GÜNDEM - 09 Şubat 2016 Salı 15:33

Sigarayı bırakanlarla bir araya geldi: Ferdi Tayfur da oradaydı

A
A
A
Sigarayı bırakanlarla bir araya geldi: Ferdi Tayfur da oradaydı

“9 Şubat Sigarayı Bırakma Günü” dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir resepsiyon veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nasıl ‘intihar etme özgürlüğü’ yoksa, neticesi bu sonuçlara çıkan zararlı alışkanlıklarla ilgili özgürlük de olamaz” dedi.

9 Şubat Sigarayı Bırakma Günü münasebetiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir resepsiyon verildi. Resepsiyona; Sağlık Bakanlığı’nın düzenlediği kampanya çerçevesinde sigarayı bırakmış olan 250’yi aşkın kişi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın isteği ve ikna etmesiyle sigarayı bırakanlar ile Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da katıldı.

SANATÇI FERDİ TAYFUR DA KATIDI

Resepsiyonda, 7 yaşından itibaren başlayan sigara bağımlılığına geçtiğimiz yıllarda son veren Sanatçı Ferdi Tayfur da hazır bulundu. Ferdi Tayfur’un, sözlerinde alkolü ve sigarayı bıraktığını anlatan şarkısını da icra ettiği programda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yurtiçi gezilerinde sigarayı bırakma sözü aldığı kimselerin, üzerlerinde isim ve iletişim bilgilerinin olduğu sigara paketleri ve bu süreçte basına yansıyan fotoğraflar da sergilendi.

Davetlilere hitaben bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, resepsiyonun, “Hayat Sigarasız Güzel” mesajının Türkiye’ye ve dünyaya ulaşmasına katkı sağlamasını dileyerek; Sağlık Bakanlığı’nın, sadece geçen yıl 141 bini aşkın vatandaşa, sigara bıraktırma tedavisi için ücretsiz ilaç desteğinde bulunduğunu açıkladı.

2016 TÜTÜNLE MÜCADELE YILI

Yine Sağlık Bakanlığının 2010 yılından bu yana Sigara Bırakma Danışma Hattı aracılığıyla 23,5 milyondan fazla çağrıya cevap vererek vatandaşlara yardımcı olduğunu ve 2016 yılını “Tütünle Mücadele Yılı” ilan etmeye hazırlandığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün aramızda, çeşitli yerlerde ve zamanlarda kendilerinden aldığım söz üzerine sigarayı bırakmış olan kardeşlerim var. Kendilerini bir kez daha bu isabetli kararları ve verdikleri sözde durma erdemini gösterdikleri için tebrik ediyorum” dedi. Resepsiyonda, Cumhurbaşkanlığı personeline yönelik düzenlenen kampanyada sigarayı bırakma kararı alan 200 kişiyi temsilen personelin de bulunduğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, onları da ortaya koydukları iradeden dolayı kutladı.

“SİGARA İÇME ÖZGÜRLÜĞÜ DİYE BİR ÖZGÜRLÜK ASLA OLAMAZ”

Anayasanın 58’inci maddesinde var olan “Devlet, gençleri kötü alışkanlıklardan korumak için gerekli tedbirleri alır” hükmüne atıfta bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin en üst temsilcisi olarak, bu hükmün gereğinin yerine getirilip getirilmediğinin takibini yapmak, asli vazifesi olduğunu belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: “Ayrıca, diğer tüm zararlı alışkanlıklarla birlikte sigaraya karşı mücadele etmek, şahsi olarak benimsediğim bir prensibimdir. ‘Sigara içme özgürlüğü’ diye bir özgürlük asla olamaz. Nasıl ‘intihar etme özgürlüğü’ yoksa, ‘kendi kendini ölümcül hastalığa maruz bırakma özgürlüğü’ yoksa, neticesi bu sonuçlara çıkan zararlı alışkanlıklarla ilgili özgürlük de olamaz. Asıl olan sigara içenin değil, sigara içmeyenin özgürlüğünü korumaktır. Çünkü sigara içmeyen kişi, tamamen kendi iradesi dışında bir tehlikeye, bir tehdide maruz kalmaktadır.”

Hırsıza karşı mal sahibini, teröriste karşı masum vatandaşı korumak mecburiyetinde olan devletin, tütüne, alkole, uyuşturucuya karşı da vatandaşını kollamak zorunda olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çerçevede yürütülen çalışmaların, hem devletin en üst temsil makamı olan Cumhurbaşkanlığı adına, hem de şahsi olarak sonuna kadar arkasında olduğunu söyledi.

