EKONOMİ - 23 Mart 2017 Perşembe 18:18

Şimşek: 'Türkiye'de piyasaya girilmesi gereken zaman'

A
A
A
Şimşek: 'Türkiye'de piyasaya girilmesi gereken zaman'

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, 12'inci Türk Arap Ekonomi Forumunda yaptığı konuşmada, "En karanlık saatler güneşin doğmasından hemen önceki saatlerdir. Normalde bu içinde olduğumuz zamanlar piyasaya girilmesi gereken zamanlardır." dedi.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) resmi desteğinde, Borsa İstanbul ile Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı iş birliğinde Al-Iktissad Wal-Aamal Group (AIWA) tarafından düzenlenen 12. Türk Arap Ekonomi Forumu'na (TAF 2017) katıldı. Şimşek forumun açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin çok partili demokratik sistemde iyi zamanlar da geçirdiğini belirterek, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın o dönemde liderliğini yaptığı parti ile Türkiye pek çok yapısal sorununun çözümünü buldu. Orta gelir ülkesi olmaktan çıkıp yüksek gelir ülkesi olmayı başardı. Hikaye henüz bitmiş değil. Bizim çok büyük hedeflerimiz var ve bunları gerçekleştirmek için de idari istikrar gerekiyor. Dolayısıyla Anayasa değişiklikleri uzun vadeli sağlam bir ekonomik öngörüyü mümkün kılabilmek için önemli. Söz konusu olan şey tek adam idaresi değil. Demokratik ülkelerde olduğu gibi başkanın kim olacağına, parlamentoya kimin gireceğine halk karar verecek, her dönem 5 yıldan ibaret olacak. Başkan en fazla 2 dönem görev yapabilecek. Burada irade halkın iradesi. Duyduğunuz 'Türkiye şöyle şöyle ilerliyor' diye bahsedilen tüm spekülasyon, şüphe, korkular bir şeye dayanmıyor. Tamamen mesnetsiz. Yapılan yapısal reformlarla iyi bir mesafe katettik. Artık ikinci ve üçüncü nesil reformların zamanının geldi" dedi.

"17 Nisan sabahı itibarıyla çabalarımıza devam edeceğiz"

Mehmet Şimşek, geçen yıl Türkiye'nin birçok şok ile karşı karşıya kaldığını belirterek, "Buna rağmen reform programımıza devam ettik. Reform programımızdaki hedeflerin çoğuna ulaştık. Halen daha yapacaklarımız var. Bunun için de 17 Nisan sabahı itibarıyla biz çabalarımıza devam edeceğiz ve yapısal reformları tekrar gündemimize alacağız. Hukuki anlamda atmamız gereken adımları atacağız. Modern bir arabuluculuk sistemi bunun içinde önemli bir yer alıyor. Ticari ihtilaflar hızlı bir şekilde mahkemeye varmadan çözülebilsin. Özel mahkemelerin kurulması gündemde, bu da adaletin daha hızlı tecelli etmesinin sağlanması için bir araç. İş gücü piyasasına bir reform gerekli. Geçen yıl pazara birtakım esneklikler sunduk. İş bununla bitmiyor. Bazı bileşenlerin de yeni reform ile piyasaya kazandırılması gerekiyor" şeklinde konuştu.
"'Türkiye bir demokratik buhrana doğru gidiyor' algısı kesinlikle doğru değil"
Bürokrasinin azaltılması en önemli odak noktalardan birisi olduğunu vurgulayan Şimşek, "'Türkiye bir demokratik buhrana doğru gidiyor' algısı kesinlikle doğru değil. Biz demokrasimizin standardını yükseltme konusunda bir taahhütte bulunmuş durumdayız. Türkiye'nin karşı karşıya olduğu zorluklar da daha fazla demokrasi, temel hak ve özgürlük, hukukun üstünlüğü yoluyla aşılabilir. Bu kalkışma, sizlere Türkiye'nin demokratik hedeflerinden uzaklaştığı gibi bir fikir vermesin" ifadelerini kullandı.

