GÜNDEM - 02 Eylül 2020 Çarşamba 18:57

Sağlık Bakanı Koca: 'Korona virüsün birinci dalgasının ikinci pikini yaşadığımızı söyleyebilirim'

A
A
A
Sağlık Bakanı Koca: 'Korona virüsün birinci dalgasının ikinci pikini yaşadığımızı söyleyebilirim'

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Korona virüsün birinci dalgasının ikinci pikini yaşadığımızı söyleyebilirim. Gelenek ve göreneklerimizin önemli parçalarından olan bayramlar ve düğünlerdeki hareketlilik ve dikkatsizliklerimiz bizi bu eşiğe getirdi” dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı sonrası düzenlenen basın toplantısında konuştu. Bakan Koca, Bilim Kurulu toplantısının ana gündeminin salgının dünyadaki ve Türkiye'deki seyri, vaka artışının sebepleri, vaka sayılarının arttığı iller ve önlemler, hastane kapasitelerinin ve aşı çalışmalarının ele alındığını bildirdi.

Korona virüsün birinci dalgasının ikinci pikini yaşadığını aktaran Bakan Koca, “Gelenek ve göreneklerimizin önemli parçalarından olan bayramlar ve düğünlerdeki hareketlilik ve dikkatsizliklerimiz bizi bu eşiğe getirdi. Halkımızın büyük çoğunluğu ilk gün ki hassasiyet tedbirlere devam ediyor. Haziran sonrası başlayan yeni dönemin tipik bir normalleşme döneminin olduğunu altını sürekli çizmeye çalıştım. Bundan böyle kontrollü sosyal hayatın başladığını kısıtların biraz esnediği durum olduğunu söyledim. Bu dönemin hayatımızın sağlığımızı garanti edecek şekilde kısmen özgürleşmesi olmalıydı. Tedbirlerle özlemlerimizin sentezini yapabilmeliydik.

Bu yeni dönemin vatandaşımızın feraseti iyi anlayacağını umdum. Tatil yerlerinde eğlence yerlerin de çarşı pazarda törenlerde tedbirlere ne kadar uyulduğunu hep birlikte içimiz acıyarak görüyoruz. Düğünlerimiz nişanlarımız sünnet törenlerimiz taziyelerimiz yeni taziyelere kaynaklık edilen yerler halini alıyor. Salgın artarak devam ediyor. Virüs her geçen gün daha fazla insana bulaşıyor. Görüyorsunuz her gün test sayımızı artıyoruz. Açıkladığımız yeni hasta sayımız düşmüyor. Bu vakalardan ağır hastalık geçirenlerin yoğum bakımda tedavi görenlerin sayısı artıyor. Her gün bu sebeple vatandaşlarımız canlarından olmaya devam ediyor” şeklinde konuştu.

Bakan Koca, ülke genelinde farklılıklar olsa da hastanelerin yükünün arttığını ve bütün bunların gerekli alt yapılar ve kaynaklar dağılımdan titiz bakım kesintisiz bir hizmet gerektirdiğini vurguladı.

“Şuana kadar sağlık kuruluşlarımızda virüsün bulaşmasından kaçamayan 29 bin 865 çalışanımız oldu”

Kamuda esnek çalışma uygulamasına geçildiğini hatırlatan Sağlık Bakanı Koca, “Evden çalışmanın özendirildiği bu dönemde gündüz ve gece göreve devam eden aylardır evine gidemeyen çocuğunu eşini kucaklamayan doktorlarımız hemşirelerimiz her düzeyde sağlık personelimiz var. Doktorunda hasta bakıcısına kadar her aşamada sabır ve fedakarlık isteyen bir mensup olduğunu bilmektedir. Ancak bu fedakarlığını sorumsuzca davranışlara feda etmek zorunda olmamalıdır. Vatandaşlarımız şüpheli vakalardan uzak durmasını tavsiye ederken sağlık çalışanlarımız bütün mesailerini bulaştırıcı hastalarla geçirmektedir. Yoğun mesaileri geceyi gündüze devşirmekte kaderin mutsuz yüzüyle tanışmış insanları mutlu edilmesi uğruna kendi mutluluklarını feda edilmektedirler. Şuana kadar sağlık kuruluşlarımızda virüsün bulaşmasından kaçamayan 29 bin 865 çalışanımız oldu. Ne yazık ki 52 sağlık çalışanımızı yitirdiğimiz arasında” şeklinde konuştu.

