SAĞLIK - 23 Haziran 2022 Perşembe 13:45

'Ruh sağlığımız için ruhsal bağışıklık ihmal edilmemeli'

A
A
A
'Ruh sağlığımız için ruhsal bağışıklık ihmal edilmemeli'

Ruhsal bağışıklığa dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Kübra Bozkurt, “Ruh sağlığımız için ruhsal bağışıklık ihmal edilmemeli. Koruyucu faktörleri üç ana başlık altında değerlendirebiliriz; bireysel, aileden gelen ve aile dışındakiler. Bireysel faktörlere, özgüvenin, özsaygının, öz yeterliliğin ve sosyal becerilerin kuvvetli olması, parlak zekaya sahip olmak gibi etkenler örnek verilebilir'' dedi.

Ruh sağlığı, vücut bağışıklığını güçlü tutmak için önemli unsurlardan bir tanesi. Medicana Çamlıca Hastanesi hekimlerinden Uzman Klinik Psikolog Kübra Bozkurt, ruhsal bağışıklığın nasıl korunacağı ve ruhsal bağışıklığın ne olduğu konuları hakkında açıklamalarda bulundu. Ayrıca Psikolog Bozkurt, ruhsal sağlığı etkileyen koruyucu faktörler ve risk faktörleri hakkında bilgiler verdi.

Ruhsal bağışıklık: Psikolojik sağlamlık
Ruhsal bağışıklığı veya psikolojik sağlamlığı, bireyin karşılaştığı sorunlara karşı uyguladığı koruyucu baş etme yöntemleri (koruyucu faktörler) ile hayatındaki risk faktörleri arasındaki birleşim olarak tanımlayan Psikolog Kübra Bozkurt, “Yaşanan olumsuz olaylar geniş yelpazede değerlendirilebilir. Boşanma, fiziksel/psikolojik şiddet, taşınma, okul değiştirme, akran zorbalığı, doğal afetler ve günümüzde maruz kaldığımız salgın hastalıklar bizim baş etme yöntemlerimizi test eder. Sahip olduğumuz güçlü baş etme yöntemleri ile risk faktörlerinin çatışması sonucu, yeni duruma nasıl adapte olduğumuz ve iyilik halini nasıl koruduğumuz ruhsal bağışıklığımızın ne kadar kuvvetli olduğunu gösterir. Bağışıklık sistemimiz maruz kaldığımız çevre kadar kuvvetlidir. Bir çocuğun gelişim sürecinde maruz kaldığı ev ve okul ortamı, oyun ve diğer ortamları bakteriler, virüsler, mikroplarla var olur. Çocuk bu etkenlere maruz kaldıkça bağışıklık sistemi yeni silahlar (antikorlar) geliştirir ve kendisini kuvvetlendirir. Benzer olarak psikolojik risk faktörleri de ruhsal bağışıklığımızı koruyan, koruyucu baş etme yöntemlerini çeşitlendirir ve kuvvetlendirir” dedi.

Koruyucu faktörler ve risk faktörleri
Ruhsal bağışıklığı zorlayan risk faktörleri arasında ruhsal problemi olan ebeveynler tarafından yetiştirilmek, aile içi şiddet, sağlık sorunlarına sahip olmak, savaş ve terör olaylarının yaşandığı coğrafyada yaşamak, yoksulluk veya doğal afetler sayılabileceğini ifade eden Psikolog Bozkurt, “Doğuştan sahip olduğumuz mizaç özellikleri ile çevresel faktörler birleştirildiğinde maruz kaldığımız risk faktörlerinin üstesinden nasıl geldiğimiz açıklanabilir. Girişken, kendine güvenen, dışadönük ve kendi haklarını savunabilen bir çocuğun, aile, okul ve toplum desteğiyle karakterini güçlendirmesi ve maruz kaldığı sorunlarla daha kolay baş etmesi beklenir. Tam tersine daha içedönük, boyun eğen, özgüveni düşük bir çocuğun çevresel faktörleri de zayıf olduğunda, karşılaştığı sorunlarla baş etmesi çok daha zordur. Koruyucu faktörleri üç ana başlık altında değerlendirebiliriz; bireysel, aileden gelen ve aile dışındakiler. Bireysel faktörlere, özgüvenin, özsaygının, öz yeterliliğin ve sosyal becerilerin kuvvetli olması, parlak zekaya sahip olmak gibi etkenler örnek verilebilir. Aileden gelen koruyucu faktörlere, anne-baba ile sağlıklı ve etkili iletişim, iyi bir sosyoekonomik düzey, çekirdek aile dışından gelen sağlıklı sosyal bağlar örnek olarak verilebilir. Aile dışındaki koruyucu faktörler ise destekleyici yetişkinlerle bağ kurma, iyi bir sosyal çevrede bulunma ve iyi okullarda okumadır” şeklinde konuştu.

