Kıbrıs Rum Kesiminde haftalık yayınlanan Kathimerini gazetesi, “Görüş Birlikleri, Ayrılıkları ve Güven Yaratıcı Önlemler” başlıklı haberinde, Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin müzakereler çerçevesinde 27 Temmuz’daki liderler görüşmesine değinirken görüş birlikleri, ayrılıkları ve güven oluşturucu önlemler hakkındaki listeye yer verdi.
“Beşparmak dağlarındaki 28 mayın tarlası, sınır kapılarındaki işlemlerin kaldırılması, Lefke ve Derinya sınır kapılarının açılması, cep telefonu ve elektrik hatlarının bağlanması, cinsiyet eşitliği komitesi kurulması, kayıplar konusundaki ortak açıklama, hallumi/ hellim patentinin tescil edilmesi" listede yer alıyor.
“MÜZAKERE SÜRECİ”
“Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum tezlerinin değerlendirilmesi, Akıncı-Anastasiadis belgeleri-40 belge, görüş birlikleri siyah kalem, Kıbrıs Rum görüşleri mavi kalem, Kıbrıs Türk görüşleri kırmızı kalem olarak belirleniyor.
GÖRÜŞ BİRLİĞİ VE GÖRÜŞ AYRILIĞI OLAN KONULAR
Gazete, "Yönetim, Mülkiyet, Toprak, AB ve Ekonomi" başlığı altında “iki toplumlu, iki kesimli federasyon, sonuç verici merkezi hükümet, AB kurumsal organlarında işlevsel bir merkezi hükümet, yasama gücü (alt ve üst meclis) yargı gücü, merkezi federe hükümetin kamu hizmeti, kamu hizmeti komitesi, merkezi federe hükümetin yetkileri, mülkiyette üç seçenekli kişisel hak (takas, tazminat, iade), vatandaşlık (kurucu devletlerin ek vatandaşlığı), kullanıcı hakkının tanınması, AB normlarına uygun çözüm, bazı siyasi haklardaki kısıtlamalarla 4 özgürlüğün uygulanması, AB’nin müzakereler sürecine etkin müdahil olması, çözümün ekonomik boyutları” şeklinde listeye yer vererek bunlar üzerinde görüş birliklerinin bulunduğunu, görüş ayrılıklarının ise “yürütme gücü (dönüşümlü başkanlığa ilişkin Türk tezi), mülkiyet komitesi için kriterlerin şekillendirilmesi, toprak üzerindeki kriterler, çözümün birincil hukuk haline gelmesi” konularında olduğunu yazdı.
Kathimerini gazetesi, “Nihai Al-Ver Ekim Ayı Sonunda” başlıklı bir başka haberinde ise, herhangi bir zaman takvimi olmaksızın aynı zamanda mülkiyet konusundaki konularda uzlaşmaya varılması için ne kadar zaman isteneceği hesaba katılmaksızın, şu anda 40 belgeden oluşan iş yükünün, Ekim ayı sonuna kadar belirli bir şekil almasının beklendiğini yazdı.
Gazete liderlerin, durumu ve yeteri kadar al-verin olacağı nihai aşamada takip edilecek yöntemi değerlendirmek amacıyla, BM Genel Sekreteri ile ortak bir görüşme yapması gerekeceğini belirtti.
Gazete ayrıca anlaşma tamamlandığı zaman bunu, kış mevsimi sonunda ve ilkbahar başında, anayasanın yazımı ve referandum hazırlıklarının takip edeceğini yazdı.
Habere göre, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin söyleşisinde dile getirdiği “Anastasiadis-Akıncı” veya “Akıncı-Anastasidis” planına ilişkin görüşü değerlendirmesi istenen görüşmelere yakın bir kaynak, gazeteye yaptığı açıklamada, bu kez, Annan Planı’nın sahip olduğu şekliyle bir çözüm planını beklemediklerini, görüşmelerin tüm belgelerinin dahil olacağı farklı bir şey olacağını ifade etti. Aynı kaynak, bunun “plan” veya başka bir şey şeklinde isimlendirilecekse geriye bunun pratikte kanıtlanmasının kalacağını söyledi.
NEW YORK’TA BAN Kİ-MOON’LA GÖRÜŞME
Alithia gazetesi “New York’taki Beklentiler Yüksek” başlıklı haberinde liderlerin, BM Genel Kurulu çerçevesinde Eylül ayında New York’a giderek burada BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon ile görüşeceğini yazdı.
Habere göre, yetkili kaynaklar gazeteye yaptığı açıklamada, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, New York’ta gerçekleştireceği görüşmelerdeki beklentilerin yüksek olduğunu belirtti.
Gazete liderlerin, New York’ta ayrı ayrı temaslarda bulunacağını, bununla birlikte Anastasiadis’in Güvenlik Konseyi üyesi ülkelerin liderleriyle görüşme planladığını yazdı.
EIDE’NİN AÇIKLAMASINA TEPKİ
Alithia gazetesine göre, EDEK Partisi Başkanı Marinos Sizopulos, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin mülkiyet konusundaki açıklamalarını eleştirerek duyduğu hayal kırıklığını dile getirdi.
Sizopulos, mülkiyet konusunda hem yasal hak sahibi, hem de kullanıcının hakka sahip olacağı şeklindeki açıklamanın, dile getirdikleri endişeleri teyit eder nitelikte olduğunu belirtti.