Sağlık kuruluşların da şiddete başvuranların olması sağlık personelinin menfur saldırılara muhatap olması şevklerini kırıldığını aktaran Koca, “Vatandaşlarımızdan sorumluluk bekliyoruz. Mesafeyi gözetmeyen kalabalıklar kalabalık içine atılan her adım unutulan her maske ihmal edilen her tedbir 1 değil onlar can yakmaktadır. Pandemi mücadelemizi zora koşmaktadır. Sağlıkçılarımızın beklentisi alkıştan öte bir hassasiyettir. Bu hassasiyet tüm vatandaşlarımızın hastalık riskine karşı tetikle olması için gerekli. Bu hassasiyet yaşlılarımızın kronik hastalığı olanlar için gereklidir. Bu hassasiyet pandemi nedeniyle iş yeri tam çalışmayan kardeşimizin işine aşına kavuşması için evlatlarımızın eğitimine devam edilmesi için gereklidir” ifadelerine yer verdi.

“Artışın en yoğun illerin başında Ankara geliyor”

Ülke genelinde durumun kontrol altında olduğunu ancak son dönemde Ankara’da artışın yoğun olduğu iller arasında olduğunu vurgulayan Koca şu ifadeleri kullandı:

“İstanbul’da, Trakya’da ve Eğe bölgesinde ciddi bir artış yok. Orta Anadolu ve Güneydoğu Anadolu da maalesef bir artış var. Son dönemde artışın en yoğun illerin başında Ankara geliyor. Yer Mardin Gaziantep Şanlıurfa Batman bazı illerimizde hasta artışına bağlı hastane sıkıntısı yaşandı. Hızlı müdahale sorunlar aşılmaktadır. Diyarbakır gibi bazı illerimizde yakın çalışmalarımız sürdürülmektedir. Bu tedbirlerimizle hasta sayısını Gaziantep de yüzde 52, Şanlıurfa da yüzde 59, Diyarbakır da yüzde 49, Mardin de yüzde 61, kısmen kontrol altına aldık. Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Erzurum, Sivas, Kayseri halen yüksek riskli illerimiz arasında. Virüs gücünü kaybetmedi. Rakamlar bize ölüm ve ağır vaka sayısının arttığını söylüyor. Özellikle ağır vaka sayısını azaltmamız gerekiyor. Risk burada mücadelemizin temel hedefi de bunu önlemeye yönelik.”
Bakan Koca, Bilim Kuruluna karar süreçlerinde rehberlik yaptığını, araştırma ve görüşleriyle bazen tavsiye zaman zamanda uyarılarını yaptığını vurguladı.

“İzolasyon tedbirine uymayan 153 bin pozitif kişi ve temaslı HES koduyla tespit edildi”

HES kodu uygulaması başarıyla devam etiğini ve izolasyon tedbirine uymayan 153 bin pozitif kişinin bu şekilde tespit edildiğini belirten Bakan Koca, “Kitle ulaşım araçlarından sonra bir çok sosyal mekana girişte de uygulanmak üzere yaygınlaştırılacaktır. Haziran ayında 6 bin 289 filyasyon ekip sayımızı şuanda 10 bin 802’ye çıkardık. Her ilin özelinde tedbirler almaya başladık. Özellikle sorunlu illerde filyasyon ekiplerin sayısını hızla artırıyoruz. Şu an da Konya'da 460, Şanlıurfa'da 200, Mardin'de 111, Diyarbakır'da 370, Erzurum'da 207, İzmir'de 350, Kayseri'de 120 Van’da 128 ekip sahada” dedi.

