SAĞLIK - 26 Haziran 2019 Çarşamba 09:28

Sık sık diyet değiştirenler Yo Yo sendromuna yakalanıyor

A
A
A
Sık sık diyet değiştirenler Yo Yo sendromuna yakalanıyor

Zayıflamak isteyenlerin başvurduğu yanlış yöntemlerden olan sık sık diyet değiştirmek, Yo Yo sendromuna neden oluyor. Çağımızın hastalığı olan obeziteye davetiye çıkarabilecek bu sendrom, metabolizmanın gittikçe yavaşlamasına ve alınan kiloların daha da zor verilmesine neden oluyor.

Değişen hayat koşulları farklı uygulamaları da beraberinde getiriyor. Diyetisyene gidecek vakit bulamayan çoğu kişi, sosyal medya üzerinden iletişim kurduğu diyetisyenlerden yardım alıyor. Sosyal medyanın yoğun olarak kullanıldığı ülkemizde vatandaşlar, online diyet, online detoks gruplarına dahil olarak zayıflamaya başvuruyor. Online diyetler gerekli koşullar sağlanmadığında sağlığı tehdit edecek sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. Zayıflama sürecinde sık sık diyet değiştirmek ise metabolizma hızını yavaşlatan Yo Yo sendromuna davetiye çıkarıyor. Farklı diyet koşullarına uyum sağlamayan vücut dengesi bozularak, obezite gibi sorunlar ortaya çıkarıyor.

"Popüler diyetlerin sağlığınıza neler getireceği konusunda gerçek bilgilere ulaşamayabilirsiniz"
Uzman Diyetisyen Volkan Özel, obezitenin her geçen gün artış gösterdiği günümüzde sağlıksız diyetlerin yaşamı tehdit ettiğini söyledi. Diyetin tamamen kişinin özelliklerine ve sağlık durumuna yönelik olması gerektiğine vurgu yapan Özel, "Yeterli ve dengeli beslenmeyi sağlamayan diyetlerin yanlış olduğu kanısındayım. Sürekli gündeme gelen yeni diyetlerin sizlere uygun olup olmadığı konusunda doğru bir karar almak gerçekten hastalarımız, danışanlarımız adına zor. İnternette bulduğunuz herhangi bir diyetin size uygun olup olmadığını diyetisyeninizle görüşmeden bilemezsiniz. Arkadaşlarınızdan duyduğunuz, internetten bulduğunuz diyetlerin denenmesini tavsiye etmiyoruz. Diyet kişiye özeldir. Biz kişisel özelliklerini, yaşam özelliklerini tahlil sonuçlarınızı görerek size uygun beslenmeyi öğretmeye çalışıyoruz. Popüler diyetlerin sağlığınıza neler getireceği konusunda gerçek bilgilere ulaşamayabilirsiniz. Popüler diyetleri tavsiye etmiyoruz" dedi.

"Yaz aylarında da metabolizmamız biraz daha hızlanır" 

Mevsimin zayıflama üzerinde önemli etkileri etkileri olduğunu söyleyen Özel, metabolizma hızının mevsim değişiminden doğrudan etkilendiğini belirtti. Yaz aylarında kalori yakımının hız kazandığını ifade eden Özel, "Kış aylarına girdiğimiz zaman metabolizma hızı yavaşlıyor. Vücut ısısını dengeleyebilmek için yağ oranını artırmaya çalışıyor. Yaz aylarında da metabolizmamız biraz daha hızlanır. Hem vücut ısımızla hem fazla su tüketimine bağlı olarak. Yaz mevsimi kilo verilmesi için daha uygun bir mevsim" diye konuştu.

