GÜNDEM - 12 Şubat 2016 Cuma 23:30

Sare Davutoğlu'ndan çocuklarda internet bağımlığı uyarısı!

A
A
A
Sare Davutoğlu'ndan çocuklarda internet bağımlığı uyarısı!

Kadın Sağlıkçılar Dayanışma Derneği’nin (KASAD-D) tarafından düzenlenen internet bağımlığı programında konuşan Sare Davutoğlu, “Sosyal hayatta okulda çevrelerinde yabancı kimselerle arkadaşlık etmesini istemediğimiz yavrularımızı milyonlarca insanın arasına savunmasız salıvermemiz düşünülemez” dedi.

KASAD-D’nin koordinatörlüğünde, Gençlik Spor Bakanlığı desteğiyle 3 yıldır devam eden ortaöğretimde internet bağımlılığı önleme projesinin finali ve proje kapsamında hazırlanan Yağmur ve Toprak isimli kitapların tanıtımı Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu, Milli Eğitim Balanı Nabi Avcı, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’nun katılımıyla Lütfü Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. İnternet bağımlılığı ve internet kullanımının zararları üzerinde durulan programda konuşan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, 9-10 yaşındaki çocukların bir odaya hapsolmalarını kabul edilebilir bir durum olmadığına dikkat çekti.

“9-10 YAŞINDAKİ ÇOCUKLAR BİR ODAYA HAPSOLUYOR”
Burada bir konuşma yapan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, “Bakanlığımız olarak bu konuda ciddi çalışmalar yapıyoruz. İlk ele aldığımız konulardan bir tanesi güvenlik internet. Çocuklarımızın internetle buluşmasını istiyoruz. Çocuklarımızın internete kavuşması lazım. Ama bu bir güvenlik paketi içinde olması lazım. Çocuklarımızı internetin içindeki bütün zararlı etkilerden korumamız lazım. Bilgi teknolojileriyle hemhal olacaklar orada öğrenecekler orada üretecekler. Ama burada ne fiziksel gelişmelerini etkileyici bir etki olmalı, ne de zihinsel gelişmelerini etkileyici bir etki olmalı. Çocukluklarını çocukluk gibi yaşamaları lazım, çocuk oyunlarını doyasıya oynamaları lazım. Sosyalleşmelerini sağlayan tüm aktivitelerde bulunmaları lazım. Bir bilgisayarın başına oturup saatlerce 9-10 yaşındaki bir çocuğun orada hapsolması onun fiziksel gelişimi ne de fiziksel gelişimi için kabul edilebilir bir durum değil. Bunun önüne geçebilmek için anne babalar, eğitimciler ve bu işten sorumlu olan bizler muhakkak bir çare üretmek zorundadır. Çocuklarımızın çantalarını kontrol ettiğimiz gibi ellerindeki aletleri de kontrol etmemiz lazım. Çocuklarımızım ne yiyip ne giydiğine dikkat ettiğimiz gibi kimler benim çocuğuma ulaşıyor mutlaka kontrol edilmesi lazım. Zararlı internet içeriğinde ne varsa onlardan çocuklarımızı gençlerimizi korumak için elimizden ne geliyorsa yapacağız” dedi.

“SANAL ALEMİN GÜVENSİZ ZEMİNİ”
İnternet bağımlılığı ile çocukların güvensiz bir zeminde yalnızlaştığını belirten Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ise, “Bugünün çocukları evden hiç çıkmasalar, başkalarıyla hiç irtibat kurmasalar bile yaygın ve yoğun tehlikelerin kıyısında yaşıyorlar. Hayatın her noktasına nüfuz eden medya araçları ve onlardan biri olan internet, bu tehlikeli mecralara ev sahipliği yapıyor, onları yaygınlaştırıyor. İnternet araçlarına tuzaklanmış içerikleri, herkes tehlike olarak görüyor. Özellikle çocuklarımız bu konuda çok savunmasız. Görüntülere yerleştirilen alt betimler ve imalar çocukların masum dünyalarını hedef alıyor. Ailenin, okulun, akrabalık ilişkilerinin kişiler üzerindeki olumlu etkisi azalırken medyanın dayattığı yaşam tarzları ilişki biçimleri yaygınlık kazanıyor. İletişim araçları yaygınlaşıyor fakat insandan insana ulaşan yollar azalıyor. Bireyler sanal bir alemin güvensiz zemininde yalnızlaşıyor. Çocuklarımıza internet kullanmayı doğru öğretmek, onlardan korunmak için gerekli zırhı onlara kazandırmak, internetteki faydalı içeriklerin sayısını da artırmak için gayret sarf etmeliyiz” diye konuştu.