Mevsimsel gribal enfeksiyonlara karşı yeni eylem planlarını hazırladıklarını aktaran Koca şu ifadelere yer verdi:

“Salgın bölgesel farklılıklara rağmen ülke genelinde kontrol altındadır. Ancak önümüzde mevsimsel gribal enfeksiyonlarında artacağı bir dönem var. Korona virüsün bu mevsimler hastalıklar birleşmesi mümkündür. Ancak bu duruma karşı yeni tedbirlerimiz alındı. Pandemi eylem planımıza uygun şekilde bu yeni mücadele dönemine hazırlanıyoruz.”

“Bu yıl özellikle grip aşısı geçen yıldan 3-4 kat daha fazla olsun çabası içerisindeyiz”

Sonbahar döneminde grip ve zatürre konusunda aşılama çalışmasının başlayacağını ve kimlere yapılacağı konusunda bir algoritma geliştirildiğini açıklayan Bakan Koca, “Geçen yıla göre bu yıl daha fazla grip aşısının, zatürre aşısının temin edildiğini biliyoruz. Bununla ilgili, kimlere grip aşısı yapılması, zatürre aşısı yapılması gerektiği ile ilgili bir algoritma zaten geliştirildi. Bu yıl özellikle grip aşısı geçen yıldan 3-4 kat daha fazla olsun çabası içerisindeyiz. Gerekli araştırmaları yapmış olup, kimlere grip ve zatürre aşısı yapılacağıyla ilgili çalışmalar Bilim Kurulu tarafından yapılıyor. Bu anlamda zorunlu olan kişiler için önerdiğimiz bir algoritma olmuş olacak. Bu yıl bu anlamda bir sorun yaşamayacağımızı düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

Sağlık Bakanı Koca: 'Korona virüsün birinci dalgasının ikinci pikini yaşadığımızı söyleyebilirim'

“Şu an Türkiye’de en fazla vaka sayısının olduğu il Ankara”

Ankara özelinde herhangi bir kısıtlamaya gidilip gidilmeyeceğinin sorulması üzerine cevap veren Bakan Koca, “Şu an Türkiye’de en fazla vaka sayısının olduğu il Ankara. İstanbul’u iki kat oranında geçmiş durumda. Dolayısıyla bu anlamdaki tedbirleri Ankara’da daha yoğunlaştıran bir yaklaşım, bir çaba içerisindeyiz. Özellikle bu anlamda bizim bildiğiniz gibi bir takım tedbirler, alınmaya başlandı.

Özellikle mesai kavramını bununla ilgili gerektiğinde, kuruma gelmeden dönüşümlü olarak, belli bir yaş üzerinde, 60 yaş üzeri kişilerin kuruma gelmelerini önlemek gibi bir takım düzenlemeler birçok ilimizde başladı. Ankara özelinde bu daha yoğun bir şekilde gündeme alındı. Bununla ilgili de İl Pandemi Kurulu bir karar aldı biliyorsunuz. Ama şuan sokağa çıkma yasağı ve benzeri bir durum gündemimizde yok. Önemli olan tedbirlere uyum noktasında herkesin bu anlamda bir gayret ve çaba içerisinde olmasını sağlamak olduğu” diye konuştu.

“Salgının kontrolden çıktığını asla söyleyemeyiz”

Ankara’daki yoğun vaka artışının sebeplerinin yoğun düğün ve benzeri etkinliklerden kaynaklı olduğunu belirten Bakan Koca, “Bilim Kurulu’nun tavsiye ettiğini ama karar alma noktasında bir Bilim Kurulu olmadığını hepimiz biliyoruz. Fakat bu tavsiye kararlarının bugüne kadar da uygulanması noktasında bir hassasiyet gösterildiğini söylemiştim. Salgının kontrolden çıktığını asla söyleyemeyiz. Ama tedbirlere uyum noktasında üzerimize düşenleri yapma noktasında hassasiyet göstermez isek sonucu farklı olabilir.

