GÜNDEM - 28 Ekim 2022 Cuma 16:03

Şakir Zümre’nin torunu Ahmet Hüsnü Humbaracıbaşı: 'Selçuk Bayraktar ve SİHA’ları çok başarılı buluyorum'

A
A
A
Şakir Zümre’nin torunu Ahmet Hüsnü Humbaracıbaşı: 'Selçuk Bayraktar ve SİHA’ları çok başarılı buluyorum'

Türk savunma sanayisinin ilk özel teşebbüs askeri fabrikasını kuran Şakir Zümre'nin tek torunu Ahmet Hüsnü Humbaracıbaşı, bugün üretilen İHA ve SİHA'ları değerlendirerek, "Tek kelimeyle gerçekten muhteşem bir olay bu. Selçuk Bey’i çok başarılı buluyorum, çok da beğeniyorum. Bugüne kadar görüşemedik ama tanımak isterim. Böyle insanlar Türkiye’ye çok lazım. Elbette ki dedemin bu adımı atması benim için son derece gurur verici bir husustur" dedi.

Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk özel askeri fabrikasını Sütlüce’de kurarak bu alanda önemli bir yol açan asıl adı “Zümrezade Ahmet Şakir" olan Şakir Zümre, o yıllarda Türkiye silah ve mühimmat ihtiyacının karşılanmasında büyük rol oynamıştı. Fabrikada üretilen ve İstiklal Savaşı'nda da kullanılarak savaşın kazanılmasında rol oynayan mühimmatlar nedeniyle Zümre’ye İstiklal Madalyası verilmişti. Yerli ve milli silah üretiminin öncü isimlerinden Zümre'nin tek torunu olan 84 yaşındaki Ahmet Hüsnü Humbaracıbaşı, dedesinin geçmişteki çalışmalarını ve Türk savunma sanayisinin bugün geldiği noktayı İHA muhabirine anlattı. Humbaracıbaşı, Türkiye'nin NATO'ya girmesinin ardından üretimin azaldığını ve savunma sanayi ürünleri yerine fabrikada soba imalatına başlandığını anlatırken bu durumunun kendisini de üzdüğünü belirtti. Dedesinin milletine gönülden sevdalı bir insan olduğunu anlatan Humbaracıbaşı bugün Baykar ekibinin ve Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar’ın yerli İHA ve SİHA üretiminden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Şakir Zümre’nin torunu Ahmet Hüsnü Humbaracıbaşı: 'Selçuk Bayraktar ve SİHA’ları çok başarılı buluyorum'

“Teknolojinin bize geçmemesini istediler"

Dedesin kurduğu fabrikanın çok önemli bir adım olduğunu anlatan Zümre'nin torunu Humbaracıbaşı, “Atatürk tarafından tahsis edildi, bugünkü fabrika binasının hazineye bedeli ödendi. Eski bir taba fabrikası burası Osmanlı’dan kalan Şakir Zümre burayı 1923 senesinde alıyor, fabrikayı inşa ediyor. Varna ve Sofya’da imale dilen mühimmat ve silahlar İstiklal Savaşı’nda Atatürk’e gönderiliyor. Bitip zafer kazanıldıktan sonra Atatürk Şakir Zümre’yi eşiyle birlikte Türkiye’ye davet ediyor, bu taba fabrikasının yerini tahsis ediyor. Burada Türkiye’nin ilk sanayisi olarak ordunun ihtiyaçlarını giderek şekilde imalat geçmesi isteniyor. Dedem Türkiye’de sanayi madeni fabrikasını kuruyor ve orada imalata başlıyor. Yavuz zırhlısının bütün toplarını, kalibresine kadar her şeyiyle birlikte o fabrikada yapılıyor.

Şakir Zümre’nin torunu Ahmet Hüsnü Humbaracıbaşı: 'Selçuk Bayraktar ve SİHA’ları çok başarılı buluyorum'

Deniz kuvvetlerine denizaltı imha bombaları yapılıyor, denizde kullanılmak üzere mayınlar yapılıyor, sonra bu havan toplarına dönüyor. Buradaki maksat vatanın korunması amaçlıdır insan öldürmekle alakası yok. Soba imalatına başlandı, silahın yanında bir yan ürün olarak 1947 senesinde Türkiye’nin NATO’ya girişiyle birlikte Amerikalıların üretimden arta kalan malzemelerin NATO’ya yeni giren ülkelere dağıtımıyla bizim fabrika durduruldu. Çünkü bizde bir maliyet vardı ama oradan maliyetsiz geliyordu bedava olarak veriliyordu. Bu durum üzmez mi bir ülkenin idamesi kendi imalatıyla olur. Dolayısıyla Türkiye’nin gelişmesi hem ticari hem strateji açısından diğer ülkelerin işine gelmiyor. Teknolojinin bize geçmemesini istediler, eğer Türkiye bu imalata devam etseydi teknoloji de onunla beraber gelişecekti. Ama maalesef bu olmadı, daha doğrusu oldurulmadı" şeklinde konuştu.