“140 KARAKTER İÇİNDEKİ HER ŞEY DOĞRU KABUL EDİLİYOR”
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ise, “İnsan yaratılmışın en şereflisi olarak birinin gözünün içine bakarak, yüzünü görerek ve karşısındakinin duygusunu hissederek, algılayarak iletişim içinde olmak üzere bu dünyada. Ama biz aradaki iletişime bir perde koyarak gelişen dünya içinde bir modernlik düşüncesi altında cihaz üzerinden iletişimi kurarak yüz yüze olan etkileşimi azaltmış durumdayız. Bunu artırmamız gerekiyor. 140 karaktere sıkışmış olan ve bu 140 karakter içindeki her şeyi doğru kabul eden bir durumla karşı karşıyayız. Bir odanın içinde, bir aletin başında iletişimde olduğunuzu düşünerek online olduğumuzu düşünerek hayatla iç içe olduğunuzu zannederek vakit geçirdiğinizde aslında hayattan kopuk olduğunuz farkında değilsiniz. Evet gereçlerimiz iletişim içinde elektronik dünyayı kullanıyorlar ama hareket etmiyorlar. Bu konuda daha gayretli olmamız lazım” diye konuştu.

Programın onur konuğu Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu ise, “Zaman geçtikçe çocuklarımızın internetle tanışma yaşı düşüyor. Neredeyse bebek yaştaki çocuklarımız artık iyi birer akıllı telefon internet, tablet ve bilgisayar kullanıcıları. Sosyal hayatta okulda çevrelerinde yabancı kimselerle arkadaşlık etmesini istemediğimiz yavrularımızı milyonlarca insanın arasına savunmasız salıvermemiz düşünülemez. Çocuklar ve gençler kontrolümüz altında sıcak yuvalarında değil günlük yaşantılarında her yerde internete bağlanabiliyor. O halde filtreleme gibi programların yanında onlara doğru ve uygun kullanma alışkanlıklarını kazandırmamız elzemdir. İnternet bağımlılığı tüm diğer bağımlılıklarda özellikle eylemsel bağımlılıklarda olduğu gibi kişiyi amacından uzaklaştıran zararlı bir halin adı. Aynı zamanda kişiyi yalnızlaştıran depresif bir ruh haline sokan, zaman zaman saldırganlaştıran bir durum. Yani internet bağımlılığı çocuklarımızı, gençlerimizi ve insanımızı iletişimden alıkoyduğu için ortaya çok kötü bir tablo çıkabiliyor” dedi.

Program, katılımcılara sertifika verilmesi, proje kapsamında hazırlanan karakterler Yağmur ve Toprak’ın tanıtılması ve hatıra fotoğrafının çekilmesiyle sona erdi.

