteyen vatandaşlar, mezarlıkta 5 ayrı mezarın bulunduğuna dikkat çekerek mezarın olduğu bölgenin koruma altına alınması gerektiğini veya buraya anıt mezar yapılmasını istedi. Kars’ın en işlek caddelerinden birisi olan Faikbey Caddesi’ne ismi verilen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının tarihi istasyonda bulunduğunu ifade eden vatandaşlar, "Kars ve civarının Ermenilerden geri alınması için yapılan harekat esnasında 12. Tümen, 36. Alay 1’inci tabur komutanı yüzbaşı Faik bey 14 Ekim 1920 tarihinde Ermeni-Türk harbinde, Berne (Koyunyurdu) Köyü’nün doğusundaki tepede birliğin başında olduğu sırada çarpışmalarda şehit düştü. Ben de her sene geliyorum. Otlarını temizliyoruz, bayrağını taktık. Her yıl bu ayalarda gelip buranın bakım ve onarımı yapıyorum" dedi. Duyarlı vatandaş daha sonra Yüzbaşı Faik Bey’in bulunduğu mezarın etrafını temizledi, mezarın üzerinde bulunan ağaç parçalarını ve istenmeyen otlarını topladı, mezarlığın içerisindeki bayrağı değiştirdi. Şehitlere dua eden vatandaş daha sonra bölgeden ayrıldı.
Antalya Eşinden para istedi, ’param yok’ cevabını alınca hayatı değişti, kendi işinin patronu oldu Kocası harçlık vermeyince kendi dükkanını açan kadın, 36 yıldır mesleğini icra ediyor. Antalya’nın Serik ilçesinde yaşayan Fahriye Altınkaynak, 36 yıldır hayali olan olan terzilik mesleğini sürdürüyor. Altınkaynak, terziliğe hobi olarak başladı. Eşinden bir ihtiyacı için bir miktar para istediğinde “Param yok” cevabını alan Altınkaynak, kendi iş yerini açtı. Evindeki el makinesi ve kumaşlarla birlikte dikiş, giyim üzerine açtığı küçük bir dükkanla geçimini sağlamaya başlayan Fahriye Altınkaynak (62), “Herkes bana, "Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın” dedi. Ben de yapabilirim dedim” dedi. Terzilik mesleğiyle çocuklarını okuttu İş yeri açtığı zaman müşteri gelmesi için konfeksiyonlara broşür ve kartvizit dağıttığını anlatan Fahriye Altınkaynak, mesleğinin çocukluk hayali olduğunu aktardı. Eşinin işine karşı gösterdiği tüm direnişlere rağmen, 36 yıllık zaman zarfında 3 çocuğunun üniversite öğrenimini tamamladığını açıklayan Altınkaynak, meslekte nasıl başarıya ulaştığını şu sözlerle ifade etti: "Mesleğim, çocukluk hayalim. Bu işe önce evde başladım. Fakat evde olmuyordu, eve gelen çocuklarıyla geliyordu, çalışma imkanım olmuyordu. Sonra çok acil bir para ihtiyacım oldu. Eşimden para istedim, ’Param yok’ dedi. Eşimin bana öyle demesi çok üzdü. Oturup düşündüm ve bir iş yeri açmaya karar verdim. Hemen araştırmaya başladım ve dikiş, giyim üzerine bir dükkan kiraladım ama hiçbir şeyim yoktu, sadece küçük bir el makinem vardı. Herkes bana, ’Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın’ dedi. Ben de ’Neden, ben de yapabilirim’ dedim. Evimdeki makinemi iş yerime getirdim. Broşürler, kartvizitler bastırdım. Bütün konfeksiyonları dolaşarak dağıttım. ’Yapılacak tadilat işlerinize talibim’ dedim. Evdeki kumaşlarımı getirdim, dükkanıma yerleştirdim, badana yaptım. Eşim şiddetle karşı çıktı, ’Yapamazsın, uğraşamazsın, otur evde yemeğini yap’ dedi. Ama ben kararlıydım. Çok ağır bir kelime kullandı. Eğer hayat müşterekse ve ben çalışmıyorsam, almakla mükelleftir kendisi. Almıyorsa, ben de bir şeyler yapma ihtiyacı hissettim. Kimseye muhtaç olmak istemedim. O kadar zor ki birilerine muhtaç olmak. Azmettim ve yavaş yavaş müşterilerim gelmeye başladı. Sonra eşimden ayrıldım." Kadınların hayatta her zaman üretken olması gerektiğini anlatan Altınkaynak, “Elimden geldiği kadar helalinden olsun diye gece gündüz, gece yarılarına kadar çalıştım. 3 çocuğum ve 8 torunum var. Oğullarım ve kızım üniversiteyi bitirdi ve hepsinin mesleği var. Torunlarımla mutluyum ve en güzeli bir işim var. Bir kadın, üretken ve karınca gibi olmalı. İlla ki, iş yeri açması gerekmiyor. Evde, tarlada, fabrika başka bir iş yerinde çalışsın ama üretsin. Kadınlar, kimseye muhtaç olmamalı, dimdik ayakta kalmalı” diye konuştu.