ASAYİŞ - 03 Temmuz 2020 Cuma 11:44

Sakarya'da havai fişek fabrikasında patlama

A
A
A
Sakarya'da havai fişek fabrikasında patlama

İçişleri Bakanı Soylu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Sakarya'daki havai fişek fabrikasında yaşanan patlamanın ardından yeni açıklamalarda bulundu. İçişleri Bakanı Soylu: “7 kişilik kaybımız var, 4’ü vefat, 3’ünü arama çalışmaları devam ediyoruz” dedi. Bakan Koca, ise Şu an 60 kişinin hastanelerimizde tedavileri devam ediyor” dedi.

İçişleri Bakanı Soylu: “7 kişilik kaybımız var, 4’ü vefat, 3’ünü arama çalışmaları devam ediyoruz”

Sakarya’da patlamanın meydana geldiği fabrikada incelemelerde bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk açıklamalarda bulundu.

Bakan Soylu, 4 kişinin vefat ettiğini, 3 kişinin de bulunması için çalışmaların sürdüğünü açıkladı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Sakarya’nın Hendek ilçesinde patlamanın yaşandığı fabrikada incelemelerde bulundu. İncelemelerin ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk önemli açıklamalarda bulunarak 3 kişinin arama çalışmalarının devam ettiğini açıkladı.

Sakarya'da havai fişek fabrikasında patlama

“4’ü vefat, 3’ünün de arama tarama çalışmalarını gerçekleştirmeye çalışıyoruz”

4 kişinin vefat ettiğinin, 3 kişinin de bulunması için çalışmaların sürdüğünü belirten Soylu, “2 vatandaşımızın kimlik tespitinin yapıldığını belirttim adli tıpta. Böylece 7 kişilik bir kaybımız var. 4’ü vefat, 3’ünün de arama tarama çalışmalarını gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Tekrar hem geçmiş olsun diyorum, hem de başımız sağ olsun. Allah bir daha böyle bir felaketle karşılaştırmasın. Yaptığımız tespit listeler üzerine. Fabrikada çalışanların listesi üzerinden yapılan bir tespit. Dışarıdan gelme ya da listede olmayanlar üzerine tespit yapılabilir. Elbette ki bunların tamamı arama çalışması sonrasında ortaya çıkacaktır. İşin esası şu anda bizim elimizdeki toplam rakam 7, 4’ü vefat. Bir kısmını adli tıpa ulaştırdık. Bir kısmının da kimliği belli oldu. Bu alana geldiğimiz andan itibaren hem Genel Başkan Yardımcımız hem Büyükşehir Belediye Başkanımız hem Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekilimiz, milletvekillerimiz, Hendek Belediye Başkanımız, herkes elinden geldiğince bu meselenin yönetilmesinde büyük bir emek ortaya koydular” dedi.

“Şu an 60 kişinin hastanelerimizde tedavileri devam ediyor”

Daha sonra konuşan Sağlık bakanı Fahrettin Koca, ekiplerin sağlık hizmetlerini sürdürdüğünü ifade ederek, “Yaşanan bu patlama nedeni ile bakan arkadaşlarımla beraber incelemelerde bulunmaya devam ediyoruz. Bu dönemde özellikle sağlık ekibimiz 84 ambulans 2 helikopter ambulans ve 16 UMKE timimiz AFAD ve 112 Acil ekibimiz ile birlikte sağlık hizmetini erken dönemde hızla vermeye başladık. Şu ana kadar hastanelerimizde yaralı olarak tedavisine başladığımız toplam 108 kişi oldu. 108 vatandaşımızdan 48 kişiyi taburcu ettik. Şu an 60 kişinin hastanelerimizde tedavileri devam ediyor. Sayın Bakanımın bahsettiği şekilde 4 vatandaşımız hayatını kaybetti. 3 vatandaşımızla ilgili durum tespiti, arama çalışmaları devam ediyor. Bu dönemde özellikle yapılan çalışmalarla kurtarma çalışmaları önümüzdeki saatlerde 3 kişi ile ilgili gelen durum netleşmiş olur. Ben hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun. Rabbim böyle acı felaketleri milletimize yaşatmasın” diye konuştu.

