SPOR - 26 Kasım 2014 Çarşamba 15:22

Şenol Güneş: Hiçbir oyuncumuz vatan haini değildir

A
A
A
Şenol Güneş: Hiçbir oyuncumuz vatan haini değildir

Bursaspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, yeşil-beyazlı taraftarların Volkan Demirel'e yönelik yaptığı 'vatan haini' tezahüratına tepki gösterdi. Güneş, "Hiçbir oyuncumuz vatan haini değildir. Taraftarımızın çirkin tezahüratta bulunmasını istemiyoruz" dedi.

 

Spor Toto Süper Lig'in 11. haftasında deplasmanda oynayacakları Başakşehir maçı öncesi Özlüce Tesisleri'nde basın açıklaması düzenleyen Güneş, Fenerbahçe maçında kazanma arzusu ile oynadıklarını söyledi. Güneş, "Fenerbahçe lider gelmişti. Kaybetseydik 9. sırada olacaktık. Yenseydik 4. sıraya yükselecektik. Alttan kopmayı ve yukarı yanaşmayı sağlayamadık. Oyuncu kadromuz elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor. Geride kalan 10 maçta ve bu maçta şans yanımızda değildi. Hiç bir maçımızda 'Şansımız eseri bir puan aldık' demedik. Hep oyun olarak hayıflandık. Bütün bunlar geride kaldı. Bugün ilk 5'teyiz. Benimde kabahatim var, hep 'ilk 5' dedim. Oyuncular da o 5'te kaldı" diye konuştu.
Yapılan antrenmana sakatlıkları bulunan Ethem, Yasin ve Treore'nin katılmadığını, bu haftaki maçta da yer alamayacaklarını dile getiren Güneş, diğer oyuncuların ise zihinsel ve fiziksel yorgunluğu bulunduğunu ifade etti. Pazartesi maç yaptıktan sonra kendilerine tekrar Cuma günü maç verilmesini eleştiren deneyimle çalıştırıcı, "Rakibimizi iki gün önce oynattılar. Neden bunlar yapıldı? Sadece öğrenmek istiyorum. İnşallah suç olmaz" dedi.

"HİÇ BİR OYUNCU VATAN HAİNİ DEĞİLDİR"

Kulübün, olumsuz tezahürat nedeniyle PFDK'na sevk edilmesine de değinen Güneş, "Olumsuz tezahüratlar ve vatan haini lafları var. Hiçbir oyuncumuz vatan haini değildir. Bize de yakışmaz. Onlara yakışmayan hiçbir tezahüratın olmasını istemiyoruz. Ama bu tip eleştiriler ve cezalar sadece bize değil herkese olmalı. Biraz bizim üzerimizde her şey yürüyor" diye konuştu. Takımının öne geçtiği maçlarda sonunu getiremiyor eleştirilerine katılmadığını ifade eden Güneş, "Topa sahip olmak her zaman sonucu almak için geçerli değildir. Eskişehirspor maçında son dakikalarda gol yedik. Erciyes maçında ise duran toptan yedik, baskı yoktu. Bu maçta da hiç olmayan bir pozisyondan gol yedik. Futbol böyle bir şey. Mesela taçtan gol yedik" dedi.

"OZAN İPEK TAM OLARAK HAZIR DEĞİL"

Ozan İpek'in halen tam olarak hazır olmadığını ve iki ayağı arasında güç farkı olduğunu belirten Güneş, "Fizik ve maç performansı olarak çok büyük kayıpları var. Şuan özel de çalışıyor. Bunu yapınca da mesafe alıyor. Ciddi sakatlıklar geçirdi. Oynamadı, menisküsten dolayı kaybı oldu. Maçın gidişi de önemliydi. Bu maçta da verimliydi. Berkir de, o da çok katkı yaptı. Oyunun kontrolü de bize geçti. Ozan'ı verimli buldum. Ama daha iyi olabilecek bir Ozan. Çünkü oyun görüşü, becerileri bize katkı yapacak bir oyuncu" diye kaydetti.

