RAMAZAN - 16 Eylül 2009 Çarşamba 13:11

Rum kesiminde Kadir Gecesi

A
A
A
Rum kesiminde Kadir Gecesi

İslam dininin en önemli gecelerinden Kadir Gecesi, Güney Kıbrıs'ta, Hz. Muhammed'in süt annesinin kardeşi Ümmü Haram'ın yattığı yerde bulunan Hala Sultan Tekkesi'ndeki camide idrak edildi.

MESUT GÜNSEV/LEFKOŞA

Gecede açılış konuşmasını yapan Din İşleri Başkanı Yusuf Suiçmez, gönüllerin aydınlanması, hayata yeniden sevgi ve umutla bakılması, değerlere sahip çıkarak millet olarak inançların korunması ve diğer topluluklarla bunları paylaşmak için Hala Sultan'da olduklarını söyledi.

İslamiyet'in kelime anlamıyla da barışın, sevginin ve hoşgörünün kaynağı olduğunu ifade eden Suiçmez, günümüzde bazı yanlış örnekler üzerinden hareket edilerek İslamiyet'i insanlığa yakışmayan şiddetle özdeşleştirmeye çalışanlar bulunduğunu kaydederek, bunların Kuran'ın iniş sebebine uymadığını vurguladı. İnsanlığın birlik ve beraberliğinin, sevgi ve kardeşliğinin en temel kaynağı gecenin Kadir Gecesi, Kuran'ın indiği gece, olduğunu belirten Suiçmez, Kadir Gecesi'nin bin yıldan daha hayırlı bir gece olduğunu belirtti.

İnsanlık için en hayırlı müjdelerden birinin Kuran-ı Kerim'in inişi olduğunu söyleyen Suiçmez, "Bu gece bir anlamda Kuran gecesidir" dedi. Suiçmez, bu geceyi son yolculuğunu bu mekanda tamamlamış Hz. Muhammed'in süt annesinin kardeşi olan Hala Sultan'ın mekanında idrak etmeyi ve bu manevi keyfi burada yaşamayı arzuladıklarını ve Allah'ın da bunu nasip kıldığını söyledi. Kuran'ın Kadir Gecesi'ni Allah'ın rahmetinin indiği gece olarak tanıttığını belirten Yusuf Suiçmez, Allah'ın en önemli sıfatı ve Ramazan ayının da en önemli niteliğinin "Rahmet" ayı olması olduğunu kaydetti.

"Rahmet"in Allah sevgisiyle kalbini süslemesi ve bu sevgiyle tüm varlıklara şefkat ve merhametle davranması anlamına geldiğini ifade eden Suiçmez, "Rahmet" ayı Ramazan'da Müslümanların yiyeceklerini, dostluklarını, birlikteliklerini paylaştıklarını söyledi. Bu gecenin bu kutsal mekanda daha da önem kazandığını kaydeden Suiçmez, Kuran ve tüm kitapların inişinin ifadesini anlattı. Suiçmez, Hz. Muhammed'e, Kuran-ı Kerim tarafından, "Biz seni alemlere rahmet olasın diye gönderdik" buyrulduğunu belirtti. İslamiyet'in kelime anlamıyla da barışın, sevginin ve hoşgörünün kaynağı olduğunu ifade eden Suiçmez, günümüzde bazı yanlış örnekler üzerinden hareket edilerek İslamiyet'i insanlığa yakışmayan şiddetle özdeşleştirmeye çalışanlar bulunduğunu kaydederek, bunların Kuran'ın iniş sebebine uymadığını vurguladı.

Hakkı savunmanın, insanlığın huzur ve güvenini temin etme amacını gütmesi gerektiğini kaydeden Suiçmez, Allah inancının, insanlığın birlik ve beraberliğinin, sevgi ve kardeşliğinin en temel kaynağı olduğunu söyledi. Suiçmez, inançların; kin ve nefretin, adaletsizlik ve haksızlığın, düşmanlıkların bir kaynağı olmaması, aksine rahmetin ve sevginin ifadesi olması gerektiğini belirterek, Kuran-ı Kerim'den konuyla ilgili ayetler okudu. Suiçmez, Hala Sultan'ın bu inançlarla Medine'den yola çıkan bir sahabe kadının son yolculuğunu tamamladığı bir mekan olduğunu kaydederek, Kıbrıs Türk halkının inancının, değerlerinin, muhafaza edildiği önemli mekanlardan biri olduğunu söyledi. Din İşleri Başkanı Suiçmez, toplumların değerlerine sahip çıkması, ancak başkalarının değerlerini küçümsemesinin yanlış bir algılama olduğunu da kaydederek, başkalarının değerlerine
saygının insanın kendi değerlerine saygı duyması olduğunu söyledi.

