SPOR - 28 Ekim 2020 Çarşamba 17:27

Rıza Çalımbay: 'Türkiye için oynayacağız'

A
A
A
Rıza Çalımbay: 'Türkiye için oynayacağız'

UEFA Avrupa Ligi I Grubu’ndaki ikinci maçında yarın sahasında İsrail ekibi Maccabi Tel-Aviv ile karşılaşacak olan DG Sivasspor’da Teknik Direktör Rıza Çalımbay, "Bizim şu andaki tek hedefimiz Türkiye için oynamak. Ne kadar puan alırsak o kadar Türkiye'ye faydası gelecek. O bilinçteyiz ve bu maça da ona göre hazırlanıyoruz" dedi.

Teknik Direktör Rıza Çalımbay ve futbolcu Hakan Arslan, maçın oynanacağı Sivas Yeni 4 Eylül Stadyumu’nda basın toplantısında konuştu.

Çalımbay, rakipleri Maccabi Tel-Aviv’in güçlü bir ekip olduğunu söyleyerek, "Her şeyden önce Sivasspor’u Avrupa Kupaları'na götürdüğümüz için çok mutluyuz. İlk maçımızı da İspanya’da oynadık, gerçekten çok güzel bir maç oldu. Takımımız hiçbir zaman oyundan kopmadı. 2 kez mağlup duruma düştük ancak yine de kopmadık. Sonuna kadar devam ettirdik. Yalnız son dakikalarda çok büyük şansızlık yaşadık. Arkadaşımızın sakatlanması, 10 kişi kalmamız, kötü goller yedik. Bunda sakatlıkların da bayağı bir etkisi oldu. Orada mücadeleden kopmayan, gol atmak için uğraşan bir takım vardı ve onu da yaptık. 3 tane de gol attık. Onun için oyunumuzdan çok memnunum. Sadece yediğimiz gollerden memnun değilim. O maçın da rövanşı burada. Puan usulü olduğu için avantajımız halen devam ediyor. Maccabi Tel-Aviv maçı bizim için önemli bir maç. Kendi sahamızda oynuyoruz ve bu maçı mutlaka çok iyi bir şekilde bitirmemiz gerekiyor. Ben takımıma yürekten inanıyorum, güveniyorum. Lig başka, bu maçlar başka. Bunun ayrımını yapıyoruz. Tel-Aviv takımının da ne kadar güçlü olduğunu biliyoruz. Rakibimizin daha önce Avrupa Kupaları'na katıldıklarını biliyoruz. Son maçlarını seyrettik, ona göre tedbirlerimizi alacağız. Kazanmak için ne gerekiyorsa yapacağız. Tek sıkıntımız bir kaç tane arkadaşımızın sakat olması, onun dışında hiçbir sıkıntımız yok. Herkes heyecanla, coşkuyla, arzulu ve istekli bir şekilde bu maçı bekliyor" dedi.

"Türkiye için oynuyoruz"
Çalımbay, bu tür maçları Türkiye için oynadıklarını ifade ederek, "Lig maçı ve Avrupa Kupası maçları başka bir şey. Buradaki en büyük olay ülkemizde şu anda 21 takımla lig devam ediyor. Biz hem Avrupa Ligi oynayacağız, hem de Türkiye Ligi'nde maçlarımıza devam edeceğiz. Tabii ki bu zamanlarda sakatlarımız oluyor. İspanya'ya giderken 4-5 arkadaşımızı götüremedik. Şu anda da yine sakat arkadaşlarımız var, onlardan yararlanamayacağız. Ama bu demek değildir ki ligi burada boş verdik. Biz bu maçları Türkiye için oynuyoruz, hem de kendimiz için oynuyoruz. Başakşehir'e de başarılar diliyorum. Sivasspor buraya gelirken hiç kimseden bir destek alıp gelmedi. Taraftar ve Sivas halkının çok büyük desteğiyle geldi. Biz manevi bir destek görmedik. Türkiye için oynuyoruz, başarılı olmamız için ona göre manevi yönden destek vermeleri gerekiyor. Gurur duymamız gerekiyor" ifadesini kullandı.