"ELİMİZDEKİ KADRO İLE YARIŞACAĞIZ"

Kadro dışı bırakılan Aydın, Ferhat ve İbrahim'in şahsına yaptığı bir hareketi olmadığını belirten Güneş, "Ama kulübe yapılan ayrıdır. Yönetim, hoca oyuncu, hepsinin yeri ayrıdır. Volkan ve Ozan da burada hiç olmayabilirlerdi. Ama buradalar. Aydın da olabilirdi ama burada olacak bir şey ben hissetmedim. Benim şuanda öyle bir gündemim yok. Elimizdeki kadro ile yarışacağız. Aydın'ın yeteneğini konuşmaya gerek yok. Biz onu oynatmak istedik ama onun oynayacağı hissini alamadık" şeklinde konuştu.

"FIRAT AYDUNUS İLE HİÇ MAÇ KAZANAMADIM"

Volkan için yaptığı yorumlar nedeniyle kendisi hakkında ağır eleştiriler yapılmasını haksız bulduğunu ifade eden Güneş, "Bu yeni bir şey değil. Gündemi ne üzerine oluşturacaksın, bilgi yoksa gündem konuları başka alanlara kayar. Bu bizim maçla ilgili iki tane ofsayt pozisyonu vardı. Sanki Fenerbahçe galip gelecekmiş gibi gündem yapılıyor. Medya güçlüden yanadır. Fenerbahçeli oyuncunun dışarı atılması lazım. Ama hakemin bizi koruma gibi bir anlayışı yoktu. Ben de bu hakemle hiç maç kazanamadım. Kaç maç olmuştur. Bana üç maç ceza verdi, öteleme de yapmadı. Aleks Taşçıoğlu ceza verdi. 10 kişi kaldık, hakem de yanlış kararlar verdi. Bunları da yazabilirsiniz, malzeme veririm ama futbol bundan kazanmaz. Beni bu tezgaha çektiler. Çeksinler önemli değil. Hele yorumcular. Beni niye konuşturuyorsun o zaman. Siz konuşun, bunu Şenol Güneş demişti deyin. Ona bir şey demem. Ama söylediklerimi çarpıtmayın" diye konuştu.

"BAŞKA BİR HAKEM CANER'İ OYUNDAN ATABİLİRDİ"

Yeşil-beyazlı taraftarlara da çağrıda bulunan Güneş, "Taraftarımızı sahaya çağırıyoruz, gelsin destek olsunlar. Ama olumlu tezahürat yapsın, olumsuz tezahürat yapmasın. Başka bir hakem olsa Caner'i oyundan atabilirdi. Seyirciye yapsaydı, bayrağa vursaydı ne yapılacaktı? Bir oyuncu saha içinde fair-play dışı hareketi kime yaparsa dışarı atılmalı. Bu da bir tartışma konusu. Bizim bunlara zamanımız yok. Bize Pazartesi günü maç oynatıp, dün dinlenme, bugün sizle bir araya geldik, yarın gidiyoruz. Zaman yoksa tamam anlarım ama niye yapıldı onu merak ediyorum. Bunları hazırlayan arkadaşlara söylüyorum. Bunları niye yaptınız? Biliyorsanız bize de söyleyin, biz de ona göre çalışalım. 3 günde bir maç yorgunluğu sadece fiziksel değildir, zihinsel yorgunlukta vardır" dedi. 