Yunus Emre'nin, "Yaratılanı severim yaratandan ötürü" deyişini anımsatan Suiçmez, çünkü varlığın tümünün ilahi varlığın, ilahi iradenin, ilahi hikmetin ve ilahi sevginin bir tecellisi olduğunu belirtti. Yusuf Suiçmez, "Nasıl ki gönüller sevgiyi kaybederse dostluklar, aileler, toplumlar yok olur, insanlık sevgisini kaybederse de insanlık yok olur" dedi. Allah'a yakarışlarının ve bu mukaddes mekanları ziyaretlerinin gönüllerindeki ilahi
sevgiyi, merhameti daim etmek ve güçlendirmek olduğunu kaydeden Suiçmez, Kuran-ı Kerim'in ifadesiyle "Hiç bir insana, hiç bir varlığa haksız bir kin ve nefret duygusu olamayacağını" çünkü Müslümanların, alemde ne varsa ilahi bir emanet olduğunu çok iyi bildiklerini söyledi.

Hz. Muhammed'den aldıkları ahlak ve öğretinin de bunu gerektirdiğini belirten Yusuf Suiçmez, bu gecede Kıbrıs'ın manevi havasının en iyi hissedildiği bu mekanda buluştuklarını ve bu duyguları paylaşmak için bir araya geldiklerini kaydetti. Bu gecenin gönüllerin aydınlanması, hayata yeniden sevgi ve umutla bakılması, değerlere sahip çıkarak, millet olarak inançlarını korumak ve diğer topluluklarla bunu paylaşmak için burada olduklarını belirtti. Din İşleri Başkanı Yusuf Suiçmez'in konuşmasından sonra din görevlisi Ahmet Yıldız, Kuran-ı Kerim okudu. Koro'nun okuduğu "Sevdim Seni" isimli ilahinin ardından, din görevlisi Buğra Karacelal, mevlid (Allah Adın) okudu. Koro'nun "Canım Kurban Olsun" isimli ilahisinden sonraysa, Ahmet Yıldız, mevlid okudu (Amine Hatun ). Din görevlisi Fuat Tosun'un ara duasından sonra, din görevlisi Yusuf Yiğit, Kuran-ı Kerim okudu. Kadir Gecesi etkinliği din görevlisi Halil Temiz'in okuduğu duayla sona erdi. Güney Kıbrıs'taki Hala Sultan Camii'nde idrak edilen Kadir Gecesi'ne yaklaşık 200 kişi katıldı. Vatandaşlar, Güney Kıbrıs'a 2 otobüs ve bir minibüsle geçti. Geçiş sırasında, 3 KKTC vatandaşı, "hem anneleri hem de babaları Kıbrıs doğumlu olmadığı gerekçesiyle" Metehan Kapısı'nın güney kontrol noktasından Rum
polisleri tarafından geri çevrildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun OMÜ’de idari personele Kapsayıcı Üniversite Yaşam Eğitimi Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Engelli Öğrenci Birimi tarafından üniversite idari personeline yönelik "Kapsayıcı Üniversite Yaşam" başlıklı bir eğitim programı düzenlendi. Etkinlik, üniversite genelinde kapsayıcı yaklaşımın güçlendirilmesi, engellilik alanında farkındalığın artırılması ve hak temelli bakış açısının yaygınlaştırılması amacıyla yapıldı. Eğitim programı Öğr. Gör. Dr. Uygar Bayrakdar tarafından sunuldu. Sunumda; engellilik alanında değişen yaklaşımlar, yardım temelli anlayıştan hak temelli yaklaşıma geçiş, kapsayıcı dil kullanımı, sosyal model ve yetkinlik yaklaşımı çerçevesinde kapsayıcı üniversite yaşamının temel ilkeleri ele alındı. Katılımcılara, engelliliğin bireysel bir eksiklikten ziyade çevresel ve yapısal düzenlemelerle ilişkili toplumsal bir mesele olduğu vurgulandı. Etkinlik kapsamında ayrıca, engelli öğrenci temsilcilerinin katılımıyla bir panel düzenlendi. Doç. Dr. Meryem Vural Batık moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde, engelli öğrenciler ile idari personel bir araya gelerek üniversite yaşamında karşılaşılan deneyimler, iyi uygulama örnekleri ve geliştirilmesi gereken alanlar üzerine karşılıklı görüş alışverişinde bulundu. Panel, kapsayıcı üniversite ortamının güçlendirilmesinde katılımcı ve diyaloga dayalı yaklaşımların önemini ortaya koydu. OMÜ Engelli Öğrenci Birimi tarafından düzenlenen bu eğitim etkinliği, üniversitede erişilebilir, kapsayıcı ve eşitlik temelli akademik ve idari yaşamın geliştirilmesine yönelik çalışmaların önemli bir parçası olarak değerlendirildi.