Sakarya'da havai fişek fabrikasında patlama

“Bizdeki SGK kayıtlarına göre 186 çalışanımız bulunuyor”

Fabrikada 186 çalışanın olduğunun tespit edildiği söyleyen Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ise, “Haber alır almaz, Cumhurbaşkanımızın talimatı ile İçişleri Vakamız ve Sağlık Bakanımızla hemen buraya intikal ettik. Bizdeki SGK kayıtlarına göre 186 çalışanımız bulunuyor. Biz de bu çalışanlarımızın ailelerine teker teker ulaşmaya başladık. Belirttikleri gibi ziyaretçiler olabilir. O ziyaretçilerin kimliklerini tespit etmeye çalışıyoruz. Vefat eden bütün kardeşlerimize rahmet diliyorum yaralılara şifa diliyorum. Arama çalışmaları devam eden diğer kardeşlerimize de yakın zamanda ulaşacağımıza inanıyorum” şeklinde konuştu.

"Sayın Başsavcının ortaya koyacağı çalışmanın sonucunda belli olacak"

Son olarak basın mensuplarının yangının sebebi ile ilgili yönelttiği soruyu yanıtlayan Bakan Soylu, “Patlama yerine gittik. Bir fabrikaların olduğu bölüm bir de depoların olduğu bölümler var. Bizim gördüğümüz ağır patlamanın, hasarların olduğu bölüm yapıların olduğu bölümdü. İtfaiye gerekli çalışmalarını yapacak. Daha ziyade Sayın Başsavcının ortaya koyacağı çalışmanın sonucunda belli olacak. Mat ayında burası ile ilgili bir denetim gerçekleştirildi. Bütün bu patlayıcı, yarıcı maddelerin üretimin yapıldığı bu yerlerle ilgili denetimler sıklıkla yapılmaktadır. Bununla ilgili bir prosedürü vardır. Bu aksamaksızın devam eder” ifadelerini kullandı.

Bakanlar patlamada yaralanan vatandaşları hastanede ziyaret etti

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk. Sakarya’da bulunan fabrikada meydana gelen patlamada yaralanan vatandaşları hastanede ziyaret etti.

Sakarya’nın hendek ilçesinde patlamanın meydana geldiği fabrikada incelemelerde bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk daha sonrasında ise yaralıların bir kısmının kaldırıldığı Hendek Devlet Hastanesine gelerek yaralıları ziyaret etti. 4 kişinin vefat ettiği, 3 kişinin de bulunması için çalışmaların sürdüğü patlamada yaralananların yakınları ise hastanedeki acı bekleyişlerini sürdürüyor.

Sakarya'da havai fişek fabrikasında patlama

Aynı fabrikada 11 yılda 4. Patlama

Öte yandan Başkan Coşkun'a ait Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikasında 11 yılda 4. kez büyük yangın ve patlama meydana geldi. 29 Eylül 2009’da meydana gelen patlamada 1 işçi öldü, 1 işçi yaralandı. 17 Ağustos 2009’da ise aynı fabrikada Ramazan topları için patlayıcı üretilen laboratuvar bölümünde patlama meydana geldi. 1 işçi hayatını kaybetti, 33 işçi yaralandı.11 Şubat 2011'deki patlamada ise bir çocuk annesi 33 yaşındaki işçi hayatını kaybetmiş ve 10 işçi de yaralanmıştı. 14 Aralık 2014'te fabrikada meydana gelen patlamada 38 yaşındaki Yılmaz Şapoğlu hayatını kaybetti.

Sakarya'da havai fişek fabrikasında patlama
 

Sakarya'daki patlamada yaralanan genç konuştu

Patlamadan yaralı kurtulan Erkan Epcimoğlu, patlama anını anlattı. Epcimoğlu, "Dibimde havai fişek vardı, birdenbire patladı. Arkadaşımın cesedini buldum. o sırada yanımda patlayan havai fişek nedeniyle ayağımdan yaralandı" şeklinde konuştu.

Sakarya'da havai fişek fabrikasında patlama
 

Havai fişek fabrikasından geriye beton bloklar kaldı

Sakarya’nın Hendek ilçesinde meydana gelen patlamanın ardından çıkan yangında küle dönen havai fişek fabrikasından geriye beton bloklar kaldı.

Sakarya’nın Hendek ilçesinde bulunan havai fişek fabrikası, meydana gelen patlamanın ardından yangın çıktı. Uçak yardımıyla söndürülen yangının ardından fabrika küle döndü. İtfaiye ekiplerinin kontrollerini sürdürdüğü fabrikadan geriye beton bloklarının kaldığı gözlemlendi. Fabrikanın yemekhane kısmı ise patlamanın etkisi ile adeta savaş alanına döndü.

Sakarya'da havai fişek fabrikasında patlama

Patlama çevre köylerdeki evlerde bile hasar oluşturdu

Sakarya’nın Hendek ilçesinde bulunan havai fişek fabrikasında meydana gelen patlama, çevre köylerdeki evlerde hasar oluşturdu. Bazı evlerin camları kırıldı, bir ahırın çatısı kısmen çöktü.