“TÜTÜN ALIŞKANLIĞININ PENÇESİNDEN KURTULANLARI KUTLUYORUM”

“Bugüne kadar kimin cebinde bir sigara paketi gördüysem, hemen pakete el koydum, kendisine de sigarayı bırakması için telkinde bulundum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ziya Paşa’nın “Faniliğin kan dolu çeşmesinden bir yudum içen / Bir daha başını bela yağmurlarından kurtaramaz’ mealindeki beyitini okudu ve şunları ekledi: “Başta tütün olmak üzere, zararlı alışkanlıkların tamamı da böyledir… Bir defa bu illetlere bulaştınız mı, başınızı bela yağmurundan kurtulmaz. Burada bulunan sizler, işte bu başarıyı göstermiş kişilersiniz. Tütün alışkanlığının pençesinden kurtularak, hem kendinize, hem ailenize, hem de topluma fayda sağladığınız için her birinizi bir kez daha kutluyorum. Darısı, halen kendisini bu illetin pençesinden kurtaramayanların başına diyorum.”

Gelişmiş ülkelerde sigara içme alışkanlığın giderek azaldığına, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ise bu oranın arttığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sigara endüstrisinin, gelişmiş ülkelerde kaybettiği pazar payını diğer yerlerde telafi etme peşinde olduğunu ifade etti.

“EN YAKINIMIZDAKİLERDEN BAŞLAYARAK HERKESİ SİGARAYI BIRAKMAYA TEŞVİK ETMELİYİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin sigarayla mücadele konusunda, 1989 ve 2008 yılında çıkartılan kanunlarla ciddi bir mesafe kat ettiğine işaret ederek, “Veriler, sadece geçtiğimiz 4 yılda, 15 yaş üzeri nüfusta sigara kullananların sayısının 2,2 milyon azaldığını gösteriyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün, 2013 yılında ülkemizi tütün kontrolü politikalarında lider ülke olarak ilan etmesi, bu gelişmeyi destekliyor” diye konuştu.

Yine de pek çok ülkeye göre, bu konuda hâlâ yeterli bilinç ve uygulama düzeyine ulaşılamadığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelişmiş ülkelerde bu konuda güçlü bir toplumsal bilinç olduğunu Türkiye’de böyle bir anlayışa ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti: “En yakınımızdakilerden başlayarak, bu illetin pençesine düşmüş olan herkesi uyarmalı, bırakmaya teşvik etmeliyiz, bunda ısrarcı olmalıyız. Bilhassa Batı toplumlarının çok büyük tahribatlar sonucunda ulaştıkları noktaya, biz, aynı bedelleri ödemeden gelebilme başarısını göstermeliyiz. Sigara, alkol, uyuşturucu, obezite gibi sorunlar, hayat biçimiyle ilgilidir. Milletçe hayat tarzımızı değiştirmeden, bu sorunlara karşı güçlü bir direnç kazanamayız. Ama bunun için kamu kurumlarıyla, siyasi partileriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla dayanışma içinde hareket etmemiz gerekiyor.”

“SİGARA DENETİMİ YAPAN GÖREVLİLERİMİZ, KİMSENİN GÖZÜNÜN YAŞINA BAKMAMALIDIR”

Sigara, alkol ve uyuşturucu bağımlılığının, tıpkı küresel düzeyde tehdit oluşturan virüsler gibi ile alınması ve mücadele edilmesi gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Ülkemizde yılda 100 bin kişinin ölümüne yol açtığı hesaplanan bu bağımlılıkla mücadelede elde edeceğimiz her ilerleme önemlidir. Geçtiğimiz 6 yılda yapılan 11,5 milyon denetim ve kesilen 132,5 milyon lira ceza, kapatılan bine yakın işyeri, uygulamadaki kararlılığın birer işaretidir. Bununla birlikte uygulamada hâlâ birtakım eksikler, gevşeklikler olduğunu biliyorum. Sigara, nargile ve puro gibi tütün mamulleriyle daha etkin mücadele konusunda, gözüm ilgili tüm kurumların üzerindedir. Denetim yapan görevlilerimiz, kimsenin gözünün yaşına bakmayacaktır, bakmamalıdır. Aksi takdirde milletçe kaybettiklerimizin arkasından daha çok ağlarız.”

Nikotin bağımlılığıyla mücadelenin, ticari amaçlarla istismarına da izin verilmemesi gerektiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sigara alışkanlığının terk edilmesi, tıpkı kilo verme gibi, hem irade, hem de belirli yöntemler izlenmeyi gerektiren bir durumdur. Aldatıcı pazarlama taktikleriyle vatandaşlarımızın bu illetten kurtulma çabalarının baltalanmasına mutlaka engel olunmalıdır” uyarısında bulundu.