Samsun Öğrencilerden öğretmene şiddete sendikalardan tepki Samsun’un Canik ilçesinde okul sporları müsabakasında öğrencilerden öğretmene yönelik şiddet olayına sendikalar tepki gösterdi. Canik ilçesindeki bir halı sahada oynanan Gülizar-Hasan Yılmaz Spor Lisesi ile Atakum Anadolu Lisesi arasındaki futbol müsabakasında çıkan tartışmanın büyümesi üzerine, iddiaya göre sahaya inen bazı öğrenciler, Beden Eğitimi Öğretmeni B.Z.’yi darbetmişti. Cep telefonu kameralarına yansıyan olay, eğitim camiasında büyük tepkiye neden oldu. Yaşanan saldırının ardından Eğitim-Bir-Sen, Türk-Eğitim-Sen, Eğitim-İş, Hürriyetçi Eğitim-Sen, Eğitim Sen ve Anadolu Eğitim-Sen Samsun şubeleri, Samsun Valiliği önünde toplanarak ortak bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Sendikalar adına açıklamayı yapan Eğitim-İş Samsun Şube Başkanı Onur Gündüz, öğretmenlere yönelik şiddetin münferit olmadığını vurgulayarak, "İlimizde gerçekleştirilen okul sporları müsabakaları sırasında yaşanan saldırı ve bu olayın hemen ardından başka bir okulumuzda bir velinin gerçekleştirdiği saldırı sonucu görevini yapan öğretmenlerimizin darp edilmesi, gelinen vahim tabloyu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Öğretmene atılan her yumruk, yalnızca bir eğitim emekçisine değil; eğitime, kamu hizmetine ve toplumsal barışa yönelmiş açık bir şiddet eylemidir. Bugün gelinen noktada öğretmenlerimizin okulda, spor salonunda, sahada; kısacası hiçbir yerde can güvenliği kalmamıştır. Öğretmeni koruyamayan bu sistem, aynı zamanda öğrencileri de koruyamamaktadır. Olayın yaşandığı gün futbol sahasında yeterli güvenlik ve sağlık önlemlerinin alınmadığı, öğrencilerin ve öğretmenlerin göz göre göre tehlikeye atıldığı açıktır. Müsabaka sırasında yapılan ahlak dışı tezahüratlara göz yumulması, herhangi bir önleyici müdahalede bulunulmaması, bu saldırılara adeta zemin hazırlamıştır. Bizler, tüm sendikalar olarak şiddetin her türlüsüne karşıyız. Bu saldırıların faillerinin derhâl tespit edilmesini, ihmali bulunan herkes hakkında idari ve adli süreçlerin gecikmeksizin başlatılmasını; Öğretmenlik Meslek Kanunu ile Ortaöğretim Disiplin Yönetmeliği’nde gerekli düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz" dedi. Basın açıklamasında ayrıca CHP Samsun Milletvekili Murat Çan, CHP Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ ve öğretmenler katıldı.
Muş Muş’ta 1 milyon 820 bin TL’lik sahte ürün ele geçirildi Muş İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince sahte ve taklit ürün satanlara yönelik düzenlenen operasyonda, piyasa değeri yaklaşık 1 milyon 820 bin TL olan çok sayıda ürün ele geçirildi, 2 şüpheli gözaltına alındı. Muş İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ile İstihbarat Şube Müdürlüğü ekiplerince sahte ve taklit ürün ticareti yapan şahıslara yönelik operasyon gerçekleştirildi. Yürütülen istihbarat çalışmaları kapsamında, Muş Merkez ilçesinde M.M. isimli şahsın kiraladığı depoda sahte ve taklit temizlik ürünleri bulundurduğu ve satışını yaptığı bilgisine ulaşıldı. Şüpheli şahıslar 10 gün süreyle takibe alındı. Takip sonucunda, depodan deterjan yüklü bir kamyonun çıkış yaptığı tespit edildi. Adli makamlardan alınan arama kararı doğrultusunda, V.V. isimli şahsın idaresindeki kamyon durduruldu. Merkez Jandarma Karakol Komutanlığı ile müşterek olarak icra edilen operasyonda, M.M. ve A.İ. isimli şahıslara ait olduğu tespit edilen ürünler ele geçirildi. Operasyonda; 9 bin 490 kilogram sahte deterjan, 5 bin 396 adet sahte şampuan, bin 800 adet sahte bulaşık deterjanı, bin 170 adet sahte çamaşır yumuşatıcısı ile 221 adet taklit kazak olmak üzere piyasa değeri yaklaşık 1 milyon 820 bin TL olan ürünlere el konuldu. Olayla ilgili olarak Muş Cumhuriyet Savcılığının talimatıyla şüpheli şahıslar gözaltına alınarak tahkikat başlatıldı.