ABDULLAH ÇİBİR

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Türkiye’de ilk defa yazılan ’Bir Destandır Kut’ül Amare’ tiyatrosu sahnelendi Fatih’te İstanbul Valiliği ve İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ortaklığında Kut’ül Amare Zaferi’nin 108. yıl dönümü dolayısıyla, ’Kut’ül Amare Zaferi ve Şehitleri Anma’ programı düzenlendi. Programda, 22. Dönem AK Parti Bursa Milletvekili Faruk Anbarcıoğlu tarafından Türkiye’de ilk defa yazılan ’Bir Destandır Kut’ül Amare’ tiyatrosunun da ilk gösterimi yapıldı. Öte yandan, öğrencilerin bir dizi etkinlik gerçekleştirdiği anma programına katılımcılar yoğun ilgi gösterdi. Fatih’te İstanbul Valiliği ve İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ortaklığında Kut’ül Amare Zaferi’nin 108. yıl dönümü nedeniyle ’Kut’ül Amare Zaferi ve Şehitleri Anma” programı düzenlendi. Ali Emiri Kültür Merkezi’nde düzenlenen program, 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Programda, Kocamustafapaşa Anadolu İmamhatip Lisesi öğrencisi Faik Eren Kurtuluş’un gerçekleştirdiği Kuran-ı Kerim tilavetinin ardından Fatih İlçe Milli Eğitim Müdürü Muhammet Fatih Çepni ve Davutpaşa Anadolu Lisesi Müdürü Ceyda Çakıroğlu açılış konuşması yaptı. Konuşmalardan sonra Halil Kut Paşa’nın, Irak Cephesi’ne gelişini ve Kut’ül Amare Zaferi’ni anlatan kısa bir belgesel izletildi. Sahneye çıkan Davutpaşa Anadolu Lisesi öğrencileri şiirlerini okudu ardından bir bir oratoryo sergiledi. Öte yandan, programda Türkiye’de ilk defa 22. Dönem AK Parti Bursa Milletvekili Faruk Anbarcıoğlu tarafından yazılan ’Bir Destandır Kut’ül Amare’ tiyatrosunu da ilk kez Kocamustafapaşa Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri oynadı. İlk defa yazılan ve oynanan tiyatroya katılımcılar yoğun ilgi gösterdi. "Türkiye’de bu tiyatro ilk bana nasip oldu ve bugün de ilk defa sahnelenecek" ’Bir Destandır Kut’ül Amare’ tiyatrosunu yazarı, 22. Dönem AK Parti Bursa Milletvekili ve Türk Parlamenterler Birliği Bursa Şube Başkanı Faruk Anbarcıoğlu, "2016 yılında Sayın Cumhurbaşkanımızın gündeme taşımasıyla halkımız konuya biraz daha ilgi duydu. 1915 yılında İngilizler, Basra Körfezi’ne geliyorlar. O dönemde Irak, Suriye ve İran’ın bir bölümü Osmanlı Cihan Devleti hakimiyetindeydi. Yani bundan 109 yıl önce İngilizlerin orada ne işi var diye insanların sorması gerekiyor. İngilizler egemenliklerini sürdürebilmek ve sömürgelerini devam ettirebilmek için bilhassa İngilizlerin hakimiyetindeki Hindistan’da bulunan Müslüman askerleri ülkemize savaşmaya getiriyorlar. Ülkemize derken geniş bir coğrafyadayız. Yaklaşık 22 milyon kilometrekarede 624 yıl hüküm sürmüş, dünyanın 3 kıtasında büyük bir devleti çökertmek için İngilizler uğraşıyorlar. Bunun için ellerinden gelen bütün gayreti gösteriyorlar. Mesela, Arapça’yı ve Kuran-ı Kerim’i çok mükemmel bilen ve fıkıh alanında bile mükemmel yetiştirdikleri casuslarıyla Osmanlı-Arap kışkırtmacılığı yapıyorlar. Yüzyıllarca kardeşçe yaşamış bu toplumları, birbirine düşürmek için çabalıyorlar. Savaşın içinde bile biz insanlara, insanlık dersi veren bir milletin insanlarıyız. Kut’ül Amare’de yaklaşık 