"Diyet yaparken karbonhidrat kesilmemeli" 

Diyet yaparken oluşan açlık hissinin dengesiz beslenmenin bir sonucu olduğunu ifade eden Özel, vücudun yağ yakmak için belirli besin guruplarına ihtiyaç duyduğuna dikkat çekti. Karbonhidratın diyete dahil edilmesi gerektiğini söyleyen Özel, "Diyet yaparken vücudumuzun belli bir karbonhidrata, yağa ve proteine ihtiyacı var. Diyette yapılan hatalarla birlikte bunlarda üzerine eklendiği zaman insanlar diyet yapmakta çok zorlanıyorlar. Vücudumuza belli bir miktar karbonhidratın girmiş olması gerekiyor. Diyetten ekmeği çıkardım, pilavı, makarnayı çıkardım diyerek sağlıklı grup karbonhidratları vücudunuza almazsanız eğer acıkmanız hızlanır. Yağlar ve proteinler insanları bir yere kadar ayakta tutabilir. Vücudun ilk enerji kaynağı karbonhidrat. Karbonhidrat alınmadığı içinde kısa sürede acıkıyorsunuz" şeklinde konuştu.

Online diyetlere dikkat 

Son zamanlarda çalışan kişiler tarafından sıklıkla tercih edilmeye başlanan online diyetlerin sağlığı tehdit ettiğini söyleyen Özel, "Daha çok zaman kısıtlaması yaşayan kişilerin başvurduğu bu yöntem düzenli ölçümler yapılmadığında bir çok sağlık sorununu beraberinde getiriyor. Online diyetler hızlı yaşam tarzından dolayı insanların sıklıkla başvurduğu yöntemler arasında Doğru bir şekilde danışanın bilgilerine ulaşabilmek bizim için çok önemli. Hastalarımızın kişisel özelliklerini ve hastalık varsa geçmişini bilmek bizim için önemli" dedi.
Uzman Diyetisyen Volkan Özel, sürekli denenen farklı zayıflama diyetlerinin sağlığı tehdit ettiğini ve metabolizmayı yavaşlatan Yo Yo sendromuna neden olduğunu da söyledi. Yo Yo sendromunun çağımızın hastalığı olan obeziteye ve verilen kiloları hızlı bir şekilde geri almaya sebep olduğunu ifade eden Özel, diyet yapılırken yaşanan açlık krizlerinin dengesiz beslenme ve gereksiz kalori kısıtlamasından kaynaklandığı uyarısında bulundu.

"Hatalar sonucunda da istenilen sonuçlara ulaşamıyorsunuz" 

Diyete başlayıp bırakmanın sonra tekrar farklı bir diyet denemenin ülkemizde sık karşılaşılan bir durum olduğunu ifade eden Özel, yaşanan bu durum sonrası ortaya çıkan Yo Yo sendromuna karşı uyarıda bulundu. Özel, "Yo yo sendromu bir diyete başlıyorsunuz, sonrasında yeni ve farklı bir diyete geçiş yapıyorsunuz. Bu diyetlerinizi devamlı bir şekilde kullanmıyorsunuz. Diyetlerinizi dönemsel olarak diyetisyeninizle değiştirmek yerine dönemsel olarak kendiniz yapıyorsunuz. Ya da diyetisyen görünmesini bırakıp farklı bir diyet uygulamaya başlıyorsunuz. Diyetisyen bilgisi dışında verilen diyetleri azaltıp çoğaltarak yapılan hatalar oluyor. Hatalar sonucunda da istenilen sonuçlara ulaşamıyorsunuz. Amaca ulaşamayınca diyet bozuluyor. Amaca ulaşamayınca yeni bir diyete geçiliyor. Bu döngü yüzünden kilo vermek zor bir sürece giriyor. Yağ yakımı için hareket çok önemli. Protein oranı hastalık yoksa artırılması gerekiyor. Diyetisyeniniz bunun ne kadar olacağına karar verecek. Sonrasında lifli beslenmeye dikkat edilmesi gerekiyor. Yağlı ve kremalı yiyeceklerden uzak durmak gerekiyor. Fiziksel aktiviteyi arttırın dediğimizde bu sadece bu yürüyüş değil. Yürüyüş mevcut halinizi korumaya yardımcı olur. Tempolu ve kas kütlenizi çalıştıracak antrenmanları seçtiğinizde yağ yakımını hızlandırabiliyorsunuz" ifadelerini kullandı.