MÜSİAD Sakarya Şube Başkanı Yaşar Coşkun'a ait Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikasında bugün öğle saatlerinde büyük bir patlama meydana geldi. Patlamanın ardından yangın çıkarken, 4 kişi hayatını kaybetti. 100’ün üzerinde yaralı ise bölgedeki hastanelerde tedavi altına alındı.

Patlamayla birlikte çok sayıda evin camı kırıldı. Akyazı ilçesi Sukenarı Mahallesi'nde bazı ev ve eklentilerin camları kırıldı. Bir ahırın çatısı kısmen çöktü. Amcasının havai fişek fabrikasında çalıştığını ifade eden Kazım Gülten, “Bugün kendisi gitmemiş ama eşi ve çocuğu orada. Camlarımız kırıldı. Maddi hasarımız var. Bu fabrika ne olacak, burada hala duracak mı?” dedi.

Sakarya'da havai fişek fabrikasında patlama
 

Bakan Albayrak'tan havai fişek fabrikasında yaşanan patlamayla ilgili açıklama

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, "Sakarya Hendek'teki havai fişek fabrikasında yaşanan patlama sonucu hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, acılı ailelerine sabır diliyorum" dedi.

Sakarya'da havai fişek fabrikasında patlama

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Sakarya'nın Hendek ilçesindeki, Türkiye'nin en büyük havai fişek fabrikasında meydana gelen patlama nedeniyle sosyal medya hesabı üzerinden bir paylaşım yaparak, "Sakarya Hendek'teki havai fişek fabrikasında yaşanan patlama sonucu hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, acılı ailelerine sabır diliyorum. Yaralılarımıza da Rabbim'den acil şifalar diliyorum. Sakarya bölge halkına çok geçmiş olsun" ifadelerine yer verdi.

 



