GÜNDEM - 31 Aralık 2008 Çarşamba 12:13

Seçim yasakları belirlendi

A
A
A
Seçim yasakları belirlendi

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 29 Mart 2009 Pazar günü yapılacak yerel seçime ilişkin yasakları belirledi.

YSK'nın Resmi Gazete'de yayımlanan konuya ilişkin kararına göre, seçim yasakları, seçimin başlangıç tarihinden oy verme gününden önceki güne kadar olan süre içinde (1 Ocak 2009 – 28 Mart 2009) ve seçim propagandasının başlangıcı olan 19 Mart 2009'dan itibaren oy verme gününü takip eden güne kadar olan süre içinde uygulanacak şekilde iki başlık altında toplandı.

Buna göre, seçimin başlangıç tarihinden oy verme gününden önceki güne kadar olan süre içinde (1 Ocak 2009 – 28 Mart 2009) uygulanmaya başlanacak yasaklar şöyle:

“-Genel yollar üzerinde, mabetlerde, kamu hizmeti görülen bina ve tesislerde seçim çalışması yapılamayacak, parti bürosu kurulamayacak.
-Hoparlörle propaganda, seçimin başlangıcı olan 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren seçim propagandasının sona erdiği tarih 28 Mart 2009 Cumartesi günü saat 18.00'e kadar halkın huzur ve rahatını bozmayacak şekilde yapılacak. Açık yerlerde güneş battıktan doğuncaya kadar toplu olarak sözlü propaganda yapılamayacak.

-Seçimin başlangıç tarihi olan 1 Ocak 2009'dan 19 Mart 2009'a kadar siyasi propaganda amaçlı açık ve kapalı yer toplantıları 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılacak.

-Siyasi partiler ve adayları, kendilerini tanıtıcı nitelikte broşür ve el ilanları dışında herhangi bir hediye ve eşantiyon dağıtamayacak, dağıttırmaları veya bunların üçüncü şahıslar ya da kurum ve kuruluşlar aracılığıyla dağıtılması da yasak olacak.

-El ilanı mahiyetindeki matbuaları dağıtacak kimselerin seçme yeterliği bulunması gerekecek, genel ve katma bütçeli idareler, il özel idareleri, belediyelerle bunlara bağlı daire, müesseseler, iktisadi devlet teşekkülleri ve bunların kurdukları müesseseler ve ortaklıkları ile diğer kamu tüzel kişiliklerinde memur, hizmetli olarak çalışanlar ilan dağıtamayacak.

-Kamuya yararlı dernekler ve bunlarda görev almış bulunan memur ve hizmetliler seçimlerde de tarafsızlıklarını korumak zorunda olacak, bu kapsamda olanlar siyasi partilere veya adaylara her ne nam ve ad ile olursa olsun bağış ve yardımlarda bulunamayacak.

-Memur ve hizmetliler siyasi bir partinin veya adayın emrinde siyasi bir faaliyette çalıştırılamayacak, her türlü araç ve gereç ile imkanlarını kullanmaları veya kullandırılmaları yasak olacak.

-Propaganda için kullanılan el ilanları ve diğer her türlü matbualar üzerinde, Türk Bayrağı, dini ibareler bulundurulmayacak, seçim propagandalarında, Türkçe'den başka dil ve yazı kullanılmayacak.

-Bankalar Kanunu'na tabi teşekküller, siyasi bir partinin ve adayın lehinde veya aleyhinde veya vatandaşın oyuna tesir etmek maksadıyla yayınlarda bulunamayacak, daha önce basılmış ve yayınlanmış ve mahiyeti belirlenen her türlü kitap, broşür, afiş ve bunlara benzer yayınlar da aynı hükme tabi olacak.

-Vatandaşların ikamet ettikleri konutlara veya iş yerlerine, destekledikleri partilere veya adaylara ait parti bayrağı, afiş, resim ve flamalar asılmayacak.