5 generali, 980 üst düzey subayı ve 13 bin 300 İngiliz askerini esir aldık. Ama onlara insanca muamele yaptık. Bizim orada yaklaşık 10 binin üzerinde şehidimiz var. Orada Dicle’nin azgın sularında, eksi 10 derece soğukta bir yandan düşmanla bir yanda da sel baskınlarının içerisinde bu savaşı yaptılar. Böyle bir asil milletin zaferi. Bu zafer yıllarca bizim askeri birliklerimizde kutlandı. Türkiye’de bu tiyatro ilk bana nasip oldu ve bugün de Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi’nde ilk defa sahnelendi. Onun da ilk tanığı sizler olacaksınız" dedi. Kut’ül Amare Zaferi’nin tarihi 1. Kut Muhaberesi İngiliz kuvvetleri ve müttefikleriyle, Osmanlı Cihan Devleti askerleri arasında 7 Aralık 1915 - 29 Nisan 1916 tarihlerinde gerçekleşti. İngiltere, 1. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte Hint denizinin güvenliğini sağlamak, Mezopotamya’ya ve Osmanlı Cihan Devleti’ne ait petrol yataklarına hakim olmak için Irak seferine çıktı. Bağdat’ı ele geçirmek üzere çıktığı bu seferin başlangıcında hızla ilerleyen İngiliz birlikleri, Selman-ı Pak’ta Türk birliklerine yenilerek geri çekildi ve Kut’ül Amare’de savunmaya geçti. Halil Paşa komutasındaki Osmanlı Cihan Devleti birlikleri Kut’ül Amare’yi kuşatarak İngilizlere yaklaşık 5 ay süresince yardım gitmesini engelledi. Dicle Nehri kıyısında Kut’ül Amare şehri yakınlarında konuşlanmış İngiliz ve müttefiklerinin kuşatılmasıyla başlayan muharebe, kasabanın Osmanlı Cihan Devleti ordusu tarafından ele geçirilmesi ve İngiliz birliklerinin tamamının esir alınmasıyla zaferle sonuçlandı. 1. Dünya Savaşı içerisinde İngilizler, Çanakkale’den sonra Kut’ül Amare’de Osmanlı Cihan Devleti tarafından mağlup edildi. 29 Nisan 1916’da General Sir Charles V. F. Townshend komutasındaki 5 general, 481 subay ve 13 bin 300 askerden oluşan İngiliz birliği 4 ay 23 gün süren Kut kuşatmasından sonra Osmanlı Cihan Devleti’ne teslim oldu.
Antalya Turizm sektöründe yapay zekâ devriminin öncüsü, Türkiye’yi merkez üs seçti Dünya genelinde 8 bini aşkın otele tedarik teknolojisi hizmetleri sunan Movenpick Holding iştiraklerinden dijital satın alma platformu FutureLog, Yunanistan, Mısır ve Türk Cumhuriyetleri operasyonlarında Türkiye’yi merkez üs seçti. Konaklama endüstrisinin tedarikten ödemeye yazılımın lider sağlayıcısı FutureLog, Türkiye ülke merkezini geçen yıl Antalya’da konumlandırırken Ankara’da veri işleme merkezi, İstanbul’da ise destek merkezi kurarak yakın gelecekte üç kıtada hizmet ağını genişletmeye hazırlanıyor. “Turizmde Yapay Zekâ” temalı basın toplantısıyla Türkiye lansmanını gerçekleştirdi Türkiye’de International Hospitality Company’in (IHC) firması çatısı altında hizmet veren FutureLog’un “Turizmde Yapay Zeka” konulu basın buluşması geçtiğimiz gün Antalya Aquarium’da gerçekleştirildi. FutureLog CEO’su Frank Dierberger ve FutureLog Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Yiğit’in de katıldığı toplantıda FutureLog Türkiye Üst Yöneticisi M. Selçuk Ceylan, FutureLog’un yenilikleri ve turizm sektörüne sağladığı faydaları anlattı. FutureLog, dünya pazarında 45 ülkeyle hizmetler yürütüyor M. Selçuk