GÜNDEM - 04 Temmuz 2014 Cuma 08:49

Şehzadeler şehri Manisa’da Ramazan topuyla iftar

A
A
A
Şehzadeler şehri Manisa’da Ramazan topuyla iftar

Osmanlı’dan bu yana Ramazan ayında sahur ve iftar vakitlerini duyurmak için uygulanan Ramazan topu geleneği Manisa’da yaşatılmaya devam ediliyor.

600 yıllık Osmanlı Devleti’nde Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim, III. Murat, III. Mehmet gibi padişahların şehzadelik dönemlerini geçirdiği Manisa’da sürdürülen geleneklerden olan Ramazan topu atışları, sahur ve iftar vakitlerinde Manisa Büyükşehir Belediyesi itfaiye ve zabıta ekipleri tarafından Spil Dağı Top Kale mevkinden yapılıyor. Ramazan topunun atılacağı mevkin 5 metre etrafına güvenlik bandı çeken ve yangın söndürme tüpü bulunduran ekipler, herhangi üzücü bir kazanın yaşanmaması için sıkı önlemler alıyor.

İftar ve sahur öncesi atışın yapılacağı alana gelen ekipler hazırlıklarını tamamladıktan sonra tam saatin gelmesiyle birlikte fitili ateşliyorlar. Manisa Merkez’in her yerinden duyulacak şekilde gürültüyle patlayan Ramazan topunu ve ezan sesini duyan vatandaşlar iftarını açıyor. Ramazan topunu patlatmakta görevli ekipler de kimi zaman iftarını bulundukları bölgede, kimi zaman ise orucunu hurma ile açıp daha sonra evlerinde iftarı ailesiyle yapıyor. Ramazan topunu patlatan Manisa Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Şube Müdürü Mustafa Duman, “11 ayın sultanı Ramazan’ın gelmesiyle birlikte iftar ve sahur vakitlerinde top atışları yapılmaktadır. Bu top atışları 1800’lü yıllara Osmanlı dönemine kadar dayanmaktadır. Tarihi o kadar eskidir.

Bu dönemlerde örf ve adet olarak atışlara devam ediliyor. Ayrıca sahur vaktinde çalınan davullar gelenek halinde günümüzde de sürdürülüyor. Bu top atışları resmi yazışmalar sonrası tarafımızdan atılmaktadır. İftar vaktinde atılan top, gün boyunca oruçlu olan Müslümanların akşam ezan ve iftar vaktinin geldiğini belirtmek amacıyla atılır. Bu top 3 inçlik bir toptur. Sadece ses çıkarmaktadır.” dedi. Duman, konuşmasının sonunda tüm İslam aleminin Ramazan ayının hayırlara vesile olmasını diledi.

RAMAZAN TOPUNUN TARİHÇESİ
Ramazan topu Osmanlı arşivlerine göre ilk olarak 1821 yılında sadece Anadolu hisarındaki topun ateşlenmesi ile başlamıştır. Hemen peşinden Rumeli hisarında ki toplarında iftar ve imsak vakitlerinin halka duyurulması için kullanıldığını 1827 yılından itibaren Yedikule surlarından da atış yapıldı.

Daha sonra Balta limanı, Selimiye Kışlası gibi diğer mahallerden de zaman içinde yapılmaya başlanmıştır. Top atılması adetinin bütün Osmanlı'ya yayılması ise 20-25 yıl gibi kısa bir sürede gerçekleşmiştir. Ankara’dan Maraş’a, Ünye’den İşkodra’ya ve Akka’dan Hayfa’ya kadar her yerde Ramazan ayında top atılması bir gelenek halini almıştır. Liman şehirlerinde bu top atışları harp gemilerindeki toplar ile yapılmıştır. Kale olan şehirler de kale burçlarına yerleştirilmiş toplar ile bu adet yürütülmüş, kale olmayan şehir ve kazalarda top atışına müsaade edilmemiştir.

Top atışları sırasında zaman zaman bazı üzücü kazalar da yaşanmış ve infilak eden toplar yüzünden üzücü ölümler ve yaralanmalar yaşanmış ancak bu kazalara uğrayanların geride kalan ailelerine ömür boyu maaş bağlanarak mağdur olmaları önlenmiştir. Tarih boyunca Ramazan ayında bu top atışları için Cebel topları, Sahra topları, Balyemez topu, Dağ topu, Karabina topu ve Kamış topu gibi farklı toplar kullanılmıştır.

