GÜNDEM - 28 Temmuz 2014 Pazartesi 14:41

Şehitliklerde buruk bayram

A
A
A
Şehitliklerde buruk bayram

Ramazan bayramının gelmesiyle birlikte bir çok vatandaş yakınlarına bayram ziyaretine giderken bayramı buruk geçiren şehit yakınları ise mezarlıklara akın etti.

EDİRNEKAPI ŞEHİTLİĞİ'NDE BURUK BAYRAM

Edirnekapı Şehitliği, Ramazan Bayramı’nda, şehit olan yakınlarını ziyaret etmek için gelenlerle doldu. Bir bayrama daha sevdiklerinden ayrı giren şehit yakınları, gözyaşları içinde çocuklarının mezarını temizleyerek çiçekler bıraktı. Şehit aileleri bu yıl da Ramazan Bayramı’nı buruk karşıladı. Sabahın erken saatlerinde Edirnekapı Şehitliği’ne gelen şehit yakınları, bir bayrama daha sevdiklerinden ayrı girmenin hüznünü yaşadı. Yakınlarının mezarı üzerindeki çiçekleri sulayıp mezarlara çiçek bırakan aileler, gözyaşları içinde Kur’an- ı Kerim okuyarak dua etti. Büyük, küçük herkesin gözyaşı döktüğü mezarlıkta, anne ve babalar, gözyaşları içinde mezarlardaki çiçekleri değiştirdi.

“BURASI EVİMİZ GİBİ”

Ailecek buruk bir bayram geçirdiklerini belirten bir şehit yakını, “Bayram diyemeyiz ama bugün de bayramını kutlamak için geldik. Burası evimiz gibi. Hiç gitmek istemiyorum. Hep burada kalmak istiyorum. Bütün şehit yakınlarının bayramını kutlamak istiyorum, buruk ama olsun” dedi.
Bir şehit babası ise, “7 yıl oldu şehit olalı. Her zaman geliyoruz. Gönlü bizdedir. Onu unutamayız. Allah herkese sabır versin” diye konuştu.

16 YILDIR DİNMEYEN ACI 

Adana'da Nimet Özkaynak, 16 yıl önce bölücü terör örgütü PKK ile girilen çatışmada şehit olan oğlu Jandarma Komando Er Orhan Özkaynak'ın mezarı başında "Oğlum ölmedi içimde yaşıyor, 16 yıl oldu ancak acısı her gün katlanıyor, bu acı ölünce biter" dedi. Ramazan Bayramı'nın 1. gününde Asri Mezarlık'taki şehitlik, şehit yakınlarının akınına uğradı. Mezarlık İl Jandarma Komutanlığı tarafından Türk bayraklarıyla donatıldı. Bayram nedeniyle özellikle anneler oğullarını yalnız bırakmamak için mezar başına gelip dua etti. Bunlardan biri de 16 yıl önce Tunceli'nin Ovacık ilçesinde Jandarma Komando Er olarak vatani görevini yaparken bölücü terör örgütü PKK ile girilen çatışmada şehit olan 21 yaşındaki Orhan Özkaynak'ın annesi Nimet Özkaynak (62). Oğlunun mezarı başında önce dua eden anne, daha sonra oğlunun mezar taşındaki fotoğrafını öptü.

Özkaynak 16 yıl önce PKK ile girilen çatışmada oğlunun şehit düştüğünü belirterek, "İçim yanıyor daha ne diyeyim ki söylenecek başka bir şey yok. 16 yıl önce şehit oldu. Bayramdan bize ne ki. Bizim bayramımız yok bayramsızız. Her bayram mezara geliyoruz başka ne yapacağız. Aradan 16 yıl geçti ama acısı her yıl biraz daha artıyor. Ancak ölürsek bu acıyı unuturuz başka türlü unutamayız. Başka türlü bu acı geçmez. Oğlumun yanına geliyorum işte, benim için yaşıyor oğlum ölmedi. Onu içimde yaşatmaya çalışıyorum. Onu çok seviyorum. Bayramda yaşasa yanımıza gelir elimizi öperdi ama şimdi o gelemiyor biz ona geliyoruz" dedi. 

ŞEHİTLİKTE HÜZÜNLÜ BAYRAMLAŞMA 

Malatya'da şehit yakınları Ramazan Bayramı'nın ilk gününde şehitliklere akın etti. Ramazan Bayramı'nın ilk günü sabahın erken saatlerinde ay yıldızlı bayraklarla donatılan şehitliklere akın eden şehit yakınları, gözyaşlarına boğuldu. Şahadet şerbetini tadan askerlerin mezarları başında Kur'an-ı Kerim okuyan aileleri, şehit oğullarının mezarlarına çiçek bıraktı. Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Malatya Şehitliğini ziyaret ederek, şehit yakınlarıyla bayramlaştı. Şehit ailelerinin acılarını paylaşan Çakır, şehit mezarlarına karanfil bırakarak, dua etti. 

