DÜNYA - 29 Mayıs 2020 Cuma 12:31

Rusya, Kuzey Kutbu'ndaki liderliğini yeni nükleer buzkıranlarla güçlendiriyor

A
A
A
Rusya, Kuzey Kutbu'ndaki liderliğini yeni nükleer buzkıranlarla güçlendiriyor

Dünyanın tek nükleer buz kıran filosuna sahip Rusya, filosuna yeni buz kıran gemilerini katmaya devam ediyor. Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom’un yürüttüğü seri nükleer buzkıranı projesi ‘22220’nin dördüncü gemisi ‘Yakutia’nın (Yakutistan) inşası da hızla ilerliyor. Arktika, Sibirya, Ural ve Yakutia adını taşıyan buzkıranlar tamamlandığında dünyanın en büyük seri buz kıran filosunu oluşturacak.

Rosatom’un iştiraklerinden biri olan Atomflot’un yapımını üstlendiği 22220 Projesi seri buzkıranlarından ‘Yakutia’nın gemi indirme töreni, 26 Mayıs 2020 tarihinde Baltık Tersanesinde gerçekleştirildi. İndirme töreni tersanenin yıl dönümü ve St. Petersburg şehrinin kuruluş günü öncesinde yapıldı.

Geleneklere uygun şekilde hazırlanan isim plakasının geminin alt kısmına yerleştirme işlemi Rosatom Kuzey Deniz Rota Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Vyacheslav Ruksha, Rusya Federasyonu Cumhurbaşkanına bağlı Yakutistan Cumhuriyeti Daimi Temsilcisi Andrey Fedotov tarafından yapıldı. Törene, St. Petersburg Vali Yardımcısı Eduard Batanov ve Sivil Gemi İnşaatı USC Departmanı Direktörü ve Baltık Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı Igor Shakalo da katıldı.

Atomflot'un bir iştiraki olan Rusya Denizcilik İşletmesi ile Baltık Tersanesi yöneticileri arasında gemi indirme işlemine ilişkin imzalar atılırken, seremoni, pandemi koşulları nedeniyle kısaltılmış şekilde uygulandı.

“Dünyada hiçbir ülkede yok”

Törende konuşan Rusya Federasyonu Sanayi ve Ticaret Bakanı Denis Manturov, “Bugün üçüncü seri olan evrensel buz kıran ‘Yakutia’nın yapımına başladık. Bu, Arktik, Sibirya ve Ural'dan sonra projenin dördüncü buzkıranı. Seri gemilerin yapımı tamamlandığında, Rusya dünyanın en büyük seri nükleer buzkıran filosuna sahip olacak. Bunlar gerçekten eşsiz gemiler, dünyadaki herhangi bir ülkede bunlardan biri dahi yok. Bu gemilerin motorları, her biri 175 MW kapasiteye sahip, 7 yıllık otonom seyrüsefer sağlayan iki nükleer reaktörden oluşuyor. Buz kıranların tasarımı geminin Kuzey Denizi Rotası boyunca derin deniz taşımacılığında, Yenisey Nehri ve Ob Körfezi'nin sığ alanlarında, buzda ve temiz sularda kullanımına olanak sağlıyor. Buzkıranların her biri modern, teknolojik ve rekabetçi bir yerli sanayinin ürünüdür” dedi.

“Buzkıranların yapımı; Rusya’nın Kuzey Kutbundaki liderliğinin göstergesidir”

Törenin açılışını yapan Rosatom Genel Müdür Yardımcısı Vyacheslav Ruksha ise Baltık Tersanesi işçilerini ve yapımda yer alan tüm işletmeleri tebrik etti. Proje 22220 nükleer buzkıranlarının Kuzey Denizi Rotası'nın geliştirilmesi için gerekli olduğunu vurgulayan Ruksha, “Projedeki buzkıranların yapımı, Rusya'nın Kuzey Kutbunun barışçıl gelişimindeki liderliğinin şüphesiz göstergesidir” ifadelerini kullandı.

Atomflot Genel Müdürü Mustafa Kashka da “Üçüncü seri nükleer enerjiye sahip buz kıranların suya indirilmesi, Kuzey Kutbu ile ilgili tüm işletmeler için önemli bir olaydır. Salgın ve zorlu ekonomik koşullarda, 22220 Projesi kapsamında buz kıranları yapmaya devam ediyoruz. Bu, nükleer buzkıran filosunun gelecek vaat ettiğini gösteriyor. Evrensel nükleer enerjili buz kıranlar Kuzey Denizi Rotası'nın ulaşım potansiyelini ortaya çıkarmak için önemli bir adım atmamızı sağlayacak” diye konuştu.

Baltık Tersanesi General Direktörü Alexei Kadilov da sözleşme yükümlülüklerini başarıyla yerine getirmek için ellerinden geleni yapacaklarını dile getirdi.

Yaklaşık 3 metre kalınlığındaki buzu kırabiliyorlar

Proje 22220 kapsamında iki yeni seri buzkıran için Baltık Tersanesi ve Rosatom arasında Ağustos 2019’da 100 milyar ruble değerinde sözleşme imzalandı. Rosatomflot ile yapılan sözleşmeye göre, Baltık Tersanesi, lider nükleer buzkıran “Arktik”, ilk seri buzkıran “Sibirya”, ikinci seri buzkıran “Ural”, üçüncü seri buzkıran “Yakutia” ve dördüncü seri buzkıran olmak üzere toplamda beş buzkıran inşa edecek.

