GÜNDEM - 09 Ekim 2020 Cuma 20:35

Sağlık Bakanı Koca: 'Pazartesi ya da Salı günü denekler üzerinde faz 1 uygulaması başlayacak'

A
A
A
Sağlık Bakanı Koca: 'Pazartesi ya da Salı günü denekler üzerinde faz 1 uygulaması başlayacak'

Muhittin Böcek’in genel durumunun ciddiyetini koruduğunu belirtti. Bakan Koca, çeşitli inceleme ve temaslarda bulunmak üzere sabah hava yoluyla Adana’ya geldi. Önce valilik, ardından da Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesini ziyaret eden Bakan Koca, ziyaret sonrası Adana, Mersin, Gaziantep, Kahramanmaraş, Hatay, Osmaniye ve Kilis illerinin değerlendirme toplantılarına katıldı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yerli aşı çalışmalarında bir üretim yerinin sertifika aldığını, önümüzdeki haftalarda bir veya iki üretim yerinin daha sertifika almasının söz konusu olduğunu belirterek, “Önümüzdeki Pazartesi ya da Salı günü bin kişilik dozun üretimi tamamlanacak. Üretim tamamladıktan sonra 44 kişi üzerinde ilk denemeler başlayacak” dedi.

Ayrıca Bakan Koca, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Ardından basın toplantısı düzenleyen Bakan Koca, “Adana ve çevre kentlerimizin salgında geldiği noktayı değerlendirdiğimiz toplantıda misafiriniz oldum. Mart ayının 11’inden itibaren karşı karşıya olduğumuz salgın sebebiyle şartlar karşınıza çıkmamız gerektirdi. Korona virüsle mücadele için uymanız gereken tedbirler ve bizim yürüttüğümüz çalışmalar bu konuşmaların ana unsuru oldu. Hastalarımız, hekim ilgisi ve hastane imkanlarından geçici aksilikler hariç yararlanabildi. Bu yıl toplamda 466 milyon poliklinik muayenesi olmuştur. 7 milyon kişi yatarak tedavi olmuş, 7 buçuk milyon kişi ameliyat olmuştur. 510 bin kişi yoğun bakımda tedavi olmuştur. Bu rakamlardan da anlaşılacağı gibi tedavi hizmetlerimizde bir aksama yaşanmamıştır. Salgınla mücadelede büyük birliktelik içerisinde olduk” diye konuştu.

“Salgından en az etkiyle çıkmaya çalışan ülkelerden bir tanesiyiz”

Türkiye’nin salgından en az etkilenen ülkelerden biri olarak ilerlediğini belirten Bakan Koca, “Diğer hastalıklar toplumun ekonomik hayatını, başka ülkelerle ilişkilerini sekteye uğratmaz. Ancak bu tedbirler salgın hastalık mücadelesidir. Salgından en az etkiyle çıkmaya çalışan ülkelerden bir tanesiyiz. Bu da sağlık yatırımlarımız sayesinde oldu. Sağlık sisteminin amacı yüce insanlara ayrım gözetmeden hizmet vermektir. Ayrım gözetmemeye hasta da sahiptir, hastalıkta. Her birimizin eşit derecede sahibi olduğumuz güçlü devletimiz halk sağlığı hizmetlerini bizlere eşit derecede sunmaktadır. Türkiye, salgına karşı dünyada az sayıda görülen bir sağlık hizmeti gösterdi. Devlet, millet için var olduğunu bir kez daha gösterdi. 30’a ulaştı. Her bölgenin virüsle mücadele de zayıf noktaları değişiklik gösteriyor” ifadelerini kullandı.

“Bir fire bile tehlikelidir”

Maske, mesafe ve hijyenin bir an bile sekteye uğratıldığında acı sonuçlara yol açtığını anlatan Bakan Koca, “Bugün şehir yöneticilerimizle bir araya geldik. Şu an için memnun eden sonuçları arkadaşlarımız ve sizler birlikte elde ettiniz. Bu mücadelede bir fire bile tehlikelidir. Maskesiz, mesafesiz bir an bile risktir. Kazandığımız zaferi virüse geri vermemeliyiz. Aşı yolda rahatlığıyla yeni acılara yol açmamalıyız” dedi.

