EĞİTİM - 29 Ocak 2021 Cuma 12:02

Sınavda zeki olan değil planlı çalışan kazanıyor

A
A
A
Sınavda zeki olan değil planlı çalışan kazanıyor

Lise ve üniversite sınavına hazırlanan öğrencilere seslenen Uğur Okulları PDR ve AR-GE’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Barış Sezgin “Hedef yoksa motivasyon olmaz. Kısa süreli hedefler koyarak planlı çalışmak gerekiyor. Çünkü LGS de YKS de bir zeka testi değil. Bu sınavlar tamamen emek ve motivasyon testidir” dedi.

Birinci dönemi uzaktan eğitimle tamamlayan 8. ve 12. sınıf öğrencilerin büyük çoğunluğu yarıyıl tatilinde yüz yüze derslere başladı. Hem okullardaki kurslara katılan hem de evden çalışmaya devam eden öğrencilerin bu süreçte eksiklerini tamamlaması gerektiğini belirten Uğur Okulları PDR ve AR-GE’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Barış Sezgin, ikinci dönemde öğrencileri daha yoğun bir dönem beklediğini söyledi.

Hedef ve motivasyon ilişkisine dikkat çeken Sezgin “İnsan beyni kısa süreli hedeflerle çalışır. Bu nedenle öğrenciler de başarılı olmak için ilk olarak kendilerine kısa süreli hedefler koymalı. Çünkü kişi hedefine ne kadar ulaşırsa, içsel ödüllendirme sistemiyle motivasyonu da aynı oranda artar. Unutmayalım ki hedef yoksa motivasyon da olmaz. Hedeflerimize ulaşmak için ise planlı olmak gerekiyor. Çünkü LGS de YKS de bir zeka testi değil. Bu sınavlar tamamen emek ve motivasyon testidir. Sınavı daha zeki olan değil daha planlı çalışan ve motivasyonu yüksek olan öğrenciler kazanıyor. Sınavın günü, soru sayıları, sınava girecek kişi sayısı belli. Önemli olan öğrencilerin bu tarihe kadar doğru bir planlama ile kendilerine kısa süreli hedef koyarak hazırlık yapmaları. Bir öğrenci matematikten 3 net çıkarıyor olabilir. Başarılı olmak için bir sonraki hedefi 5 net olmalı. Bu hedefe ulaştığında, hissettiği içsel ödüllendirme ile kısa sürede net sayılarını artıracaktır” diye konuştu.

Başarısız olduğu derse odaklanan bir adım öne geçer

Öğrencinin başarısız olduğu konulara odaklanmasının önemine vurgu yapan Sezgin şöyle devam etti: “İnsan beyni konfora dayalı çalışır. Bu nedenle öğrencilerin yaptıkları yanlışlardan biri de sınavda yapabildiklerine odaklanmaları. Adaylar hayatları boyunca yapabildiklerine odaklanabilirler ama merkezi sınavlar adayın ‘yapamadığı konunun ne kadar iyi üstesinden gelebildiğinin sınavı’ diyebiliriz. Kimi öğrencinin Türkçe’ ye kimi öğrencinin de matematiğe eğilimi vardır ve bu derslerde başarılıdır. Ama merkezi sınavlarda ‘yapamadığı’ dersin de üzerine gidip çalışması ve kendini bu konuda geliştirmesi gerekir. Çünkü biliyoruz ki 3 milyon öğrenci sınava giriyor ve bir soru, adayı 30 bin kişi öne ya da arkaya taşıyabiliyor. İşte bu nedenle de başarılı oldukları konuların yanı sıra zorlandıkları alanlarda fazladan bir soru yapabilmek çok önemli. Ayrıca öğrenciler yol haritalarını oluştururken rehberlik birimlerinden de destek almalı.”