Kale ve harp gemisi bulunmayan yerlerde top atışlarının yasak olmasına rağmen bu yasağa uyulmadığı ancak zaman zaman bu gibi yerlerde top atışlarının yasaklanarak onun yerine çok ses çıkarak tüfeklerle atış yapılması yada havai fişek atılmasına dair tamimler yayınlandığını yine resmi Osmanlı arşivi evraklarında görmekteyiz. Günümüzde bazı yerlerde iftar vaktinin duyurulması için kuru sıkı top atışları yapılmakta, bazı yerler de ise ses bombaları kullanılmaktadır.

 ÖNDER AYDIN
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesinde karla mücadele için tedbirler alındı Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi yönetimi, kar ve buzlanmaya karşı kapsamlı bir hazırlık süreci yürüterek tedbirler aldı. Kentte yarın ve perşembe günü yaşanması öngörülen kar yağışına karşı ekiplerin hazır şekilde beklediği, bu gece de dâhil olmak üzere tuzlama ve buzlanmaya karşı önleyici çalışmaların planlı ve koordineli biçimde sürdürüldüğü bildirildi. Özellikle gece ve sabah saatlerinde oluşabilecek buzlanmalara karşı yol güvenliğinin sağlanması amacıyla sahada kesintisiz çalışmalar yapılacağı ifade edildi. Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Mustafa Fidan, OSB sınırları içerisinde bulunan yaklaşık 45 kilometrelik yol ağının tamamının açık ve güvenli tutulmasının öncelikleri olduğunu söyledi. Başkan Fidan, bu amaç doğrultusunda 15 araç ve 25 kişilik karla mücadele ekibiyle sahada teyakkuz hâlinde olduklarını, tüm hazırlıkların tamamlandığını vurguladı. Fidan, bu gece boyunca buzlanmaya karşı tuzlama ve önleyici çalışmaların aralıksız devam edeceğini, yarın ve perşembe günü beklenen kar yağışı süresince de ekiplerin sahada aktif görev yapmayı sürdüreceğini ifade etti. Karla mücadele sürecinde sanayicilerin, çalışanların ve OSB’yi kullanan tüm sürücülerin can ve mal güvenliğinin öncelikli olduğunu dile getiren Fidan, sürücülere de dikkatli ve tedbirli olmaları çağrısında bulundu.
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Somali’nin birlik ve bütünlüğünün her şart altında muhafazası bizim için öncelikli meseledir. İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi. İki lider görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Somali’yle her alanda gelişmeye devam eden ilişkilerimizin temelinde köklü, tarihi, beşeri ve kültürel bağlarımız vardır. 2026’da Somali ile diplomatik ilişkilerimizin tesisin 60’ıncı senesini idrak edeceğiz. Bu sağlam temel üzerinde ilişkilerimizi ilerletmeye ve Somali’nin güvenlik ve istikrarına destek vermeye devam edeceğiz. 2011 yılında Başbakanlığım döneminden kuraklık felaketiyle mücadele eden Somali ziyaretimin özellikle ardından kapsamlı bir insani yardım kampanyası başlatmıştık. Tüm dünyanın Somali’den ümidi kestiği bir dönemde Türkiye tarafından uzatılan dostluk eli iki ülke arasındaki kardeşlik duygularının pekişmesine vesile oldu. Aradan geçen süre zarfında Somali, eşine az rastlanır bir ilerleme kaydetti" diye konuştu. "Somali ile enerji alanındaki işbirliğimiz günden günde güçleniyor" "Somali’nin yeniden ayağa kalkmasını istemeyenlerin çeşitli sabotajlarına rağmen Somali’de güvenlik açısından ciddi bir iyileşme sağlandı. Bizler bu süreçte Somali’nin terörle mücadelesine kapsamlı desteğimizi sürdürdük sürdürüyoruz" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Somali ulusal ordusuna verdiğimiz eğitimler ve ekipman desteğimizle teröre karşı Somali’nin yanında olduğumuzu gösterdik. Somali ordusunun terörle mücadelesinde son dönem de önemli başarılar elde ettiğini memnuniyetle müşhade ediyoruz. Güvenlik ortamındaki iyileşme Somali siyasetinde reform adımlarını beraberinde getirdi. 