"Hiçbir takımdan korkumuz yok"
Teknik Direktör Rıza Çalımbay, hiçbir takımdan korkularının olmadığının altını çizerek, "Bizim için bu maç çok önemli, buradan galip gelirsek çok büyük bir avantaj yakalayacağız. Bizim bir kere hiçbir takımdan korkumuz yok, hangi takım olursa olsun. Bana göre de herkesin baktığı gibi biz bakmıyoruz. Maccabi Tel-Aviv ve Karabağ da kuvvetli takımlar. Onların maçlarını seyrettiğimizde de onu gördük. Villarreal maçının üstüne çıkmamız gerekiyor. Eğer bunu yaparsak burada çok büyük bir bayram havası olur, tek hedefimiz o" diye konuştu.

"Kazanmak başka bir düşüncemiz yok"
Maccabi Tel-Aviv maçından galibiyetle ayrılmak istediklerini söyleyen deneyimli teknik adam, "Pandemi sürecinden önce namağlup ilerleyen bir takımdık. Ne zaman pandemi başladı, aynı şekil oldu. Taraftar bizim büyük bir gücümüzdü, onlarla beraber çok güzel şeyler yapıyorduk. Bizim şu andaki tek hedefimiz Türkiye için oynuyoruz, ne kadar puan alırsak o kadar Türkiye'ye faydası gelecek. O bilinçteyiz ve bu maça da ona göre hazırlanıyoruz. Bizlerin manevi desteğe ihtiyacı var, bu takıma her türlü desteğin verilmesi gerekiyor. Özellikle de basının destek vermesi gerekiyor. Bizim tek hedefimiz bu maçı kazanmak başka bir düşüncemiz yok" dedi.

"Tek sıkıntımız sakatlar"
Çalımbay son olarak takımda sakat oyuncuların olduğunu da söyleyerek, "Oyuncular için zor bir dönem, herkes için zor bir dönem. Bu dönemlerde biraz aksilik olabilir ama biz bunları düzeltmeye çalışıyoruz. Aaron Appindangoye, Marcelo Goiano, Ziya Erdal kesin oynamayacak. Erdoğan Yeşilyurt ve Samba Camara'nın durumu net belli değil. Bu tabii ki bir mazeret değil, bu tür maçlar milli maçlar gibi maçlar. Rakibimizin daha önce Avrupa Kupaları'na katıldıklarını biliyoruz. Son maçlarını seyrettik, ona göre tedbirlerimizi alacağız. Mutlaka kazanmak için ne gerekiyorsa yapacağız. Tek sıkıntımız bir kaç tane arkadaşımızın sakat olması, onun dışında hiçbir sıkıntımız yok. Herkes heyecanla, coşkuyla, arzulu ve istekli bir şekilde bu maçı bekliyor. Villarreal maçına da aynı şekilde çıktık, bu maçada bütün Türkiye arkamızdaymış gibi sahaya çıkacağız” diye konuştu.

Hakan Arslan: "Tek düşüncemiz galibiyet"
Sivasspor Kaptanı Hakan Arslan ise, Maccabi Tel-Aviv maçına galibiyet için çıkacaklarını söyleyerek, "Öncelikle ülkemizi Avrupa Kupaları'nda temsil etmenin gururunu ve onurunu yaşıyoruz. Bu bilinçle hazırlanıyoruz. Geçtiğimiz hafta İspanya’da Villarreal maçında iyi bir mücadele örneği sergiledik. Fakat sonuca yansıtamadık. Arzumuz en kötü beraberlikle dönmek niyetindeydi. Çünkü Villarreal gibi güçlü bir ekibe karşı oynadık. Deplasmanda 3 gol atıyoruz. Faka puan alamadan dönüyoruz. Tabii ki bu bizi üzdü ama hatalarımızdan ders çıkarmasını bildik. Bu bilinçle hazırlandık. Neleri iyi yaptık bunları da düşündük ve konuştuk. Şimdi bu karşılaşmaya da bunları göz ardı ederek hazırlanıyoruz. Yarın da inşallah iyi bir başlangıç istiyoruz. Tek hedefimiz galibiyet. Başka da bir düşüncemiz yok" dedi.

