SAĞLIK - 28 Mart 2017 Salı 14:45

Sağlık için Türkiye'ye gelen turistlere taksitle tedavi

A
A
A
Sağlık için Türkiye'ye gelen turistlere taksitle tedavi

Sağlık turizmi şirketi Longevita, Türkiye'ye, yurtdışından gelen sağlık turisti sayısı hızla artması nedeniyle yurtdışından gelen hastalara tedavi ücretlerini taksitle ödeme imkanı sunduğunu açıkladı.

Birleşik Krallık ve İrlanda başta olmak üzere 100'den fazla ülkeden Türkiye'ye sağlık turisti getirdiğini belirten sağlık turizmi şirketi Longevita, Birleşik Krallık'taki tüketici finansman kurumları aracılığı ile kredi vererek Birleşik Krallık'tan Türkiye'ye saç ekimi, plastik cerrahi, ağız ve diş sağlığı için gelen hastalarına taksitle tedavi fırsatı sunduğunu açıkladı. Sağlanan ödeme kolaylığı sayesinde yurtdışındaki hastalara Türkiye'de tedavi, konaklama, özel araçlarla transfer, karşılama ve tercümanlık hizmetlerinden oluşan paketlerini sunulduğu belirtildi. Hastaların, yüzde 0 faizle 12 aya kadar vadede bir ödeme planı çerçevesinde Türkiye'deki tedavileri için seyahatlerini planlayabildiği ifade edildi.

Tedavi masraflarını 12 ay vade yüzde 0 faizle ödemek mümkün

Dünya sağlık turizmi sektöründe ilk defa taksitle tedavi fırsatı sunduklarını ifade eden Longevita Yönetici Direktörü Kağan Seymenoğlu "Sağlık turizminde kalitenin yanında karar sürecini etkileyen en önemli faktör şüphesiz ki fiyat. Biz de hastalarımıza sunduğumuz ödeme planları sayesinde Türkiye'yi diğer ülkelerden daha rekabetçi bir pozisyona getirmiş olduk. Türkiye'deki bankalar ya da tüketici finansmanı kuruluşları haklı olarak yurtdışında ikamet eden hastalara kredi vermiyorlar çünkü geri ödememe durumunda borcun takibi yapılamıyor. Birleşik Krallık'taki kurumlar ise Türkiye'de verilen bir sağlık hizmeti için kredi veremiyorlar çünkü hizmet farklı bir yasal çerçevede gerçekleşiyor ve doktorlarımızın diplomaları yurtdışında geçerli değil. Biz hem Türkiye hem Birleşik Krallık'ta faaliyet gösteren sağlık turizmi grubu olarak Birleşik Krallık ve Türkiye arasında bir köprü kurmuş olduk'' dedi.

Ödeme planını örnekle açıklayan Seymenoğlu, ''Örneğin bin 400 sterlin tutarında her şey dahil bir saç ekimi paketi için ülkemize gelmek isteyen sağlık turisti 200 sterlin gibi bir ön ödeme yapıp kalan tutarı 12 ay vadede yüzde 0 faizle aylık 100 sterline gelecek şekilde ödeyebiliyor. Bir başka deyişle ayda 100 sterline saç ekimi tedavisi sunuyoruz. Aynı hasta Londra'da bu tedaviyi olmak isterse 10 bin sterlin, Manchester'da isterse 6 bin sterlin, Dublin'de isterse en az 10 bin avro ödemesi gerekiyor. Benzer ödeme planları meme büyütme, burun ameliyatları, diş implantları gibi tedavilerde de sunulabiliyor'' şeklinde konuştu.