Özellikle bazı illerimizde bu durumun daha belirgin olduğunu görüyoruz. Bu özellikle Ankara için söylenebilecek bir durum. Diğer Kayseri gibi Konya gibi bir takım illerimizde de bu tarz bir artış olduğunu, Konya’nın daha stabil bir hale geldiğini ama Kayseri’de bir artışın olduğunu bazı illerimizde bu artışın devam ediyor olduğunu, fakat Ankara’da bunun daha ilerleyerek İstanbul’dan da bir öte öne çıkma durumu olduğunu görüyoruz. Fakat kontrol dışına çıktığını asla söyleyemeyiz” şeklinde konuştu.

Daha önce 14 ilde düğünler ile ilgili kararlar alındığını hatırlatan Bakan Koca, “Bütün Türkiye’de düğünler ile ilgili organizasyonun daha çok nikahlı olması, yemekli bir organizasyon olmaması, nişan kına gibi etkinliklerinin yapılmaması şeklinde Bilim Kurulumuzun bir önerisi oldu” ifadelerini kullandı.

“Ankara’da hastane açısından bir sorunumuz yok”

Ankara’da kapatılan hastanelerin yeniden açılması eğiliminde olduklarını belirten Bakan Koca, “Şu an Ankara’da hastane açısından bir sorunumuzun olmadığını söylemek istiyorum. Ama bizim zaten kapatılan hastaneleri açmak gibi bir eğilimimiz vardı. Ben ilk günden itibaren bunu söylüyorum. Yani var olan hastanelerimizi kullanacağımızı ve açılması gerektiğini daha önce de söylemiştim. Bu hastanelerimizin özellikle yoğun bakımla ilgili bölümlerini devrede tutma konusunda çaba içerisindeyiz” diye konuştu.

“Aşılar gönüllülük esasına göre yapılacak”

Ayrıca 2 aşı için Türkiye’de Faz-3 çalışmalarına izin verildiğini hatırlatan Bakan Koca, aşı çalışmasının tamamen gönüllülük esasına göre yapıldığını belirtti. Ayrıca Bakan Koca, Türkiye’de yapılan aşı çalışmalarında da Faz-1 çalışmasına gelindiğini ve Rusya’da yapılan Faz-3 çalışmasındaki aşının da Türkiye’yle müracaat ettiğini belirtti. Öte yandan Bakan Koca, Futbol müsabakalarının bu dönemde belli bir döneme kadar, belki sezonun ilk yarısı için seyircisiz olması konusunda Bilim Kurulu’nun tavsiyesi olduğunu kaydetti.