Oğuzhan Sarzep - Onur Erden - Mustafa Koçyiğit

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’dan yapılan her 100 dolarlık ihracatın 72 doları su ürünlerinden Türkiye, 2024 yılının Ocak-Nisan döneminde 82 milyar 873 milyon dolar ihracat yaparken, Ege Bölgesi, Türkiye ihracatına 14 milyar 284 milyon dolarlık katkı sağladı. Ege Bölgesi’nin 2024 yılının ilk dört aylık döneminde ihracatı 2023 yılının aynı zaman diliminde yüzde 3 artış gösterdi. Egeli ihracatçılar, Türkiye ihracatının yüzde 17,23’ünü gerçekleştirdi. Su ürünleri sektörünün ihracatından yüzde 70’ten fazla pay aldığı Muğla, 2024 yılında ihracat artışını sürdürmeyi başardı. 2023 yılının Ocak-Nisan döneminde 368 milyon dolar ihracat yapan Muğla, 2024 yılının dört aylık döneminde ihracatını yüzde 13’lük gelişimle 415 milyon dolar şeklinde kayda aldı. Muğla, 2024 yılının Ocak - Nisan döneminde Ege Bölgesi illeri arasında ihracatını en çok artıran ikinci il olmayı başardı. Rusya bir, Yunanistan iki, ABD üçüncü sırada Muğla’dan yapılan her 100 dolarlık ihracatın 72 dolarına imza atan su ürünleri sektörü, 261 milyon dolar döviz getirisine imza attı. Madencilik sektörü 40,4 milyon dolarlık ihracat yaparken, yaş meyve sebze sektörü 16 milyon dolarlık ihracat performansı ortaya koydu. Rusya Federasyonu 51,6 milyon dolarlık ihracatla Muğla’nın ihracat yaptığı ülkeler listesinde zirvedeki yerini korurken, Muğla’dan Yunanistan’a 42,8 milyon dolarlık ihracat yapıldı ve Yunanistan zirve ortağı oldu. ABD bu iki ülkeyi 32 milyon dolarlık ihracatla izledi.
Ankara Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Ay: “İşçi hakları ve sürdürülebilirliği gündemine almayan firmalar risk altında” Tüm Dokuma, İplik, Trikotaj, Hazır Giyim, Konfeksiyon ve Deri İşçileri Sendikası (Öz İplik-İş) Genel Başkanı Rafi Ay, işçi hakları ve sürdürülebilirliği gündemine almayan firmaların risk altında olduğunu belirterek, “Ülkemizin kalkınması, sektörümüzün ayakta kalabilmesi için ihtiyaç duyan firmalara destek olmaya hazırız” dedi. Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Rafi Ay, Kurumsal Sürdürülebilirlik Durum Tespiti Direktifi’nin 24 Nisan’da Avrupa Parlamentosu tarafından kabul edilmesiyle beraber onaylanan direktifi ve sürdürülebilirlik konusunu değerlendirdi. Ay, Avrupa Birliği’nde faaliyet gösteren şirketlerle beraber Türkiye başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde faaliyet gösteren şirketler için direktif uygulamalarının önemli olduğunu vurguladı. Sektördeki küresel manzaranın değiştiğine vurgu yapan Ay, “Ülkemizde sektörü ayakta tutmak için dönüşmek zorundayız. Bundan başka yol yok. Kurumsal sürdürülebilirlik direktifi, işçi haklarını ve sendikaların rolünü güçlendirerek sürdürülebilir bir iş dünyasının oluşturulmasına katkı sağlayacaktır. Çalışan hakları kapsamında, sendikal örgütlenme ve toplu pazarlık haklarının tanınması ve desteklenmesi hususu önem arz etmektedir” açıklamasında bulundu. “Sektörümüzün ayakta kalabilmesi için ihtiyaç duyan firmalara destek olmaya hazırız” Ay, doğrudan