SAĞLIK - 23 Ocak 2017 Pazartesi 15:15

Saç neden beyazlar? Erken saç beyazlamasının 30 nedeni

A
A
A
Saç neden beyazlar? Erken saç beyazlamasının 30 nedeni

Saç beyazlanması, yaşlanma belirtilerinden olarak kabul edilir.

Ancak saçların ağarmasında yaşlanma tek kıstas değildir. Ergenlerde, gençlerde, orta yaşlı kişilerde ve hatta çocuklarda bile çeşitli nedenlerden dolayı erken saç beyazlaması ile karşılaşılabilmektedir. Peki saç neden beyazlar? Bu soruyu uzmanlara sorduk işte cevapları;

Yaşlanma

Saçların beyazlaması, yaşlanma ile birlikte görülen doğal bir süreçtir. Saçların renginden sorumlu olan pigment, saç kökündeki bir hücreden gelir. Bu hücreler önemli miktarlarda melanin (koyu pigment) üretilmesi için genetik olarak kodlanır. Zamanla melanin üretim kapasitesi azalır. Melanin üretim kapasitesi ve melanin miktarındaki azalma da saçlarda beyazlamaya neden olur. Kahverengi, kızıl ve siyah saçlar melanin bakımından zengindir. Gri saçta az miktarda melanin bulunur ve beyaz saç ise hiç melanin içermez.

Ani travma, şok yaşama, aşırı üzüntü

Fiziksel sağlıklı olma hali, ruh sağlığı ile yakından ilgilidir. Aniden alınan acı haber, aşırı üzüntü, kazadan dolayı duygusal şok yaşama da saçta ani beyazlamalara neden olabilmektedir. Hatta üzüntüden bir gecede saçın beyazlaması da, insan hayatında görülebilecek ihtimal dahilindeki durumlardandır.

Hipotiroidizm ve hipofiz bezi bozuklukları

Tiroid bezleri, kalp atış hızı, vücut sıcaklığı, kan basıncını kontrol eden çeşitli hormonlar üreten bezlerdir. Bu bezler ayrıca vücudunuzun gıdayı enerjiye dönüştürme hızından da sorumludur ve enerji ve büyümeyle ilgili birçok metabolik işlem troid bezleri aracılığı ile gerçekleşir. Troid bezlerinin fonksiyonu ise Hipofiz bezlerinin kontrolü altındadır. Kişinin troidleri normalden az veya çok çalışıyorsa erken saç beyazlaması, halsizlik ve saç dökülmesi gibi sorunlarla karşılaşır. Bunun nedeni ise saç folikülünde hayati bir role sahip olan iki hormon olan T3 ve T4’ün, saçtaki melanin sentezini aşırı şekilde uyarmasıdır.

Genetik

Saç beyazlamasıyla karşılaşma süreci genellikle genetikten kaynaklanır. Anneniz, babanız yahut üst kuşaklardaki anneanne, babaanne, dedeler de erken yaşta saç beyazlaması söz konusuysa, maalesef bu durum sizi de etkileyip saçlarınız genç yaşta beyazlayabilir.

Pernisiyöz anemi

Pernisiyöz anemi, B12 vitamini eksikliğinin neden olduğu, bu vitaminin kanda yeteri kadar bulunmadığından dolayı ortaya çıkan kansızlık türlerinden biridir. Vücudun yeterince sağlıklı alyuvar yapmadığı bağışıklık sistemi rahatsızlığıdır. Pernisiyöz anemi yalnızca az sayıda insanı etkileyen genetik bir problemdir ve belirti olarak çocuklarda, ergenlerde veya 20'li yaşlardaki kişilerde erken saç beyazlamasına yol açabilmektedir.

Werner sendromu (Erken yaşlanma hastalığı)

Kalıtsal bir hastalık olan Werner sendromu, erken yaşta saç beyazlamasının sık karşılaşılan nedenlerindendir. Werner sendromundan muzdarip olan kişiler genellikle ergenliğe erişene kadar normal gelişim gösterirler. Ergenlikle birlikte ses kısıklığı, cildin incelmesi veya sertleşmesi, saçların beyazlaması ve anormal miktarda saç dökülmesi gibi sorunlar ortaya çıkar.

Poliosis

Saçlarda gri yamalar, bölgesel beyazlamalar, tıp dilinde poliosis olarak adlandırılmaktadır. Bu durum doğuştan olabileceği gibi sonradan da gelişebilir. Bazı sağlık sorunlarında bağışıklık sistemimiz yanlışlıkla saçlardaki belli bir alandaki melanin üreten hücreleri yok eder. Beslenme yetersizlikleri, sinüslerde sorun, kronik alerji de saçların erken ağarmasına yol açabilir. Poliosis genellikle kalıtsaldır. Yaralar, herpes zoster veya radyoterapi de polioza neden olabilir. Poliosis ile bağlantılı saçlarda beyazlama yapan sağlık sorunları şunlardır; Vitiligo, saç kıran, Pielbaldizm, Tüber skleroz Vogt Koyanagi Harada hastalığı, Waardenburg sendromu, Alezandrini sendromu.