''Uyku kalitesinin düşmesi fiziksel ve ruhsal bağışıklığımızı zayıflatan en önemli etkenlerden biridir''
Uzun süren ve kronik hale gelen stres birçok fiziksel hastalığı da beraberinde getirdiğinin altını çizen Psikolog Bozkurt, “Bizde kaygı uyandıran olay esnasında vücudumuzda salgılanan kortizol hormonun uzun sürelerde salgılanması, vücudun tüm sistemlerini etkilemekte ve fiziksel hastalıklara neden olmaktadır. Bunlardan psikolojik sorunlarla en çok eşleşenlerden biri uyku bozukluğudur. Uyku kalitesinin düşmesi fiziksel ve ruhsal bağışıklığımızı zayıflatan en önemli etkenlerden biridir. Ruhsal bağışıklığımızın zayıf olması, yani karşılaştığımız sorunlarla baş edemeyip psikiyatrik bozukluklardan birine sahip olmak, baş etme yöntemlerimizin de zayıf olduğunu gösterir” diye konuştu.

Psikolog Bozkurt, ruhsal bağışıklığı korumak için nelerin yapılabileceğinin şöyle açıkladı:

''Sağlıklı beslenme; bu konuda yeterli bilgiye sahip değilseniz bir diyetisyene başvurabilirsiniz. İhtiyacınız olan besinleri, yeterli miktarda ve uygun saatlerde tüketmelisiniz. Psikolojik sorunlarla beraber gördüğümüz duygusal açlık, genellikle geç saatlerde ve karbonhidrat ağırlıklı beslenme şeklinde kendini gösterir. Bu şekilde beslenmeye başladıysanız doğru baş etme yöntemini kullanmıyorsunuz demektir. Baş etme yöntemi olarak sigara, alkol veya madde kullanmayın. Eğer bunlardan herhangi birini sıkıntılarınızı hafifletmek için kullanıyorsanız, bağımlılık profiline doğru ilerlersiniz. Uyku saatlerinize dikkat edin. Vücudun kendini yenilediği, toksinleri attığı uykunun ruh sağlığı üzerinde büyük bir etkisi vardır. Günde ortalama 7-8 saat uyuduğunuzdan emin olun. Yatmadan bir süre önce telefonunuzu, bilgisayarınızı ve tabletinizi kapatın. Bu cihazların yaydığı mavi ışık uyku kalitenizi ciddi anlamda etkilemektedir.

Evden dışarı çıkın, kapalı alanda ne kadar çok vakit geçirirseniz o kadar depresif hissedersiniz. Evden çıkın ve düşük tempolu, kısa yürüyüşler yapın.

Dua etmek, meditasyon yapmak ve açık havada nefes egzersizi yapmak sizi rahatlatacaktır.

Her an bir şeyle meşgul olmak zorunda değiliz, kendinize gün içinde dinlendiğiniz vakitler oluşturun.

Bazen kişilik yapımızdan ötürü hayır demekte zorlanırız ve bunun farkına varan insanlar bizi istismar ederler ve bu da ciddi bir tükenmişlik getirir. Hayır demeye başlayın ve buna, en kolay yapabileceğiniz kişiyle başlayın.

Küçük sorumluluklar alın, bunlar sizin hayatın bir parçası olduğunuzu hissettirecektir.

Hedeflerinizi küçük, yapılabilir adımlara bölün ve en basitinden başlayın.

Eğer stres kaynağından uzaklaşabiliyorsanız fırsatları değerlendirin. Mobbinge maruz kaldığınız iş ortamını değiştirmek, fiziksel/psikolojik şiddete maruz kaldığınız evliliği bitirmek, kendinizi güvende hissetmediğiniz evinizi farklı bir ilçeye taşımak gibi. Bunları uygulamak zor ise sosyal destek mekanizmalarınızı güçlendirin, aile üyelerinden ve arkadaşlarınızdan destek alın.