-Oy verme gününden önceki yirminci güne kadar (1 Ocak 2009 - 9 Mart 2009 tarihleri arasında) özel ve tüzel kişilere ait reklam panoları dahil, aynı Kanunun 60/2. maddesinde belirtilen yerler dışında duvar ilanı, flama, parti bayrağı ve afiş asılmayacak. Bu süreçteki duvar ilanı ve afişle propagandaya ilişkin uygulama ve yasaklar mülki idare amirlerinin yetki, gözetim ve denetimi altında yürütülecek.

-Cep telefonları ile belli bir merkezden yönlendirilmek suretiyle seçim propagandası yapılamayacak, yapıldığı takdirde hukuki ve cezai açıdan ilgili imtiyaz şirketleri sorumlu olacak.

-Seçim döneminde (seçimin başlangıç tarihinden oy verme gününe kadar ki süreçte) şehir içi toplu ulaşımı sağlayan her türlü araçlara ve araçların içerisinde bulunabilecek her türlü reklam araçlarına siyasi propaganda içeren afiş, flama ve poster asılamayacak ve hiçbir suretle reklam yapılamayacak.

-Belediyelerin gözetim ve denetiminde kullanılmakta olan raylı araçlara ve bu araçların bulunduğu yer altı ve üstü merkezlerine veya raylı araçların içerisinde bulunan her türlü reklam araçları, seçim dönemi içerisinde propaganda yasakları kapsamında olacak.

-Siyasi partiler ve bağımsız adayların; postaya açıktan, ambalajsız olarak verecekleri el ilanı, broşür gibi basılmış kağıtların belli bir adresi içermesi şartı ile sadece PTT kanalıyla oy verme gününden önceki gün saat 18.00'e kadar (yani son 24 saat dışında) dağıtımında kanunen bir sakınca bulunmuyor, ancak son 24 saat içinde bu tür gönderiler dağıtılmayacak.

-PTT Genel Müdürlüğünce hizmete sunulan 'Kişisel Pul' uygulaması kapsamında siyasi parti logosu, adayın fotoğrafı ve propaganda niteliğinde yazı ihtiva eden 'Kişisel Pul'ların basımı ve bunların yapıştırıldığı gönderilerin dağıtımı seçim dönemi içerisinde yapılmayacak.

-Bağımsız adaylar, seçim propagandalarında seçimlere katılan veya katılmayan siyasi partilerin amblemini, bayrağını, afiş, poster gibi materyallerini kullanmayacak.

-Siyasi partiler ve adaylar, kültürel faaliyetler kapsamında kutlama ve toplantı yapmak için izin verme konusunda seçim kurullarına başvurmayacak, bu konularda yetki idari mercilerde olacak.

