DÜNYA - 14 Ağustos 2022 Pazar 19:12

Rüşdi saldırısını eleştiren İngiliz yazar JK Rowling tehdit edildi

A
A
A
Rüşdi saldırısını eleştiren İngiliz yazar JK Rowling tehdit edildi

İngiliz yazar Salman Rüşdi'nin ABD’de bıçaklı saldırıya uğramasını eleştiren İngiliz yazar JK Rowling ölümle tehdit edildi.

Hint asıllı İngiliz yazar Salman Rüşdi'nin geçtiğimiz Cuma günü ABD’nin New York kentinde katıldığı bir konferans sırasında bıçaklı saldırıya uğramasına tepki gösteren dünyaca ünlü fantastik roman serisi Harry Potter’ın kaleme alan İngiliz yazar JK Rowling ölüm tehdidi aldı. Rowling, Rüşdi'nin saldırıya uğramasını eleştirerek sosyal medya hesabından yayınladığı paylaşımda, “Korkunç bir haber. Şu anda çok berbat hissediyorum. İyi olmasını sağlayın" ifadelerini kullandı.

Rowling'in paylaşımı üzerine "Meer Asıf Asiz" isimli bir Twitter kullanıcısı, Rowling'e hitaben, "Merak etme sıra sende" yanıtını verdi. Rowling şahıstan gelen tehditkar mesajları sosyal medya hesabından paylaşarak, polisin bu tehditlere yanıt vereceğini söyledi. Polis tarafından yapılan açıklamada, "Çevrimiçi bir tehdit yapıldığına dair bir rapor aldık ve memurlar soruşturma yürütüyor" denildi.

"Meer Asıf Asiz" adlı Twitter kullanıcısının aynı zamanda Rüşdi'yi bıçaklayan saldırganı öven mesajlar da yayınlandığı ifade edilerek, daha sonra ise Rowling'e gönderdiği tehdit mesajını kaldırdığı aktarıldı.

İngiliz yazar Rowling, 1997 yılında yazdığı "Harry Potter" kitap serisi ile tanınıyor. 57 yaşındaki Rowling'in 7 serilik Harry Potter kitabı aynı zamanda film serisi olarak da dünya çapında en popüler eserler arasında yer alıyor.

Warner Bros’tan kınama

Rowling'in Harry Potter kitap serisini filmleştiren prodüksiyon şirketi Warner Bros Discovery (WBD) tarafından konuyla ilgili yapılan açıklamada ise, yazara yönelik tehditlerin "şiddetle kınandığı" ifade edilerek, “Onun ve fikirlerini cesurca ifade eden tüm yazarların yanındayız. WBD, ifade özgürlüğüne, barışçıl söyleme ve kamusal alanda görüşlerini bildirenleri desteklemeye inanıyor” dedi.