Şakir Zümre’nin torunu Ahmet Hüsnü Humbaracıbaşı: 'Selçuk Bayraktar ve SİHA’ları çok başarılı buluyorum'

"Selçuk Bey’i çok başarılı buluyorum, gerçekten muhteşem bir olay"

Bugün yerli İHA ve SİHA üretiminde gelinen noktayı değerlendiren Humbaracıbaşı, “Muhteşem diye yorumluyorum tek kelimeyle, gerçekten muhteşem bir olay bu. Başarıdan çok memnunum, çorbada bizim de tuzumuz olduğu için çok daha memnunum. Selçuk Bey’i çok başarılı buluyorum, çok da beğeniyorum. Maalesef kendisiyle tanışamadık, bugüne kadar görüşemedik ama tanımak isterim. Böyle insanlar Türkiye’ye çok lazım. Elbetteki dedemin bu adımı atması benim için son derece gurur verici bir husustur. Türkiye’nin şimdiki halinde bizim bunda tuzumuz olduğu için sevinçliyim. Dedeme verilen madalya evvela anneme sonra da bana intikal etti, benim içimin şeref madalyasıdır, ruhumun şeref madalyasıdır" dedi.

Dedesinin Türkiye Yüzyılı filminde yer alamsıyla ilgili konuşan Humbaracıbaşı, "Çok memnun oldum, çok da sevindim bu güzel bir şey çünkü benim dedem bir büyüğümün bu şekilde anılması benim için son derece şeref verici bir şey. Bundan şeref duydum. İkinci oğlum Şakir Zümre’dir, karakter itibariyle tıpa tıp aynı dedemdir. Türkiye’nin bu husustaki başarıları gayet güzel bir ROKET-San, ASEL-San var mesela gayet güzel. Bu başarıyı daha ileri götürmemiz gerekiyor bu da çok gurur verici bir şey bir Türk insanı olarak. Hakikaten güzel şeyler oluyor, bugün fabrika binaları yıkıldı, onun yerine bir eğitim müessesesi kuruldu, gene insana hizmete devam ediyor. Artık tankların da yapılmasını istiyorum, uçak da yapılmasını istiyorum Selçuk Bayraktar Bey’in zannediyorum insansız olarak özel olarak bir uçak hazırladığını duydum.

Şakir Zümre’nin torunu Ahmet Hüsnü Humbaracıbaşı: 'Selçuk Bayraktar ve SİHA’ları çok başarılı buluyorum'

Türkiye Yüzyılı filmi yapılması gereken güzel bir olay, eskiye dönüş değil bu eskiden atılan temellerin binasının çıkışıdır. Türkiye’nin imal etmiş olduğu silahlar, askeri malzemeler son derece başarılı bir şekilde yabancı ülkelerde kullanılmaya başlandı. Ermeni-Azerbaycan arasındaki münasebetlerde başarılarını gördük. Muharebelerde malzemelerin başarılı bir şekilde kullanıldığını gördük. Ha keza Ukrayna-Rusya arasındaki muharebelerde de Türk malzemelerinin çok başarılı bir şekilde kullanıldığını orada da gördük, bunun manası şudur; Türkiye askeri malzeme üretiminde çok başarılı bir yolda ilerlemektedir" ifadelerini kullandı.

Öte yandan, 1885'te Bulgaristan’ın Varna kentinde doğan Şakir Zümre önce avukatlık yaptı ardından savunma sanayisinde kullanılan malzemelerle ilgilenmeye başladı. Akrabası Mareşal Fevzi Çakmak aracılığıyla o dönem Sofya'da askeri ataşe olan Mustafa Kemal Atatürk ile tanıştı. Zümre, Bulgaristan'da Türk azınlığının bulunduğu noktalarda silah ve mühimmat atölyelerine finans, iş gücü ve lojistik alanlarında önemli katkılar sundu. İstiklal Savaşı'nda da kullanılan malzemeler nedeniyle Zümre’ye İstiklal Madalyası verilirken Zümre’nin fabrikasında üretilen malzemeler Yunanistan, Bulgaristan, Polonya gibi ülkelere de ihraç edildi. Türk savunma sanayisine öncülük eden ve büyük katkılar sunan Zümre 1966 yılında vefat etti.