Başkan Çakır, şehitlik ziyareti sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada,"Rabbim inşallah tüm hemşehrilerimize, İslam alemine daha huzurlu nice Ramazanlara ulaşmayı nasip etsin. Ramazan Bayramı'nın birinci günündeyiz. Bayramlar bizim için çok önemli. Kırgınlıkların, dargınlıkların giderildiği özel günler. Bayramlarımız kaynaşmanın, dayanışmanın ve barışın sembolüdür. En çok barışa ihtiyacımız olan bir bayram yaşıyoruz. Özellikle İslam coğrafyasında yaşanan olayların yok olması en büyük temennimizdir. İslam coğrafyasına baktığımız zaman ülkemiz, bir huzur ve istikrar abidesi. İnşallah ülkemizde de bu huzur hiçbir zaman bozulmaz. Rabbim bozmak isteyenlere de hiçbir zaman fırsat vermesin. Ülkemizde olduğu gibi huzurun, tüm İslam alemine ve Ortadoğu'ya sirayet etmesini istiyoruz" dedi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Dina’nın babası Guy Serge Ibouanga: "Kızım için adalet istiyorum" Karabük’te Gabon uyruklu Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın ölü bulunmasına ilişkin soruşturmada sanık Dursun A.’nın tahliye talebinin reddine ve tutukluluk halinin devamına karar verildi. Karabük-Yenice karayolu Yeşilköy mevkiindeki Filyos Çayı’nda 26 Mart 2023 tarihinde cesedi bulunan Gabonlu üniversite öğrencisi Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga (17) ile ilgili davanın üçüncü duruşması görüldü. Polis ekipleri adliye önünde ve içerisinde geniş güvenlik önlemleri alırken, duruşmaya Gabon’un Ankara Büyükelçisi Jean Bernard Avouma, İstanbul ve Ankara’dan gelen dernek temsilcileri ile Gabonlu öğrenciler de katıldı. Dina’nın bodrum katından koşarak çıktığını aktaran baba Guy Serge Ibouanga, “Kızım bir arabaya yardım çağrısı yapıyor ve biniyor. Hastaneye götürülmek için arabaya biniyor. Araba hastaneyi geçiyor ve yoluna devam ediyor. Dina da arabadan iniyor. Yolun karşısına koşarak gidiyor. Sanık ise oraya geri dönüyor. Bu durum videolarda da açıkça görülüyor. Ben kızımı okumaya gönderdim ama tabut içinde geri aldım. Gerçeği öğrenmek ve adalet bulmak istiyorum" diye konuştu. Duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılan sanık Dursun A. ise, Dina’yı yardım etmek için aracına aldığını ve suçsuz olduğunu tekrarlayarak, tahliyesini talep etti. Dursun A., “Ben ölen kızımıza hiçbir şey yapmadım. Arabayı durdurunca karşıya gittiğini gördüm. Arabada en ufak bir taciz içeren kelime kullanmadım. Diğer kişileri de tanımıyorum. Çayın kenarına şeker hastası olduğumdan ihtiyaç gidermek için döndüm. İhtiyaç giderip sigara içtim" dedi. Sanığın tahliye talebinin reddine ve tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı 5 Ağustos tarihine erteledi.
İstanbul Muhammed Dursun, Dubai’ye bileniyor Kick boksçu Muhammed Dursun, Dubai’de yapacağı maça hazırladığını belirterek, "Bu yıl kilom ve formum 130 olacak. Çıkacağız yine şampiyon olacağız ülkemize döneceğiz" dedi. Altın kemer sahibi milli kick boksçu Muhammed Dursun, gelecek dönemdeki hazırlıklarına ve hedeflerine dair İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. Eylül - Ekim ayı gibi Dubai’de bir şampiyonluk maçı yapacağını söyleyen Dursun, "Dubai için bir hazırlık sürecim var, buna hazırlanıyorum önümüzde Ramazan ayı vardı Ramazan ayını atlattık ve bu seneki formu biraz daha farklı çekeceğim 130 kilo olana kadar çıkıp ve bu kilolarda mücadele vereceğim. Şu an için antrenman süreçlerim güzel gidiyor formum iyi çünkü biliyorsunuz ki rakibim çıkmadı ve ünvan direkt bana geldi. Hiçbir şekilde yorulmadan unvanı kazandık. Dubai’de tahminen Eylül Ekim gibi dövüşeceğim. Oraya bir hazırlık sürecim olacak. Şu an için İstanbul’dayım, 2 gün sonra İran’a gideceğim. Önümde kamp süreçlerim var" diye konuştu. "İnşallah Çin’de şampiyon olacağım" Bu yılki takvimi ve hedefleri hakkında da