Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Hastanesi Kışla Yerleşkesi Tıbbi Onkoloji Kliniği Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Sezer, sigara ve alkol tüketimi, aşığı güneşe maruz kalmak, fazla yağ ve bazı bulaşıcı virüslerin kanser oluşumuna zemin hazırladığını kaydetti.
Sigaranın akciğer başta olmak üzere çeşitli kanser türlerinde artışın önemli bir nedeni olduğunu ifade eden Doç. Dr. Ahmet Sezer, "Sigara kullanımının terk edilmesi ile bu olumsuz etkiyi azaltmak mümkün olacaktır. Aynı şekilde aşırı alkol tüketiminin sonlandırılması da kanser riskini azaltır" dedi.
GÜNEŞ IŞINLARINA BAĞLI DERİ KANSERİ
Güneş ışınlarına bağlı deri kanserinin de en sık rastlanılan kanser türlerinden olduğunu söyleyen Sezer,"Melanoma ismini verdiğimiz ve çok ağır seyredebilen bir deri kanseri ili diğer deri kanseri riskleri; güneş ışığından koruyan giysiler, güneşe maruz kalınma süresinin kısaltılması gibi önlemlerle azaltılabilmektedir. Güneş losyonlarının da kısmen yararlı olduğu da bilinmektedir" şeklinde konuştu.
FAZLA MİKTARDA ETE DİKKAT
Bilimsel çalışmaların yağ tüketimi ve kalori kısıtlanmasının bazı kanserlere yakalanma riskini azalttığını söyleyen Sezer, "Yağdan zengin bir gıda olan etin fazla miktarda alınması ve yüksek kalorili beslenme tarzının, kalın bağırsak kanserine yakalanma riskini attırdığı, diyet yoluyla bunların alımının azaltılmasının ise kanser riskinin azalttığını göstermiştir. Yağ ve kalorinin azaltılmasıyla birlikte meyve ve sebzelerin daha çok tüketildiği beslenme tarzının kansere yakalanma riskini belirgin derece azalttığı kanıtlanmıştır. Meyve ve sebzelerde bulunan ve kanser riskini azaltan kimyasal maddelerin ne olduğu henüz bilinmemesine karşın her gün 5 porsiyon sebze ve meyve yemeyi öneriyoruz" ifadelerini kullandı.
KANSERE YOL AÇAN VİRÜSLERDEN KORUNMA
Bazı virüslerin kanser yapıcı etkilerine de değinen Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Hastanesi Kışla Yerleşkesi Tıbbi Onkoloji Kliniği Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Sezer, şunları söyledi:
“Kansere neden olan virüslerin başında papilloma virüsü gelmektedir. Cinsel ilişki ile de bulaşan bu virüs rahim ağzı kanserlerinden sorumlu tutulmaktadır. AIDS’in yayılımını önlemek için önerilen yöntemlerin hepsi HPV için de geçerlidir. Günümüzde HPV aşısı bulunmuş ve çocukluk ve ergenlik dönemlerinde kullanımı ile koruyuculuğu gösterilmiştir.”
Çevresel ve endüstriyel kanser etkenlerinin birçoğunun da günümüzde tanımlandığını bildiren Doç. Dr. Ahmet Sezer, “Bu etkenlerin bulunduğu ortamlarda çalışmak zorunda olan bireylerde koruyucu önlemlerin uygulanması ile kanser riskinde önemli azalmalar sağlanabilir. Ayrıca bu bireylerin sık aralarla sağlık kontrolünden geçmesini tavsiye ediyoruz” diye konuştu.