Türkiye'de gayrimenkul alanlara vatandaşlık imkanı tanıyan bir mevzuatın getirildiğini hatırlatan Şimşek, "Çok da yüksek olmayan bir rakamla gayrimenkul alanların vatandaşlık hakkı kazanabilecek. Etnik ve dini farklılıkların bir zenginlik ve çeşitlilik olarak algılanmalı. Bu bir tehdit değildir. Komşu ülkelere bakıldığında mezhep ayrılıkları bile ayrılık sebebi olarak görülüyor" dedi.

"Her halükarda gelir kaynaklarımızı çeşitlendirmeye odaklanmamız gerekli"

Mehmet Şimşek, dünyanın sürekli değiştiğini ve 4. Sanayi Devriminin ülkeler ve iş dünyası üzerinde ciddi değişim oluşturacağını, enerji sektöründe önemli bir değişim yaşandığını söyleyerek şunları söyledi: "Enerjinin depolanması gerekli. Bu fosil yakıtlara dayalı ekonomiye sahip ülkeler üzerinde önemli etkisi olacaktır. Burada önemli olan şey şu; bizim her halükarda gelir kaynaklarımızı çeşitlendirmeye odaklanmamız gerekli. Ya çeşitlendirmek durumundayız ya da daha performans bazlı kültüre doğru ilerlemek durumundayız. Ben de coğrafi anlamda ekonomiyi çeşitlendirmenin önemine inanıyorum. Biz kapılarımızı açtık. Komşu ülkelerimizden gelen yatırımlara açığız. Türkiye'ye geldiğinizde yabancı bir şirket muamelesi görmezsiniz, görmeyeceksiniz. Siz burada istihdam, değer oluşturan, üretim yapan ve hizmet sağlayan bir şirket olarak yerli şirketlerden farksız bir muamele görürsünüz. Uluslararası şirketlerle yerel şirketler arasında bu anlamda bir fark yok bizim gözümüzde".

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, sadece Türkiye için değil, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerini kapsayan reformlar konusunda kuvvetli hisler taşıdığını söyleyerek, "Genç işsizlik, Orta Doğu ve Afrika'da yüzde 30'un üzerindedir. Bugün ile 2030 yılı arasında 180 milyon kişinin daha çalışma yaşına ulaşacak. Çeşitlendirme, reformlar ve açıklık olmadan bu insanlar için yeni iş imkanı oluşturmak oldukça zor" diye konuştu.

"En karanlık saatler güneşin doğmasından hemen önceki saatlerdir"

Türkiye'nin zor bir yıldan geçtiğini belirten Şimşek, bu durumun Türk şirketlerinin yurt dışında son 4 yılda 30 milyar dolarlık yatırım yapmasına engel olmadığını belirterek, "En karanlık saatlerin insanların en korktuğu saatlerdir. Ancak en karanlık saatler güneşin doğmasından hemen önceki saatlerdir. Şu anda Türkiye'den kaçmak ya da uzaklaşmak doğru strateji olmayacaktır. Hangi standarttan bakarsanız bakın Türk varlıkları şu anda değerinin altında. Normalde bu içinde olduğumuz zamanlar piyasaya girilmesi gereken zamanlardır. Piyasadan kaçılacak zamanlar değildir. TL efektif kur açısından bakarsanız, 2003 seviyesinden çok daha aşağıya geldi. Dolayısıyla son 15 yıllık dönemde Türkiye çok şey başardı. Yapısal açıdan da baktığınızda Türkiye'de olumsuz görünüm için hiçbir şey yok" dedi.

Şimşek, Türkiye'nin son 15 yılda önemli başarılara imza attığını, şu anda Türkiye'de olumsuz görünüm için hiçbir sebep bulunmadığını söyledi. GSYH'nin 2002'ye bakıldığında 100 endeksi ile konuşulursa şu anda 209 seviyesine geldiğini belirten Şimşek, "Türkiye 100'den 209'a gelirken, Çin, Hindistan gelişmekte olan piyasalar endeksi 100'den 190'a geldi" dedi.