"Uzun süreli detoks diyetler organları yoruyor" 

Gereğinden fazla su tüketimin vücudun işleyişine ciddi zararlar verdiğini ve iç organları yorduğunu dile getiren Özel, masum gibi görünen detoks diyetlerinin uzun süreli diyetlerinde vücutta ciddi hasarlar oluşabileceğine dikkat çekti. Özel, "Su miktarı spor yapıldığında ekstra artırılabilir. Spor yapan ve ihtiyacı olanlar dışında gereğinden fazla su tüketimi olduğunda elektrolit dengesini bozabiliyorsunuz. Elektrolit dengesi bozulunca da dengeleriniz bozulabiliyor. Bunun sonucunda böbrekleriniz yoruluyor ve başka problemler çıkmaya devam ediyor. Detoksun bilindiği gibi masum olmadığını söyleyen.. Detoks sularını kısa süreli kullanabilir. Detoksu karaciğer ve böbrek yapıyor. Detoks diyetlerinde ağırlıklı olarak meyve sebze tüketiliyor. Bunlar protein ihtiyacını karşılamıyor. Detoks diyetleriyle kiloların hızlı bir şekilde giderilebileceği söylenebilir ama bunlar sağlıklı seçenek değil. Uzun süreli devam edilmesini istemiyoruz" diye konuştu.  