Sadece aile ve iş yaşamımızın olması ruhsal bağışıklık için yeterince kuvvetli değil. Renkli bir sosyal yaşam, farklı kültürlerden, görüşlerden insanlarla tanışmak bizi zinde tutar.

Farklı ilgi alanlarınız olsun, stresli bir anda keyfinizi yerine getirecek bir meşguliyetiniz olsun. Yeni hobiler deneyin, yeni diller öğrenin, farklı mekanlar keşfedin.

İhtiyacınız olduğu her anda duygularınızı ve düşüncelerinizi ailenize ve arkadaşlarınıza anlatmaktan çekinmeyin.

Sorunlarınızla baş etmekte zorlanıyorsanız ve durumunuz kötüye gidiyorsa mutlaka bir terapistten yardım alın.

Sağlıklı baş etme yöntemlerini sık sık kullanmak, olumsuz hayat koşullarına karşı sizi kuvvetlendirecektir. Nasıl ki fiziksel bağışıklık sistemimizi kuvvetlendirmek için sağlıklı beslenmeye, uyku kalitesine, egzersize önem veriyorsak psikolojik sağlamlık için de sosyal desteğe, hobilere, farklı deneyimlere ihtiyacımız var. Koruyucu faktörleri hayatımızda tuttuğumuz sürece psikolojik sağlamlığımız kuvvetli olacaktır.

Yaz mevsiminin ruh sağlığı üzerine etkisi
Biliyoruz ki kapalı, soğuk ve yağmurlu havalarda daha keyifsiz hissederiz. Canımız bir şey yapmak istemez. Yataktan çıkmak bile zor gelir. Bu nedenledir ki sonbahar-kış aylarında depresyon vakaları artmaktadır. Kuzey ülkelerinde de depresyon ve intihar vakaları daha fazladır. Güneşin yaydığı ışıkların vücudumuza enerji vermesi, uyanıklık seviyemizi arttırması, vücudumuzdaki D vitamini emilimini sağlaması sayesinde yaz aylarında daha pozitif hissediyoruz. Bu nedenle ilkbahar-yaz aylarında açık havaya çıkmak, güneşin tadını çıkarmak ruhsal bağışıklık için çok önemlidir.''

