"Sessiz kalanlar saldırıya destek verir"

ESRA ŞİMŞEK/İSTANBUL

İsrail'in, Gazze'ye insani yardım taşıyan Türk gemisine düzenlediği saldırıya karşı sessiz kalanların, gelecekte de yeni saldırıları meşrulaştırmış, yeni saldırılara destek vermiş olacağını belirten Erdoğan, "Dünyadaki hiçbir devlet, işlediği suçların, ihlal ettiği
hukuk kurallarının karşılıksız kalmayacağını artık görmelidir. Bu devletlere, bu adil duruş artık gösterilmelidir" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, Devlet Planlama Teşkilatı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu (UNECE) tarafından ortaklaşa düzenlenen Binyıl Kalkınma Hedefleri +10 Bölgesel Konferansı'na katıldı. Harbiye Kongre Merkezi'nde düzenlenen programda konuşan Erdoğan, dünyanın, yaşanan sorunlarla geleceğe sağlıklı şekilde yürüyemeyeceğini söyledi.

Başbakan Erdoğan, "Dünya ve insanlık, bu sorunları aşmadığı, aşamadığı müddetçe mutlu ve huzurlu yarınları inşa edemez.

Vazgeçme seçeneğimiz yok. Daha fazla gayret edecek, bu meselelere daha samimi şekilde eğilecek. Dayanışmayı daha da sıklaştıracak ve bu hedefleri er ya da geç yakalayacağız. Dünya genelinde 1 milyarın üzerinde insan yetersiz besleniyor. Yaklaşık 1 milyar insan okuma yazma bilmiyor, temiz suya ulaşamıyor. Çevrenin hızla kirlendiğine, iklimin değiştiğine, kitle imha silahlarının dünyamızı tehdit eder boyutta yaygınlaştığına hep birlikte şahit oluyoruz" dedi.

Gelir dağılımındaki eşitsizlik ve uluslararası ilişkilerdeki adaletsizliğin, medeniyetleri karşı karşıya getirmeye çalışan kirli odaklara fırsat zemini oluşturduğunu belirten Erdoğan, dünyanın farklı bölgelerinin, farklı kültür ve medeniyet havzalarının, küreselleşen bir dünyada daha fazla birbirlerini tanımaları beklenirken, tahrikler neticesinde birbirine karşı kutuplaştıklarını söyledi.

Başbakan Erdoğan, ırkçılığın, ayırımcılığın gizli bir şekilde yükseldiğini, inançlara saygının, bir arada yaşama kültürünün yıpratılmak istendiğini belirterek, şunları söyledi:

"Yaşamakta olduğumuz küresel finans krizini çok iyi okumak ve tüm dünya ülkeleri olarak gereken dersleri çıkarmak zorundayız. Son kriz, geleceğe sağlıklı şekilde yürüyemeyeceğimizi ortaya koymuştur. Küresel sorunlarla ancak küresel dayanışma yoluyla mücadele edebiliriz. Bu hedeflere ulaşabilecek, bu mücadeleyi başarıyla sonuçlandırabilecek birikim ve kaynağa dünya fazlasıyla sahiptir. Bugün küresel sorunlardan, yoksulluktan, açlıktan, çevre kirlenmesinden kendisinin uzak olduğunu zannedenler, bu sorunların bir gün gelip kendi kapılarını çalacağını da artık görmelidirler. İnsan öncelikli bir dünyada üstünlerin hukukunu değil, hukukun üstünlüğünü koruma görevimizin olduğu bilinciyle hareket etmenin idrakine ulaşmamız gerekiyor. Aynı mücadeleyi hastalıklarla mücadelede, terörle mücadelede de vermeliyiz."

İsrail'in, Gazze'ye insani yardım götüren gemiye düzenlediği saldırıyı hatırlatan Erdoğan, uluslararası sularda gerçekleşen ve tamamen hukuksuz olan bu saldırı karşısında bir kez daha sessiz kalmanın, bu saldırıyı daha öncekiler gibi bir kez daha görmezden gelmenin, insanlık vicdanında yeni bir yara açacağını söyledi. Erdoğan, "Bir devlet tarafından sorumsuzca, korkmadan yürütülen bu hukuk ihlalleri, insanlığın adalet duygusunu zedeleyecek, uluslararası örgütlere güveni daha da azaltacaktır.

Eğer küresel barış diyorsak, eğer küresel sorunlara birlikte çözüm bulmak zorunda olduğumuzun samimi şekilde bilincindeysek, bu tür hukuksuzluklara da karşı insani, adil ve cesur bir durum sergilemek durumundayız. Sessiz kalanlar, görmezden gelenler, sadece bu katliamlara ortak olmakla kalmaz, gelecekte de yeni saldırıları meşrulaştırmış, yeni saldırılara destek vermiş olurlar" açıklamasında bulundu.

Türkiye'nin, bölgede nükleer silah istemediğini, nükleer tehdit istemediğini her fırsatta ifade ettiğini belirten Erdoğan, Türkiye ve Brezilya'nın, İran'ın nükleer çalışmalarında kullanacağı yakıt konusunda önemli bir girişimi birlikte başarıyla sonuçlandırdığını söyledi. Erdoğan, "Bu bir diplomatik zaferdir. Bölgesel ve küresel barış adına bir diplomasi zaferi elde edildi. İran'ın nükleer silah sahibi olması karşısında haklı bir hassasiyet gösteren uluslararası toplum, aynı şekilde bölgedeki diğer ülkelerin nükleer silahları karşısında da tepki göstermeli. Ortaya tatmin edici bir reaksiyon koymalı.

Kendisini incinmiş, itilmiş hisseden, adaletsizliğe uğradığı hissine kapıldığını düşünen insanlar, telafisi zor bir umutsuzluğa sevk edilmiş olur. Bu sorunlar karşısında daha tutarlı bir duruş sergilemeliyiz. Dünyadaki hiçbir devlet, işlediği suçların, ihlal ettiği hukuk kurallarının karşılıksız kalmayacağını artık görmelidir. Bu devletlere, bu adil duruş artık gösterilmelidir" ifadelerini kullandı.