Sunduğumuz yurtdışı kaynaklı kredi fırsatı sayesinde bir yandan ekonomimize yabancı sermaye girişine katkıda bulunup diğer yandan yurtdışına ülkemizdeki doktorların kalitesini kabul ettirmiş olmaktan gurur duyuyoruz diyen Seymenoğlu, "Londra, İstanbul ve İzmir'de ofislerimiz aracılığıyla 2012 yılından bu yana sağlık turizmi alanında Türkiye’ye hasta transferi yapıyoruz. Önümüzdeki hedef bu ödeme planlarını yurtdışındaki düşük faiz ortamından faydalanarak daha geniş vadelere yaymaktır. Örneğin 48 ay vadede günde 1 sterline denk gelen yani günde bir kahve ücretinden daha düşük tutara tedavi sunacağımız günler çok uzakta değil" ifadelerini kullandı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Türkiye-Cezayir KEK 12. Dönem Toplantısı’nın kapanış oturumu Ankara’da gerçekleştirildi Türkiye-Cezayir Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) 12. Dönem Toplantısı’nın kapanış oturumu Ankara’da gerçekleştirildi. Toplantıda ekonomiden bilgi teknolojilerine, eğitimden sağlığa, kültürden turizme, ticaretten sosyal politikalara kadar birçok alanda iki ülke arasındaki iş birliğinin genişletilmesi konusunda anlaşmaya varıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile Cezayir Enerji ve Madenler Bakanı Mohamed Arkab, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda heyetler arası görüşmeler yaptı. Görüşmenin ardından Türkiye-Cezayir Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) 12. Dönem Toplantısı’nın kapanış oturumu gerçekleştirildi. Düzenlenen kapanış oturumunda konuşan Bakan Göktaş, 2023 yılı sonunda Türkiye ve Cezayir arasında ikili ticaret hacminin 6,3 milyar dolar olarak gerçekleştiğinin altını çizerek, bu rakamın iki ülke arasındaki en yüksek seviye olduğunu kaydetti. Bakan Göktaş, gelecek dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun’un hedef olarak belirlediği 10 milyar dolar ikili ticaret hacmine kolaylıkla ulaşılabileceğine inandığını ifade etti. Bakan Göktaş, her iki ülkenin de önem verdiği ‘Tercihli Ticaret Anlaşması’ müzakerelerinin başlanması yönünde alınan karardan memnuniyet duyduğunu kaydetti. “Cezayir’de bir anaokul ve bir ilkokul ile eğitim ve öğretime başlanmasını planlıyoruz” Bakan Göktaş, Cezayir’de 33 bin Türk vatandaşı, Türkiye’de ise 12 bin Cezayir vatandaşının yaşadığına dikkati çekerek, “Geçtiğimiz yıl 2 bin 196 Cezayirli öğrencinin Türkiye üniversitelerinde eğitim görmelerine destek olarak gençlerimizin kültürel etkileşimine ve geleceklerine destek olduk. Gençlerimiz ülkelerimiz arasında sevgi köprüleri kuran birer gönül elçisidir. Türkiye Maarif Vakfımızın resmi süreçleri tamamlanmasının ardından Cezayir’de de bir anaokulu ve bir ilkokul ile eğitim ve öğretime başlanmasını planlıyoruz. Eğitimde tecrübe paylaşımını ülkelerimizin geleceği açısından değerli bir yatırım olarak görüyoruz” şeklinde konuştu. Türkiye ile Cezayir arasındaki uçuşlarda sefer sayısı artırıldı Bugünkü toplantıda ekonomiden bilgi teknolojilerine, eğitimden sağlığa, kültürden turizme, ticaretten sosyal politikalara kadar birçok alanda iki ülke arasındaki iş birliğinin genişletilmesi konusunda anlaşmaya varıldığını kaydeden Bakan Göktaş, “Gerçekleşen verimli görüşmelerin ülkelerimiz arasındaki ekonomik ilişkileri çok daha ileri bir noktaya taşıyacağına gönülden inanıyorum. Dün Karma Ekonomik Komisyonu vesilesiyle Sivil Havacılık Genel Müdürlüğümüz ile Cezayir Sivil Havacılık Otoritesi arasında da bir mutabakat zaptı imzalandı. Bu anlaşma ile iki ülke arasındaki hava ulaşımında haftalık 35 olan uçuş sefer sayısının 80 uçuşa çıkarılması ve uçuş noktalarına ilişkin kısıtlamaların kaldırılması kararı alındı. Bu anlaşma Türkiye ve Cezayir ilişkileri açısından memnuniyet verici bir gelişmedir” diye konuştu. Konuşmaların ardından iki bakan KEK toplantı tutanağını imzaladı.