“ZARARLI ALIŞKANLIKLARDAN KURTULMA HUSUSUNDA MİLLETÇE SEFERBERLİK BAŞLATMALIYIZ”

“Biraz önce de ifade ettiğim gibi, hayat biçimimizi değiştirerek, hem zararlı alışkanlıklardan, hem de obezite gibi sağlık sorunlarından kurtulma hususunda milletçe bir seferberlik başlatmalıyız” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sağlık Bakanlığı’nın kampanyalarını, bu doğrultuda atılmış birer adım olarak değerlendirdiğini söyledi. Türkiye’nin tamamını ‘Dumansız Hava Sahası” haline getirene kadar bu mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, resepsiyondakilere hitaben, “Sigarayı bırakma iradesini gösteren siz kıymetli kardeşlerimi bir kez daha tebrik ediyorum. Halen sigara içmeye devam eden herkes bu güzel manzaraya iyi bakmalıdır. Sizlerin hikâyesi, isteyince, azmedince, sabredince başarılı olunacağının en güzel, en somut örneğidir” dedi.

Sigarayı bırakanlarla bir araya geldi: Ferdi Tayfur da oradaydı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Öğretmen Kadriye Deveci, Eyüpsultan’da öğrencisi tarafından öldürülen okul müdürünün o anlarını anlattı Eyüpsultan’da yabancı uyruklu bir öğrenci tarafından vurularak öldürülen okul müdürü İbrahim Oktugan’ı kanlar içerisindeki halini gören öğretmen Kadriye Deveci o anları anlattı. Deveci, “Problemli bir öğrenciydi, öğretmenlerine karşı saygısızdı. En son olayda zaten öğretmenlerimizden bir tanesine küfürlü hitapta bulunmuştu. Aile bunu kabul etmemek için çok direndi ama ‘biz bu öğrenciyi taşıyamayacağız’ dedik. Benim şahit olduğum sadece patlama sesinden sonra odadan çıktığımda hocamla yüz yüze gelerek birbirimize bakmamızdı. Her tarafı kan içerisindeydi, ne olduğunu anlayamadım sadece 2 el patlama sesi duydum” dedi. Alibeyköy Mahallesi Beste Sokak’taki özel bir lisede yabancı uyruklu bir öğrenci okuldan atılmasından sorumlu tuttuğu okul müdürü İbrahim Oktugan’a (74) silahla ateş edip kaçmış, şüpheli çocuk bir süre sonra yakalanmıştı. Okul müdürü İbrahim Oktugan ise kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Aynı okulda öğretmen olan Kadriye Deveci, İbrahim Oktugan’ın kanlar içerisindeki halini gördüğünü anlattı. Odasından silahın patlama sesiyle çıktığını belirten Deveci, okul müdürüyle göz göze geldiğini ardından kendisinin üstüne yığıldığını ifade etti. “Her tarafı kan içerisindeydi” Silahın patlama sesiyle odasından çıktığını ve kanlar içerisindeki okul müdürü İbrahim Oktugan’ı gördüğünü söyleyen öğretmen Kadriye Deveci, “Bu ölümü hocama hiç yakıştıramıyorum. Onun hakkı böyle bir ölüm değildi. Cümleler çok yetersiz kalıyor. Benim şahit olduğum sadece patlama sesinden sonra odadan çıktığımda hocamla yüz yüze gelerek birbirimize bakmamız. Her tarafı kan içerisindeydi. Ne olduğunu anlayamadım sadece 2 el patlama sesi duydum. 3 el silahla atış sesi duyan olmuş. O panikle, heyecanla ne olduğunu anlamaya çalışırken hocamla göz göze geldiğinde üstüme doğru yığıldı, tutmaya çalıştım. Öğrenci bir ay bizde kalmıştı. Gönderilmesi yönünde ailesiyle de konuşulmuştu. Ailesi de tabi biraz problem çıkarmıştı ve öğrenci gönderildi. Ondan sonrasında öğrenciyi hiçbir şekilde görmedim. Problemli bir öğrenciydi, öğretmenlerine karşı saygısızdı. Çevresine ve arkadaşlarına olumsuz davranışlar sergileyen bir öğrenciydi. Geldiği okuldan ne gerekçeyle geldiği bize çok yansıtılmadı. Buradaki kimseyi töhmet altında bırakmak için konuşmuyorum. Bazı özel kurumlarda başından savmak için böyle şeyler lanse edilmiyor ve söylenmiyor. Bir de bu öğrencinin ablası bizde 4 yıl boyunca okudu. Öğrenim gördü ve biz böyle bir problem yaşamadık. Problemleri ve psikolojik sıkıntıları olabilir ama böyle hırçın davranışlar görmedik, tanık olmadık. Ona binaen öğrenciyi almış bulunduk. 