MUSTAFA BAKIRHAN
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Güven Park yenileniyor Mersin’in merkez ilçe Yenişehir Belediyesi tarafından Güvenevler Mahallesi’nde bulunan Güven Parkı’nda sürdürülen yenileme çalışmalarında sona gelindi. Toplamda 2 bin metrekarelik alana sahip olan Güven Parkı, Yenişehir Belediyesi tarafından kapsamlı bir yenileme sürecine tabi tutuldu. Çalışmalar kapsamında parkın yer döşemeleri, spor aletleri ve diğer tüm donatıları yenilendi. Yeniden düzenlenen park, modern donatılarıyla vatandaşların hizmetine sunulacak. Yenişehir Belediyesi, park içinde inşa edilecek olan Emekli Evi ile emeklilerin sosyal aktivitelerde bulunabileceği, dinlenip vakit geçirebileceği bir alan da oluşturacak. Yenişehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri çalışmalarını hız kesmeden sürdürerek parkın kısa sürede tamamlanması için yoğun çaba sarf ediyor. Parkta çocuklar için oyun alanları, spor yapmak isteyenler için modern spor aletleri ve yürüyüş yolları da yer alacak. “Vatandaşlarımızın parkın yeni yüzünü çok sevecek” Parktaki çalışmaları yerinde inceleyen Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, “Güven Parkı’ndaki yenileme çalışmaları ile vatandaşlarımızın daha modern ve kullanışlı bir alanda vakit geçirmelerini sağlamayı hedefliyoruz. Bir kent, sadece binalar ve yollarla değil, aynı zamanda insanların sosyal, kültürel ve fiziksel ihtiyaçlarını karşılayacak alanlarla da güzelleşir ve anlam kazanır. Güven Parkı, işte bu anlamda Yenişehir ilçemizin kalbinde yer alan, vatandaşlarımızın nefes alabildiği, dinlenebildiği ve sosyalleşebildiği önemli bir yaşam alanı. Güven Park’ı yenilerken, modern donatılarıyla her yaştan vatandaşımızın ihtiyaçlarını karşılayacak bir mekân oluşturmayı hedefledik. Vatandaşlarımız parkın yeni yüzünü çok sevecek. Burada inşa edeceğimiz Emekli Evi projesi ise yaş almış vatandaşlarımızın sosyal yaşamlarını zenginleştirmek için önemli bir adım olacak. Parkımız tüm vatandaşlarımıza şimdiden hayırlı olsun” dedi.
Bilecik Bilecik, 9 bin yıl öncesine ve Batı Anadolu’nun en eski yerleşim yeri unvanına sahip Bilecik İl Kültür ve Turizm Müdürü Serkan Bircan, Müzeler Günü dolayısıyla kutlama mesajında, "Bahçelievler Neolitik kazı çalışmalarında bizleri 9 bin yıl öncesine ve Batı Anadolu’nun en eski yerleşim yeri unvanını almamıza bunun yanında İnhisar’da Gedikkaya İn Mağarası kazı çalışmalarında ise günümüzden 16 bin 500’lü yıllara uzanan zengin bir tarih geçişinin olduğu aşikârdır" dedi. Bilecik İl Kültür ve Turizm Müdürü Serkan Bircan, Müzeler Günü’nü kutlayarak, "Dünya kültür mirasının korunması ve müzeciliğin tanıtılması amacıyla ICOM (Uluslararası Müzeler Birliği) tarafından tüm dünyada her yıl 18 Mayıs Müzeler Günü olarak kutlanmakta olup, buna bağlı olarak farklı etkinlikler ile Müzeler Günü kutlanmaktadır. Bu yıl Milletlerarası Müzeler Konseyi (ICOM) ana tema olarak ‘Müzelerde Eğitim ve Araştırma’ belirlenmiştir. Eskiden müzelerimiz içinde bulundurduğu esere teşhir-tanzim ve depoculuk yapmaktaydı. Dünyada ve ülkemizde her alanda olduğu gibi müzecilik alanında da baş döndürücü gelişmeler yaşanmaktadır. En önemli değişme de artık müzelerimiz halkın eğitimi ulusal ve uluslararası konferansların, seminerlerin yapıldığı çeşitli sosyal ve kültürel faaliyetlerin düzenlendiği sergilerin açıldığı, bilimsel kazı ve yayınların yapıldığı toplumumuza yön veren eğitim ve kültür merkezleri haline gelmiştir" dedi. "Günümüzden 16 bin 500’lü yıllara uzanan zengin bir tarih geçişinin olduğu aşikârdır" İl Müdürü Bircan açıklamasının devamında, "İlimiz tarihi zenginliği zengin kültürel mirası ve birçok medeniyete ev sahipliği yapan kadim bir şeyi olmasından dolayı önemli bir konum ve stratejik durumdadır. Yapılan kazılarda ortaya çıkan buluntular ve akademik bilimsel çalışmalar doğrultusunda yakın zamanda milattan önce 3000’li yıllara dayanan uzanan bir tarihe geçmişinin bilinirliliği varken son yapılan bilimsel ve arkeolojik kazı çalışmalarında şehrimizin tarihi Bahçelievler Neolitik kazı çalışmalarında bizleri 9 bin yıl öncesine ve Batı Anadolu’nun en eski yerleşim yeri unvanını almamıza bunun yanında İnhisar’da Gedikkaya İn Mağarası kazı çalışmalarında ise günümüzden 16 bin 500’lü yıllara uzanan zengin bir tarih geçişinin olduğu aşikârdır. Dirilişin, kuruluşun ve kurtuluşun şehri olarak tanımladığımız gazi şehir Bilecik’te şu an Kültür ve Turizm Bakanlığımıza bağlı Söğüt ve Bilecik Müze Müdürlüğü bununla birlikte Bozüyük Belediyesi ve Bilecik Belediyesi’ne ait 2 önemli şehir müzemiz hizmet vermektedir" ifadelerine yer verdi.