Başarılı olmak için düşünce-eylem-alışkanlık olgularının bir arada bulunması gerektiğini vurgulayan Sezgin; öğrencinin ilk etapta düşünce olarak hedefini belirlemesini, ardından planlı çalışarak bunu eyleme geçirmesini ve sonrasında da bunu alışkanlık haline getirmesi gerektiğini söyledi. Barış Sezgin hem LGS’ye hem de YKS hazırlanan öğrencilere şu önerilerde bulundu:

Aile arasında sınırlar belirlenmeli: İnsan beyninin odaklanma süresi 40 dakikadır ve bu sürede odada öğrenciyi rahatsız edecek bir kişi ya da unsur bulunmamalıdır. Öğrencinin evde küçük kardeşleri varsa mümkünse ayrı bir odada çalışmalı ya da diğer aile bireyleri öğrencinin dikkatini dağıtmamalı.

Cep telefonu ciddi bir dikkat dağıtıcıdır: Ders çalışırken cep telefonu öğrencinin yanında olmamalı. Öğrenci derse konsantre olduğu sırada gelen bir mesaj ya da sosyal paylaşım sitelerinden gelen bir bildirim, çalışmayı ve öğrenmeyi olumsuz etkiler. Ayrıca bir yandan dijital oyun ya da film platformlarıyla ilgilenirken bir yandan da ders çalışmak mümkün değildir.

Gece ders çalışmak verimli değil: Ergenlik döneminde uyku düzeni çok önemlidir. Pandemi sürecinde bazı öğrencilerin gündüz uyuyup gece yaşamaya başladıklarına tanık oluyoruz. Bu başarıyı olumsuz etkiler. Gece çalışmak gündüz kadar verimli değildir. Beynimiz günebakan çiçeğine benzer. Öğrenmeye en açık olduğumuz zaman sabah saatleridir. Güneşin doğuşuyla birlikte beynimizin nörolojik fonksiyonları çok daha iyi çalışır.

Diyet yapmasınlar: Öğrenciler açlık tokluk düzenine dikkat etmeli. Sınava hazırlık gruplarında diyet yapılmasını önermiyorum. Öğrenciler dengeli beslenmeli. Kan şekeri düşük olduğunda öğrenci odaklanmakta güçlük çeker. Ancak bu dönemde hareket etmek de önemli. Bedenimiz bizim makinamızdır. Öğrencilerin günde bir saat yürüyüş yapmaları ya da bir spor dalıyla ilgilenmeleri akademik performanslarına olumlu katkıda bulunur.