"Türkiye'nin görünümü orta ve uzun vadede güçlü olacak"

Şimşek, referandumun başarıyla atlatılmasından sonra bekleyen reformların gündeme alınması için hızlı bir şekilde hareket edeceklerini, hükümette bu isteğin olduğunu söyledi. Reformlar sonrası normalleşme yoluna girileceğini, bu reformlarla siyasi istikrarın ve yönetim istikrarının mümkün kılınacağını altını çizen Şimşek, sözlerini şöyle tamamladı: "Reformlar sayesinde Türkiye'nin görünümü orta ve uzun vadede hep olduğu gibi güçlü olacak. Uluslararası medyadaki manşetlere baktığınız zaman, bu manşetler sizin algınızı şekillendiriyorsa o zaman yanlış bilgilendiriliyorsunuz demektir. Türkiye'de 80 milyonluk nüfusun arzuları, hedefleri, yapmak istedikleri, yakalamak istedikleri var. Bunlar hala, aynı şekilde bütün ateşiyle devam ediyor. Coğrafi konumumuz bizim için bir yük değil. Bu hükümet daha fazla reform yapmak için istekli". 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Epilepsi hastası Manavgat Irmağında ölü bulundu Antalya’nın Manavgat ilçesinde ailesinin Cuma Gecesi Şelale Polis Karakoluna kayıp başvurusunda bulunduğu 41 yaşındaki Ümit Ejder Korkusuz, Manavgat Irmağında ölü bulundu. Cansız bedeni bulunduğunda elinde cep telefonu olan Korkusuz’un telefonla konuşurken epilepsi krizi tuttuğu, ırmağa düşerek boğulmuş olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Manavgat Irmağı ile denizin buluştuğu Boğaz mevkiinde ırmak içerisinde bir ceset olduğu ihbarı Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı Merkez Karakolu ve Sahil Güvenlik Komutanlığı ekiplerinin alarma geçirdi. Olay yerine gelen ekipler, ihbarı yapan vatandaşın kürekle elbisesinden tutup kıyıya çektiği erkek cesediyle karşılaştı. Irmakta soğuktan katı hale gelen cesedin elindeki cep telefonu dikkatlerden kaçmadı. Yapılan araştırmalar sonucunda cesedin Cuma gecesi ailesinin Cumhuriyet Polis Merkezine kayıp başvurusunda bulunduğu 41 yaşındaki Ümit Ejder Korkusuz’a ait olduğu belirlendi. Polis ekiplerinin haber vermesi üzerine olay yerine gelen Ümit Ejder Korkusuz’un kardeşi büyük üzüntü yaşarken, kardeşinin epilepsi hastası olduğunu, kimse ile bir probleminin olmadığını, daha önce kendisini damdan attığı için beyin kanaması geçirdiğini, büyük ihtimalle ırmak kenarında telefonla konuşurken gelen epilepsi krizi sonucu ırmağa düşerek boğulmuş olabileceğini dile getirdi. Ümit Ejder Korkusuz’un cenazesi, Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı Olay Yeri İnceleme Ekibi, Adli Tabip ve Cumhuriyet Savcısının incelemelerinin ardından Antalya Adli Tıp Kurumuna gönderildi.
İstanbul Türk dönerine Avrupa’da geleneksel ürün tescili geliyor Türk mutfağı denilince akla gelen ilk lezzetlerden dönerin "geleneksel ürün adı" olarak tescil edilmesi için Uluslararası Döner Federasyonu tarafından Avrupa Birliği’ne (AB) yapılan başvurunun ilanı, AB Resmi Gazetesi’nde yayımlandı. Avrupa Komisyonu’nun Resmi Gazete’de yayınladığı karara göre, dönerin sığır, koyun veya tavuk etinin ince ve yatay biçimde dilimlenmiş şekilde kesilerek bir