Buzkıranlar, özel olarak tasarlanmış iki RITM-400 reaktör ve toplam güç kapasitesi 175 MW olan bir buhar türbini ünitesi ile donatıldı. Buzdağı Merkezi Tasarım Bürosu, 2009 yılında buz kıranların teknik projesini tasarladı. Geminin çift taslak konsepti, hem Arktik'te hem de kutup nehirlerinin ağızlarında çalışmasına olanak sağlıyor. Buzkıranlar Kuzey Kutbu'nun batı bölgesinde işletime alınacak. Barents, Pechora ve Kara denizlerinin yanı sıra Yenisey, Haliç ve Ob Körfezi bölgesinin sığ alanlarında çalışacak.

Proje 22220’nin buzkıranları, 2,8 metre kalınlığındaki buzu kırabiliyorlar. Uzunlukları 173,3 metre, genişlikleri 34 metre ve yükseklikleri 52 metre. Buzsuz sudaki hızı 22 deniz mil olan buzkıranların belirlenen hizmet ömrü ise 40 yıl.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Baro Başkanı Doğan, Adıyaman tütünüyle ilgili açıklama yaptı Adıyaman Barosu Başkanı Bilal Doğan, Adıyaman tütünüyle basın açıklaması düzenledi. Sabahın erken saatlerinde baro üyesi avukatlarla birlikte Adıyamanlı tütüncülerle bir araya gelen Baro Başkanı Bilal Doğan, tütüncülerin sorun ve sıkıntılarını aynı zamanda taleplerini dinledi. Yaptığı görüşmeler sonrası açıklamalarda bulunan Başkan Bilal Doğan, “Adıyaman tütünü Adıyaman için oldukça kıymetli. Adıyaman nüfusu 600 bin ama tütünü bire bir üreten ve esnaflığını yapan 100 bin kişi var. Doğrudan Adıyaman nüfusunun tamamına geçim kaynağı sağlayan, kenti ekonomisini yükselten en önemli ürünümüzdür Adıyaman tütünü. Adıyaman tütünü yıllardır yasaklarla gündeme gelmektedir. En son hapis cezalarına kadar varan yasalar çıkmaktadır. Bu durumla ilgili mücadele konusunda Adıyamanlı tütün üreticileri ve esnaflar elinden gelen ve çabayı gösterdi ancak istediğimiz sonucu alamadık. 6 Şubat 2023 depremin de bir kez daha vurduğu Adıyaman’da esnafların ve halkın ayakta kalmasını sağlayan tek ürün tütünken özellikle son 15 gündür kargoların tütün taşıması yasaklandı ve il dışına giden tütünlerimize baskınlar düzenlenerek el konuldu aynı zamanda tütüncü esnaflarımız da hem idari para cezaları hem de hapis cezalarıyla karşı karşıya kaldı. Buradan yetkililere sesleniyoruz, Adıyaman için tütün çok kıymetli. Bir baba bu tütünden elde ettiği gelirle çocuklarını okutuyor, geçimini sağlıyor, çocuğunu evlendiriyor, bu tütün olmazsa Adıyaman’da hiçbir şey olmaz ve Adıyaman halkı oldukça mağdur olur ve biter. Adıyaman tütünü bu kadar önemli ve kıymetliyken bu yasakları kabul etmemiz mümkün değil. Bizler Adıyaman tütünü için özel bir düzenleme talep ediyoruz” diye konuştu.
İzmir Fotoğrafları Küba’da çekti, sergiyi İzmir Ekonomi’de açtı İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ), Meksikalı fotoğraf sanatçısı Santiago Garcia Galvan’ın 19 eserden oluşan ‘El Tiempo De Alicia’ adlı özel sergisine ev sahipliği yaptı. ‘Alice Harikalar Diyarında’ adlı masalı Küba’nın başkenti Havana’ya uyarlayarak fotoğraf sergisi haline getiren Galvan’ın eserleri, sanatseverlerin ve öğrencilerin beğenisini topladı. İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ), Meksikalı fotoğraf sanatçısı Santiago Garcia Galvan’ın özel sergisini ziyaretçilerin beğenisine sundu. 19 eserden oluşan fotoğraflar Küba’da çekilirken, eserler beğeni topladı. Meksika Büyükelçiliği ve İzmir Ekonomi Üniversitesinin iş birliğiyle düzenlenen serginin açılışına; Meksika Büyükelçisi José Luis Martinez Hernandez, İEÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Hakan Abacıoğlu, Meksika İzmir Fahri Konsolosu Kemal Çolakoğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Levent Eren, Çocuk Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Özgener, Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Donald Staub ve Uluslararası İlişkiler Temsilcisi Mehmet Şenbağcı, akademisyenler, öğrenciler ve davetliler katıldı. İzmir Ekonomi Üniversitesi olarak sanatsal etkinliklere büyük önem verdiklerini söyleyen Prof. Dr. Abacıoğlu, “Sanatçımızla tanışmaktan büyük mutluluk duydum. Yaklaşık 20 yıl önce Havana’ya gitmiştim. Oradaki güzel insanlarla, güzel yerlerle tanıştım; çok özel hikayeler dinledim. Sergiyi gezerken kendimi yeniden Havana’nın sokaklarındaymışım gibi hissettim. Hepimize harika bir tarihi yolculuk yaşatan sanatçımıza çok teşekkür ediyorum” dedi. Meksika Büyükelçisi José Luis Martinez Hernandez ise İzmir Ekonomi Üniversitesinde böylesine önemli ve anlamlı bir etkinlikte bir araya gelmekten mutluluk duyduğunu söyledi. Türkiye ile Meksika arasında eğitim ve kültür alanında yakın ilişkiler kurulduğuna dikkat çeken Hernandez, serginin de bu açıdan güzel bir örnek teşkil ettiğini belirtti. Hernandez, önümüzdeki süreçte de İEÜ ile iş birliğini devam ettirmek istediklerini sözlerine ekledi.