Şakir Zümre’nin torunu Ahmet Hüsnü Humbaracıbaşı: 'Selçuk Bayraktar ve SİHA’ları çok başarılı buluyorum'

“Türkiye Yüzyılı" serisinin reklam filmi, savunma sanayisinin önemli ismi Şakir Zümre hakkında hazırlandı. Reklam filminde yer alan silah fabrikasının soba fabrikasına dönüştürüldüğü Haliç’teki alan İhlas Haber Ajansı tarafından dron ile görüntülendi. Silah fabrikasının olduğu yerde şimdi otopark bulunuyor.

Türk Sanayii Harbiye ve Madeniye Fabrikası’nın Haliç’te Karaağaç Caddesi’nde bulunan yeri görüntülendi. Şakir Zümre’nin hikayesini anlatan reklam filmini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından sosyal medyadan paylaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, “Ülkemizin ve medeniyetimizin kazanımları üzerinde yükselteceğimiz Türkiye Yüzyılı vizyonu ile asırlık hamleler hayata geçecek, hayallerimiz inşallah bir bir gerçek olacak” dedi. Reklam filminde yer alan Türk Sanayii Harbiye ve Madeniye Fabrikası’nın olduğu bölge şu an İstanbul’un Haliç'te Karaağaç Caddesi’nde yer alıyor.