Mehmet Kalay - Utku Şimşek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya "Kütahya Veli Buluşmaları" programının beşincisi gerçekleştirildi Kütahya İl Millî Eğitim Müdürlüğü koordinesinde yürütülen "Kütahya Veli Buluşmaları" programının beşincisi, Beylerbeyi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Programa, Şehit Selim Cansız Anadolu İmam Hatip Lisesi ile bünyesinde bulunan İmam Hatip Ortaokulu velileri yoğun ilgi gösterdi. Programda velilere hitap eden İl Millî Eğitim Müdürü Mustafa Yılmaz, çocukların yalnızca akademik başarıyla değil; millî, manevi ve ahlaki değerlerle mücehhez bireyler olarak yetiştirilmesinin önemine dikkat çekti. Dijital çağın beraberinde getirdiği risklere değinen Yılmaz, ekranların ve sosyal medyanın oluşturduğu sahte rol modellere karşı aile, okul ve toplumun birlikte hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Çocukların birer emanet olduğunu ifade eden Yılmaz, onların bir fidan gibi özenle yetiştirilmesi gerektiğini belirterek, zor zamanların birlik ve beraberlik içinde aşılabileceğini dile getirdi. Çocukların "Türkiye Yüzyılı" vizyonunun temel taşı olduğunu söyleyen Yılmaz, bu neslin ülkenin değerlerine, gelenek ve göreneklerine, dinî ve millî hassasiyetlerine sahip çıkan bireyler olarak yetişeceğini ifade etti. Konuşmasında, "Daha çok çalışmalı, daha çok yorulmalı ve sesimiz daha gür çıkmalı" vurgusu yapan Yılmaz; kar tanelerinin birleşerek çığları, yağmur damlalarının selleri oluşturduğu gibi, birlik olunduğunda güçlü olunacağını söyledi. Çocukları sosyal medyanın olumsuz etkilerinden ve sahte kahramanlardan korumanın ancak bu anlayışla mümkün olacağını ifade eden Yılmaz, çocukları kaybetme gibi bir lükslerinin olmadığını belirtti. Program, velilerin sorularını doğrudan iletebildiği soru-cevap bölümüyle devam etti. Velilerin eğitim süreçlerine ilişkin görüş ve taleplerinin dinlendiği buluşmada, karşılıklı fikir alışverişinde bulunuldu. Samimi bir atmosferde gerçekleştirilen program, aile-okul iş birliğinin güçlendirilmesine katkı sağlarken, katılımcı veliler tarafından memnuniyetle karşılandı.
Adana Alparslan Türkeş Üniversitesi Türkiye’nin en iyi 20 üniversitesi arasına girdi Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (ATÜ), Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından hazırlanan "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025" göre, araştırma kalitesinden Ar-Ge yatırımlarına, erişilebilirlikten kütüphane kaynaklarına kadar 4 farklı alanda Türkiye’nin en iyi 20 üniversitesi arasında yer aldı. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından hazırlanan "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025" yayımlandı. YÖK’ün Türkiye’deki tüm üniversiteleri 67 farklı göstergeye göre titizlikle değerlendirdiği kapsamlı rapor, ATÜ’nün yükselen grafiğini ve "Bilim ve Teknoloji" odaklı vizyonunu tescilledi. ATÜ, raporda öne çıkan şu temel göstergelerde Türkiye genelinde ilk 20 üniversite arasına girerek dikkatleri üzerine çekti. Yayınların atıf alma oranı, bilimsel üretkenliğin niteliğini simgeleyen bu kategoride ATÜ, yüzde 85,4’lük oranla Türkiye’nin en seçkin akademik kurumları arasında yer aldı. Ar-Ge’ye ayrılan bütçe oranında ise geleceğin teknolojilerine yatırım yapma kararlılığını gösteren ATÜ, bütçesinden Ar-Ge’ye ayırdığı yüzde 6,93’lük pay ile zirvedeki yerini korudu. Erişilebilirlik envanteri kategorisinde ise, "Engelsiz Üniversite" vizyonuyla hareket eden ATÜ, 156 erişilebilirlik envanter sayısı ile kapsayıcı kampüs anlayışında fark oluşturdu. Kütüphane kaynak çeşitliliğinde ise sesli kitap ve engelli dostu kaynak sayısı bakımından 329 bin 40 materyal ile bilgiye erişimde engelleri kaldıran ilk 20 üniversiteden biri oldu. Rektör