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara YTP lideri Yılmaz: “AK Parti iktidarda, CHP belediyelerde yıpranır” Yeni Türkiye Partisi (YTP) Genel Başkanı Ahmet Reyiz Yılmaz, 2028 Genel Seçimlerine kadar kimsenin erken seçim beklememesi gerektiğini vurgulayarak, “AK Parti iktidarda, CHP belediyelerde yıpranır. Bu millet tarumar olur. Bizi kurtaracak biri yok mu? der” dedi. Yılmaz, Yeni Türkiye Partisi tarafından Nejat Uygur Tiyatro ve Konferans Salonunda düzenlenen partisinin İl ve İlçe Başkanları 2’nci İstişare Toplantısı’na katıldı. Burada konuşan Yılmaz, 2028 Genel Seçimlerine kadar kimsenin erken seçim beklememesi gerektiğini ifade ederek, “Bu şartlar altında erken seçim olmaz. AK Parti iktidarda, CHP belediyelerde yıpranır. Bu millet tarumar olur. Bizi kurtaracak biri yok mu? der. O kadar ağır travmaların neticesiyle olacak işler bunlar. Büyük bir savaş var. Bir taraftan İran-İsrail, bir taraftan Çin, ABD’yi yok etmek istiyor. ABD bizi yok etmek istiyor. Rusya bizden toprak kopartmak istiyor. Batı, Kürt kardeşlerimizin içerisine soktuğu Ermeni unsurlarla kendi nüfusları yetmediği için Kürt kardeşlerimizi kullanarak Kürdistan projesi hayali kuruyor” değerlendirmesinde bulundu. Yılmaz, Türkiye şehirlerinin güvenlik altında olduğuna inanmadığını getirerek, “Bize bu konuda siyasetin diğer alanlarındaki gibi yalan söylendiyse bu haçlı zihniyeti bizi tarumar etmeden gitmez” dedi. “AK Parti her iktidar döneminde bir Türkiye yemiş” AK Parti hükümetinin 21 yıllık dönemde yaklaşık 3 trilyon dolar vergi aldığını belirten Genel Başkan Yılmaz, Türkiye’nin Gayrisafi Milli Hasılasının 800 milyar dolar olduğunu ifade ederek, “4 tane Türkiye eder. Bugün bütün varlıklarımızı satsak bizim ederimiz 800 milyar dolar. Bunlar her iktidar döneminde bir Türkiye yemiş” dedi. (MMG-
İstanbul İbrahim Üzülmez: "Kayserispor iyi oynayarak bizi yenmedi" Pendikspor Teknik Direktörü İbrahim Üzülmez, maçın genelinde istatiksel olarak rakipten daha iyi olduklarını söyleyerek, "Kayserispor iyi oynayarak bizi yenmedi" dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Pendikspor, sahasında karşılaştığı Kayserispor’a 2-1 mağlup oldu. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Pendikspor Teknik Direktörü İbrahim Üzülmez, "Bizim için final niteliğinde bir maçtı. Oyuna iyi başladık. Her hafta aynı şeyleri dejavu gibi yaşıyoruz. Maçın geneline baktığınız da pozisyon üstünlüğümüz var, gol var. Başarılı bir ameliyat geçiriyoruz. Ekip iyi, doktor iyi ama hasta ölüyor. İstatiksel olarak sahada iyiyiz. Öne geçiyoruz. İkinciyi atmak için yükleniyoruz ama atamıyoruz. İkinci yarı ikinci golü yiyoruz. Ben geldiğim günden itibaren oynadığımız hiçbir maçta oyun olarak rakiplerin gerisinde kalmadık. Bu maçta da altıpastan atamadığımız 4-5 gol var. Taraftarlar da haklı. Netice olarak olarak puan kaybı yaşanıyor ve sinirleniyorlar. Bizim adımıza en olumsuz olan durum, 3. bölgede sonuca gidemiyoruz. Burası Süper Lig, biz atamayınca rakip atınca bu sefer de mental olarak düşüyoruz. O golleri atamayınca kaybediyoruz. Kaybettikçe de üzülüyoruz. Rakibimizi kutluyorum. İstatistiklere baktım. İki şutları var. Netice olarak duran toptan yediğimiz iki golle kaybettik. Kayserispor takımı iyi oynayarak bizi yenmedi. Sadece mücadele ettiler" diye konuştu.
Bursa Rahvan atları fetih coşkusunu zirveye taşıdı Osmangazi Belediyesi tarafından bu yıl 19’uncusu düzenlenen Osman Gazi’yi Anma ve Bursa’nın Fethi Şenlikleri, Türkiye’nin dört bir yanından gelen rahvan atları ve binicilerin kıyasıya mücadele ettiği Rahvan At Yarışları ile sona erdi. Fetih coşkusu ile şahlanan rahvan atlarının birincilik mücadelesi nefes kesti. Osmangazi Belediyesi, Bursa’nın fethinin 698’inci yılında düzenlediği Osman Gazi’yi Anma ve Bursa’nın Fethi Şenlikleri ile 18 yıldır olduğu gibi bu yıl da kente nisan ayı boyunca bayram havası yaşattı. Şenlikler kapsamında düzenlediği sempozyum, fetih yürüyüşü, köy düğünü ve Uluslararası Tarihi Kent Koşusu gibi etkinlikler ile fetih coşkusunu tüm kente yayan Osmangazi Belediyesi, şenliklerin