konuşan Dursun, "Dubai için sözleşme yaptık, geldik. Eylül - Ekim için Dubai’de ringte olacağım. Ondan öncesinde Türkiye’nin en büyük organizatörlerinden Mehmet Müftüoğlu aracılığıyla Çin’den bir maç teklif aldım ve inşallah bir aksilik olmazsa Çin’de dövüşeceğim. Orada ağır sikletle mücadele edeceğim ve inşallah orada da şampiyon olacağıma inanıyorum ama benim için buradaki süreçte en önemlisi Dubai. Çünkü neden, dünyanın birçok dövüş sporlarında en iyi sporcularının olduğu yer Dubai" dedi. "Çıkacağız ve şampiyon olacağız" Milli boksör açıklamalarını şöyle tamamladı: "Biliyorsunuz ki bundan 6 ay önceki maçımda 110 kiloydum ve şu an 130 kiloyum ve kendimi şu an çok iyi hissediyorum. Bu seneki form ve kilom 130 kilo olacak ve bu şekilde dövüşeceğim. Dünyanın çok yerinde dövüşmüş bir sporcuyum ve uluslararası birçok derecem var. İnşallah da çıkacağız yine şampiyon olacağız, ülkemize döneceğiz."
İstanbul Su birikintisine düşerek hayatını kaybeden Edanur Gezer için cenaze töreni düzenlendi Su birikintisine düşerek hayatını kaybedeb 5 yaşındaki Edanur Gezer için Esenyurt’ta bulunan Kıraç Cemevinde cenaze töreni düzenlendi. Acılı annenin ayakta güçlükle durduğu görülürken, cezaevinde olan baba da izinli olarak katıldı.Emrah DODUKKüçükçekmece Fatih Mahallesi Menekşe Sahil Parkı’nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından yapılan kazı çalışmasında oluşan su birikintisine düşen 5 yaşındaki Edanur Gezer hayatını kaybetmişti. Edanur Gezer için bugün Esenyurt’ta bulunan Kıraç Cemevi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene; İstanbul Valisi Davut Gül, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, ailesi, yakınları ve cezaevinde olan baba jandarma eşlinde kelepçeli olarak katıldı. Vali Davut Gül acılı anne Nurcan Gezer baş sağlığı diledi. Edanın acılı annesi ayakta durmakta güçlük çektiği görülürken feryatları yürekleri dağladı. Vali Davut Gül tabuta omuz verdi. Kılınan cenaze namazın ardından cenaze defnedilmek için Esenyurt’da mezarlığa defnedildi.İstanbul Valisi Davut Gül, “ Yavrumuz hayatını kaybetti maalesef. Bizlerde Esenyurt’ta cenaze törenine geldik. Allah ailesine sabır versin. Ölüm olayı olduğu için otomatikman savcılık tarafından başlanan işlemler oluyor. Bundan sonraki adli süreç orada devam edecek. İhmal var mı yok mu kusur var mı yok mu ya da kimlerin kusuru var bu adli süreçte belli olacak. Biz daha çok yavrularımızın bu tür bir hadise ile karşılaşmaması için tedbirleri hangi kurum neler yapması gerek onlara bakacağız. Ayrıca ailenin kendi içerisinde bir çok sıkıntısı var onlarla ilgili Aile, Sosyal Politikalar il müdürlüğümüz üzerine düşen neyse bundan sonraki süreci takip edeceğiz” dedi.Feryat eden acılı anne Nurcan Gezer, “Güvenlikler gelmiş burada ateş yakmayın mangalın içine ateşi yakın demişler. Çocuk yok diye hepsi dağılmışlar çocuğu aramaya bir tane mi iki tanemi güvenlik varmış. Güvenliğe gidip 5 yaşındaki kız çocuğu yok demişler . güvenlikte kuyunun yanına geliyor. kafasını uzatıp çocuğunuz burada içinde diyor. Orada bizimkilerden birisi müdehale etmeye çalışıyor. İçine atlama burası çok derin diyor. Derin olduğunu biliyorsunuz da niye bir şeyler yapmıyorsunuz. Dün gittim oraya çevirmişler orayı önem almışlar. Benim çocuğum olmasa başka birinin çocuk da olabilirdi. Başka bir annenin ciğeri de yana bilirdi. Kim oraya sebepliyse cezasını çeksin” dedi.Eda’yı su birikintisinden çıkaran dayı Selçuk Yaşar, “ Biz ailece piknik yapıyorduk. Baktım kuyunun üzerinde yatıyor. İçinden çıkardım baktım dudakları mosmor. Etrafında koruma yoktu bildiğimiz su birikimiydi. Kimse gelip burada kuyu var demedi. Derinlik beni çekiyordu zaten. Toprağa tutunup tek elimle çıkardım. Bulmamız 20 dakikayı buldu. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.