SAĞLIK - 04 Aralık 2019 Çarşamba 12:15

Sarı nokta hastalığı aferez yöntemi ile durdurulabiliyor!

A
A
A
Sarı nokta hastalığı aferez yöntemi ile durdurulabiliyor!

İlerleyen yaş ile birlikte ortaya çıkan sarı nokta hastalığı hakkında bilgilendirmelerde bulunan Prof. Dr. Banu Acar, “Aferez yöntemi ile hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir ya da durdurulabilir” dedi.

İlerleyen yaş ile birlikte ortaya çıkan sarı nokta hastalığı (makula dejenerasyonu) tedavi edilmez ise görme kaybına kadar gidebiliyor. Retina içerisinde bulunan ve gözün keskin ve renkli görmesini sağlayan sarı nokta (makula,) zamanla yıpranır ve işlevini yerine getirememeye başlar. Sarı nokta hastalığı ile birlikte merkezi görme kaybolur ve hastalar günlük hayattaki önemli işlerini yerine getiremez. Erken teşhis ve tedavinin önemine dikkat çeken Biruni Üniversite Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Banu Acar, hastalıkla ilgili bilgi verirken aynı zamanda uygulanan tedaviler hakkında da konuştu.

Sarı nokta hastalığı aferez yöntemi ile durdurulabiliyor!

“Hastalar yüzleri tanıyamıyor, kitap okuyamıyor”

Öncelikle hastalık ile ilgili detaylı bilgilendirmelerde bulunan Prof. Dr. Banu Acar ayrıca hastaların yaşadığı sıkıntılara da dikkat çekerek açıklamalarına şu şekilde devam etti;

“Gözün arka kısmında yer alan ve merkezi görmeden sorumlu olan makula kişinin okuma, yüz tanıma, araba kullanma gibi detayları algılamasını sağlayan bölgedir. Makula sayesinde yüzleri tanır, okuyabilir, yazabiliriz. Ancak yaş ile birlikte makula içerisinde bulunan hücreler yıpranır ve dejenere olur. Bunun sonucunda kişiler merkezi görmeyi giderek kaybederek, karanlık ve bulanık görmeye başlar. Genetik yatkınlık, sigara kullanımı, yetersiz beslenme de bu süreci hızlandırır. 60 yaş sonrası kişilerde sık rastlanan makula dejenerasyonunun kuru ve yaş olmak üzere iki farklı tipi vardır. Kuru tip makula dejenerasyonu, çoğu kişide rastlanan ve yaşlanmaya bağlı olarak yavaş ilerleme gösteren retina bozukluğu tipidir. Yaş tip makula dejenerasyonu ise, gözün arka kısmında gelişen anormal damarlanmalar sonucunda meydana gelen sızıntı ve kanamalar ile belirti veren bozukluk tipidir. Kuru tip sarı nokta hastalığı ilerleyen safhalarda yaş tipe dönüşebilir.”

Bu belirtilere dikkat

Erken teşhis için belirtilere önem verilmesi gerektiğinin altını çizen Banu Acar, “Sarı nokta hastalığı bazı kişilerde farklı belirtiler ile ortaya çıkmaktadır. Yüzleri tanımada güçlük, renkleri soluk görme, bazı kelimeleri okurken bulanıklığın artması, loş ortamlara adapte olmakta güçlük çekme, bir ya da her iki gözde merkezi görme kaybı yaşanması gibi belirtiler sarı nokta hastalığının en sık rastlanılan belirtileri arasında yer almaktadır” şeklinde konuştu.

Genetik faktörler ve beslenme alışkanlığı risk faktörü

Sarı nokta hastalığında birçok risk faktörü var” diyerek sözlerine devam eden Acar, “Yaş artıkça hastalığının görülme oranı artar. Özellikle 60 yaş üzeri bireyler risk altındadır. Araştırmalar sarı nokta hastalığından sorumlu birçok gen keşfetmişlerdir. Bu nedenle hastalığın kalıtsal özelliği olduğu düşünülmektedir. Ayrıca sigara içmek ya da sigara dumanına maruz kalmak sarı nokta hastalığı riskini artırmaktadır. Obezitenin de sarı nokta hastalığını artırdığı görülmektedir. Aynı zamanda beslenme yetersizliği, özellikle de antioksidandan zayıf beslenme de hastalığın ilerlemesini hızlandırmaktadır” dedi.