“İllerin vaka sayılarında düşüş var”

İllerin vaka sayılarındaki düşüş oranlarını da açıklayan Bakan Koca, şunları söyledi:
“Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanemizde bin 187 yatan hastamız var. Yoğun bakım dahil 62’si korona virüs nedeniyle burada. Bu sayının azalması tedbirlerle olacaktır. Hastalık denince Covid-19’un akla geldiği bugünleri geride bırakalım. Adana’da geçen aya göre vaka sayısı yüzde 66 oranında azalma gösterdi. Covid polikliniği müracaat eden hasta sayısı yüzde 40 oranına kadar inmiş oldu. İlimizdeki yatak doluluk oranımız ise yüzde 59. Yoğun bakım doluluk oranı yüzde 74. Solunum cihazına bağlı hasta sayımız ise yüzde 30. Aralarında 1 doktorun olduğu 228 filyasyon ekibimiz sahada. Mersin’de son dönemde vaka sayısı 3’te 1’e indi. Covid polikliniği müracaat eden hasta sayısı yarı yarıya düştü. İlimizdeki yatak doluluk oranımız ise yüzde 49. Yoğun bakım doluluk oranı yüzde 65. Solunum cihazına bağlı hasta sayımız ise yüzde 19. Aralarında 1 doktorun olduğu 210 filyasyon ekibimiz sahada. Gaziantep’te son dönemde vaka sayısı yarı yarıya indi. Covid polikliniği müracaat eden hasta sayısı 3’te 1 oranında düştü. İlimizdeki yatak doluluk oranımız ise yüzde 58. Yoğun bakım doluluk oranı yüzde 77. Solunum cihazına bağlı hasta sayımız ise yüzde 33. 241 filyasyon ekibimiz sahada. Kahramanmaraş’ta ise son dönemde vaka sayısı yüzde 30 oranında düştü. Covid polikliniği müracaat eden hasta sayısı yüzde 15 oranında düştü. İlimizdeki yatak doluluk oranımız ise yüzde 50. Yoğun bakım doluluk oranı yüzde 78. Solunum cihazına bağlı hasta sayımız ise yüzde 20. 300 filyasyon ekibimiz ise sahada. Hatay’da ise son dönemde vaka sayısı 3’te 1 oranında düştü. Covid polikliniği müracaat eden hasta sayısı yüzde 30 oranında düştü. İlimizdeki yatak doluluk oranımız ise yüzde 51. Yoğun bakım doluluk oranı yüzde 77. Solunum cihazına bağlı hasta sayımız ise yüzde 37. 213 filyasyon ekibimiz ise sahada. Osmaniye’de ise son dönemde vaka sayısı 3’te 1 oranında düştü. Covid polikliniği müracaat eden hasta sayısı yüzde 40 oranında düştü. İlimizdeki yatak doluluk oranımız ise yüzde 50. Yoğun bakım doluluk oranı yüzde 67. Solunum cihazına bağlı hasta sayımız ise yüzde 13. 50 filyasyon ekibimiz ise sahada. Kilis’te ise son dönemde vaka sayısı yüzde 75 oranında düştü. Covid polikliniği müracaat eden hasta sayısı yüzde 49 oranında düştü. İlimizdeki yatak doluluk oranımız ise yüzde 71. Yoğun bakım doluluk oranı yüzde 33. Solunum cihazına bağlı hasta sayımız ise yüzde 33. 45 filyasyon ekibimiz ise sahada.”

“11 bin 800 filyasyon ekibi var”

Türkiye genelinde yüzde 48 yatak doluluk oranı olduğunu, yüzde 68 yoğun bakım yatak doluluk oranı, yüzde 31 ise solunum cihazına bağlı hasta doluluk oranı olduğunu kaydeden Koca, “Bu 7 ilimizde 60 yaş üstü grubun nüfusa oranı yüzde 10. Hastalık oranı ise yüzde 19. 60 yaş üstünün salgından 2 kat etkilendiğini görüyoruz. Türkiye geneli 11 bin 800 filyasyon ekibi vardır. Bu sayı bazı ülkelerin salgında görevlendirdiği hekim sayısından fazladır. Maske, mesafe ve temizlik kuralına uyarak, bu ekiplerin tarama sayısını azaltın. Filyasyon ekibimiz dünyaca tanınıyor. Bizim gibi sistemli şekilde ilerleyen hiçbir ülke yok. Türkiye’yi Dünya Sağlık Örgütü bile dünyaya örnek gösteriyor” dedi.

Bakan Koca, değerlendirme toplantısı yaptığı 7 ildeki sağlık yatırımlarının da devam ettiğini söyledi.