son etkinliği olan Rahvan At Yarışları ile bu coşkuyu zirveye taşıdı. Osmanlı’dan kalma geleneğin günümüze taşındığı Rahvan At Yarışları, Armutköy Mahallesi’ndeki Ata Sporları Parkı’nda gerçekleştirildi. Bu yılki yarışlara toplam 120 at katıldı. Türkiye’nin dört bir yanından gelen atlar, Baş, Başaltı, Büyük Orta, Küçük Orta, Deste, Dörtlü Taylar, Üçlü Taylar, İkili Taylar, Kadınlar ve Yerli Doludizgin olmak üzere toplam 10 farklı kategoride birincilik için kıyasıya mücadele etti. Her biri büyük bir rekabete sahne olan yarışlar sonunda dereceye giren at sahiplerine kupanın yanı sıra para ödülü verildi. Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, yarış alanına ata binerek giriş yaptı. Mahalle meydanında aracından inen ve yarış alanına kadar tüm yolu at sırtında ilerleyen Başkan Aydın’a rahvan atçıları da at binerek eşlik etti. At sırtında tüm yarış parkurunu turlayarak izleyicileri selamlayan Başkan Aydın’ı vatandaşlar alkış yağmuruna tuttu. Yarışlara katılan tüm at sahiplerine ve binicilerine katılımlarından dolayı teşekkür eedn Başkan Aydın, “Türkiye’nin dört bir yanından gelen rahvan atları, alanı dolduran binlerce vatandaşımıza gün boyu büyük heyecan yaşattı. Önümüzdeki sene bu organizasyonu daha da geliştireceğiz. Yarışların yapıldığı Armutköy Mahallemizdeki Ata Sporları Parkı çok güzel bir tesis. Burası fetih şenlikleri kapsamında düzenlenen Rahvan At Yarışları’na ev sahipliği yaparak yılın sadece bir günü kullanılıyordu. Burasını yılın diğer günlerinde de kullanılır hale getireceğiz. Yıl içerisinde de yine rahvan at yarışları burada düzenlenecek. Çocuklarımıza ve gençlerimize yönelik organizasyonlar yapacağız. Gençlerimize atçılık sporunu sevdirmek için faaliyetler yürüteceğiz. Vatandaşlarımız hafta sonları şehrin yoğunluğundan kaçıp buraya gelerek nefes alacaklar. Yarışlara katılarak dereceye giren tüm binicileri tebrik ediyorum. Bugün bu yarışta yer alan tüm at sahipleri ve binicileri ödülü hak ediyor. Çünkü bu sporu ve bu geleneği yaşatıyor olmak derece elde etmekten daha önemli. 120 katılımcıya da ayrı ayrı teşekkür ediyorum” diye konuştu. Rahvan At Yarışları sonunda dereceye giren at sahiplerine kupa ve para ödüllerini Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ile birlikte protokol üyeleri takdim etti. Büyük bir coşku ve rekabete sahne olan yarışları Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ile Bursa Rahvan Atçılık Kulübü Başkanı İhsan Gür, Osmangazi Belediyesi başkan yardımcıları, belediye meclis üyeleri, muhtarlar ve vatandaşlar büyük bir heyecanla izledi.
Antalya Fatih Tekke: “Çok büyük hedef tutturduk” Corendon Alanyaspor Teknik Direktörü Fatih Tekke, İstanbulspor galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada, “Geldiğimiz nokta Alanyaspor’un hedefleri her zaman galibiyet için maça çıkmak. Bugünden itibaren çok büyük hedef tutturduk. Alanyaspor’un geleceğinin temellerini oluşturan oyuncular oldular” dedi. Corendon Alanyaspor, Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında sahasında İstanbulspor’u 6-0 mağlup etti. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Alanyaspor Teknik Direktörü Fatih Tekke, karşılaşmayla ilgili söylenecek çok fazla söylenecek bir şey olmadığını ifade etti. Tekke, Alanyaspor’un ligde geldiği noktada hedeflerini tutturduğunu belirterek, “Oyuncularımı tebrik ediyorum. İstanbulspor’a başarılar diliyorum. İstanbulsporlu futbolcular çoğuyla vakit geçirdiğim oyuncular. Bizim kurduğumuz takım. Geçen sene onlarla çok ciddi mücadeleden çıktık ve başardık. Onların da üzerimizde çok emeğimiz var. İstanbulspor’u bu kadar zor duruma düşüren Alanyaspor. Antrenmanda yaptığımız çalışmaları maçta da gösterdik. Geldiğimiz nokta Alanyaspor’un hedefleri her zaman galibiyet için maça çıkmak. Bugünden itibaren çok büyük hedef tutturduk. Alanyaspor’un geleceğinin temellerini oluşturan oyuncular oldular. Oyuncularımı bu yüzden tebrik ederim. Çok değerliydi. Bundan sonraki tüm maçlarımızda oyuncu performanslarını devam ettirerek, kazasız belasız ligi bitirmek istiyoruz” diye konuştu.