Erken tanı ve tedavi

Erken tanının öneminden bahsederek tavsiyelerine devam eden Acar, “Kuru tip makula dejenerasyonunda, bölgesel kayıplara skotom adı verilir. Hastalığın ilerlemesi ile hücre ve doku kaybı daha geniş alanlara yayılır. Bu duruma ‘coğrafik atrofi’ denir ve merkezi görüşü etkileyen körlük gelişebilir. Bu nedenle hastalıkta erken tanı ve hastalığı durdurabilmek amacıyla erken başlanan tedavi önem taşır. Hastalığın takibinde detaylı retina muayenesinin yanında görme fonksiyonunun ‘kareli kağıt’ testiyle de takibi önemlidir. Orijinal adı 'Amsler Grid' olan bu kartla hastalar düzenli olarak merkezi görmelerini takip ederler. Karttaki karelerde kırıklı, eksik veya eğik görüntüler ortaya çıkması durumunda doktorlarını bilgilendirirler” ifadelerini kullandı.

Aferez yöntemi ile güncel ve etkin tedavi

Ayrıca sarı nokta hastalığında etkili ve güncel tedavi yöntemlerinden biri olan aferez yöntemi hakkında bilgilendirmelerde bulunan Acar, “Aferez tedavisi sarı nokta hastalığında etkili ve güncel tedavi olarak kabul edilmektedir. Hasta ya da bağışçıdan alınan kan cihaz yardımıyla ayrıştırılır ve hastalığa sebep olan toksik maddeler kandan uzaklaştırılır. Hastanın ihtiyacı olan temiz kan tekrar hastaya verilerek ihtiyaç duyulan kısmı kullanılıp geri kalan kısmının tekrar hastaya enjekte edilir. Böylece hastalığının gelişimine eşlik eden risk faktörleri, hastanın kanından uzaklaştırılarak, hastalığın ilerlemesi yavaşlatılır ya da durdurulmuş olur” dedi.