şiş üzerinde sabitlendiği, bunun dikey olarak kendi ekseni etrafında dönerek ateşte pişirildiği bilgisi verildi. İnce ve yatay olarak dilimlenen etlerin pişirme öncesi yoğurt veya süt, biber veya domates püresi, tuz, çeşitli ot ve baharatlardan oluşan bir karışımla terbiye edildiği belirtilen ilanda, dönerin şişlenmesi sırasında et katmanlarının arasına yatay olarak dilimlenmiş yağ yerleştirildiği anlatıldı. Dönerin 1800’lü yılların başından itibaren İstanbul’dan Osmanlı coğrafyasının çeşitli şehirlerine yayıldığı, lokantalarda ve hanlarda pişirilip satıldığı belirtilen ilanda, Takiyüddin el yazmalarında dönerin dikey pişirilmesinin 1546 yılına kadar gittiği bilgisi verildi. İlanda, dönerin 1962’den 1979’a kadar yoğun bir şekilde devam eden Türklerin Avrupa’ya ve özellikle Almanya’ya göçünün kültürel simgesi haline geldiği, dönerin adı ve üretim süreci değişmeden Almanya ve diğer Avrupa ülkelerine yayıldığı belirtildi. Dönerin Avrupa’da en popüler sokak yemeklerinden biri haline geldiğine işaret edilen ilanda, döner tabirinin dönmek kelimesinden türediği ve yemeğin adının geleneksel pişirme tekniğiyle ilgili olduğu kaydedildi. İlanın AB Resmi Gazetesi’nde yayımlanmasıyla dönerin AB tarafından "Geleneksel Ürün Adı" tescil sürecinin ilk adımı atılmış oldu. Döner, 3 aylık itiraz süresinin dolmasının ardından tescil edilecek ve Türkiye’den AB’de tescillenen ilk geleneksel ürün adı olacak. Bu gelişmenin ardından Uluslararası Döner Federasyonu bir basın açıklaması düzenledi. “Döner kültürlerin kaynaşmasını sağladı” Basın açıklamasında konuşan Uluslararası Döner Federasyonu Baş Danışmanı Huriye Özener, “2020 yılında kendi ülkemizde dönerin geleneksel ürün adı olarak tescilini yaptık. Uluslararası Döner Federasyonu adına Avrupa Birliği Komisyonuna 2022 yılında geleneksel ürün olarak başvurumuzu gerçekleştirdik. Nisan ayının 24’ünde ilan edildi. 3 ay askı sürecimiz var, tescili bekliyoruz. Tescil bizim için çok önemli, bugün 140 ülkede döneri temsil edebilmek bununda UDAFED tarafından yapılıyor olabilmesi bizim için onur ve mutluluk verici. Osmanlı döneminden gelen bir lezzet kültüründen bahsediyoruz. Türklerin iş için Avrupa’ya göç etmesiyle beraber dönerin Avrupa ve diğer ülkelere yayılmasına neden oldu. Döner toplamsal alışveriş ve kültürel birlikteliğe neden oldu. Almanya Cumhurbaşkanı’nın Türkiye’ye gelişinde dönerle gelmesi bu kültürün örneklerindendir” diye konuştu.
Muğla Muğla Büyükşehir Gazeteciler Derneği’nden Başkan Aras’a ‘Hayırlı olsun’ ziyareti 31 Mart yerel seçimlerinde Muğla Büyükşehir Belediye başkanı seçilen Ahmet Aras’ın göreve başlaması nedeniyle Muğla Büyükşehir Gazeteciler Derneği Yönetim Kurulu ve ilçe temsilcileri ‘Hayırlı olsun’ ziyaretinde bulundu. Büyükşehir Belediyesi başkanlık makamında gerçekleşen ziyarette konuşan Muğla Büyükşehir Gazeteciler Derneği ve Ege Gazeteciler Federasyonu Başkanı Cem Kaytan, “Muğla olarak seviyeli ve sakin bir seçimi geride bıraktık. Bu süreçte Muğla Büyükşehir Belediye Başkan adaylarından başta siz olmak üzere Muğla’nın gelişmesi ve Muğlalıların daha refah bir yaşam seviyesine ulaşması için projeler ortaya koydunuz. Demokrasinin gereği herkes aday olabilir ama bir kişi seçilecekti. Seçmen tercihini sizden yana kullandı. Önümüzdeki 5 yıllık süreçte Muğla basını olarak sizlerin çalışmalarını yakından takip edeceğiz” dedi. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Bodrum’da 5 yıl görev yaptığım süreçte Bodrum basını ile kurdukları iyi ilişkilerin bundan sonra tüm Muğla genelinde de aynı düşünce içinde sürdüreceklerini açıkladı. Başkan Aras, “Muğla çok özel bir il. Bu ilin Büyükşehir Belediye Başkanı olma gibi bir onur, 31 Mart tarihinde vatandaşlarımız tarafından bize layık görüldü. Turizmi ile tarımı ile çevresiyle toplumun her kesimiyle barışık, 13 ilçemizi a partili, b partili ayrımı yapmadan hizmet edeceğim. Bu konuda seçim çalışmalarında da bunu sıklıkla dile getirdim. Artık şimdi Muğla’yı bir dünya kenti yapma zamanı” dedi.
Mersin Mersin Büyükşehir Belediyesi ’Kardeş Şehir Programı’ ile gençleri Almanya’ya götürüyor Mersin Büyükşehir Belediyesi, ‘uluslararası kardeşlik, uluslar ötesi birlik’ mottosuyla ’Kardeş Şehir Öğrenci Değişim Programı’ kapsamında Mersinli gençleri Almanya’ya götürecek. Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, Mersinli gençlerin değişim programı ile yabancı kültürleri ve coğrafyaları yerinde görebilmesi ve kalıcı dostluklar geliştirebilmesi adına yapılan ’Kardeş Şehir Öğrenci Değişim Programı’ sayesinde gençler, farklı ülkeler görme fırsatı yakalıyor. Program kapsamında bu yaz gençler Almanya’nın Oberhausen kentine gidecek. 3-18 Ağustos tarihleri arasında yapılacak gezi için hazırlıklarını titizlikle sürdüren Mersin Büyükşehir Belediyesi, başvuruları almayı sürdürüyor. Bilgi almak isteyenler ise ’www.mersin.bel.tr’ ile ’Teksin Mersin’ ve ’Alo 185’ üzerinden alabilecek. “Prensip, iki şehir gençleri arasında kültürel, sosyal yakınlaşma sağlamak” Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı İbrahim Evrim, projeyle alakalı bilgi vererek, “Bu Oberhausen kardeş kentimizle yaptığımız bir proje. Bir yıl onlar bize geliyorlar, bir yıl biz onlara gidiyoruz. Prensip; iki şehir gençleri arasında kültürel, sosyal yakınlaşma sağlamak. İki yıl boyunca karşılıklı bir tanışma ve yakınlaşma vesilesi oluyor. Etkinlikler çok güzel geçiyor. Oberhausen Belediyesi buna çok önem veriyor. Güzel bir proje” dedi. Benzer projeyi Mersin’in diğer kardeş şehri Kushimoto ile de yaptıklaını kaydeden Evrim, hazırlıkların sürdüğünü belirterek, “Çok ciddi bir hazırlık döneminden geçiyoruz. Sıkı bir yönetmelik var, çocukları çok titizlikle seçiyoruz. Genel Sekreterimiz Başkanlığında bir üst kurul oluşuyor. Onlar çocukların dil seviyelerini, temsil kabiliyetlerini inceliyorlar ona göre seçiyoruz. Giden çocukların yüzde 30’u kadar da belediye personeli çocuklarına kontenjanımız var” diye konuştu. “Yakın dostluklar, güzel hikayeler doğuyor” Evrim, yapılan gezilerin çocukların kariyer kararlarında da etkili olduğunu belirterek,“Geçen sene gönderdiğimiz kızlarımızdan