Saç beyazlamasının diğer nedenleri

    Stres
    B12 eksikliği (genellikle et, tavuk gibi hayvansal gıda yemeyenlerde ortaya çıkar)
    Hormonal bozukluklar
    Sigara içme alışkanlığı
    Kalsiyum, D, C vitamini, bakır ve Ferritin eksikliği
    HIV enfeksiyonu, kistik fibroz ve Hodgkin lenfoma gibi hastalıklar
    Hava kirliliği
    Güneşin UV ışınları
    İlaçların yan etkileri
    Alkol kullanma
    Yetersiz beslenme

KAYNAK: http://www.mavikadin.com/

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri MHP’li Özdemir: "Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefimizin gerçekleştirilmesi için tüm kurumlarımız üstün bir gayret içerisinde" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, Cumhurbaşkanlığına bağlı bazı kuruluşların bütçe görüşmelerinde Türkiye Büyük Milleti’nde (TBMM) aldığı sözde, "Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefimizin gerçekleştirilmesi için tüm kurumlarımız üstün bir gayret içerisindedir" dedi. MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, TBMM’de yapılan Cumhurbaşkanlığına bağlı bazı kuruluşların bütçe görüşmelerinde söz aldı. Özdemir görüşmelerde yaptığı konuşmada, "İnsanlık sanayi devriminin ardından girdiği ve yüksek hızla devam eden ilerleme sürecine 1940’lı yıllardan sonra uzaya ve başka gezegenlere erişim, böylelikle de rekabetin yeni koşullarına uzanan süreçle başlamıştır. Bu çabalar bilgisayar teknolojisinin ve uzaktan haberleşme imkânlarının getirdiği diğer koşullarla istihbarat çalışmalarını ve faaliyetlerini de derinden etkilemiştir. Belirsizliğin, düzensizliğin ve meydan okumaların fazlalaştığı mevcut zaman diliminde ise yeni bir kırılmayla daha karşı karşıyayız. Haber kaynakları ve bunların güvenilirlik derecesi her ne kadar fazla, hatta çoğu da açık alanlardan temin edilse bile analiz ve işleme yeteneği açısından teknolojinin getirdiği yüksek kazanımlar, devletlerarası verilen mücadelede fark oluşturmaktadır. Bu sebeple Milli İstihbarat Teşkilatının başta kuantum teknolojisi olmak üzere ileri nesil yapay zekâ ekosistemine sahip olması elzem hale gelmiştir. Karar alma süreçlerinde son derece değerli katkıları olan milli şuura sahip inanmış kadroların sergilediği üstün gayretler kadar, teknoloji ile doğru yöntemlerle harmanlanmış bir çalışma sistematiğinin, muadil istihbarat kuruluşlarıyla kıyaslandığında kendi kurumlarımızı farklı ve üstün kılmasını sağlamak gerekir. Allah, vatan, namus; yani Kur’an, bayrak ve silah üzerine edilen şerefli yeminlerin tutulması için sergilenen üstün gayretlerle verilen emeklerin hedefe tam manasıyla ulaşması için teknolojiden azami ölçüde istifade edilmelidir. Bu durum espiyonaj faaliyetleri kadar kontraespiyonaj alanında da Türk mührünün vurulması mecburiyetini doğurur. Son dönemlerde ülkemize karşı yürütülen bazı casusluk faaliyetlerinde şimdiye kadar alışılagelmedik metotların kullanıldığının anlaşılması da bizi buna mecbur kılmaktadır. Malum ve meşum yapılanmaların mensubu bulunduğu ülkelerin durumuyla, bilhassa savunma sanayimizle alakalı yürüttükleri anlaşılan uğraşları dikkate alındığında, resmi yahut özel tüm savunma sanayi kuruluşlarımızın hem fiziki hem de veri güvenliklerinin tesis edilebilmesi için ayrı bir politika geliştirilmesinin de gelinen aşamada elzem olduğu anlaşılmaktadır" dedi. "Bölgesinde lider Türkiye" Türkiye’nin, Cumhur İttifakı’nın dirayetli duruşu ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin getirdiği istikrarlı yapıyla bölgesinde lider, küresel seviyede de giderek, daha da fazla söz sahibi olmayı başardığını dile getiren Özdemir, "Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefimizin gerçekleştirilmesi için tüm kurumlarımız üstün bir gayret içerisindedir. Terörsüz Türkiye’nin hayata geçmesiyle beraber ülkemizin küresel bir güç olması istikametinde kararlılıkla ilerleyişinde İletişim Başkanlığımızın da sorumluluğu oldukça fazladır. Zira aynı anda beş lobi, küresel seviyede ülkemize karşı hem kamuoylarını hem de diğer ülkelerin karar alma mekanizmalarını etkileyebilmek için aktif bir faaliyet yürütmektedir. Rum, Ermeni, Siyonist ve Hindu lobilerine ilave olarak İslamofobik yapılanmalar doğrudan Türkiye’yi kötüleyecek, uluslararası itibarımıza saldıran, aziz milletimiz arasında kin ve nefret tohumları ekmek üzere FETÖ ile de işbirliği yapmak suretiyle uğraş vermektedir. Bu şartlarda gerek bölgesel ve uluslararası politikalarımız, gerekse küresel barış ve istikrarın tesisi için sürdürdüğümüz gayretlerimizin sağlıklı mekanizmalarla doğru biçimde anlatılması önemlidir. Sosyal medyanın psikolojik harekâtlar ve beşinci kol faaliyetleri için de ana mecralar haline geldiği gerçeği göz ardı edilmemelidir. Dünya ile beraber ülkemiz de belirsizliklerle dolu ve öngörülemez bir iklimde artık her an tetikte ve teyakkuzda olunmalıdır. İletişim Başkanlığımız da bu anlamda yedi gün, yirmi dört saat uyanık ve şuurlu olmak durumundadır. Bu çabalarda kamu yayıncısı olarak önemli bir sorumluluğu yerine getiren TRT’nin de faaliyetlerini başarılı bulduğumuzu ifade etmek istiyorum. Türk milletinin gür sesini ve Türkiye’nin tezlerini küresel seviyeye ulaştırmada etkili bir yayıncılık anlayışı sürdüren TRT’nin milli değerlerimizden olduğu unutulmamalı, kurumsal niteliğinin yıpratılmaması için herkes gereken hassasiyeti göstermelidir" ifadelerini kullandı.