Antioksidandan zengin beslenme koruyor

Son olarak da hastalıktan korunma olarak tavsiyelerde bulunan Acar, “Her ne kadar yaş ve genetik faktörler hastalığın meydana gelmesinde etkili olsa da hücreleri yenileme özelliğinden dolayı antioksidan ağırlıklı beslenmenin de koruyucu özelliği olduğu ispatlanmıştır. Bu nedenle antioksidan içeriği zengin meyve ve sebzeler kişilerin günlük beslenme programında mutlaka yer almalıdır. Bunlar arasında yaban mersini, brokoli, enginar, lahana gibi yer alır” diyerek sözlerini sonlandırdı.
  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Hayırseverlerden, engelli bireylere 20 akülü sandalye hediye edildi Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yürütülen "Hevsel’in Çiçekleri" Projesi" kapsamında, hayırseverlerin destekleriyle özel gereksinimli öğrenciler ve velilere 20 adet akülü sandalye takdim edildi. Törene İl Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü Zülfü Özkan, Yenişehir İlçe Millî Eğitim Müdürü Hüsamettin Atlı, Bağlar İlçe Millî Eğitim Müdürü Mehmet Kantar, Hevsel’in Çiçekleri Projesi koordinatörü Yahya Kamçı ile yöneticiler, öğretmenler, öğrenciler ve veliler katıldı. İl Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü Zülfü Özkan, Diyarbakır İl Milli Eğitim bünyesinde yürütülen Hevselin Çiçekleri Projesi kapsamında, 20 adet akülü aracı öğrencilere ve yetişkinlere hediye ettiklerini ifade etti. Özkan, "Onları mutlu edebilmiş, hayatlarına bir nebze de olsa destek olabilmişsek ne mutlu bize. Proje kapsamında bu tür sosyal sorumluluk faaliyetlerimiz artarak devam edecektir" dedi. Hevsel’in Çiçekleri Projesi koordinatörü Yahya Kamçı, Diyarbakır’da yaklaşık 5 bin 400 yetim ve öksüz kişiye çeşitli hediyeler ulaştırdıklarını, bunun yanı sıra okullarımızda eğitim gören engelli kişilere de normal ve akülü tekerlekli sandalyeler hediye ettiklerini aktardı. Kamçı, "Bu vesileyle, Ankara’dan Mustafa Şahin Bey’in değerli katkı ve hediyeleriyle 20 öğrencimizin ve ailesinde engelli bulunan ebeveynlerin yaşadığı sıkıntıları bir nebze olsun gidermiş olduk. Bu destek sayesinde kardeşlerimiz evde eğitim yerine okullarına giderek kendi sınıflarında eğitimlerini sürdürebilecek. Bunun gerçekleşmesi bizleri son derece mutlu ediyor. Desteklerinden dolayı Mustafa Şahin’e teşekkür ediyoruz " diye konuştu. Engelli bireylerden Miraç Güney Baykal, akülü sandalyeden dolayı çok mutlu olduğunu söyledi. Baykal, "Çok teşekkür ederim. Dışarıya çıkamıyordum, çok zorlanıyordum. Artık çok rahat bir şekilde dışarıya çıkabileceğim. Herkese çok teşekkür ederim" şeklinde konuştu. Torunuyla gezmek istediğini fakat koltuk altı değnekleriyle bunu yapamadığını aktaran bir diğer engelli birey Nizam Kaya, torunuyla akülü sandalyesiyle tur attı. Kaya, "Ben bugüne kadar hangi yardımlaşma faaliyetine gittiysem, herkes bana ’Sana bir sandalye verelim’ dedi. Ben de hep şunu söyledim ’Sandalyeyi veriyorsunuz ama beni kim sürecek?’ Çocuklarım beni süremez. 60 yıldır bu koltuk değneklerinin altında gidip geliyorum. Kollarım şişti, ayaklarımda artık güç kalmadı. Engelli olduğumuz için. Dünya benim oldu, keyfim yerime geldi. Sağ olsun, Ankara’da yaşayan Mustafa Şahin isimli değerli bir ağabeyimiz bu konuda bize destek oldu. Allah ondan bin kere razı olsun. Yardım ettiği için kendisine çok teşekkür ediyorum. Onun gibi nice insanların da engellilere destek olmasını temenni ediyorum; bu bizleri gerçekten çok mutlu eder" ifadelerini kullandı. Akülü sandalyelerin dağıtılmasından sonra pasta kesilip kutlama yapıldı.