“Yerli aşı çalışmaları hız kesmeden sürüyor”

Yerli aşı çalışmaları hakkında bilgi veren Bakan Koca, “Daha önce tünelin ucu göründü demiştim. Bu aşı konusu idi. Dünyada aşıyla ilgili faz 3 çalışmasına gelmiş olan 5 aşının olduğunu biliyoruz. Bu aşıların 2’si ülkemizde de yapılmakta. Faz 3 çalışmalarına bizim izin verme amacımız insanımız üzerinde ki etkilerini görmekte. Herhangi bir komplikasyon gözlenmedi. 13 aşı aday çalışması söz konusu. Bu aşılar içerisinde 5 aşının ön planda ilerleme kaydettiğini söylemiştim. Erken dönemde insan çalışmalarının başlayacağını ifade etmiştim. Geçen gün söylediğimiz aşı içinde insan çalışmaları için bin kişilik dozun üretimine başlandı. Önümüzdeki pazartesi ya da salı bin kişilik dozun üretimi tamamlayacak. Üretim tamamladıktan sonra denekler üzerinde, gönüllüler üzerinde faz 1 uygulaması başlamış olacak. 44 kişi düşünülüyor. Devamında yüzlerce kişi ifade edilen faz 2 olacak. Faz 3 ise on binlerce insan üzerinde planlanıyor. Deneklerin önce 5 günlük karantinaya alım süreci olacak. 5 günlük karantina sürecinde bütün genel durum kontrol edilecek sonrası ilk uygulama tamamlanmış olacak. Bu süreç 2 haftalık süreç olacak. Devamında iki tane çalışmanın daha ön planda uygulamaları söz konusu olacak. Devamında faz 2 ve faz 3 çalışmaları olacak. Bu süreçte Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen kriterler dikkate alınacak. Bir üretim yerinin sertifikasının alındığını söyleyebilirim. Önümüzdeki haftalarda bir veya iki üretim yeri söz konusu olabilir” ifadelerini kullandı.

“Anadolu'daki illerimiz geçen Eylül ayı itibarıyla pikini yaşadı”

Kurban Bayramı sonrası vaka artışı neredeyse olmayan il kalmadığını kaydeden Bakan Fahrettin Koca, “Eylül ayından itibaren giderek yoğunlaşan ve artan bir vaka sayısıyla karşı karşıya kaldık. Bayram sonrası artışı yaşamadığımız il kalmadı. Bu nedenle daha önce salgının ilk pik döneminde ağırlıklı İstanbul, İzmir, Kocaeli ve Sakarya söz konusu iken Anadolu illeri salgının birinci pikini yaşamadı. Anadolu'daki illerimiz geçen Eylül ayı itibarıyla pikini yaşadılar. Vakanın artmadığı bir ilimiz olmadı. Özellikle bu dönemde yaygın bir şekilde filyasyon ekiplerimizi saha da arttırdık” diye konuştu.

“Sistemimizle, sağlık çalışanlarımızla ilgili gurur duyalım”

2 gün önce yayınlanan Avrupa İlerleme Raporu’nda Türkiye’nin başarısından bahsettiğini de anlatan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şu ifadeleri kullandı:

“Biz testi pozitif olan kişileri hasta olarak görüyoruz. Bizim test politikamızda da semptomu olan kişilere test yapıyoruz. Hangi ülkenin hangi test politikasını uyguladığı belli zaten. Yer yer Temmuz ayından itibaren taramalar yapıyoruz. Bazı ülkelerin bir takım testleri istemeleri döneminde, yeni normalleşme dediğimiz dönemde havalimanında, cezaevlerinde, OSB’lerde testler yaptık. Salgınla ilgili saha araştırmaları yaptık. Bağışıklık taraması dediğimiz bir tarama da yapacağız. 2 gün önce Avrupa İlerleme Raporu yayınlandı. Türkiye’nin korona virüsle ilgili geldiği noktadaki başarısından bahsediyor. Sistemimizle, sağlık çalışanlarımızla gurur duyalım. Bunu gölgelemek için çaba göstermeyelim.”

“Vakanın azalmadığı İstanbul dışında ilimiz yok”

Bakan Koca, Ankara’da İstanbul’daki vaka oranına göre yarı yarıya düşüş olduğunu söyleyerek, “Şu an Ankara, İstanbul’un vaka oranında yarısına indi. Vakayı gizleyerek bu sonucu elde edebilir misiniz. İstanbul dışında azalışın olmadığı hiçbir ilin olmadığını söyleyebilirim. Türkiye’de şu an vakanın azalmadığı İstanbul dışında ilimiz yok” dedi.