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Yapay zekanın bilinçsiz kullanımı güvenlik, dezenformasyon ve mahremiyet risklerini artırıyor Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Karaelmas Siber Güvenlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Semih Çakır, yapay zekanın sunduğu kolaylıkların yanında güvenlik, dezenformasyon ve mahremiyet risklerine dikkat çekerek dijital okuryazarlığın önemine vurgu yaptı. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Karaelmas Siber Güvenlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Semih Çakır, yapay zekanın günlük hayatın ayrılmaz bir parçası haline geldiğini belirterek, bu teknolojinin bilinçsiz kullanımının çeşitli riskleri de beraberinde getirdiğini söyledi. Yapay zekanın sanıldığı gibi yeni bir kavram olmadığını dile getiren Çakır, son dönemde artan kullanım alanlarıyla birlikte güvenlik ve mahremiyet konularının daha fazla gündeme geldiğini ifade etti. "Yapay zeka hayatımızın bir çok alanında var" Yapay zekanın uzun süredir hayatın içinde olduğunu anlatan Çakır, bu teknolojinin temel olarak veriler üzerinden karar verme sürecini yürüttüğünü belirterek, "Aslında yapay zeka çok iyi bir kavram gibi görünse de hayatımızda uzun bir süren beri aslında bulunmaktaydı. Son zamanlarda oldukça popüler hale geldi ve her alanda kullanılır hal almakta. Şimdi yapay zeka deyince şunu söyleyebiliriz. Yapay zeka bilgisayarların insanlardan öğrendikleri verilerle karar verme sürecidir. Bugün baktığın zaman telefonlarımızda, bankalarda, hastanelerde ve birçok alanda kullanılmakta" dedi. "Hayatımızın içine bu kadar girmiş bir teknoloji güvenlik risklerini de beraberinde getirmektedir" Yapay zekanın düşünme ve sorgulama yeteneğine sahip olmadığını vurgulayan Çakır, yanlış verilerle eğitilen sistemlerin ciddi sorunlara yol açabileceğini söyledi. Çakır, "Hayatımızın tabii ki bu kadar içine girmiş olan bir teknoloji ve hayatımıza getirdikleri kolaylıklar küçümsenemez bir gerçek ve her anda şu an yapay zeka kullanıyoruz. Ve gündemdeki aslında diğer bir soru da şu olabilir, güvenlik. Yani güvenlik riskleri nelerdir? Çünkü hayatımızın içine bu kadar girmiş bir teknoloji her anda var olması güvenlik listenin de beraberinde getirmektedir. Yapay zeka düşünmez. Sorgulamaz. Sadece girdi olarak verilen verilerle sonuç üretir" ifadelerini kullandı. "Yanlış veri üzerinden eğitim gerçekleşirse zararlı sonuçlar doğurabilir" Yanlış veri ve dezenformasyonun yayılmasında yapay zekanın etkisine değinen Çakır, dijital okuryazarlığın bu noktada kritik öneme sahip olduğunu dile getirdi. Çakır, "Bu kapsamda siz ne kadar yanlış bir veri verirseniz ve bu yanlış veri üzerinden eğitim gerçekleşirse o zaman kullanıcıya yanlış yönlendirmeler hatta zararlı sonuçlar doğurabilir. Yapay zekanın bu noktada okuryazarlığı çok önemli bir husus. Çünkü çok hızlı bir giriş yapmış oldu hayatımıza" şeklinde konuştu. "Kullanıcılar bilinçli yada bilinçsiz mahremiyet teşkil edecek verilerini verebiliyor" Yapay zekanın gerçekçi ama doğru olmayan içerikler üretebildiğine dikkat çeken Çakır, bu durumun dolandırıcılık ve mahremiyet ihlallerini artırdığını belirtti. Çakır, "Şimdi yapay zeka bir lafa çok gerçekçi. Ama tamamen yanlış haberler, görüntüler hatta ve hatta bu görüntülerle beraber sesleri de üretebilir hale geldi. Aynı zamanda yanlış bilgin yanında suç oranında da artış var. Yani dolandırıcılık faaliyetleri. Dolandırıcılık faaliyetlerinde işte birinin sesini veya görüntüsünü alıp bu görüntü, Deep Fake dediğimiz buradaki görüntü ve içerikleri kişinin yani bunu kullanan kişinin vermiş olduğu direktifler doğrultusunda üreterek insanlar kandırılabilip suça hatta suça yönlendirmede gerçekleştirebiliyor. Diğer bir husus da bu noktada mahremiyet. Yani kişiye ait, kişiye özel olan demek olan mahrumiyet kavramında kişisel verilerimizde izinsiz analiz edilebiliyor. Bunu bilinçli veya bilinçsiz şekilde kullanıcılarımız ne yazık ki mahremiyet teşkil edecek, sıkıntı oluşturabilecek alanlarda verilerini kişiler verebiliyor" şeklinde konuştu. "Manavdan iyi ürün için tavsiyede bile bulunabiliyor" Yapay zekanın tamamen tehlikeli olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayan Çakır, sağlık ve eğitim alanlarındaki olumlu uygulamalara dikkat çekti. Çakır, "Her gördüğünüz, duyduğunuz her şeye güvenmeyin. Tamamen tehlikeli diyemeyiz yapay zekaya. Neden? Çünkü iyi örnekleri yok mu? Çok iyi örnekleri var. Bunu nerede görüyoruz? Sağlıkta görüyoruz. Yani sağlıkta erken teşhis. Aynı zamanda eğitimde görüyoruz. Eğitimde çok güzel uygulamalar başladı. Kişiye özel öğrenme modelleri, yine yapay zeka tabanlı sistemlerle algoritmalar kullanılarak gerçekleştirmeye başladı. Yine engellilerle ilgili büyük kolaylıklar, sosyal hayatta yaşantımızda birtakım kolaylıklar yapay zeka