Hasibe Karadağ - Ahmet Faruk Sarıkoç - İsmail Coşkun - Ömer Karaoğlu - Emre Sertdemir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesinde karla mücadele için tedbirler alındı Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi yönetimi, kar ve buzlanmaya karşı kapsamlı bir hazırlık süreci yürüterek tedbirler aldı. Kentte yarın ve perşembe günü yaşanması öngörülen kar yağışına karşı ekiplerin hazır şekilde beklediği, bu gece de dâhil olmak üzere tuzlama ve buzlanmaya karşı önleyici çalışmaların planlı ve koordineli biçimde sürdürüldüğü bildirildi. Özellikle gece ve sabah saatlerinde oluşabilecek buzlanmalara karşı yol güvenliğinin sağlanması amacıyla sahada kesintisiz çalışmalar yapılacağı ifade edildi. Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Mustafa Fidan, OSB sınırları içerisinde bulunan yaklaşık 45 kilometrelik yol ağının tamamının açık ve güvenli tutulmasının öncelikleri olduğunu söyledi. Başkan Fidan, bu amaç doğrultusunda 15 araç ve 25 kişilik karla mücadele ekibiyle sahada teyakkuz hâlinde olduklarını, tüm hazırlıkların tamamlandığını vurguladı. Fidan, bu gece boyunca buzlanmaya karşı tuzlama ve önleyici çalışmaların aralıksız devam edeceğini, yarın ve perşembe günü beklenen kar yağışı süresince de ekiplerin sahada aktif görev yapmayı sürdüreceğini ifade etti. Karla mücadele sürecinde sanayicilerin, çalışanların ve OSB’yi kullanan tüm sürücülerin can ve mal güvenliğinin öncelikli olduğunu dile getiren Fidan, sürücülere de dikkatli ve tedbirli olmaları çağrısında bulundu.
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Somali’nin birlik ve bütünlüğünün her şart altında muhafazası bizim için öncelikli meseledir. İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi. İki lider görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Somali’yle her alanda gelişmeye devam eden ilişkilerimizin temelinde köklü, tarihi, beşeri ve kültürel bağlarımız vardır. 2026’da Somali ile diplomatik ilişkilerimizin tesisin 60’ıncı senesini idrak edeceğiz. Bu sağlam temel üzerinde ilişkilerimizi ilerletmeye ve Somali’nin güvenlik ve istikrarına destek vermeye devam edeceğiz. 2011 yılında Başbakanlığım döneminden kuraklık felaketiyle mücadele eden Somali ziyaretimin özellikle ardından kapsamlı bir insani yardım kampanyası başlatmıştık. Tüm dünyanın Somali’den ümidi kestiği bir dönemde Türkiye tarafından uzatılan dostluk eli iki ülke arasındaki kardeşlik duygularının pekişmesine vesile oldu. Aradan geçen süre zarfında Somali, eşine az rastlanır bir ilerleme kaydetti" diye konuştu. "Somali ile enerji alanındaki işbirliğimiz günden günde güçleniyor" "Somali’nin yeniden ayağa kalkmasını istemeyenlerin çeşitli sabotajlarına rağmen Somali’de güvenlik açısından ciddi bir iyileşme sağlandı. Bizler bu süreçte Somali’nin terörle mücadelesine kapsamlı desteğimizi sürdürdük sürdürüyoruz" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Somali ulusal ordusuna verdiğimiz eğitimler ve ekipman desteğimizle teröre karşı Somali’nin yanında olduğumuzu gösterdik. Somali ordusunun terörle mücadelesinde son dönem de önemli başarılar elde ettiğini memnuniyetle müşhade ediyoruz. Güvenlik ortamındaki iyileşme Somali siyasetinde reform adımlarını beraberinde getirdi. 25 Aralık tarihinde başkent Mogadişu’nun da dahil olduğu Benadir idari bölgesinde uzun sürenin ardından yerel seçimler düzenlendi. Seçim sonuçlarının Somali halkı için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Somali ile enerji alanındaki işbirliğimiz günden günde güçleniyor. Oruç Reis Sismik Araştırma Gemimiz Somali deniz alanlarında 9 ay süren araştırma faaliyeti yürüttü. 4 bin 465 km karelik bir alanda yürütülen bu çalışmalar ile ülke tarihinde bir ilke imza atıldı. Gelinen noktada 2026 yılında sondaj faaliyetlerine başlamayı planlıyoruz. Bu faaliyetlerimiz Somali halkının refahına önemli katkılar yapacaktır" dedi. "Türkiye olarak filomuza 2 yeni derin deniz sondaj gemisi dahil etmiş bulunuyoruz" Türkiye’nin 4’üncü büyük filoya sahip olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada şu müjdeyi de sizlerle ve Somalili kardeşlerimle paylaşmak isterim. Türkiye olarak filomuza 2 yeni derin deniz sondaj gemisi dahil etmiş bulunuyoruz. İsimlerini Çağrı Bey ve Yıldırım olarak belirlediğimiz bu iki gemimizden ilki Somali açıklarında diğeri Karadeniz’de görev yapacak. Çağrı Bey ve Yıldırım’ın da eklenmesiyle bu alanda dünyanın 4’üncü büyük filosuna sahip olduk. Her iki güzel haberimizin de hayırlı uğurlu olmasın diliyorum. Diğer taraftan balıkçılık alanında Somali ile imzalanan anlaşma ile işbirliğimiz yeni bir boyut kazanmıştır. Bu anlaşma kapsamında Somali’nin teknik kapasitesinin geliştirilmesine destek olurken, kaçak avlanma ile mücadelesine de katkı sağlayacağız" diye konuştu. "Somali’de bir uzay limanı kurmayı ön görüyoruz" "Somali Cumhuriyeti ile tarihi nitelikte bir işbirliğini uzay alanında hayata geçiyoruz" diyen Erdoğan, "İmzaladığımız anlaşmalar çerçevesinde Somali’de bir uzay limanı kurmayı ön görüyoruz. 3 fazdan oluşan projenin ilk fazının projelendirilmesini tamamlayıp Türkiye Uzay Ajansı eliyle yapımına başladık. Projemizle uzay fırlatma ve uzay uydu teknolojileri alanında önemli bir alt yapı oluşturmayı hedefliyoruz. Tüm bu projeleri hayata geçirirken Türk Kızılay, TİKA ve AFAD başta olmak üzere ilgili kuruluşlarımızla Somali’ye destek olmayı sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı. "Somali halkının yanında durmaya devam edeceğiz" Sözlerine devam eden Erdoğan, "Somali’nin birlik ve bütünlüğünün her şart altında muhafazası bizim için öncelikli meseledir. İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez. Elinde 71 bin Filistinli kardeşimizin kanı olan Netanyahu hükümeti Gazze, Lübnan,Yemen, İran, Katar ve Suriye’ye yönelik saldırılarının ardından şimdi de şimdi de Afrika boynuzunu istikrara sürüklemektedir. Mısır ve Suudi Arabistan başta olmak üzere bölge ülkelerinin yanı sıra Avrupa Birliği İslam İşbirliği Teşkilatı, ve Arap ligi de İsrail’in kararını reddeden açıklamalar yaptı. Amerikan Başkanı Trump’ın konuya dair ilk beyanatı da gayet anlamlıydı. Kendisinin göreve geldiğinden itibaren ortaya koyduğu bizimde destekliğimiz küresel barış vizyonunu teyit eder nitelikteydi. Somali’nin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine vurgu yapan bütün bu açıklamaları oldukça kıymetli buluyoruz. Bizim buradaki tavrımız tamamen ilkeseldir. Çözüme hizmet etmeyen her adım sorunu daha da büyütür derinleştirir. Somali Federal Cumhuriyeti ve Somaliland bölgesinin geleceğine ilişkin kararlar tüm Somalilerin iradesini yansıtacak şekilde alınmalıdır. Biz bu süreçte Somali’nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini kararlılıkla desteklemeye ve Somali halkının yanında durmaya devam edeceğiz. Somalili kardeşlerimizin de birlik, beraberlik ruhu içinde hareket edeceklerine yürekten inanıyoruz" dedi.