Ceylan toplantıda, temelleri 1999 yılında İsviçre’de atılan ve günümüzde dünya genelinde 45 ülke ve 5 kıtada hizmet yürüten dijital satın alma 2023 yılı itibarıyla konaklama tedarik teknolojisi inovasyonunda yeni bir dönem başlattığını söyledi. M. Selçuk Ceylan, dünya çapındaki otelciler için çözüm ortaklığını sürekli geliştiren güvenli sürdürülebilir dijital satın alma platformu FutureLog’un müşteri odaklı yeniliklerle kullanıcı deneyiminde önemli iyileştirmeler sağladığını, web, yerel mobil uygulamalarında dönüştürücü geliştirmeler uygulayarak sorunsuz, kullanıcı dostu ve sezgisel tedarikten ödemeye etkileşimler gerçekleştirdiğini belirtti. Selçuk Ceylan “Yapay zekâ ve makine öğrenimi gibi en son teknolojilerden yararlanarak yetenekleri sürekli geliştiren yazılım, otellere sunduğu benzersiz içgörüler, analizler ve otomasyon seçenekleriyle satın alma verimliliğini artırıp, maliyet tasarrufu, zaman yönetimi, rekabet avantajı ve izleme kolaylığı sunuyor” dedi. “10 saati bulan satın alma süreci 5 dakikaya düşürüyor” Ceylan, FutureLog’un Almanya, Fransa, Dubai, Singapur, Endonezya, Tayland ve Avustralya’da yönetim merkezleri bulunduğunu, 2023 yılı içinde Türkiye’de etkin şekilde yapılanmasını tamamladığını aktardı. Selçuk Ceylan, “FutureLog, uluslararası standartlardaki veri güvence sertifikasına ISAE 3402’e sahip olan dünyadaki ilk ve tek dijital satın alma şirketidir. Otellerin satın alma süreçlerini, tesis içindeki stok yönetimini, reçetelendirme ve fatura takiplerini dijitalleştirerek disipline eden sistemimiz, konaklama tesislerinin tedarikçilerle yaptığı sözleşmeleri sisteme aktarıp ürün ve fiyat kataloglarını kolay ulaşılabilir hale getiriyor ve hızlıca sipariş verilebilecek noktaya taşıyor. Dijital, güncel ve 7/24 yaşan bir mekanizma olan FutureLog, analog sistemde 10 saati bulan satın alma sürecini 5 dakikada tamamlıyor” dedi. “Finansal boyutta yüzde 3 ile yüzde 5 arasında tasarruf sağlıyor” Dünyanın en büyük otel zincirlerinden Accor Grubu’nun işlettiği 5 bin 800 otelde FutureLog yazılımının kullanıldığını belirten Ceylan, “2018 yılından bu yana Futurelog’dan yararlanan Accor Grubu’na bağlı oteller finansal boyutta yüzde 3 ile yüzde 5 arasında tasarruf sağlanmış durumdadır. Bu otel zincirinin yıllık 3 milyar avro satın alma bütçesi olduğu düşünüldüğünde kayda değer büyük rakamlar ortaya çıkıyor” diye konuştu. “Günde 25 bin adet fatura tek mail adresi üzerinden sistemi giriyor ve işleniyor” FutureLog’un otele tedarik teknolojisi hizmetlerinde global bir pazar yeri olma yolunda dev adımlar attığını ve ocak ayından bu yana yapay zekâyı kullanmaya başladığını vurgulayan Ceylan, “Yapay zekâ, fatura sisteminde büyük fayda sağladı. Küresel çapta günlük yaklaşık 25 bin adet faturanın işlendiği bir yapıda tek mail adresi üzerinden sisteme giriş yapıyor. Yapay zekâ, faturaları otelin koduna göre hangi bölüme girmesi gerekirse eşleştiriyor. Uyumlu ise eşleştirip onay kodu indiriyor. Yeşil ifadeyle gelen kod, satın alma bölümündeki görevli personel tarafından doğrulanıyor ve fatura muhasebe ekranına aktarılıyor. Böylelikle oto kontrol sağlanmış