Ceset otopsi için Adli Tıp Kurumu'na gönderilirken, gözyaşı döken ünlü sanatçı,
Musa Aytun'la evlendikten sonra hamile kalan Seren Serengil, eşine boşanma davası açarken, doğumundan 4 gün sonra ölen bebeğini kendisinden izinsiz ve habersiz Musevi Mezarlığı'na gömdüren kayınpederine dava açmıştı. Ünlü sanatçı, Arnavutköy Musevi Mezarlığı'na gömülen bebeğinin mezarını bugün açtırdı. Avukatıyla birlikte mezarlığa gelen Seren Serengil, savcı nezaretinde açılan mezarın başında bekledi. Ünlü sanatçı gözyaşı dökerken, işlem sırasında olay yeri inceleme ekipleri de hazır bulundu. Bu sırada mezarlık görevlileri, basın mensuplarının görüntü almaması için yoğun çaba harcadı. Mezardan çıkarılan ceset, bir kutunun içine konularak otopsi için Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
Mezarlık çıkışında gözyaşları içinde açıklama yapan Seren Serengil, "Çocuğumun mezarını gördüm. Allah böyle bir acıyı kimseye yaşatmasın. Ben bir anneyim. Bir yıldır çocuğumun hasretiyle yanıyorum. Çoğumun mezarının yerini gördüm. İki mezar arasına koymuşlar. Ancak hiç mezarlık olduğu belli değil. Sadece demir bir levhaya Aytun yazmışlar. Bebeğimin cesedini kazıdan sonra bir kese kağıdına koyarak çıkardılar. Onun olup olmadığını anlayacağız" dedi. Serengil, çok üzgün olduğunu belirterek, "Ben anneyim, onun cenin olduğunu söylüyorlar. Ancak o benim çocuğum. Doğdu ve 4 gün yaşadı. Beyin kanamasından öldü. Eşim de olsa bunu yapanı affetmeyeceğim.
Babası yobaz da olsa eşim buna müsaade etmemeliydi. Allah kimseye böyle şeyler yaşatmasın. Keşke böyle olmasaydı. Adli Tıp'tan sonra bebeğin benim olduğu tespit edilirse, babamın yanına gömeceğim. Benim yaşadığım bir eziyettir. Bana deselerdi ki, çocuğunu buraya gömdük. Yine gelip burada başında dua eder, burada kalsın derdim. Önce gizlediler. Yerini öğrendiğimde bebeğime bir mezar bile yapmamışlardı. Biz Müslüman'ız, ölen kişinin mezarı olur. Benim çocuğumun da mezarı olacak ve ben mezarı başında ona dua edeceğim" diye konuştu.