ve dolaylı iş ilişkileri de dahil olmak üzere şirketlerin kendi operasyonlarında, yan kuruluşlarında ve tedarik zincirlerinde geçerli olacak direktifin, Türkiye’de üretim yapan tekstil, hazır giyim ve deri sektöründe faaliyet gösteren birçok firmayı yakından ilgilendireceğini vurguladı. Ay, “Buradan sektörde örgütlü olduğumuz veya olmadığımız firmalara sesleniyoruz. Süreci yakından takip ediyoruz. Konuyla alakalı yeterli kapasite ve bilgi birikimine sahibiz. Bünyemizde kurduğumuz sürdürülebilirlik birimimiz mevcut. İşçimizin refahı, ülkemizin kalkınması, sektörümüzün ayakta kalabilmesi için ihtiyaç duyan firmalara destek olmaya hazırız” şeklinde konuştu. “Sektörde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” Söz konusu direktiften çıkan sonuca da dikkati çeken Ay, “Tekstil, hazır giyim ve deri sektöründe küresel görünüm değişmiştir. Bildiğiniz gibi AB, karbon ve işçi haklarına yönelik ihlalleri ticaretin asli unsuru haline getirmiştir. Şimdi de görüyoruz ki imzalanan direktifle AB, firmaların üretim ve tedarik süreçlerinde çevresel ve sosyal haklara etkilerini önemsemeleri ve özen göstermeleri konusundaki hassasiyeti sağlamayı hedeflemektedir. Bu gelişmeler, ülkemize her yıl 20 milyar dolardan fazla net ihracat geliri sağlayan, doğrudan ve dolaylı 2 milyona yakın hanenin geçimini sağlayan, bir sektörde hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını göstermektedir” değerlendirmesinde bulundu. Öte yandan, Avrupa Konseyi tarafından onaylanan bir diğer önemli direktif ise Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetle Mücadeleye ilişkin direktif olarak öne çıktı. Öz İplik İş Sendikası Uluslararası İlişkiler Sekreteri Fulya Pınar Özcan ise yeni kurallar, toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti önlemeyi ve başta kadınlar ve aile içi şiddet mağdurları olmak üzere mağdurları korumayı amaçlayan direktifi değerlendirdi. Direktifin sendikaların ya da sosyal ortakların güvenli iş yerlerine yönelik tedbirler alması için herhangi bir atıfta bulunmadığını söyleyen Özcan, “Direktif, işverenlere de kadın işçileri iş yerinde korumaları için gerekli bir yükümlülük getirmiyor. Uluslararası çalışma örgütünün iş yerlerinde şiddet ve tacizin önlenmesi sözleşmesinden (ILO C190) direktifte açıkça bahsedilmiyor. Ancak elbette eksik ve eleştirdiğimiz kısımlar olmasına rağmen direktif; Avrupa Birliği’ne üye devletlerin kadına yönelik şiddeti sona erdirmeye yönelik yasal yükümlülüklerini ve politikalarını yerine getirmeleri için atılmış önemli bir adımdır. Üye devletler, kadınların ve kız çocuklarının hayatlarını kurtarmak için bu kapsamlı kurallar dizisini uygulamaya koymalıdır” açıklamasında bulundu. Avrupa Parlamentosunun onayladığı direktiflerin iş dünyasının geleceği için önem arz ettiğinin altını çizen Öz İplik İş Sendikası Genel Başkanı Rafi Ay, Öz İplik İş olarak Kurumsal Sürdürülebilirlik Durum Tespiti Direktifi başta olmak üzere emek gücünü koruyan her türlü uygulamanın destekçisi ve takipçisi olacaklarını belirtti.