“22 Mart’tan önce testi pozitif olan Mersinli yok”

Ayrıca Bakan Koca, ‘Mersin’de ilk vaka Şubat ayında görüldü’ diyerek yazan bir yayın organının da yanlış bilgi aktardığını belirterek, “Yazıda ilk vaka Şubat ayı diye geçmiş. Bununla ilgili bakanlığımız tarafından doğru olmadığı bilgisi aktarıldı. Ben şunu söylüyorum. Mersin’de ilk vaka 22 Mart’ta görüldü. Bir avukat kardeşimizdi. Yurt dışından gelen biriyle temas etti. İkinci vaka da bu kişiyle teması olan yakınıydı. 22 Mart’tan önce testi pozitif olan Mersinli yok. Lütfen politikacılar sağlık üzerinden siyaset yapmasınlar. Sağlık üzerinden siyasetin şifa olmayacağını bilsinler. Birlik ve beraberliğimizi korumalıyız” diye konuştu.

“Muhittin Böcek’in sağlık durumu kritik”

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in de durumu hakkında bilgi veren Bakan Koca, “Öncelikle kendisine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Bildiğiniz gibi daha önce özel bir hastanede takipte idi. Akdeniz Üniversitesi’nde takibinin uygun olacağın düşünerek naklini yapmıştık. Rektörümüz ve bizim arkadaşlarımız takip ediyor. Genel durumu takibi devam ediyor. Durumunun birkaç güne göre iyi olduğunu ancak genel durumunun ciddiyetini sürdürdüğünü söylemek istiyorum. Umarım en yakın zamanda şifa bulur. Yakınlarına şimdiden geçmiş olsun diliyorum” diye konuştu.