Prof. Dr. Adnan Sözen: "Kalite odaklı büyümemizin tescili" Elde edilen başarıyı değerlendiren ATÜ Rektörü Prof. Dr. Adnan Sözen, üniversitenin araştırma odaklı bir ekosistem kurma yolunda emin adımlarla ilerlediğini belirterek, "YÖK 2025 Raporu’ndaki veriler, üniversitemizin sadece niceliksel değil, asıl önemlisi niteliksel bir gelişim içinde olduğunu göstermektedir. Özellikle yayınlarımızın atıf alma oranındaki yüksek başarı ve Ar-Ge bütçesine ayırdığımız pay, ’Bilim ve Teknoloji’ üniversitesi kimliğimizi akademik sahada ne kadar güçlü temsil ettiğimizin bir kanıtıdır. Bunun yanı sıra, kütüphane kaynaklarımızdan kampüsümüzün erişilebilirliğine kadar her alanda ’insan odaklı’ bir yönetim anlayışı benimsiyoruz. Hedefimiz, bu başarı çıtasını her geçen yıl daha da yukarı taşıyarak hem ülkemizin kalkınmasına katkı sunmak hem de öğrencilerimize dünya standartlarında bir akademik ortam sağlamaktır. Bu başarıda emeği geçen tüm akademik ve idari personelimizi gönülden kutluyorum" dedi.
Konya İsmil GES projesi tamamlandı Konya’nın merkez Karatay İlçe Belediyesi’nin yenilenebilir enerji alanındaki önemli yatırımlarından biri olan İsmil Güneş Enerjisi Santrali (GES) projesinde yapım çalışmaları tamamlanarak tesis devreye alındı. Karatay’ın 5’inci Güneş Enerjisi Santrali olma özelliğini taşıyan proje, enerji üretimine başladı. İsmil Mahallesi’nde 105 bin metrekarelik alan üzerine kurulan ve devreye alınan projede, 6 MW kurulu güce sahip santral enerji üretimine başladı. 13 bini aşkın güneş paneliyle faaliyet gösteren proje, Karatay Belediyesi’nin enerji ihtiyacının 1,5 katını karşılayacak kapasiteye sahip. Milyonlarca liralık katma değer sağlanacak Projenin devreye alınmasıyla birlikte enerji üretimi başladı ve milyonlarca liralık ekonomik değer oluşturulması hedefleniyor. Bu sayede Karatay Belediyesi önemli ölçüde mali tasarruf sağlarken, fazla üretilen enerjiyle şehir ekonomisine katkı sunulacak. İsmil GES, karbon salınımını azaltarak çevre dostu enerji üretimine örnek teşkil edecek. Kılca: "Karatay’ın enerjisini güneşle inşa ediyoruz" İsmil GES’in hayırlı olmasını dileyen Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Karatay Belediyesi’nin enerji alanında kendi kendine yeten bir yapıya kavuşma yolunda emin adımlarla ilerlediğini ifade etti. Başkan Hasan Kılca, "Karatay Belediyesi olarak sürdürülebilir projelerle ilçemizin bugünü kadar geleceğini de planlıyoruz. Yenilenebilir enerji yatırımlarımızı, çevreye duyarlı şehircilik anlayışımızın temel unsurlarından biri olarak görüyoruz. Bugüne kadar hayata geçirdiğimiz dört güneş enerjisi santralimizle önemli bir tecrübe kazandık. İsmil Mahallemizde hayata geçirdiğimiz 5. Güneş Enerjisi Santralimiz ise bu alandaki en büyük yatırımımız olma özelliğini taşıyor. Yeni santralimiz ile tükettiğimiz enerji ihtiyacımızın 1,5 katını güneş enerjisinden karşılayacak bir kapasiteye ulaşmış olacağız" dedi. "Çevre dostu bir kaynak" Yenilenebilir enerji yatırımlarının Karatay’a sağladığı ekonomik ve çevresel katkılara da dikkat çeken Başkan Kılca, güneş enerjisinin belediyeler için stratejik bir kaynak olduğunun altını çizdi. Kılca, "Güneş enerjisi; hem yenilenebilir hem ekonomik hem de çevre dostu bir kaynak. Bu yatırımlarla sadece bugünün enerji ihtiyacını karşılamıyoruz; aynı zamanda belediye bütçemize uzun vadeli katkı sağlayacak, kaynaklarımızı daha verimli kullanacağımız bir altyapı oluşturduk. Enerji maliyetlerini azaltan, karbon salınımını düşüren ve çevreyi koruyan bu yatırımlarımızla Karatay’ı temiz enerji alanında örnek bir ilçe haline getirmeyi hedefliyoruz. GES projelerimiz, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir Karatay bırakma kararlılığımızın somut bir göstergesidir" diye konuştu.