oluyor” dedi. “Otel tedarikçisi Türk firmalar, FutureLog üzerinden e-ihracat yapabilecek” FutureLog’un sistemine dâhil olan tedarikçi firmaların dünya pazarlarına açılması için çalışmaları yoğunlaştırdıklarını ifade eden Ceylan, 2025 yılı itibarıyla küçük ve orta ölçekli Türk firmaları da ihracatçı konumuna getirmeye yönelik gayret gösterdiklerini bildirdi. Ceylan, “FutureLog, hem hâlihazırda işletilen otellerin hem de otel yatırımlarına yönelik tedarik sağlayabilecek kabiliyetlerdeki firmalar için çok geniş bir yelpazede fırsatlar sunuyor. Örneğin, Accor Grubu’nun önümüzdeki 5 yıl içinde 1.500 otel yatırımı olacağını dikkate aldığımızda, bir otelde ihtiyaç duyulan ne varsa Türk firmaları ihracat yapabilecek. İnşaat tamamlandıktan sonra yenilemesi yapılacak malzemelerin veya ürünlerin Türkiye’den karşılanma ihtimalini de göz önünde bulundurduğumuzda dev bir pazarlama ekosistemini ortaya çıkarmış olacağız” diye konuştu. “Çevre dostu bir anlayışla yeşil enerji tüketiyoruz” FutureLog’un işletim sistemleri, yazılımlar, donanımlar ve bulut bilişim hizmetleri sunucuları arasında dünya devi Microsoft’un Hollanda’daki ana merkezindeki serverlarına premium üye olduğunu ve tüm verilerin bu sistemde depolanarak korunduğunu belirten Ceylan, söz konusu işlemlerde yüzde 100 yeşil enerji tüketildiğini dile getirdi. Ceylan, “Bilişim sektörü, veri merkezleri, sunucular, bilgisayarlar ve diğer cihazlar gibi çok sayıda enerji kullanan ekipmanlardan oluşuyor. Bu ekipmanların çalışması için kullanılan elektrik, büyük miktarlarda sera gazı salımına neden. Bilişim sektöründe yeşil enerji kullanını, çevresel etkiyi azaltmak ve sürdürülebilirliği sağlamak açısından büyük önem taşıyor. Çevre dostu bir anlayışı benimseyen FutureLog, bu kapsamda yeşil enerji tüketimine önem veren partnerlerle çalışmalar yürütmeye büyük özen gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Kocaeli Yargıdan İzmit Körfezi’nin temizliğine devam kararı Kocaeli’de İzmit Körfezi’nin temizlenmesi ve biyoçeşitliliğin korunması amacıyla başlatılan projenin iptali için açılan davada karar verildi. Mahkeme heyeti, projenin Marmara Denizi ve İzmit Körfezi’nin yararına olacağına hükmederek, projenin iptali yönündeki talebi kabul etmedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ortaklığında hayata geçirilen "İzmit Körfezi Doğu Baseni Dip Çamurunun Temizlenmesi, Susuzlaştırılması ve Bertaraf Hizmeti Projesi" kapsamında, 2023’ün mayıs ayında İzmit Körfezi’nin doğu yakasından dip çamuru temizliğine başlanmıştı. Proje devam ederken, izlenecek yol ve yöntemin kamu zararına sebep olacağı, Körfez’de Roma dönemine ait tarihi kalıntıların olabileceği, tarihi dokunun tahrip edilmemesi için projenin iptali talebiyle dava açılmıştı. Büyükşehir: "Mahkeme, mevzuata aykırılık bulunmadığına karar verdi" Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından sürece ilişkin yapılan açıklamada, projenin iptali için açılan davanın yargıdan döndüğü ifade edilerek, "Kocaeli 2. İdare Mahkemesi belirtilen alanda ’dip çamurunun temizlenmesi, temizlenen çamurun pompa ile susuzlaştırma alanına taşınması, taşınan çamurun