GÜNDEM - 09 Kasım 2021 Salı 12:44

Şehit Kaymakam babasından, Lütfü Türkkan’a sert tepki

A
A
A
Şehit Kaymakam babasından, Lütfü Türkkan’a sert tepki

Şehit yakınının boğazına sarılarak küfreden İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’a bir tepkide şehit Kaymakam babası Asım Safitürk’ten geldi. Baba Safitürk, “Vatan için şehit olan insanlara hakaret eden, vatan düşmanı biri olduğunu düşünüyorum. Millete bu hakareti yapan kişi, mecliste milleti temsil edemez. Milleti temsil etme karakteri yok adamda” dedi.

Geçtiğimiz günlerde Bingöl'de İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i partisiyle HDP arasına mesafe koymadığı için eleştiren şehit ağabeyine küfreden Lütfü Türkkan'a tepkiler çığ gibi büyüyor. Bu doğrultuda Türkkan’a bir tepkide, daha öncesinde TBMM’de fotoğrafını çekip "Az evvel ziyaretçi sıralarında yer alan bu sarıklı cübbeli arkadaş kimdir acaba?" paylaşımıyla hor gördüğü Şehit Kaymakam babası Asım Safitürk’ten geldi. Mardin’de PKK'lı teröristlerce yapılan bombalı saldırı neticesinde şehit olan Kaymakam Muhammet Fatih Safitürk’ün Sakarya’nın Arifiye ilçesinde yaşayan babası Asım Safitürk, Türkkan’ın şehit yakınlarına hakaret etmeyi alışkanlık haline getirdiğini, bir an önce görevinden alınması gerektiğini söyledi.

Terörü destekleyen milletvekilleri bile bize mecliste laf atmadılar

TBMM’ye girdikten sonra kendisinin Lütfü Türkkan tarafından hakarete uğradığı olayı anlatan Asım Safitürk, “Biz memlekete ağır bir bedel ödemiş vatandaşız. Milletimizden çok ilgi, alaka gördük, milletimizin meclisine gittik. Oraya gitmişken ben meclise girmek istediğimi söyledim. Milletvekillerinin dışındaki kişilerin, vatandaşların giriş yaptığı yerden meclise girdik. O esnada aşağıdan birisinin bana el salladığı söylenildi, ben de sevgi gösterisi sandım ve el salladım. Daha sonrasında televizyona düşmüş, benim için ‘bu herifte kim’ demiş. Ağır ve argo bir kelime bu olay yaşandığı zaman gereken cevabı verdik ama üzüldük tabi. Daha sonrasında telefonlar geldi bana ve tenkit ettiler onu, milletimiz sahip çıkıyor. O kadar milletvekili ve parti varken orada hiç kimse bir şey söylemedi hatta terörü destekleyen milletvekilleri bile bize laf atmadılar da İYİ Parti denen ve millete yakın görünen partiyi temsil eden bir milletvekilinin, şehit babasına ifadesi zor bir şey” dedi.

Şehit Kaymakam babasından, Lütfü Türkkan’a sert tepki

Vatan düşmanı olduğunu düşünüyorum

Milletine hakaret eden ve tepkilerin çığ gibi büyüdüğü Lütfü Türkkan’ın, mecliste milleti temsil etme karakterinin olmadığını da vurgulayan şehit kaymakam babası Safitürk, “Bu vatandaş alışmış olacak ki, Bingöl’de de yine şehit yakınına hakaret ediyor. Bunun altında bir düşmanlık var. Vatan için şehit olan insanlara hakaret eden, vatan düşmanı olduğunu düşünüyorum. Bir de üstelik bu kişi milletvekilidir. Böyle bir ecdadın, tarihi derinliklere giden ecdadın uzantısıyız biz, buna yabancı olmaması lazım. Yine Bingöl’de bir şehit yakınına ağır ithamlar yaptı bu adama hesap sorulması lazım. Bir sefer tesadüfü değil, biz gördük yaşadık, 2’nci olarak ağız dolusu küfürler ediyor. Böyle bir adam milleti temsil edemez. Sesleniyorum ilgi ve yetkililere bu adam meclisten derhal çıkartılması lazım. Millete bu hakareti yapan kişi, mecliste milleti temsil edemez. Milleti temsil etme karakteri yok adamda” diye konuştu.

