600 yıllık Osmanlı Devleti’nde Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim, III. Murat, III. Mehmet gibi padişahların şehzadelik dönemlerini geçirdiği Manisa’da sürdürülen geleneklerden olan Ramazan topu atışları, sahur ve iftar vakitlerinde Manisa Büyükşehir Belediyesi itfaiye ve zabıta ekipleri tarafından Spil Dağı Top Kale mevkinden yapılıyor. Ramazan topunun atılacağı mevkin 5 metre etrafına güvenlik bandı çeken ve yangın söndürme tüpü bulunduran ekipler, herhangi üzücü bir kazanın yaşanmaması için sıkı önlemler alıyor.
İftar ve sahur öncesi atışın yapılacağı alana gelen ekipler hazırlıklarını tamamladıktan sonra tam saatin gelmesiyle birlikte fitili ateşliyorlar. Manisa Merkez’in her yerinden duyulacak şekilde gürültüyle patlayan Ramazan topunu ve ezan sesini duyan vatandaşlar iftarını açıyor. Ramazan topunu patlatmakta görevli ekipler de kimi zaman iftarını bulundukları bölgede, kimi zaman ise orucunu hurma ile açıp daha sonra evlerinde iftarı ailesiyle yapıyor. Ramazan topunu patlatan Manisa Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Şube Müdürü Mustafa Duman, “11 ayın sultanı Ramazan’ın gelmesiyle birlikte iftar ve sahur vakitlerinde top atışları yapılmaktadır. Bu top atışları 1800’lü yıllara Osmanlı dönemine kadar dayanmaktadır. Tarihi o kadar eskidir.
Bu dönemlerde örf ve adet olarak atışlara devam ediliyor. Ayrıca sahur vaktinde çalınan davullar gelenek halinde günümüzde de sürdürülüyor. Bu top atışları resmi yazışmalar sonrası tarafımızdan atılmaktadır. İftar vaktinde atılan top, gün boyunca oruçlu olan Müslümanların akşam ezan ve iftar vaktinin geldiğini belirtmek amacıyla atılır. Bu top 3 inçlik bir toptur. Sadece ses çıkarmaktadır.” dedi. Duman, konuşmasının sonunda tüm İslam aleminin Ramazan ayının hayırlara vesile olmasını diledi.
RAMAZAN TOPUNUN TARİHÇESİ
Ramazan topu Osmanlı arşivlerine göre ilk olarak 1821 yılında sadece Anadolu hisarındaki topun ateşlenmesi ile başlamıştır. Hemen peşinden Rumeli hisarında ki toplarında iftar ve imsak vakitlerinin halka duyurulması için kullanıldığını 1827 yılından itibaren Yedikule surlarından da atış yapıldı.
Daha sonra Balta limanı, Selimiye Kışlası gibi diğer mahallerden de zaman içinde yapılmaya başlanmıştır. Top atılması adetinin bütün Osmanlı'ya yayılması ise 20-25 yıl gibi kısa bir sürede gerçekleşmiştir. Ankara’dan Maraş’a, Ünye’den İşkodra’ya ve Akka’dan Hayfa’ya kadar her yerde Ramazan ayında top atılması bir gelenek halini almıştır. Liman şehirlerinde bu top atışları harp gemilerindeki toplar ile yapılmıştır. Kale olan şehirler de kale burçlarına yerleştirilmiş toplar ile bu adet yürütülmüş, kale olmayan şehir ve kazalarda top atışına müsaade edilmemiştir.
Top atışları sırasında zaman zaman bazı üzücü kazalar da yaşanmış ve infilak eden toplar yüzünden üzücü ölümler ve yaralanmalar yaşanmış ancak bu kazalara uğrayanların geride kalan ailelerine ömür boyu maaş bağlanarak mağdur olmaları önlenmiştir. Tarih boyunca Ramazan ayında bu top atışları için Cebel topları, Sahra topları, Balyemez topu, Dağ topu, Karabina topu ve Kamış topu gibi farklı toplar kullanılmıştır.
Kale ve harp gemisi bulunmayan yerlerde top atışlarının yasak olmasına rağmen bu yasağa uyulmadığı ancak zaman zaman bu gibi yerlerde top atışlarının yasaklanarak onun yerine çok ses çıkarak tüfeklerle atış yapılması yada havai fişek atılmasına dair tamimler yayınlandığını yine resmi Osmanlı arşivi evraklarında görmekteyiz. Günümüzde bazı yerlerde iftar vaktinin duyurulması için kuru sıkı top atışları yapılmakta, bazı yerler de ise ses bombaları kullanılmaktadır.
ÖNDER AYDIN








