TEKNOLOJİ - 14 Kasım 2019 Perşembe 14:58

Robot şefler Türk mutfaklarına giriyor

A
A
A
Robot şefler Türk mutfaklarına giriyor

İçindeki çipe yüklenen yemek tarifleri ile 250 çeşit yemek yapabilen mutfak robotu, ev eşyaları ve züccaciye eşyalarının sergilendiği fuarda ilgi odağı oldu. 12 mutfak robotunun yaptığı işi yapabilen robot 30 dakika içinde 3 çeşit yemek yapabilme özelliğine sahip.

Mutfak araç gereçlerinden, seramik, cam, mobilya dekorasyon ürünlerinin sergilendiği 3'üncü Uluslararası Home Concept Züccaciye Ev Eşyaları Aksesuar Üretici & Markalar Fuarı İstanbul Yeşilköy’de düzenlenen fuar alanında kapılarını açtı. Fuarda 250 çeşit yemek yapabilen mutfak robotu ilgi odağı oldu. Yemek yapma derdine son veren akıllı mutfak robotunun aynı anda 30 dakika içinde 3 çeşit yemek yapabildiği bildirildi. Sağlıklı, hızlı yemekler hazırlamak için, sadece profesyonel değil, aynı zamanda bireysel kullanıcılarında rahatça çalışabileceği mutfak robotu kullanımının Türkiye’de de yaygınlaşmaya başladığı belirtildi.

Robot şefler Türk mutfaklarına giriyor

"Çipin içinde Türk damak tadına uygun yemek tarifleri yüklü"

Yemek yapma robotunun satış temsilcisi Suzan Hafale, robotta 12 mutfak aleti fonksiyonunun bulunduğuna dikkat çekerek, "Robot ile buğday öğütüp, hamur yoğurma özelliği sonrasında kendi ekmeğinizi dahi yapabiliyorsunuz. Robotun içindeki çipe yüklü olan 250 çeşit yemek tarifi ile robot size adım adım yemek hazırlatıyor. Çipin içinde Türk damak tadına uygun yemek tarifleri yüklü. Aynı anda 3 çeşit yemek yapabiliyorsunuz ve 3 çeşit yemeğin kokuları bölmeler sayesinde birbirine karışmıyor. Malzemeler hazır olunca robot adım adım yemekleri hazırlıyor. Robot elektrikle çalışıyor, ekonomik ve tasarruflu bir robot" dedi.

"Yemek yapma tecrübesi olmayan yeni evli çiftler robota ilgi gösteriyor"

Yemek yapan mutfak robotunun kullanım alanlarından da bahseden Hafele, "Robot profesyonel mutfaklarda kullanıyordu ama artık evlerde de bireysel olarak yaygınlaştı. Yemek yapmasını bilmeyenler, yemek tecrübesi olmayan yeni evli çiftler robota ilgi gösteriyor. Yemek yapmasını bilmeyenler bu robotu alsın. Robot ile yemek yapmanın dışında bebek mamaları da hazırlanıyor, annelere kolaylık sağlıyor" ifadelerini kullandı.
Dekoratif ev eşyaları, mutfak ve zücaciye ürünlerinin sergilendiği fuar 14-17 Kasım tarihleri arası ziyaretçilerine açık olacak. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Keneden korunmak için günlük vücut kontrolü yapmalı Ankara Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ömer Orkun, “Günlük vücut kontrolleri ile kene görüldüğünde derhal çıkartılması esastır. Eğer siz keneyi bir an önce vücuttan uzaklaştırırsanız kene enfekte dahi olsa mikropları vermeden siz çok kolaylıkla kurtulabilirsiniz” dedi. Ateş, cilt içi ve diğer alanlarda kanama gibi bulgulara neden olan kene kaynaklı Kırım-Kongo kanamalı ateşi (KKKA) vakaları, Nisan ve Mayıs ayında artış gösterdi. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Keneler ve Kene Kaynaklı Hastalıklar Araştırma Laboratuvarı Sorumlusu Doç. Dr. Ömer Orkun, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Kırım-Kongo kanamalı ateşe neden olan kenelerden korunma yöntemlerini açıkladı. “Kene atlamaz, sıçramaz” Kenenin özelliklerini anlatan Doç. Dr. Orkun, “Bu avcı karakterli bir kene olup insanlara yerden yürüyerek geliyor. Bu kene atlamaz, zıplamaz ve sıçramaz. Bu kene otlara ve ağaçlara tırmanmaz. Ağaçlardan da düşmez. Bunun asıl geldiği yer, yerlerden yürüyerek geliyor” ifadesini kullandı. “Avına doğru yürüyerek gidiyor” Tarım yapan vatandaşları da uyaran Orkun, “Tarımsal faaliyetlerin olduğu tarım alanlarının etraflarında daha yoğun görüyoruz. Toprakta, taşın ve yaprağın altında saklanıyor. Hedef canlı grubu, bu insan, sığır, koyun ve keçi olabilir, oradan geçene kadar bekliyor. Oradan geçerken bir takım çok kompleks algaçlarıyla algılıyor. Tabiri caizse avına doğru yürüyerek gidiyor” diye konuştu. “İnsanları onlarca metre takip edebilir” Türkiye’de Kırım Kongo Kanamalı ateşin vektörü olan kene türünün çok hızlı hareket ettiğini ifade eden Orkun, “Hatta dünyada karşılaşabileceğimiz en hızlı ve en uzun yol kat edebilen, yürüyerek veya da koşarak yol kat eden bir türdür. İnsanları onlarca metre takip edebilir. Kene tutulmasının gördüğümüz yerlerde çok karşımıza çıkan bir durumdur. Yakalıyor ve ilk tercihen en çok girdiği yer paçanın içerisinden geliyor ve açık olursa deriye ulaşmaya çalışıyor” şeklinde konuştu. Doç. Dr. Orkun, Türkiye’de kenenin olmadığı hiçbir yerin olmadığı belirterek, tarım arazisinde vakit geçiren vatandaşların ciddi risk altında olduğunu da kaydetti. “Keneden korunmak için günlük vücut kontrolü yapmalı Birtakım alınacak önlemler ile vatandaşların keneden korunmasının mümkün olduğunu söyleyen Orkun, şöyle konuştu: “İlk 24 saatten 48-72 saate kadar ulaşan sürelere ihtiyaç var. Günlük vücut kontrolleri ve kene görüldüğünde derhal çıkartılması esastır. Eğer siz keneyi bir an önce vücuttan uzaklaştırırsanız kene enfekte dahi olsa henüz size ekolojik ajanı, yani iç organizmayı ve mikropları vermeden siz çok kolaylıkla kurtulabilirsiniz.” “Çivi söker gibi çıkarabilirsiniz” Kenenin vücuttan çıkarılmasının profesyonellik isteyen bir durum olmadığına dikkati çeken Orkun, şunları kaydetti: “Keneyi çok kolaylıkla bir cımbız yardımıyla veya onları bulamazsınız eldiven, yaprak ve naylon ile tutup çıkarabilirsiniz. Çivi söker gibi çok kolay. Patlatmamak burada esastır. Çünkü bazen patlattığınızda elinizdeki yarık ve çatlaklarda mikrobiyolojik ajanların girmesi de mümkün olabiliyor. Ama keneden bir an önce kurtulmanız sizin için esas.”