SAĞLIK - 21 Eylül 2016 Çarşamba 12:54

Renkli gözlüyseniz dikkat!

A
A
A
Renkli gözlüyseniz dikkat!

Kazayağı kırışıklıklarının en büyük sebebinin güneşe maruz kalmak ve yanlış ürünler kullanılması olduğunu ifade edene Dr. Alp Okutucu, “Cildimizin kuru olması, açıkgöz rengine sahip olmak göz çevresinde kırışıklık oluşumunda hazırlayıcı faktörlerdir.” dedi.

Medikal Estetik Hekimi Alp Okutucu, “Kırışıklıklar, mimik kaslarının kullanımıyla cildimizde görülür. Her yaşta olurlar ancak ilerleyen yaşlarda kalıcı olmaya başlarlar ve giderek derinleşirler. İşte bu aşamada kırışıklıklar oturmadan ve derinleşmeden bazı önlemlerin alınması gerekir.” diye konuştu.

Vücutta bulunan tüm hücreler ve organlar gibi cildin de zamanla yaşlandığını kaydeden Dr. Alp Okutucu, “Doğduğumuz andan itibaren bu süreç işlemeye başlar. Cilt için ayrıca bu süreci hızlandıran bazı faktörler de söz konusudur. Güneş, çevresel hasarlara maruziyet, beslenme ve uyku düzeni bozuklukları gibi. Cildimiz elbette kendini yeniler, ne yazık ki bu yenilenme hızı 25-30 yaşlarından itibaren azalmaya başlar ve yaşlılık belirtileri görülür. Kazayağı olarak adlandırılan göz çevresi kırışıklıkları da özellikle açık tenli, açık renkli veya kızıl saçlı kişilerde erken yaşlarda ortaya çıkabilir. Yaşlı-genç, kadın-erkek her yaştan insanın karşılaşabileceği bir sorundur.20’li yaşlardan itibaren görülmeye başlayabilir ve yaş almaya devam ettikçe de sayısı, derinliği artar. Müdahale edilmediği takdirde de kalıcı hale gelebilirler.

Çünkü açık ten ve renkli göz rengine sahip kişiler güneş ışınlarına daha duyarlıdır ve gözlerini korumak için daha fazla kısarlar. İşte bu kısma hareketi bu kırışıklıkların oluşmasına; bu durumun devamlı olması ise, kazayağı çizgilerinin kalıcı olmasına sebep olmaktadır. Koyu ciltli kişilerin derisi ise özellikle yağlı cilde sahipse daha dayanıklıdır.” şeklinde konuştu.

Karlı havalarda uzun süre bulunmak, uyuma pozisyonun da göz çevresi kırışıklıklarının oluşmasında etkili olduğunu ifade eden Dr. Alp Okutucu, şöyle konuştu:
“Korunmak için yapabileceğimiz en iyi şey uygun ürünlerle göz çevresi bölgesindeki cildi nemli tutmak ve güneşten sakınmaktır.

Öyleyse yapılması gereken nedir? Öncelikle iyi beslenmeliyiz. Bol lifli gıdalar taze sebze çiğ olarak tüketmeliyiz. Gerçekten bol su içmeliyiz. Cildimizi dış etkilerden korumak için uygun nemlendirici ve güneş koruyucularını ihmal etmemeliyiz. Bu durumlarda yerine koyma tedavilerinin de oldukça iyi sonuçları vardır.”