Mutlaka cezalandırılması lazım

İkinci kez şehit yakınına yaptığı hakaret ile gündeme gelen Lütfü Türkkan’ın mutlaka cezalandırılması gerektiğini ifade eden Safitürk, “Böyle bir vatan için fedai can eden insanların aleyhinde, hakkında yakınlarına bu şekilde konuşan kişilerin mutlaka cezalandırılması lazım. Ben o kanaatteyim. Cezalandırılması derken adamı idam edin demiyorum, mecliste milleti temsil edecek yapısı ve karakterinin kalmadığını düşünüyorum. Yarın 3’üncü kez daha fazlasını yapabilir bu adam, ben bu endişeleri taşıyorum” şeklinde konuştu.

Burak Can Tokyürek - Orkun Kaya

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır’da vektörlere karşı ilaçlama çalışmaları sürüyor Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ekipleri, kent genelinde ilaçlama çalışmalarını aralıksız bir şekilde sürdürüyor. Belediyeden yapılan açıklamada, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı Veteriner İşleri ve Halk Sağlığı Şube Müdürlüğü İlaçlama Birimi ekipleri, sivrisinek, karasinek, yakarca, kene ve benzeri haşere popülasyonlarının insan sağlığını tehdit etmeyecek düzeyde tutulması ve bunlardan bulaşabilecek sıtma, tifo, kolera, dizanteri, sarıhumma, şark çıbanı gibi hastalıkların önlenmesi için bilimsel mücadele yöntemleriyle ilaçlama çalışmalarına hız verdi. İlaçlama faaliyetleri; 274 personel, 80 adet araç, 34 adet holder, 1 adet traktör holderi, 15 adet atomizör, 50 ulv cihazı, 200 adet sırt pompası, 1 adet misblower, 5 adet termal sisleme cihazı ile 17 ilçe ve 1046 mahallede sürüyor. İlaçlama çalışmaları, sivrisinek ve karasinek larvalarına karşı havuz, göl, gölet, kanalizasyon, sazlık alanlar, bataklıklar, fosseptikler, birikinti sular, bodrum suları, süs havuzları, hayvan gübrelerinin biriktiği alanlar, ahırlar, organik atıkların toplandığı ve biriktiği yerler, çöplükler, çöp konteynırları, çöp aktarma istasyonları vb. üreme alanlarında belli periyotlarla yapılıyor. İlaçlama hizmetleri, mühendisler gözetiminde yıl boyunca Sivrisinek, karasinek, tatarcık gibi zararlıların erginlerine karşı üredikleri, beslendikleri, barındıkları ve dinlendikleri tüm alanlarda biyosidal ürünler, araç ve cihazlar kullanılarak devam edecek.
Ankara AYM üyeliğine seçilen Çınar için yemin töreni düzenlendi Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeliğine seçilen Ömer Çınar, düzenlenen törenle ant içip, cübbe giyerek görevine başladı. Anayasa Mahkemesi’nin 62. kuruluş yıldönümü ve yeni üye Prof. Dr. Ömer Çınar’ın göreve başlaması dolayısıyla tören düzenlendi. Anayasa Mahkemesi Yüce Divan Salonu’nda gerçekleştirilen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Karaköse ile birçok yargı mensubu katıldı. Törende açılış konuşmasını gerçekleştiren AYM Başkanı Kadir Özkaya, AYM’nin yeni üyesi Ömer Çınar’ı tebrik etti. Ülkeye hayırlara vesile olmasını dileyen Özkaya, ”Liyakatli üyelerden oluşan AYM’nin yeni üyesinin kendisinden beklenen katkıyı sağlayacağını umuyorum” dedi. "Hakimler özgürce karar vermelidirler" Hakimlerin kimsenin etkisinde kalmadan tarafsız bir şekilde karar vermesi gerektiğini ifade eden Özkaya, “Adaletin sağlanması bakımından en önemli sorumluluk hakimlere düşer. Hakimin terazisi hep doğru tartmalıdır. Hiçbir neden onları hakkı ayakta tutmaktan alıkoymamalıdır. Örnek ahlak sahibi olmalı, kişilik