Aylin Albayrak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır 62 yaşındaki emekli polis, pars yakın müdafaa sporuyla sağlığına kavuştu Diyarbakır’da yaşayan emekli polis memuru, kalp ve bel fıtığı gibi sağlık sorunlarındaki düzelmeleri, 62 yaşında tanıştığı pars yakın müdafaa sporuyla başardı. 2019 yılında Diyarbakır’da emekli olan polis memuru Sabri Yatkın, 2017-2018 yıllarında bel fıtığı ve kalp rahatsızlığı yaşayarak anjiyo oldu. Emekli olduktan sonra pars yakın müdafaa hocası Mücahit Yılmaz ile tanışan Yatkın, bu spor alanında yaşını bir kenara bırakarak yaptığı antrenmanlar ile sağlığında düzelmeler yaşadı. Sabri Yatkın, 2019 yılında Mücahit Yılmaz ile tanıştıktan sonra kendisinin pars yakın müdafaa savunma uzmanı olduğunu öğrendiğini söyledi. O tarihten beri de belirli aralıklarla yanına gedip bu sporu yapmaya çalıştığını belirten Yatkın, sporu yaptıktan sonra vücudunda da çok farklı değişikler meydana getirdiğini gördüğünü ifade etti. O tarihten beri Mücahit hocayı bırakmadığını aktaran Yatkın, “Sürekli peşine takıldım ve bu sporu yapmaya devam ettim. Kalp rahatsızlığımdan dolayı daha sağlıklı olmaya başladım. Bel fıtığımda düzelmeler oldu. Bu yaşımda bile rahatlıkla sporumu yapabiliyorum. Yaşım elverdiği sürece bu sporu yapmaya devam edeceğim” dedi. Uluslararası Kendini Koruma ve Mücadele Organizasyonu Genel Sekreteri, Pars Yakın Müdafaa Eğitmeni Mücahit Yılmaz, Sabri Bey’in ilk geldiği zaman kendilerine rahatsızlıklarından bahsettiğine değinerek, kendisine bu sporun engel olmadığını ve sağlık problemlerinde kurtulabilmesine destek sağlayacağını söylediklerini kaydetti. Küçük küçük antrenmanlara davet ettiklerini aktaran Yılmaz, “Kendisi de programına düzenli bir şekilde geldi ve etkin sonuç almaya başladı. Sonuç artıkça bağımlılığı daha fazla arttı. Şu anda çok şükür sağlığına kavuşmuş bulunmakta. Bizimle aktif olarak gençler gibi spor yapabilme durumuna kavuşmuş bulunmaktadır. Biz, 7’den 70’e herkesi pars yakın müdafaa sistemine davet ediyoruz” diye konuştu. “İlk etapta psikolojik olarak yapamayacağını düşünüyordu” Pars yakın müdafaa sisteminin, sağlık açısından en iyi program olduğunu öne süren Yılmaz, “İnsanları hem sokakta korumaya yönelik, hem de sağlık açısında korumaya yönelik dünyanın en iyi sistemi diyebiliriz. İlk etapta psikolojik olarak yapamayacağını düşünüyordu. 2019 yılında emekliye ayrıldıktan sonra bizimle aktif olarak çalışmalara katılmaya başladı. İlk etapta antrenman sıklığımız haftada bir gün iken, şu anda haftada 3 gün aktif olarak antrenmana gelebilmekte. Burada yaşam kalitesi arttı” şeklinde konuştu.
Hatay Depremzede kadının yeni yuvasında ilk yemeği sarma oldu Hatay’da asrın felaketinde evi yıkılan Hatice Ücel, TOKİ tarafından yapımı tamamlanan evine kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor. Ücel’in yeni yuvasında ilk yemeğiyse yaprak sarması oldu. Kahramanmaraş merkezli depremlerde yerle bir olan Hatay’da 25 bine yakın insan vefat etmişti. Deprem sonrası bölgenin yeniden ayağa kalkması için çalışmalara kısa sürede başlanmıştı. Depremin hemen ardından TOKİ tarafından yapımına başlanan afet konutları, hak sahiplerine teslim edilmeye başlanmıştı. Payas ilçesinde çevre düzenlemeleri tamamlanan konutlarda vatandaşlar yaşamaya başladı. Asrın felaketi olarak nitelendirilen depreme Payas’ın Sincan Mahallesi’nde yakalanan 60 yaşındaki Hatice Ücel, hak sahipliğini kazandığı evine zaman kaybetmeden yerleşti. Deprem sonrası çocuklarıyla zor günler yaşayan Ücel, şimdi ise yeni evinde çocuklarıyla yeni bir hayata başladı. Yeni evinde ilk yemeğini pişirmenin mutluluğunu yaşayan depremzede Ücel’in yeni mutfağında yaptığı ilk yemekse sarma oldu. "Allah bir daha o günleri yaşatmasın, çok zor günler geldi geçti" Asrın felaketi sonrası zor günler geçirdiğini dile getiren depremzede Hatice Ücel, "Depremde çok kötü günler yaşadık. Evimizin son durumu ağır hasar oldu ve sonunda yıktılar. Yeni evimiz çok güzel. Çocuklarımızla oturuyoruz ve kalkıyoruz. İyi bir şey oldu. Benim kızım Şanlıurfa’dan geldi ve yerleştirdi geri gittiler. Çocuklar yardımcı oldular ve yerleştirdik. Mutluyum şükür, Allah bizi daha bozmasın. Allah bir daha o günleri yaşatmasın. Çok zor günler geldi geçti. Çocuklarım çadırda kaldı, kızım Şanlıurfa’ya gitti. Ben orada kaldım bir aydan fazla ve ondan sonra geldim. Oğlanın biriyle bir odanın içinde kaldım. Bir odada ben, iki odada oğlan kendi kaldı. Beraber oturalım dedi. Beraber de olmuyor oğlum gelinlerle olmadığı için sürekli yaşayamıyorsun. Şimdi mutluyuz. Yeni ev de güzel bana yeter iki artı bir odalı ev" ifadelerini kullandı.