Emre Yüzügüldü - Hülya Keklik
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Savaş arenasında modern saldırılar ile ilkel savunma stratejileri bir arada kullanılıyor Rusya ve Ukrayna arasında devam eden savaşta modern saldırılar ile ilkel savunma stratejileri bir arada kullanılıyor. Savaş arenasında 300 dolarlık ev yapımı droneların saldırısına karşı çatı sacı gibi basit çözümler ile tankların sıra dışı kalkanı dikkat çekiyor. Rusya ile Ukrayna arasında iki yıldır devam eden savaş, sahada da çeşitli modernizasyonları beraberinde getiriyor. Her iki ülke de savaş meydanın en etkili silahlarından tankları ve konvansiyonel silahları ev yapımı FPV droneların (yarış droneları) saldırılarından korumak için çatı sacı gibi ilkel yöntemlerle ile önlem alıyor. Modern saldırılara ilkel çözümler Gelişen teknolojinin etkisiyle kamikaze saldırılarına karşı konvansiyonel silah sistemlerinin korunması için basit ancak etkili modernizasyonlar dikkat çekiyor. Özellikle tankları ve zırhlı araçları giderek artan kamikaze saldırı tehditlerine karşı korumak amacıyla çeşitli önlemler görülüyor. Bu önlemler arasında, araçların üzerine yerleştirilen çatı sacı gibi basit ancak etkili kalkanlar öne çıkıyor. Rusya’nın sahada kullandığı kalkanlar ilk bakışta gecekonduya benzetilse de basit ama etkili modernizasyon olarak şu an için mevcut tehditlere karşı önemli bir savunma sağlıyor. Ukrayna’da 300 dolara üretilen ev yapımı FPV dronelar ile elektronik savaşlar Son zamanlarda Ukrayna’nın mühimmat sıkıntısı yaşaması, yeni çözüm arayışlarını da beraberinde getirdi. Önceleri keşif için kullanılan bin dolarlık DJİ marka dronelar artık cephenin en ön saflarında saldırı için kullanılıyor. Yukarıdan bomba bırakmak için kullanılan DJİ dronelarının yerini düşük maliyetli ev yapımı FPV kamikaze dronelar aldı. Özellikle 2024 yılının başı itibariyle Ukrayna ordusu ev yapımı kamikaze drone saldırılarına ağırlık verdi. Her iki ülke askeri de düşük maliyetle üretilen FPV yarış dronelarını kamikazeye dönüştürerek 20 km uzaklıktaki tanklar ve diğer hedefleri yüksek hassasiyetle etkisiz hale getirebiliyorlar. Hız konusunda diğer dronelara oranla avantajlı olan FPV’ler ani manevralar yaparak düşman birliklerini hazırlıksız yakalayabilecek kadar küçük olması nedeniyle de tercih ediliyor. FPV dronelarının savaş meydanındaki etkisi ve üstünlüğü, her iki ülkenin bu yeni silahın ne kadar önemli olduğunu fark etmesine yol açtı. YouTube üzerinden savunma sanatı; halk teknolojiyi silahlaştırıyor Ukrayna’da halk, internet üzerinden parça sipariş vererek FPV droneler üretiyor ve bunları orduya bağışlıyor. Kamikaze droneları ortalama 300 dolara mal eden siviller, Youtube’da, dronelerın nasıl üretileceği ve nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda eğitim videoları paylaşarak geniş kitlelere ulaşıyor. Sahada yaşanan bu gelişmeler ise teknolojinin savaşta ve savunmada nasıl kullanılabileceği konusunu gözler önüne seriyor.
İstanbul Kadıköy’de kanoya çarpan deniz taksi kaptanı adli kontrolle serbest Kadıköy Kalamış açıklarında deniz taksi ve kanonun çarpışması sonucu kanoda bulunan iki kadın da yaralanmıştı. Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan deniz taksi kaptanı, “Kano, radar reflektörü olmadığı için cihazımda temas olarak gözükmedi” dedi. Kadıköy Kalamış açıklarında 27 Nisan tarihinde iddiaya göre denizde seyir halinde olan deniz taksi ile, üzerinde iki kadının bulunduğu kano çarpıştı. Çarpmanın etkisiyle iki kadın yaralanarak denize düştü. Yaralanan kadınlar hastaneye kaldırıldı. Olayın ardından gözaltına alınan deniz taksi kaptanı Ahmet Özkan ise adliyeye sevk edildi. “Kano muhtemelen radar reflektörü olmadığı için cihazımda temas olarak gözükmedi” Şüpheli kaptan Ahmet Özkan savcılık ifadesinde, “ ‘SH-FLORYA’ isimli deniz takside kaptan olarak görev yapmaktayım. Çatışma anında mevcut radar ve harita sistemimiz çalışmaktadır. Fakat çatıştığımız kano suya yakın ve çok küçük olduğu için radarın çalışma prensibi nedeni ile kano muhtemelen radar reflektörü olmadığı için cihazımda temas olarak gözükmedi. Seyir esnasındaki hızımız ise 15 KTS olup çatışma anında 14 KTS’ dir. Çatışmayı yaşadığımız esnada bir gürültü duydum. Duyduğum gürültü üzerine arıza yaptığımı düşünerek makineyi boşa aldım ve kanoyu