-Kurumsal olarak kutlanacak bilimsel etkinlikler nedeniyle seminer verilmesi, sunulan broşür ve afişlerin asılması ve dağıtılması şeklinde planlanan faaliyetler seçim yasaklarına girmeyecek.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Karslı vatandaştan duyarlı davranış Ermeni-Türk harbinde Kars’ta 1920 yılında şehit düşen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarına duyarlı vatandaş tarafından önce bayrak dikildi, ardında da mezarın bulunduğu bölge temizlendi. Tarihi Benli Ahmet İstasyonu’nda dört tarafı duvarla çevrili olan Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının anıt mezar haline getirilmesini isteyen vatandaşlar, mezarlıkta 5 ayrı mezarın bulunduğuna dikkat çekerek mezarın olduğu bölgenin koruma altına alınması gerektiğini veya buraya anıt mezar yapılmasını istedi. Kars’ın en işlek caddelerinden birisi olan Faikbey Caddesi’ne ismi verilen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının tarihi istasyonda bulunduğunu ifade eden vatandaşlar, "Kars ve civarının Ermenilerden geri alınması için yapılan harekat esnasında 12. Tümen, 36. Alay 1’inci tabur komutanı yüzbaşı Faik bey 14 Ekim 1920 tarihinde Ermeni-Türk harbinde, Berne (Koyunyurdu) Köyü’nün doğusundaki tepede birliğin başında olduğu sırada çarpışmalarda şehit düştü. Ben de her sene geliyorum. Otlarını temizliyoruz, bayrağını taktık. Her yıl bu ayalarda gelip buranın bakım ve onarımı yapıyorum" dedi. Duyarlı vatandaş daha sonra Yüzbaşı Faik Bey’in bulunduğu mezarın etrafını temizledi, mezarın üzerinde bulunan ağaç parçalarını ve istenmeyen otlarını topladı, mezarlığın içerisindeki bayrağı değiştirdi. Şehitlere dua eden vatandaş daha sonra bölgeden ayrıldı.
Antalya Eşinden para istedi, ’param yok’ cevabını alınca hayatı değişti, kendi işinin patronu oldu Kocası harçlık vermeyince kendi dükkanını açan kadın, 36 yıldır mesleğini icra ediyor. Antalya’nın Serik ilçesinde yaşayan Fahriye Altınkaynak, 36 yıldır hayali olan olan terzilik mesleğini sürdürüyor. Altınkaynak, terziliğe hobi olarak başladı. Eşinden bir ihtiyacı için bir miktar para istediğinde “Param yok” cevabını alan Altınkaynak, kendi iş yerini açtı. Evindeki el makinesi ve kumaşlarla birlikte dikiş, giyim üzerine açtığı küçük bir dükkanla geçimini sağlamaya başlayan Fahriye Altınkaynak (62), “Herkes bana, "Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın” dedi. Ben de yapabilirim dedim” dedi. Terzilik mesleğiyle çocuklarını okuttu İş yeri açtığı zaman müşteri gelmesi için konfeksiyonlara broşür ve kartvizit dağıttığını anlatan Fahriye Altınkaynak, mesleğinin çocukluk hayali olduğunu aktardı. Eşinin işine karşı gösterdiği tüm direnişlere rağmen, 36 yıllık zaman zarfında 3 çocuğunun üniversite öğrenimini tamamladığını açıklayan Altınkaynak, meslekte nasıl başarıya ulaştığını şu sözlerle ifade etti: "Mesleğim, çocukluk hayalim. Bu işe önce evde başladım. Fakat evde olmuyordu, eve gelen çocuklarıyla geliyordu, çalışma imkanım olmuyordu. Sonra çok acil bir para ihtiyacım oldu. Eşimden para istedim, ’Param yok’ dedi. Eşimin bana öyle demesi çok üzdü. Oturup düşündüm ve bir iş yeri açmaya karar verdim. Hemen araştırmaya başladım ve dikiş, giyim üzerine bir dükkan kiraladım ama hiçbir şeyim yoktu, sadece küçük bir el makinem vardı. Herkes bana, ’Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın’ dedi. Ben de ’Neden, ben de yapabilirim’ dedim. Evimdeki makinemi iş yerime getirdim. Broşürler, kartvizitler bastırdım. Bütün konfeksiyonları dolaşarak dağıttım. ’Yapılacak tadilat işlerinize talibim’ dedim. Evdeki kumaşlarımı getirdim, dükkanıma yerleştirdim, badana yaptım. Eşim şiddetle karşı çıktı, ’Yapamazsın, uğraşamazsın, otur evde yemeğini yap’ dedi. Ama ben kararlıydım. Çok ağır bir kelime kullandı. Eğer hayat müşterekse ve ben çalışmıyorsam, almakla mükelleftir kendisi. Almıyorsa, ben de bir şeyler yapma ihtiyacı hissettim. Kimseye muhtaç olmak istemedim. O kadar zor ki birilerine muhtaç olmak. Azmettim ve yavaş yavaş müşterilerim gelmeye başladı. Sonra eşimden ayrıldım." Kadınların hayatta her zaman üretken olması gerektiğini anlatan Altınkaynak, “Elimden geldiği kadar helalinden olsun diye gece gündüz, gece yarılarına kadar çalıştım. 3 çocuğum ve 8 torunum var. Oğullarım ve kızım üniversiteyi bitirdi ve hepsinin mesleği var. Torunlarımla mutluyum ve en güzeli bir işim var. Bir kadın, üretken ve karınca gibi olmalı. İlla ki, iş yeri açması gerekmiyor. Evde, tarlada, fabrika başka bir iş yerinde çalışsın ama üretsin. Kadınlar, kimseye muhtaç olmamalı, dimdik ayakta kalmalı” diye konuştu.