1 ay içerisinde gösterdiği tavır ve davranışlar çok problemliydi. Allah rahmet eylesin, hocam da ‘biz bu öğrenciyi taşıyamayacağız, bize uygun değil, öğrencilerimize kötü örnek’ demişti” şeklinde konuştu. “En son olayda öğretmenlerimizden bir tanesine küfürlü hitapta bulundu” Öğrencinin okulda öğretmenlerine küfür ettiği gerekçesiyle atıldığını anlatan Deveci, “Öğretmenlerine saygısız, ismiyle hitap edip, küfürlü konuşuyordu. En son olayda zaten öğretmenlerimizden bir tanesine küfürlü hitapta bulundu. Aile bunu kabul etmemek için çok direndi ama ‘biz bu öğrenciyi taşıyamayacağız’ dedik. Gönderilmesi yönünde karar verilmişti. Okulda güvenlik görevlisi var. Güvenlik görevlisinin nerede olduğunu bilmiyorum. Olay sirayet etmeden bir dakika önce moladan arkadaşımla birlikte odalarımıza geçtik. Kapılarımız yan yana. Kapımı kapatıp, sandalyeme oturduğum anda patlama sesi duydum. İbrahim Hoca bizim arkamızdan geliyordu. Yanımdaki oda olduğu için ses çok kuvvetliydi. Ben 2 el ateş sesi duydum. Bomba patladı diye düşündüm. Önceden öğrencinin velisiyle İbrahim Hoca ‘öğrencinizin naklini başka okula alabilirsiniz’ şeklinde bir konuşma gerçekleşiyor. Öğrenci annesiyle Arapça konuşmaya başlıyor. Yani kullandıkları dili. Öğretmenim sadece, ‘Türkiye Cumhuriyeti’ndeyiz. Türkçe konuşmak zorundasın. Senin konuştuğun dili şu anda anlamıyorum. Annene ne diyorsun?’. Bu orada, ona çok sinirlendi. Odadan çıkarttılar. Bir sürü feveranlar yaptı. ‘Annemi küçük düşüremez’ gibi kendince farklı sebepler göstermeye çalıştı. Ama hiçbir şey yoktu. Hocamın üslubu o kadar iyidir ki, ben 8 yıldır onunla birlikte çalışıyorum. Bir kötü kelimesini duymuş insan değilim. Öğrencilerine de çok yakındı. Bu 5-6 ay öncesinde yaşanan bir olaydı. Silahla öğrenciyi ben görmedim. Sadece İbrahim Hoca ile yüz yüze geldiğimde kanlar içerisindeydi” dedi.
Balıkesir Balıkesir’de PKK’ya darbe Balıkesir’de Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü PKK/KCK terör örgütüne yönelik operasyon düzenledi. Yapılan operasyonda silahlı terör örgütüne üye olma suçundan bir kişi ile sosyal medyadan terör propagandası yapan 5 şüpheli yakalandı. Balıkesir İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri koordine içerisinde PKK/KCK ve PYD/ YPG terör örgütüne yönelik operasyon gerçekleştirdi. Ekipler tarafından gerçekleştirilen PKK/KCK terör örgütünün Suriye’deki uzantısı olan PYD/YPG terör örgütü içerisinde silahlı olarak faaliyet yürüttüğü ve Balıkesir’de ikamet ettiği tespit edilen bir şüpheli şahsa Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçundan. PKK/KCK-PYD/YPG Terör örgütü faaliyetlerinin deşifre edilmesi ve engellenmesine yönelik yapılan çalışmalarda, sosyal medya sitelerinde terör örgütünün faaliyetlerini meşru gösteren övücü/sahiplenici mahiyette paylaşımlar yapan ve Balıkesir’de ikamet ettiği tespit edilen 4 şüpheli şahsa ’Terör Örgütü Propagandası Yapmak’ suçundan, bugün sabah 06.30 sularında eş zamanlı olarak operasyon düzenlendi. Yapılan operasyonda 5 şüpheli yakalandı. Ayrıca adreslerde yapılan arama çalışmalarında Türkiye’ye kaçak yollardan girdiği tespit edilen 16 yabancı uyruklu şahıs yakalandı.