ile gerçekleştirebiliyoruz. Hatta işte en büyük sıkıntımız bir manava gittiğiniz zaman işte bir meyve alacaksınız karpuz diyelim bunun bir görüntüsünü çekip sizin adınıza oradaki en iyi ürünü seçip size bir tavsiyede bulunabiliyor" ifadelerini kullandı. BEUN’de yapay zeka farkındalık etkinlikleri düzenleniyor Üniversite bünyesinde yapay zeka ve dijital güvenlik konusunda çalışmalar yürüttüklerini aktaran Çakır, farkındalık eğitimlerinin sürdüğünü belirtti. Çakır, "Üniversite olarak neler yapıyoruz? Üniversite, biz bünyesinde Karaelmas Siber Güvenlik Uygulama Araştırma Merkezi olarak birçok etkinliğe imza atıyoruz. Başta Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer önderliğinde üniversitemizde birçok farkındalık eğitimleri, seminerler, ulusal kongreler düzenledik ve olabildiğince de sadece üniversite öğrencilerimize yönelik değil hem personellerimize hem de halkımıza yönelik programlarla bu farkındalığı, yapay zeka ve teknoloji kullanımı, özellikle dijital alandaki kullanımla ilgili halkımızı bilinçlendirme faaliyetlerine devam ediyoruz" dedi. Çakır, yapay zekanın kontrolsüz kullanımından kaçınılması gerektiğini vurgulayarak, özellikle gençlerin her işi yapay zekaya bırakma alışkanlığından vazgeçmesinin önemine dikkat çekti. Çakır, "Buradaki sorun aslında teknoloji ve yapay zeka değil, yine bunun kontrolsüz kullanımı. Okuryazarlık çok önemli bir kavram. Ve şu an görülüyor ki gençlerde de üniversitede biraz tabii ki öğretim üyesiyiz biz derslere giriyoruz. Derse girdiğimiz zaman şunu görüyoruz. Her şeyi yapay zekaya bırakma durumu var. Bu anlayıştan bir defa vazgeçmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu.
İstanbul Pendik’te Işıl Öykü Dinç’in hayatını kaybettiği kazaya ilişkin sanığın yargılanmasına devam edildi Pendik’te 15 yaşındaki Işıl Öykü Dinç’in hayatını kaybettiği, kazaya ilişkin ’Taksirle ölüme neden olma’ suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapsi istenen sanık Ömer Faruk Ballı 2. kez hakim karşısına çıktı. Olay, 18 Mayıs’ta Kaynarca Mahallesi Erol Kaya Caddesi Tuzla istikametinde meydana geldi. 34 KAB 356 plakalı otomobilin sürücüsü Ömer Faruk Ballı (26), yolun karşısına geçmek isteyen Işıl Öykü Dinç’e çarptı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yapılan müdahalelere rağmen Dinç olay yerinde hayatını kaybetti. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlandı. Ömer Faruk Ballı’nın (26) ’Taksirle ölüme neden olma’ suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapsi istenmişti. Anadolu 56. Asliye Ceza Mahkemesinde bugün görülen davaya, tutuksuz sanık Ömer Faruk Ballı, hayatını kaybeden Işıl Öykü Dinç’in annesi Özlem Dinç, baba Yunus Dinç, taraf avukatları ve Kadıköy’de öldürülen Mattia Ahmet Minguzzi’nin annesi Yasemin Minguzzi katıldı. Işıl Öykü Dinç’in arkadaşları ve yakınları destek için duruşma salonu dışında bekledi. "Aracın çok hızlı olduğunu düşündüm" Tanık Mürvet Aydın, "Her iki tarafı da tanımıyorum, o gün pikniğe gitmiştik. Olay anını görmedik, kazadan sonra kızın yerde olduğunu gördük, beş dakika kimse gelmedi. Beş dakika sonra polisler geldi. Polis nabzına dokundu kızın öldüğünü biz doktor hemşire var mı diye bağırdık, bir kız veteriner olduğunu söyledi tekrar nabzını baktı. Öldüğünü söyledi. Çarpma sesi çok yüksekti, bu yüzden aracın çok hızlı olduğunu düşündüm ancak görmedim" şeklinde konuştu. "Çarpan araçtan biri indi mi bilmiyorum" Tanık Remzi Özdemir, "Ben sahilde yürüyüş yapıyordum. Işıklarda bir çarpma sesi duydum, kafamı çevirdiğimde birisinin uçtuğunu gördüm, hemen telefonumu çıkarıp 112’yi aradım. İlk başta bir kaç kişi vardı sonra kalabalıklaştı. Doktor yokmu, ilk yardım bilen birisi yok mu diye bakındık, kimse olmayınca ambulansı bekledik. 12-13 dk sonra ambulans geldi. Aracın çok hızlı olduğunu çarptığı nokta ile savrulduğu nokta ile arasındaki mesafeden anladım. Çarpan araçtan biri indi mi bilmiyorum" ifadelerini kullandı. "Polis nabzına baktı ölmüş dediler" Tanık Yıldız Pınarbaşı, "O gün biz orada piknik yapıyorduk. Büyük bir gürültü duyduk. Motor arabaya çarptı sandık çünkü çok büyük bir ses geldi. Sonra baktık çocuk orada yatıyordu. Polis nabzına baktı ölmüş dediler. Ben kaza anını görmedim. Arabalar birbirine çarptı zannettik çünkü o kadar yüksek bir ses geldi" dedi. Işıl Öykü Dinç’in annesi Özlem Dinç, şikayetinin devam ettiğini ifade ederek, sanığın tutuklu yargılanmasını talep etti. Ara kararını açıklayan mahkeme, olay yeri ile çevresinin fotoğraf ve video kayıtları alınarak trafik bilirkişisince kroki çizilmesi için yazı yazılmasına ve Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur raporu aldırılmasına karar verdi. Hakim, olaya müdahale eden polis memurlarının tespit edilerek bir sonraki celse beyanlarının alınmasına hükmetti. Duruşma, 17 Nisan’a ertelendi.