25 Aralık tarihinde başkent Mogadişu’nun da dahil olduğu Benadir idari bölgesinde uzun sürenin ardından yerel seçimler düzenlendi. Seçim sonuçlarının Somali halkı için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Somali ile enerji alanındaki işbirliğimiz günden günde güçleniyor. Oruç Reis Sismik Araştırma Gemimiz Somali deniz alanlarında 9 ay süren araştırma faaliyeti yürüttü. 4 bin 465 km karelik bir alanda yürütülen bu çalışmalar ile ülke tarihinde bir ilke imza atıldı. Gelinen noktada 2026 yılında sondaj faaliyetlerine başlamayı planlıyoruz. Bu faaliyetlerimiz Somali halkının refahına önemli katkılar yapacaktır" dedi. "Türkiye olarak filomuza 2 yeni derin deniz sondaj gemisi dahil etmiş bulunuyoruz" Türkiye’nin 4’üncü büyük filoya sahip olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada şu müjdeyi de sizlerle ve Somalili kardeşlerimle paylaşmak isterim. Türkiye olarak filomuza 2 yeni derin deniz sondaj gemisi dahil etmiş bulunuyoruz. İsimlerini Çağrı Bey ve Yıldırım olarak belirlediğimiz bu iki gemimizden ilki Somali açıklarında diğeri Karadeniz’de görev yapacak. Çağrı Bey ve Yıldırım’ın da eklenmesiyle bu alanda dünyanın 4’üncü büyük filosuna sahip olduk. Her iki güzel haberimizin de hayırlı uğurlu olmasın diliyorum. Diğer taraftan balıkçılık alanında Somali ile imzalanan anlaşma ile işbirliğimiz yeni bir boyut kazanmıştır. Bu anlaşma kapsamında Somali’nin teknik kapasitesinin geliştirilmesine destek olurken, kaçak avlanma ile mücadelesine de katkı sağlayacağız" diye konuştu. "Somali’de bir uzay limanı kurmayı ön görüyoruz" "Somali Cumhuriyeti ile tarihi nitelikte bir işbirliğini uzay alanında hayata geçiyoruz" diyen Erdoğan, "İmzaladığımız anlaşmalar çerçevesinde Somali’de bir uzay limanı kurmayı ön görüyoruz. 3 fazdan oluşan projenin ilk fazının projelendirilmesini tamamlayıp Türkiye Uzay Ajansı eliyle yapımına başladık. Projemizle uzay fırlatma ve uzay uydu teknolojileri alanında önemli bir alt yapı oluşturmayı hedefliyoruz. Tüm bu projeleri hayata geçirirken Türk Kızılay, TİKA ve AFAD başta olmak üzere ilgili kuruluşlarımızla Somali’ye destek olmayı sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı. "Somali halkının yanında durmaya devam edeceğiz" Sözlerine devam eden Erdoğan, "Somali’nin birlik ve bütünlüğünün her şart altında muhafazası bizim için öncelikli meseledir. İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez. Elinde 71 bin Filistinli kardeşimizin kanı olan Netanyahu hükümeti Gazze, Lübnan,Yemen, İran, Katar ve Suriye’ye yönelik saldırılarının ardından şimdi de şimdi de Afrika boynuzunu istikrara sürüklemektedir. Mısır ve Suudi Arabistan başta olmak üzere bölge ülkelerinin yanı sıra Avrupa Birliği İslam İşbirliği Teşkilatı, ve Arap ligi de İsrail’in kararını reddeden açıklamalar yaptı. Amerikan Başkanı Trump’ın konuya dair ilk beyanatı da gayet anlamlıydı. Kendisinin göreve geldiğinden itibaren ortaya koyduğu bizimde destekliğimiz küresel barış vizyonunu teyit eder nitelikteydi. Somali’nin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine vurgu yapan bütün bu açıklamaları oldukça kıymetli buluyoruz. Bizim buradaki tavrımız tamamen ilkeseldir. Çözüme hizmet etmeyen her adım sorunu daha da büyütür derinleştirir. Somali Federal Cumhuriyeti ve Somaliland bölgesinin geleceğine ilişkin kararlar tüm Somalilerin iradesini yansıtacak şekilde alınmalıdır. Biz bu süreçte Somali’nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini kararlılıkla desteklemeye ve Somali halkının yanında durmaya devam edeceğiz. Somalili kardeşlerimizin de birlik, beraberlik ruhu içinde hareket edeceklerine yürekten inanıyoruz" dedi.