biri orada yüksek öğrenime başladı. Böyle çok yakın dostluklar, güzel hikayeler doğuyor. Amaç da bu zaten” ifadelerini kullandı. Programla ilgili dikkat edilmesi gereken konular ise şöyle belirtildi; "Veliler, Kardeş Şehirler Öğrenci Değişim Programı öncesinde uçak bileti, vize işlemleri, seyahat sigortası gibi ödemeleri kendileri yapacak. Program sırasında yaşanacak sağlık sorunları, seyahat sağlık sigortası kapsamında değilse, yapılan harcamalar veliler tarafından karşılanacak. Program, karşılıklı ağırlama esasına dayalı. Programa katılan öğrenci, bir sonraki değişim programında yurt dışından gelecek olan öğrenciyi ağırlamakla yükümlü."
İzmir Başkan Önal muhtarlarla buluştu: "Her vatandaşımızın sesine kulak vereceğiz” Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, yerel seçimlerin ardından görevlerine başlayan 24 mahalle muhtarıyla bir araya geldi. Meclis Salonu’ndaki ilk muhtarlar buluşmasında birlik, beraberlik ve dayanışma mesajı veren Önal, vatandaşın sesine kulak vereceklerini belirterek, her mahalleye eşit ve adil hizmet gideceğini söyledi. Başkan Önal, “Vatandaşlarımızdan gelen talepleri ileten muhtarlarımızla güçlü bir bağ kurarak bütün sorunları yerinde tespit edip, imkanlarımız dahilinde çözüme kavuşturacağız" dedi. Her mahalleye eşit ve etkin hizmet Bayraklı Belediyesi Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya yerel seçimler sonrası görevlerine başlayan 24 mahalle muhtarı katıldı. Yeni dönemde Bayraklı’ya en iyi hizmeti vermek için muhtarlarla her zaman dayanışma içinde olacaklarını belirten Başkan Önal, “Bayraklı’da mali disiplinini sağladıktan sonra mahallelerimizin öncelikli sorunları başta olmak üzere acil çözüm bekleyen işler için harekete geçeceğiz. Belediyenin rutin hizmetlerini daha disipline edilmiş bir şekilde gerçekleştirmek için hizmeti önceleyen bir anlayışla yola çıktık. Her gün belediyedeki görevimi yapmak için özellikle ayrı mahallelerden geçerek geliyorum ki; eksikleri yerinde görüp ihtiyaçlara hızlıca cevap verebileyim. Muhtarlarımız bizim mahallelerdeki gözümüz, kulağımız. El birliğiyle sahada hizmetlerimizi her mahallemize eşit ve en etkin şekilde götürmek için Bayraklı’nın her mahallesinde ve sokağında vatandaşlarımızın sesine kulak vereceğiz. Belediyemizde kimsenin kayrılmadığı, herkesin emeğinin takdir edildiği bir süreç kurmak için elimden geleni yapacağım. Amacım; sizlerin de desteği ile beş yılın sonunda Bayraklı Belediyesini daha kurumsal bir yapıya kavuşturmak. Gördüğünüz eksiklikleri duyarlılıkla bize iletmenizi özellikle rica ediyorum. Bu yeni dönemin hepimiz için hayırlı olmasını ve her birimiz için başarı ile neticelenmesini diliyorum” dedi. Muhtarlardan hizmet sözü Başkan Önal’a yeni dönemde başarı dileklerini ileten muhtarlar ise; mahallelerindeki öncelikli sorunları ve ihtiyaçları anlattı. Belediyenin mali disiplininin en kısa sürede alınan tasarruf tedbirleriyle sağlanacağına inandıklarını ifade eden muhtarlar, “Bayraklı’ya yapılacak her hizmet için elimizi taşın altına koymaya hazırız” dedi.