ve vicdanlarını kirletmemelidirler. Herhangi bir dışsal etki altında kalmadan özgürce karar vermelidirler. Bağımsız ve tarafsız yargının varlığı bağımsız ve tarafsız hakimlere bağlıdır” diye konuştu. “Gazze’deki ikiyüzlülüğü kabul etmiyorum” İsrail’in Gazze’ye yaptığı zulmü kabul etmediklerini vurgulayan Özkaya, “Millet olarak ortak menfaatlerimiz için kenetlenip çalışmalıyız. Gazze başta olmak üzere zulümlere karşı gösterilen ikiyüzlülüğü kabullenemediğimizi dile getirmeyi bir görev biliyorum. İnsanlığa adaleti anlatan devletlerin zulme ve haksızlığa gözlerini ve vicdanlarını kapatmaları, insanlığı gelecek adına umutsuzluğa sevk etmektedir” dedi. Özkaya’nın konuşmasının ardından AYM’nin yeni üyesi Çınar kürsüde yemin etti.
Erzurum Tarih Derneği ve Türk Ocakları’ndan 24 Nisan tepkisi ABD ve Fransa gibi ülkelerin 24 Nisan’ı Ermeni Soykırımı olarak anma günü olarak kabul etmesine tepki gösteren Erzurum Tarih Derneği Başkanı Prof. Dr. H. Ömer Özden ile Türk Ocakları Erzurum Şube Başkanı Av. Nizam Işık, Ermenilerin Türklere karşı yapmış oldukları soykırımın belgelerle ortada olduğunu söylediler. Konuyla ilgili olarak ortak bir basın açıklaması yapan Prof. Dr. Ömer Özden ile Av. Nizam Işık, 24 Nisan 1915 yılında asıl soykırıma uğrayanların Doğu Anadolu’da yaşayan Türkler olduğunu belirterek, asıl bunun dünya gündemine oturtulması gerektiğini ifade ettiler. ABD, Fransa ve Almanya gibi ülkelerin 24 Nisan’ı Ermeni Soykırımı Anma Günü ilan etmesinin yıl dönümünde ortak bir açıklama yapan Erzurum Tarih derneği Başkanı Prof. Dr. H. Ömer Özden ile Türk Ocakları Erzurum Şube Başkanı Av. Nizam Işık, şu ifadeleri kullandılar: “24 Nisan 1915 tarihinde, Ermenilerin Türklere yönelik tedhiş ve terör eylemlerine karşı bir tedbir olmak üzere Osmanlı Devleti’nin Sevk ve İskân Kanunu, bir tehcir değil, Ermenileri iskân etme kanunudur. Bu kanun gereğince Ermeni nüfus hem güvenli bölgelere nakledilmiş ve orada iskan edilmiş hem de Osmanlı ordusuna karşı yapabilecekleri suikastler önlenmeye çalışılmıştır. Bu iyi niyetli girişim, sonraki zamanlarda ters döndürülerek bir soykırım yapıldığı gibi yalan bir beyanın etrafında insanlar aldatılmaya çalışılmış ve Türk toplumuna ve devletine yönelik bir karalamaya dönüştürülmüştür. 1918 yılında Anadolu coğrafyasında Ermenilerin Türklere karşı yapmış oldukları soykırım ise belgelerle ortadadır. 1915 yılında çıkarılan yasanın bir sevk ve iskan yasası olduğu da yine belgelerle ortadadır. Tarih ise belgelerden yola çıkılarak yapılan bir bilimdir. Belgeden yoksun anlatılan hiçbir olayın kıymeti harbiyesi bulunmamaktadır. Bu bakımdan her 24 Nisan’da karşımıza çıkarılan sözde Türklerin Ermeni kıyımı yaptığı gibi bir yalanı artık bütün ülkelerin anlamasını ve bu yalanın artık tutmadığını görmelerini istiyoruz. Asıl soykırıma uğrayan Doğu Anadolu’da yaşayan Türklerdir ve asıl dünya gündemine oturtulması gereken budur. Doğu Anadolu’nun muhtelif bölgelerinde ortaya çıkarılan toplu mezarlar bunun en önemli kanıtıdır ve batılı ülkelerin özellikle de Amerika ve Fransa’nın artık bunu görüp anlaması gerekmektedir. 24 Nisan’da bir sözde Ermeni kıyımının yapıldığı iddiasını Türk Ocakları Erzurum Şubesi ve Erzurum Tarih Derneği olarak kınıyor ve böyle bir iddianın asılsız olduğunu tüm dünya kamuoyuna açıkça ilan ediyoruz.”