Krizi fırsata çevirin: Pandemi nedeniyle motivasyon sorunu yaşayan öğrenciler var. Unutmayalım pandemi bir kriz süreci ve bu krizden kazançla çıkmak mümkün. Geçtiğimiz yıl sınav sonuçlarında bunu gördük. Bu süreçten çok avantajlı çıkan öğrenciler de oldu. Sınava hazırlık süreci, öğrencilerin hayatları boyunca ‘iyi ki’ ya da ‘keşke’ diyebilecekleri bir dönem. “Kim olmalıyım?” noktasında, LGS ve YKS bir referans noktası.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Rize Çayın düşmanı: ‘Telgraf otu’ Mayıs ayında açılması beklenen yaş çay sezonu öncesi çay arazilerinde çıkan Telgraf otu, çayın filizlenmesine engel oluyor. Rize’de çay bahçelerinde bu otun çok çıkmaya başlaması üzerine çay üreticisi tedirgin olurken, Ardeşen Ziraat Odası Başkanı Turan Kabaoğlu, çaylıkları istila eden Telgraf otunun çay sezonu başlamadan toplanarak yok edilmesi gerektiğini söyledi. Bitkinin çaya zarar verdiğini ve işçilerinde çay gibi gözükmesinden ötürü bu otu topladıklarını ifade eden Ardeşen Ziraat Odası Başkanı Turan Kabaoğlu, “Bu bitki bizim çay alanlarımızda istilacı durumda. İsmi telgraf çiçeği diye literatürde geçiyor. Bu bizim çaylıklarımızı neredeyse istila etmiş, kapatacak pozisyona girmiş durumda. Bunu yok etmek için birçok kurum ve kuruluşlarla istişarelerde bulunduk. Bunun tek bir çaresi var o da bunu elle çaylıklarda temizleyip bir poşete koyup imha etmek. Bu kopardığın yaprağından bile ürüyor. Bambaşka bir bitki. Kolay da kurumuyor. Koparıp bıraktığın yerde kendisi köklenip gidiyor. İstilacı bir varlık. Çaylıkların dibine bırakıyorlar. Tekrar üremeye devam ediyor. Bunu topladıktan sonra mutlaka bir poşete koyup poşetin içinde öldürmeye çalışacağız. Hatta çiçeklenmeden tohum saçmadan bunları önceden temizleyip koyacağız ve poşetin ağzını kapatıp güneşle irtibatını kestikten sonra öldürmeye çalışacağız. Aynı çay gibi gözüküyor. Bazen işçiler bunu da çay diye topluyor. Çayın içerisinde gübreyi, mineralleri alıyor ve çayı öldürüyor” şeklinde konuştu.
Kütahya Hisarcık’ta Seydi Resul Türbesi için geleneksel gözleme hayrı Kütahya’nın Hisarcık ilçesi Şehitler Mahallesi’nde hayırseverlerin katkılarıyla Ahi Beyi Seydi Resul Türbesi için geleneksel hayır etkinliği gerçekleştirildi. Şehitler Mahallesi Muhtarlığı tarafından organize edilen geleneksel Seydi Resul Türbesi gözleme hayrı için hayırsever kadınlar sabah erken saatlerden itibaren Seydi Resul Türbesi önünde bir araya geldi. Hayırseverlerin getirdiği un ve yağdan yapılan gözlemeler kurulan saclarda imece usulü pişirerek ilçe halkına dağıtıldı. Ayrıca gözlemeler cami cemaatinin alması için ilçe merkezindeki tüm cami girişlerine bırakıldı. Gözleme yapan kadınları ziyaret eden Kaymakam İsmail Tosun, Belediye Başkanı Mustafa Demirtaş bir süre kadınlarla sohbet ederek özverili çalışmalarından dolayı teşekkür etti. Kaymakam İsmail Tosun, İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen Alperen Korkut ve İlçe Emniyet Amiri Ayhan Istık ile beraber Seydi Resul Türbesini ziyaret eden Belediye Başkanı Mustafa Demirtaş, Şehitler Mahallesi’nde çok eski dönemlerden bu yana düzenlenen ve düzenlenmeye devam eden kadim adetlerden bir tanesinin Seydi Resul Türbesi hayrı olduğunu söyledi. Başkan Demirtaş, "Şehitler Mahallesi’nde çok eski tarihlerden bu güne kadar sürdürülen türbe hayrını daha önce mahalle muhtarımız halka duyurulmak, hayırsever halkımızda bu etkinliğe başta un ve yağ olmak üzere katkıda bulunmaktadırlar. Hayrın yapılacağı gün türbe önünde bir araya gelen hayırsever kadınlarımız yaşlı teyzelerimiz nezaretinde gün boyu gözleme pişirmekte, pişen gözlemeler halka ve cami cemaatine ikram edilmektedir. Bu güzel hayrın bugüne kadar sürmesine sebep olan herkesten Allah razı olsun” dedi. Seydi Resul Türbesi’nin ilçenin sosyal, dini ve iktisadi hayatını belirleyici yerlerinden olduğunu, çok eski dönemlerde kurulan Seydi Resul Tekkesinin o zamanlar ihtiyaç sahipleri ile yolculara hizmet verdiğini söyleyen Şehitler Mahallesi Muhtarı Mehmet Özkan, hayır etkinliğine katkıda bulunan herkese teşekkür etti. “Seydi Resul Kimdir?” Seydi Resul bir Ahi Beyi ve Bektaşi Şeyhi’dir. İlk olarak Kütahya Altıntaş ilçesine bağlı Beşkarış Köyü’nde tekke kurmuş, ardından Germiyan kuvvetleri ile Hisarcık ve çevresindeki yerleşim yerlerinin fethine katılmıştır. Toprakların ele geçmesinin ardından arazilerin bir kısmı kendisi ve arkadaşlarına temlik edilmiştir. O da buraya bir tekke inşa ederek mezkur arazileri tekkenin işletilmesi maksadıyla vakfetmiştir.