DÜNYA - 30 Haziran 2023 Cuma 15:41

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov: 'Tahıl anlaşmasının uzatılması için bir gerekçe yok'

A
A
A
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov: 'Tahıl anlaşmasının uzatılması için bir gerekçe yok'

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 18 Temmuz'da sona erecek Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşmasına değinerek, "Tahıl anlaşmasının uzatılması için bir sebep yok" dedi.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rus dış politikasının gündemine dair değerlendirmelerde bulunmak üzere basın toplantısı düzenledi. Özellikle 18 Temmuz'da sonra Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşmasına değinen Lavrov, anlaşmanın uzatılması için hiçbir gerekçe olmadığını söyledi. Lavrov, "Bu anlaşmanın uzatılması için ne gibi argümanları olduğunu anlamıyorum. Çünkü bu, Ukrayna tahılı için yapılan bir ticaret haline geldi" dedi. Lavrov, anlaşmanın Batı'nın Rus tahıl ve gübre ihracatı üzerindeki engeli kaldırmasını içeren kısmının uygulanmadığını vurguladı. Tahıl anlaşmasının uzatılmaması durumunda Rusya'nın ihtiyacı olan ülkelere ihracatının devam edeceğini belirten Lavrov, "Anlaşmanın sona ermesi durumunda en fakir ülkelere aynı veya daha fazla miktarda tahılı ücretsiz olarak sağlayacağız" dedi.

Ukrayna üzerinden Batı ile gerilen ilişkilere de değinen Lavrov, mevcut durumun savaş öncesindeki durumla kıyaslanamayacağını vurguladı. Lavrov, "Gerçekçi olmak gerekirse Batı ile, Ukrayna üstünden bize savaş ilan etmeden önceki zamandaki gibi bir diplomatik temasa ulaşabileceğimizi sanmıyorum" diye konuştu.

"Ukrayna'daki Batılı subayları yok edeceğiz"

Lavrov, devam eden Ukrayna savaşında Batılı ülkelerin Ukrayna ordusunu eğitmek ve destek vermek için gönderdiği paralı asker ve subaylara da değindi. Lavrov, "Ukraynalıların uluslararası insancıl hukuku ihlal ederek ve savaş suçları işleyerek, sivil tesisleri kullanarak toplantılar ve eğitimler düzenlemesi Ukrayna'nın hatasıdır. Bu tür toplantıları duyarsak Kramatorsk'taki günlerde olduğu gibi onları yok edeceğiz. Çünkü bize savaş açanlar bunlar ama Ukraynalılar ağır silahlarını konuşlandırmak için sürekli ve düzenli olarak sivil altyapıyı kullanıyorlar" şeklinde konuştu.

"Rusya, her türlü çetin savaştan daha güçlü bir şekilde çıktı"

Lavrov, Rus paralı asker grubu Wagner'in silahlı isyanından sonra durumun istikrara kavuşup kavuşmadığı yönünde sorulan soruya yanıt vererek, "Kimseye bir şey açıklamak, herhangi bir güvence vermek zorunda değiliz. Şeffaf bir şekilde hareket ediyoruz. Devlet Başkanımız (Vladimir Putin) bu konudaki görüşlerini söyledi. Ülkemizin tüm siyasi güçleri bu konuda konuştu. Batı'da herhangi birinin şüphesi varsa bu onların sorunu. Rusya her türlü çetin sınavdan, ki bu çetin sınavdan daha fazlasıydı, daha sağlam ve daha güçlü bir şekilde çıktı" ifadelerini kullandı.

Erhan Altıparmak

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Her 3 bin bebekten birinde görülen ’kistik fibrozis’te erken tanı hayat kurtarıyor Türkiye’de 3 bin bebekten birinde görülen kistik fibrozis hastalığı, topuk taramaları ve ter testiyle erken teşhis ediliyor. Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hüseyin Arslan, kistik fibrozis hastalığının erken teşhis edilmesinin insanın yaşam kalitesini artırdığını ve yaşam sürecini uzattığını söyledi. Genetik bir hastalık olan kistik fibrozis, ülkemizde yeni doğan her 3 bebekten birinde görülüyor. Bebeklerin doğumuyla birlikte ön tanı için 2015 yılından itibaren yapılmaya başlanan topuk taraması ile erken teşhis sağlanıyor. Erken teşhisin ardından uygulanan ter testiyle de hastalığın tespiti yapılıyor. Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde uygulanmaya başlanan ter testi de deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlara kolaylık sağlamaya başladı. Hastanede görevli Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Hüseyin Arslan, hastalığın tanı süreci hakkında ve sonrasındaki tedavi süreci hakkında bilgi verdi. "Kistik fibrozis genetik geçişli bir hastalık, bulaşıcı bir hastalık değildir" Kistik fibrozun genetik geçişli bir hastalık olduğunu ve bulaşıcı bir hastalık olmadığını ifade eden Arslan, "Burada çocuk göğüs hastalıkların dan biri olan kistik fibroz için ter çalışması yapıyoruz. Kistik fibrozis genetik geçişli bir hastalık, bulaşıcı bir hastalık değildir. Bu geni taşıyan anne ve babanın çocuklarında meydana geliyor. Türk toplumunun da 3 bin kişiden birinde görülebiliyor. Ülkemizdeki mutosyonlar Avrupa’daki görülen mutasyonlardan farklı görülüyor. Kistik fibrozis de ter ve senkrasoyonlarla ilgili bir sorun oluşuyor ve buna bağlı olarak akciğerde ki balgamların yumuşatılıp atılması, pankreasta senkrosyonlar etkileniyor. Buna bağlı olarak sık tekrarlanan akciğer enfeksiyonları, beslenme bozukluğu, yağlı dışkılama, pis koku ishal, gelişme geriliği, sık sinüzitler nedeniyle hastalar çeşitli sıkıntı yaşamakta ve ilerleyen zamanda hayatını kaybediyordu dedi. "Hastalığı ne kadar erken yakalarsak, hastaya bazı tedavileri verirsek daha faydalı oluyoruz" Ülkemizde 2015 yılından itibaren uygulanmaya başlanan topuk testiyle hastalığın erken teşhis edilmeye başlandığına dikkat çeken Dr. Arslan, “2015 yılından itibaren ülkemizde bu hastalık taranıyor. Bebekler doğduğunda topuk taramasında riskli görülen hastalar tarafımıza yönlendiriliyor. Burada ter testi yaparak bu hastalığın tanısını koyuyoruz. Erken tedavi ile daha iyi yaşam kalitesi sağlamaya yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ter testi için hastaları 1 gün öncesinden hazırlıyoruz çünkü hastalardan ter toplamamız gerekiyor. 1 gün öncesinden banyo yapıp, iyi besleniyorlar. Yaklaşık yarım saatlik bir süreç içerisinde de ter toplanıyor sonrasında da ölçüm cihazında teri ölçüyoruz. Toplamda 1 saat içerisinde ter testinin sonucunu elde etmiş oluyoruz. Erken yaşta gözlemlenmeye başlıyor. Hastalığı ne kadar erken yakalarsak, hastaya bazı tedavileri verirsek daha faydalı oluyoruz. Hastalar erken tanıyla daha uzun yaşam ömre sahip oluyor. Normal bir birey gibi yaşayabiliyorlar. Bu tedavi süreci hastalar için ömür boyu devam ediyor. Bazı ilaçları ve fizik tedavi uygulamalarını sürekli yapmaları gerekiyor" ifadelerini kullandı.