Bolu Öğrencilerin düzenlediği “Tükettikçe Tükeniyoruz Başka Dünyamız Yok” paneline yoğun ilgi Bolu’da lise öğrencileri tarafından hazırlanan “Tükettikçe Tükeniyoruz Başka Dünyamız Yok” başlıklı paneli yoğun ilgi gördü. Panele katılarak öğrencilerin sunumuna katkı sunan İklim Değişikliği ve Enerji Çalışmaları Merkezi Başkanı İlhan Sağsen, “İklim değişikliği uzun dönemde yağış ve sıcaklık patenlerini bozuyor. Dolayısıyla da bu hem doğal afetlerin miktarını, hem sıklığını hem de şiddetini arttırıyor” dedi. Liselerde Bilim Uygulamaları Projesi çerçevesinde Bolu İzzet Baysal Anadolu Lisesi’nden 6 öğrenci, küresel ısınma ve iklim değişikliği ile alakalı panel düzenledi. Panel başkanlığını Sude Özkan, sunumu ise İrem Gülmez, Şevval Can, Elif Yusufoğlu, Abdullah Çilingir, Umutgün Acer yaptı. “Tükettikçe Tükeniyoruz Başka Dünyamız Yok” başlıklı panele öğrencilere katkı sunmak için Bolu Teknokent bünyesinde faaliyet gösteren İklim Değişikliği ve Enerji Çalışmaları Merkezi Başkanı İlhan Sağsen ve Prof. Dr. Fatih Aydın da katıldı. Öğrencilerin yaptığı sunumun ardından konuklar yaptıkları bilimsel araştırmaları öğrencilere aktardı. Milli Eğitim Müdürlüğü’nün toplantı salonunda gerçekleştirilen panele çok sayıda öğrenci ve öğretmen katılım sağladı. “Geniş bir kitleye erişebilme imkanı bulacağız” Öğrencilerle panele katılmaktan dolayı mutlu olduklarını ifade eden İklim Değişikliği ve Enerji Çalışmaları Merkezi Başkanı Doç. Dr. İlhan Sağsen, “İklim Değişikliği ve Enerji Çalışmaları Merkezi olarak Bolu genelinde bütün ortaokul ve liselerimize farkındalık söyleşilerinde bulunuyoruz. Burada İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzle ve İzzet Baysal Anadolu Lisesi’yle beraber iklim değişikliğiyle alakalı program gerçekleştireceğiz. Bu programın güzel yanı öğrencilerimizle beraber bir panele katılacağız. İklim değişikliğiyle alakalı onlar sunumlarını yapacak. Bizler de iklim değişikliğiyle mücadelede çözüm yolları, sıfır atık, geri dönüşüm, enerji verimliliği, enerji tasarrufu, bu konularda Bolu genelinde bir bilgilendirme yapmış olacağız. Dolayısıyla da aslında bu hem bizim yapmak istediğimiz bu farkındalık söyleşilerinden bir tanesi ama bu sefer daha geniş bir kitleye erişebilme imkanı bulacağız” diye konuştu. “Yeni ağaçların dikilmesi son derece önemli” Çevre kirliliğine karşı önlem alınmazsa 50 yıl sonra yaşamı olumsuz etkileyecek olan birçok olumsuzluğun meydana geleceğini ifade eden Doç. Dr. Sağsen, “Orman olması son derece önemli. Yani bu dünya için yağmur ormanları, bizim ormanlarımız da dahil olmak üzere Türkiye’deki ormanlar çünkü ormanlar, okyanuslarla beraber en büyük karbon yatakları. Bizim tabiri caizse akciğerlerimiz olarak hep nitelendirilir. Aslında bu emisyonları emdiği içindir, karbon yutakları olduğu için. Dolayısıyla ormanlaşmanın devam etmesi yani orman kesiminin olmaması, hatta yeni ağaçların dikilmesi son derece önemli. Önlemler alınmazsa Türkiye genelinde ve küresel olarak sadece bir ulus devletin önlem alması da yetmiyor bu süreçte. Başta su kaynakları olmak üzere yaşamı olumsuz etkileyen birçok olumsuzlukla biz karşı karşıya geleceğiz” dedi. “İklim değişikliği uzun dönemde yağış ve sıcaklık patenlerini bozuyor” Son dönemde yaşanan fırtına, sel gibi afetlerin iklim değişikliği ile doğrudan bağlantısı olduğunu dile getiren Doç. Dr. Sağsen, “İklim değişikliği uzun dönemde yağış ve sıcaklık patenlerini bozuyor. Dolayısıyla da bu hem doğal afetlerin miktarını, hem sıklığını hem de şiddetini arttırıyor. Bunları engellemek için aslında Paris İklim Antlaşması çerçevesinde devletlerin üzerine düşen bazı sorumluluklar var. Emisyonları düşürmek, üretim teknolojilerini modernleştirmek, enerji verimliliğini arttırmak, bunun dışında kullandığımız enerji tipini değiştirmek, yani konvansiyonel yakıtlar yerine, özellikle kömür kullanımı yerine yenilenebilir enerji teknolojisine yönelmek. Bu noktada en önemli bizim kaynaklarımız. Bunun dışında da ekolojiyi korumak, yani okyanusları, denizleri kirlenmekten korumak. Geçtiğimiz günlerde yine bizim üzerinde durduğumuz tek kullanımlık plastiklerden vazgeçmek. Bunların tamamı ekolojik dengeyi alt üst ediyor. O yüzden bu konu ve bireysel olarak da biraz ihtiyaç analizinizi doğru yapmak, yani üretim tüketim neyi alıyoruz, neyi almıyoruz? Bu analizi doğru yapmak bu noktada önemli” dedi.