geoteksil tüplerle susuzlaştırılması, susuzlaştırılan çamurun uygun alanlara nakliyesi ve değerlendirilmesi/berteraf işinin ortak projesi için alınan dava konusu meclis kararında hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı’na karar verdi. Mahkeme heyeti tarafından projenin durdurulması yönündeki talep reddedildi" denildi. Açıklamada, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından bütçesi onaylanan; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ortaklığında yürütülen projeyle Marmara Denizi ve Adalar Özel Çevre Koruma Bölgesinde yer alan İzmit Körfezi’nin sahip olduğu çevre değerlerinin korunması ve çevre sorunlarının giderilmesi için İzmit Körfezi’nin doğu baseninde bulunan dip çamurunun temizlenmesinin hedeflendiği aktarıldı. "Dip çamurunun su sirkülasyonu azalttığı tespit edildi" Projenin detaylarının anlatıldığı açıklamada, "İzmit Körfezi’nin doğu baseninde geçmiş yıllardan günümüze gerek akıntılar, gerek yüzeysel sular ve gerekse insan faaliyetleri vasıtasıyla biriken dip çamuru ile ilgili olarak Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından TÜBİTAK MAM ve İstanbul Üniversitesine yaptırılan çalışmalarda; dip çamurunun su sirkülasyonu azaltarak, özellikle lodos vb. meteorolojik olaylarda koku ve bulanıklığa sebep olmakta ve ayrıca hem biyolojik olayları tetiklemekte (alg patlamaları) hem de çözünmüş oksijeni tüketerek deniz ekosistemi için olumsuz çevresel şartları oluşturduğu, bununla birlikte Marmara Denizi’nde yaşanan ve tüm ekosistemi olumsuz olarak etkileyen müsilajın oluşumunu tetiklediği ortaya konulmuştu. Bunun üzerine İzmit Körfezi ve Marmara Denizinin geleceğini kurtaracak olan proje ’Marmara Yeniden-Dipten Diriliş’ töreniyle başladı ve kısa sürede sonuçları alınmaya başlandı" ifadeleri kullanıldı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan açıklamada, proje hayata geçirilmeden önce yetkili tüm kamu, kurum ve kuruluşlardan uygunluk görüşlerinin alındığı bilgisine de yer verildi. "Mahkeme, projenin Marmara Denizi ve İzmit Körfezi’nin yararına olacağına hükmetti" Asılsız iddialar ile projenin iptali için dava açıldığının belirtildiği açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Bu süreçte bazı kişiler tarafından, ’çevreyi korumak adına hareket ettikleri, kamu adına dava açtıkları, izlenecek yol ve yöntemin kamu zararına neden olacağı, ileride kurulması düşünülen liman için altyapı oluşturulmaya çalışıldığı, bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği, İzmit Körfezi’nin bu yöntemle temizlenemeyeceği, yapılacak işlem gereksiz ve faydasız olduğu, o alanda eski yapıların olduğu, antik gemi batığı ve arkeolojik kalıntılara sahip olduğu, işlemin bu yerlere zararlar verebileceği’ gibi asılsız iddialarla projenin iptali için Kocaeli 2. İdare Mahkemesi’nde dava açıldı. Ancak yapılan incelemenin ardından mahkeme heyetinden çevre projeleri konusunda emsal teşkil edecek bir karar alındı. Mahkeme heyeti, projenin çevreye hiçbir konuda zarar vermediğini, aksine projenin Marmara Denizi ve İzmit Körfezi’nin yararına olacağına hükmederek, projenin iptali yönündeki talebi kabul etmedi"