Medikal Estetik Hekimi Dr. Alp Okutucu, cildin ihtiyacı olan ve giderek kaybolan destek ürünlerinin ve hyalüranik ürünün yerine konmasının uygun olduğunu belirterek, “Bu bağlamda CGF CD34+ tedavileri de hem kırışıklık hem de sarkma durumlarında çok başarılıdır. Cilt altında bozulmuş olan elastin ve kollagenin onarımını kendi kök hücreleriyle yapılabilmesine imkân tanıyan bir tedavi şeklidir.” dedi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana "Deprem Sonrası Geleceği Kerpiçle İnşa Etmek" konulu sempozyum yapıldı Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, “Depreme dirençli Adana ve Türkiye için yaşananları unutmadan, bilimin ışığında çalışmalıyız" dedi. Adana Valiliği, Adana Büyükşehir Belediyesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yapı İşleri Müdürlüğü, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Mersin Üniversitesi, Mersin Toros Üniversitesi ve Adana Ticaret Odası desteğiyle "Deprem Sonrası Geleceği Kerpiç İle İnşa Etmek Sempozyumu" düzenlendi. Adana Ticaret Odası Meclis Salonu’nda yapılan Sempozyuma katılan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, ülkenin en önemli gündeminin depreme dirençli kentler oluşturmak olması gerektiğini belirtti ve bunun için yapılması gereken her şeyin acilen hayata geçirilmesinin önemine işaret etti. Karalar şunları söyledi: “Toplum olarak afet yaşandığında o noktaya odaklanıyoruz ama bir müddet sonra bunu unutuyoruz. Türkiye’nin dünyadaki en riskli deprem bölgelerinden biri olduğu gerçeğiyle hareket edip tedbirlerimizi almalıyız.” Sempozyumun; Türkiye’nin en önemli gereksinimlerinden olan enerji kullanımını azaltan kerpiçle ilgili olmasını da önemsediğini kaydeden Başkan Zeydan Karalar, “TMMOB’ne bağlı odalar, bir karşılık beklemeden, ülkenin problemleriyle ilgili proje üreten ve bunları anlatan kuruluşlar. Onların eleştirel yaklaşımına bakıp engellemeye çalışmak, ükemizde bilimin gelişmesinin önüne geçmek anlamına gelir” dedi. Türkiye’yi depreme dayanıklı hale getirmenin şart olduğunu vurgulayan Başkan Zeydan Karalar, ancak böylece hem insan kayıplarının, yaşanan acıların ve ekonomik yıkımın önlenebileceğini söyledi. 6 Şubat depremlerinin ardından gerçekleşen hasar sonucu Adana’da 7 binin üzerinde binanın, yıkılmasını gerektirecek denli hasar aldığını hatırlatan Başkan Zeydan Karalar; Adana’nın depreme dirençli bir şehir olması için Afet Koordinasyon Merkezi’ni hayata geçireceklerini, mikro bölgeleme çalışmaları yaptıklarını, tüm bunları ikinci dönemde uygulayarak, kentin depreme daha dirençli hale gelmesi için katkı sağlamaya devam edeceklerini bildirdi. Karalar, konuşmasını; sempozyumu gerçekleştirenlere ve katılımcılara teşekkür ederek tamamladı. Sempozyumda; kerpiç, yığma ve karma tekniklerle inşa edilmiş yapılar ile deprem ilişkisinin disiplinlerarası bir perspektiften ve çok yönlü olarak ele alınması ve toprağın yapı malzemesi olarak irdelenmesi konuları üzerinde duruldu. Sempozyumun ana başlıkları, Kültürel Miras ve Kerpiç, Modern Toprak Yapılar ve Yapısal Davranışlar oldu.
Mersin Mersin’de belediye ekipleri yağış dolayısıyla teyakkuza geçti Mersin Büyükşehir Belediyesi, Meteoroloji Müdürlüğü tarafından yapılan şiddetli rüzgar ve fırtına uyarısı sonrası şehir hayatının normal seyretmesi için alarma geçti. Kent genelinde yaşanabilecek olumsuz durumlara karşı MESKİ, İtfaiye, Park ve Bahçeler, Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı bünyesindeki ekipler, gerekli uygun araç ve ekipmanla sahaya inerek olaylara anında müdahale etti. Mersin genelinde birçok noktada görev yapan ekipler, fırtına ve rüzgarın etkili olduğu lokasyonlarda mazgalların tıkanmaması için süpürge araçları ile çevre temizliği yaparken, olası bir ağaç devrilmesi ve çatıların uçma riskine karşılık teyakkuzda bekledi. ‘Alo 185’ veya ‘Teksin’ uygulaması üzerinden gelen ihbarları da değerlendiren ekipler, hava koşullarının neden olduğu zor durumlara karşı önlem alırken, sorunların büyümesine de engel oldu. “Kentte olumsuz bir durum yaşanmaması adına 7/24 teyakkuzdayız” Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Temizlik Şefi Danyal Güngör, Meteoroloji Müdürlüğünün hafta sonu için kent genelinde yapmış olduğu uyarıları dikkate alarak harekete geçtiklerini belirtti. Güngör, “Büyükşehir Belediyesi olarak Akdeniz, Toroslar, Yenişehir ve Mezitli bölgelerimizde 110 personelimiz ve 11 adet 8 metreküp vakumlu yol süpürme araçlarımızla olası bir yağmur durumunda mazgalların tıkanmaması için ana caddelerde yer alan tüm mazgalları süpürge araçlarımızla temizleyerek mücadele ediyoruz. Ekiplerimiz de sahada süprüntü atıklarının tamamını topluyor. Vatandaşlarımız, olası bir kirlilik veya olumsuzluk gördüklerinde ’Teksin’ üzerinden bizlere ihbar bırakıyor. Biz de en kısa sürede olaylara müdahale ediyoruz” dedi. Kentte olumsuz bir durum yaşanmaması adına 7/24 teyakkuzda olduklarını ifade eden Güngör, “Vatandaşlarımız, herhangi bir olumsuz durumla karşılaştıklarında ‘Alo 185’ ve ‘Teksin’ uygulaması üzerinden bize ulaşmaları halinde en kısa sürede gerekli müdahalelerde bulunuyoruz” diye konuştu.