Niğde Vali Çelik: "Edebiyat yalnızca okuma alışkanlığı kazandırmaz, aynı zamanda düşünmeyi mümkün kılan güçlü bir alandır" Niğde İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ev sahipliğinde düzenlenen Anadolu Mektebi Yazar Okumaları İl Paneli, geniş katılımla gerçekleştirildi. Programa Niğde Valisi Cahit Çelik, Merkez Valilerinden Mevlüt Bilici, Cumhuriyet Başsavcısı Ufuk Mustafa Süren, Adalet Komisyonu Başkanı Bayram Ünlü, Tarım ve Köyişleri Eski Bakanı ve Anadolu Mektebi Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sami Güçlü, 22. Dönem AK Parti Kütahya Milletvekili ve Anadolu Mektebi Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Fehmi Kınay, İl Millî Eğitim Müdürü Elif Özbek ile Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Ramis Karabulut katıldı. Programda konuşan Vali Cahit Çelik; edebiyatın yalnızca bir okuma alışkanlığı kazandırmadığını, aynı zamanda düşünmeyi, anlamayı ve değerlerle bağ kurmayı mümkün kılan güçlü bir alan olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanının takdirleriyle 2025 yılının ’Aile Yılı’ ilan edilmesinin önemine değinen Çelik; Anadolu Mektebi Yazar Okumaları kapsamında ele alınan eserlerin aile, insan ilişkileri ve toplumsal değerler üzerine derinlikli bir farkındalık oluşturduğunu vurguladı. Vali Çelik, bu yönüyle programın gençlerin kültürel gelişimine ve değer dünyasına önemli katkılar sunduğunu belirtti. Anadolu Mektebi projesi kapsamında çalışmaların yürütüldüğü okulların yöneticileri, öğretmenleri ve öğrencilerinin katılımıyla gerçekleşen panelde, açılış ve değerlendirme konuşmalarının ardından öğrenci sunumları gerçekleştirildi. Program, katılım belgelerinin takdimi ve hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.
Niğde Köylerde yaşayan öğrenciler bu projeyi çok sevdi Niğde Şehit Ramazan Konuş Gençlik Merkezi tarafından hayata geçirilen "Bi Niğde mi Yapsak?" projesi, kent merkezine uzak köylerde yaşayan öğrencileri Niğde’nin tarihi, kültürel ve sosyal yaşamıyla buluşturuyor. Proje kapsamında köy okullarında eğitim gören çocuklar, şehir merkezine getirilerek tarihi ve turistik mekanları geziyor, sinema izliyor, birlikte yemek yiyip oyun alanlarında vakit geçirerek unutamayacakları bir gün yaşıyor. İki hafta önce başlatılan uygulama, İl Milli Eğitim Müdürlüğü aracılığıyla okul idarecileri tarafından belirlenen öğrencilerin belli gruplar halinde Niğde’ye getirilmesiyle sürdürülüyor. Şehir merkezine daha önce hiç gelmemiş ya da Niğde’nin tarihi alanlarını görme imkanı bulamamış öğrenciler, günün ilk saatlerinden itibaren heyecan dolu anlar yaşıyor. Çocuklar, öğretmenleri ve Niğde Şehit Ramazan Konuş Gençlik Merkezi ekipleri eşliğinde Niğde Kalesi, Rahmaniye Camii, Alaaddin Camii ve Bedesten Müzesi’ni ziyaret ederek kentin tarihine yakından tanıklık ediyor. Gezi programının ardından öğrenciler için özel olarak seçilen filmle sinema keyfi yaşanırken, günün devamında alış veriş merkezinde yemek yeniliyor ve oyun alanlarında vakit geçiriliyor. Projenin ilk haftasında Ağcaşar Köyü’nden, ikinci haftasında ise Elekgölü, Mahmatlı ve Üskül köylerinden öğrenciler etkinliğe katıldı. Proje hakkında bilgi veren Niğde Şehit Ramazan Konuş Gençlik Merkezi Müdürü Hüseyin Ceylan, amaçlarının köy okullarındaki öğrencileri Niğde merkezle buluşturmak olduğunu belirtti. Ceylan, "Bi Niğde mi Yapsak? projemizde amacımız, daha önce Niğde merkezde gezi ya da herhangi bir faaliyette bulunmamış gençlerimizi şehrimize getirmek. Niğde’nin tarihi ve kültürel yapısını tanıtmak için belirlediğimiz alanlarda bir gezi programı oluşturduk. Niğde Kalesi, Rahmaniye Camii, Alaaddin Camii ve Bedesten Müzesi’ni gezdik. Şu an sinema etkinliğimizi gerçekleştiriyoruz. Ardından AVM’de yemek yiyeceğiz, oyun oynayacağız ve çocuklarımızı uğurlayacağız. Hedefimiz Niğde’deki tüm köy okullarına ulaşmak, en uzaktaki köylerdeki öğrencilerimizi şehir merkezine getirerek onlarda tarih ve kültür bilinci oluşturmak, sosyal hayata katılımlarını sağlamak" dedi. Sabah ilk servisten indikleri andan itibaren çocukların mutluluğunun yüzlerinden okunduğunu ifade eden Ceylan, kısa sürede kurulan bağın kendilerini de çok mutlu ettiğini belirterek, "Yaklaşık üç saattir birlikteyiz. Şu an çok mutlular, çok heyecanlılar. Bize aktardıkları duygular, gözlerindeki sevinç bu projenin ne kadar doğru ve anlamlı olduğunu gösteriyor. Biz de bu mutluluğa ortak olduğumuz için çok mutluyuz" şeklinde konuştu. Projeye katılan çocuklar da yaşadıkları mutluluğu dile getirdi. Niğde’nin tarihi mekanlarını ziyaret etmenin, arkadaşlarıyla birlikte vakit geçirmenin kendilerini çok mutlu ettiğini söyleyen öğrenciler, bu gezinin onlar için unutulmaz bir anı olduğunu ve yeniden gelmek istediklerini ifade etti.