arka tarafımda tespit ettim. Denizde bulunan bir kano yolcusunu kurtarmak için 180 derece dönerek kurtarma manevramı yaptım. Onu kurtarırken 20-25 metre açıklarında bilinci kapalı ve can yeleği olmadığı için kafası su içinde ikinci bir kano yolcusu olduğunu fark ettim” dedi. “İlk yolcunun bir aciliyeti bulunmadığından tekneyi gemicime bırakarak denize atladım” Şüpheli Özkan ifadesinin devamında, “İlk yolcunun bir aciliyeti bulunmadığından tekneyi gemicime bırakarak denize atladım. Bilinci kapalı kano yolcusuna ulaşıp başını suyun üzerine çıkardım ve civardaki bir yattan yardım istedim. Bahsedilen mevkiinde genellikle yelkenliler mevcut olduğu için hali hazırda dikkatli ve emniyetli seyir yapıyorduk. Hava poyraz akıntı ve rüzgar sağ tarafımızdan geliyordu. Kuvvetle muhtemel kano akıntı, rüzgar ve kürek gücünün etkisiyle bordamızdan gelip arka tarafımızdan çıktı. Üstüme düşen her şeyi yaptım. Kanonun etrafında herhangi bir güvenlik botu bulunmamaktadır” dedi. Hakimlik, suçun niteliği, her ne kadar kuvvetli suç şüphesi mevcut ise de şüphelinin uzun süredir aynı adreste oturuyor olması ve delillerin büyük oranda toplanmış olması nedeniyle şüpheli Ahmet Özkan’ın ’Taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma’ suçundan adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verdi.
Ağrı ’Çilek Abla’ köy okulu öğrencilerini baharla süslenmiş çileklerle buluşturdu Daha önce hiç çilek tatmamış çocukları çilekle buluşturduğu için “Çilek Abla” lakabıyla tanınan Zeynep Taşdemir, Kocaeli’den Ağrı’ya iyilik köprüsü kurarak onlarca çocuğa unutamayacakları bir gün yaşattı. Köy okulu öğrencilerine yardım etmek amacıyla geçen yıl Ağrı’ya gelen ve burada gittikleri bir köy okulunda okuyan öğrencilerin daha önce hiç çilek yemediklerine şahit olan Zeynep Taşdemir, hem öğrencilere çilek tattırmak hem de onlara unutamayacakları bir gün yaşatmak için arkadaşlarıyla beraber Kocaeli’den Ağrı’ya doğru yola çıktı. Ağrı merkeze bağlı Doğutepe köyüne doğru yola çıkan gönüllüler, kasalar dolusu çileklerle çocuklara ulaştı. Çocukların kahkahalarının havada uçuştuğu etkinlikte pastalar kesildi, oyunlar oynanıp müzisyenler eşliğinde şarkılar söylendi. Etkinliğin sonunda çeşitli hediyeler alan öğrencilerin mutlulukları ise yüzlerinden okundu. Bütün çabasının çocuklara çileği tattırmak ve onlara unutamayacakları bir gün yaşatmak olduğunu söyleyen Zeynep Taşdemir, "Kocaeli’de yaşıyorum. Bugün buraya tekrar gelmemin nedeni çocukluktan hayalim olan ve geçen sene de katılım sağladığım köy okulunda çocukların hiç çilek yemediğini ya da pastaların içerisindeki çilekler için kavga ettiklerine şahit oldum. Bugün de bu hikaye ile tekrar buraya adım attım. Böyle büyük bir şenlik düzenlemek istedim. Bugün gelen misafirlerimin çoğu benim gibi Kocaeli’den, farklı şehirlerden gelen iyilik dostlarımızdı. Ve onlar da çocukların bire bir gözündeki ışıltıya şahitlik ettiler. Onların çocuklarıyla kendi çocukları kaynaştı. Böyle bir projede olduğum için ve yanımda destekçim oldukları için çok mutluyum. Bundan önce sosyal sorumluluk projelerinde de bulundular. Kitap çıkarttım bu alanda ve bu kitabı çıkarttığım zaman nasıl bir destek aldıysam şu anda da aynı destek devam ediyor. Bunlar her zaman benim içimi kıpır kıpır eder ve çocuklarınla mutluluğuna, o çilek abla demelerine şahit oluşum beni çok mutlu ediyor. Bunların da devamlılığı olması adına istiyorum, devam etsin her zaman farklı şehirlerde farklı yerlerde bu tarz etkinlikler olsun ve çocukların mutluluğuna orada şahitlik edelim. Bugün burada farklı keyifler yaptık, gelenekler köy şenliği gibi oldu aslında. Köydeki o güzel geçmişe dayalı oyunlar, şarkılar, türküler; müzisyen arkadaşlarımızla çocuklarla beraber söyledik ve bu çok güzel bir şeye şahitlik etti. Çocuklar gelip ’Abla ilk defa işte bu tarz şeylerle karşılaştık, ilk defa dron gördük’ diyen çocuklar oldu, bu beni çok mutlu etti. Bugün buraya gelen iyilik dostlarımızdan kimisi kadın girişimcilerdi ve bunlar kurabiyeler yapıp gelenler oldu, çilek sepetiyle gelenler oldu, oyuncaklarla gelen gelenler oldu ve bu beni çok mutlu etti. Hayalimdeki projeyi kendim yaptım ama beni yalnız bırakmayarak buraya gelip kendi çocuklarıyla okuldaki çocuklarla oynamalarına şahitlik etmek ekstra beni mutlu etti" diye konuştu.