Umutcan İşledici - Elif Ayşenur Bay

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Marmaris Kordon Caddesi taksicilerinden belediyeye tepki Muğla’nın Marmaris ilçesi Tepe Mahallesi’nde bulunan Kordon Caddesi’nde Marmaris Belediyesi tarafından hayata geçirilmesi planlanan yürüyüş yolu ve meydan düzenlemesi projesine, cadde üzerinde hizmet veren üç taksi durağı basın açıklamasıyla tepki gösterdi. Taksi duraklarında görev yapan taksiciler, Marmaris Atatürk Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı önünde bir araya gelerek kamuoyuna çağrıda bulundu. Yaklaşık 50 yıldır Kordon Caddesi’nde kesintisiz hizmet verdiklerini belirten taksi esnafı, söz konusu projenin ulaşım bilimine, şehir planlama esaslarına ve kamu yararı ilkesine aykırı olduğunu savundu. Açıklamada, "Bugün tartışılan mesele bir meydan meselesi değil; akıl mı rant mı, bilim mi keyfilik mi meselesidir" ifadelerine yer verildi. Taksiciler, Kordon Caddesi’nin kaymakamlık, emniyet birimleri, bankalar, liman, tur tekneleri, eczaneler ve taksi duraklarıyla Marmaris’in en kritik kamusal ulaşım akslarından biri olduğuna dikkat çekerek, bu hattın araç trafiğine kapatılmasının şehir içi ulaşımı olumsuz etkileyeceğini dile getirdi. Yapılan açıklamada, tek giriş-çıkışlı bölgelerde yayalaştırmanın alternatif ulaşım koridorları oluşturulmadan uygulanmasının trafik kilitlenmesine ve acil hizmetlere erişimde aksamalara yol açacağı vurgulandı. Marmaris’in bir metropol olmadığına işaret edilen açıklamada, ilçenin mevsimsel turizm ekonomisiyle ayakta durduğu, bu nedenle taksi duraklarının bilinçli bir planlamayla üç ayrı noktada konumlandırıldığı ifade edildi. Kordon Caddesi’nde Es Taksi’nin 38, Çınar Taksi’nin 23, Özlem Taksi’nin ise 26 araçla hizmet verdiği belirtilerek, bu dağılımın yıllara dayanan saha tecrübesinin sonucu olduğu kaydedildi. Durak sayısının bire düşürülmesinin yaklaşık bin kişinin geçimini doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyeceğini savunan taksiciler, böyle bir durumda Marmaris ulaşım sisteminin ciddi zarar göreceğini öne sürdü. Açıklamada, projenin hayata geçirilmesi halinde yalnızca taksicilerin değil, vatandaşların, esnafın, turistlerin, yaşlı ve engellilerin de mağdur olacağı belirtildi. "Henüz yazılı bir açıklama almadık" Basın açıklamasının ardından meydanda konuşan Marmaris Şoförler Odası Başkanı Bülent Kalaycı Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü ile görüşme gerçekleştirdiklerini ve taleplerini ilettiklerini ancak şu ana kadar kendilerine yazılı bir açıklama ulaşmadığını söyledi. Kalaycı, "Biz Marmaris’in yararına yapılan tüm projelerin yanındayız, önce bunu belirtelim. Konu ile ilgili Belediye başkanımızla görüştük, tüm taleplerimizi kendisine ilettik. Ancak elimizde henüz yazılı bir belge yok. Burada 90 taksinin tek durakta toplanması yüzlerce taksi şoförünü ve taksici esnafını doğrudan etkiler" ifadelerini kullandı. Taksi esnafı, belediyenin projeye ilişkin işlemlerinin denetlenmesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın sürece müdahil olması ve kamu zararına yol açtığı iddia edilen uygulamalar için müfettiş görevlendirilmesi talep ederek, tazminatlarının verilmesini istediler. Açıklamanın sonunda, taleplerin karşılanmaması halinde konunun yargıya taşınacağı belirtilerek, "Marmaris masa başında değil, yaşayanlarıyla yönetilmelidir" ifadeleriyle kamuoyuna çağrıda bulunuldu.
İzmir Hükümlülerin el emeği göz nuru ürünleri görücüye çıktı Ödemiş T ve M Tipi Ceza İnfaz Kurumlarındaki hükümlülerin el emeği göz nuru eserleri, tarihi Çakırağa Konağı’nda düzenlenen anlamlı bir sergiyle ziyarete açıldı. Satıştan elde edilen gelirlerin doğrudan hükümlülerin hesaplarına yatırılacağı bu özel sergi, 21 Aralık tarihine kadar ziyaretçilerini bekliyor. Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, Ödemiş T Tipi ve M Tipi Ceza İnfaz Kurumlarında barındırılan hükümlü ve tutukluların topluma kazandırılması çalışmaları kapsamında anlamlı bir etkinlik gerçekleştirildi. Sosyal ve kültürel faaliyetler çerçevesinde üretilen yağlı boya resimler ve el sanatı ürünleri, Birgi Çakırağa Konağı önünde düzenlenen törenle sergilenmeye başlandı. Protokolden yoğun katılım Cumhuriyet Savcısı Fatih İbiş’in koordinesinde titizlikle hazırlanan serginin açılışına; Ödemiş Kaymakamı Hakan Yavuz Erdoğan, Ödemiş Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Karabulut, Ödemiş Belediye Başkanı Mustafa Turan, hakim ve savcılar, cezaevi müdürleri, denetimli serbestlik personeli ve çok sayıda vatandaş katıldı. Protokol üyeleri açılış kurdelesini kestikten sonra sergiyi gezerek ürünleri inceledi. Geliri hükümlülere umut olacak Serginin açılış konuşmasını yapan Ödemiş Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Karabulut, ceza infaz sisteminin sadece bir yaptırım değil, aynı zamanda bireyi topluma kazandırma süreci olduğunu vurguladı. Karabulut, "Burada sergilenen her bir ürün sabır, emek ve umutla üretilmiştir. Ürünlerin satış fiyatları bizzat hükümlüler tarafından belirlenmiş olup, elde edilen gelirler doğrudan kendilerinin veya ailelerinin hesaplarına yatırılacaktır. Bu sayede maddi durumu iyi olmayan bireylerin hayata tutunmalarına destek olunmaktadır" dedi. Tarihi mekanda sanat köprüsü Başsavcı Karabulut, serginin toplum ile ceza infaz kurumları arasında bir gönül köprüsü kurduğuna dikkat çekerek emeği geçen personele ve tüm kurumlara teşekkür etti. Tarihi Çakırağa Konağı’nın atmosferinde sergilenen özgün yağlı boya tablolar ve el sanatları ürünleri, katılımcılardan tam not aldı. Ziyaretçilerini bekliyor 18 Aralık’ta protokolün katılımıyla kapılarını açan sergi; 19, 20 ve 21 Aralık 2025 tarihlerinde de halkın ziyaretine açık kalacak. Vatandaşlar, hem sanata destek olup hem de hükümlülerin topluma yeniden kazandırılması sürecine katkı sağlayabilecek.