SPOR - 23 Kasım 2016 Çarşamba 11:35

Şırnak’ta 8 ay aradan sonra ilk antrenman

A
A
A
Şırnak’ta 8 ay aradan sonra ilk antrenman

Şırnak’ta kurulan hendek ve barikatların kaldırılması için valilik tarafından 14 Mart’ta ilan edilen sokağa çıkma yasağı ile birlikte kentten ayrılan Şehri Nuhspor Kulübü sporcuları 8 ay sonra şehir stadında antrenmanlara başladı.

Amatör ligde mücadele eden Şırnak Şehri Nuhspor Kulübü 8 ay sonra kendi sahasında antrenmanlara başladı. 26 Kasım’da başlayacak amatör lig maçları için sadece 1 haftalık antrenman yapma imkanları olan Şırnak Şehri Nuhspor Kulübü hafta sonu Kumçatıspor ile yapacakları maçı kazanıp lige iyi başlamayı hedefliyor. 8 aydır Şırnak’taki operasyonlardan dolayı idmana çıkmadıklarını ifade eden Şırnak Şehri Nuhspor Kulübü Başkanı Emin Yürek; “8 ay sonra ilk defa sahaya indik. Şırnak’taki operasyondan dolayı idmana çıkamadık. Evimizde dahi kalamadık. Herkes dağıldı. Tekrar geldik, herkes gibi evimiz ve kalacak yerimiz olamasa da biz bu sahayı seviyoruz. Biz bu çimleri seviyoruz. Ben geçmişte burada ter döktüğüm için ve insanın içinde nasıl bir heves oluşturduğunu biliyorum. Başladık, bir yerden de başlamak da lazımdı. Geçmişin verdiği sıkıntıları şu an yaşıyoruz. Ligimiz biraz erken başlayacak geçen yıllara göre, yaklaşık 9 takım bu gurupta oynayacak. Hedefimiz ilk başta kendimizi motive etmek. Bu lige hazır görmek” dedi.
Türkiye’nin en genç nüfusuna sahip bir ilde yaşanan sorunlardan sonra bunu gençlerin fırsata çevrilmesi gerektiğini ifade eden Başkan Yürek; “Bunun için elimizden geldiği kadar yönetim olarak elverişli bir ortam, maddi ve manevi bir destek sağlayacağız. Maddi destek içinde üzerimize düşen görevi yapacağız. Ama iş dünyasına sesleniyoruz. Şırnak olarak Türkiye nüfusuna göre en genç iliz. Bu kadar olaylardan sonra bu fırsatı değerlendirsinler. Özelikle bu gençleri değerlendirsinler. Biz kulüp olarak şu an futbol kısmını icra ediyoruz. İş adamlarımızın işleyeceği en büyük hayırlardan birisi spordur, futboldur. Valimiz, belediye başkanımızdan ve kurum amirlerimizden bu takıma sahip çıkmalarını istiyoruz. Bu takıma sahip çıktıkları zaman ne kadar güzel bir şey yaptıklarını kendileri de görecekler. Futbolcu gelişimi ve altyapı kısmında sıkıntılıyız. Ama biz bu sene ve önümüzdeki sene en büyük hedefimiz altyapıyı oluşturmaktır. Buda benim gibi ve benim gibi düşünen arkadaşlarımızın sayesinde olacaktır. Şu an ilk hedefimiz bu gurupta oynayacağımız maçlarımızı kazanıp bir üst lige çıkmaktır” diye konuştu.

"Takımı 8 ay sonra ilk defa topladık"
8 ay aradan sonra takımı ilk defa topladıklarını belirten Şırnak Şehri Nuhspor Teknik Direktörü Fehmi Kalender, il dışındaki sporcuları çağırdıklarını söyledi. Kalender, “Şırnak Şehri Nuhspor olarak 8 ay yasak olayından sonra ilk defa takımı toparlıyoruz. Buradaki arkadaşlarımızın dışarıda olması, Şırnak’ın il dışında olması sebebiyle Diyarbakır ve Cizre’den getirdiğimiz genç arkadaşlarımızla birlikte tekrar yeni bir oluşum içerisine girdik. Hala sıkıntılarımız devam etmektedir. Burada ki geçmişte bizimle beraber oynayan ve halen lisansı bizde bulunan diğer futbolcularla bir harmanlama yaptık. Burada ayın 26’sında müsabakalar başlayacak. 9 takımlı bir fikstür çekimi yapıldı. Asıl amacımız önümüzdeki yıl futbol akademi ligini ve bayan futbol okulunu kurmayı düşünüyoruz. Bizim öğrencilere sunabileceğimiz katkı akademi liglerde lise mezunu olan arkadaşlar, sınavdan sonra bunların (BESYO) beden eğitimi ve spor yüksekokuluna katılma oranı çok yüksek. Bu amaçla bizim genç kardeşlerimiz bize yardımcı olurlarsa, aileler dahil. Kendi çocuklarını getirirlerse diğer illerde olduğu gibi bize teslim ederlerse ve ailelerin nezaretinde çocukları çalıştırırsak daha verim almış olacağız. Geçmişte bizim BESYO mezunu genç kardeşlerimiz var. Onlar her biri bir guruba bakacaklar. Bayanlar içinde bir bayan antrenör getireceğiz. Tüm bu alanların denetleyicisi ve sportif direktörü olarak ben başlarında kalacağım. Şırnak halkı bize sporcu desteğini sunarlarsa, onlar bize yardımcı olurlar. Bizde onların çocuklarına yardımcı oluruz. Dışarıdan sporcu alımımız az olur. Altyapının burada olması hem Şırnak halkı için, hem de çocuklarımız açısından faydalı olacak. Çocuklarımız başka oyunlara gideceklerine, sokakta veya kahve kültürünü alacaklarına burada bizimle spor yaparlar” ifadelerini kullandı.

"Takım olarak lige iyi hazırlanıyoruz"
Takım olarak lige iyi hazırlandıklarını belirten Cizreli Özcan Aşkar, “Stoper mevkisinde oynuyorum. Geçen sen Ağrı Gençlerbirliğispor’da oynadım. Bu sene ilk devre dizimde biraz sıkıntım vardı. Şırnak’a geldim sonra ve şu an hiçbir şeyim yok çok şükür. Ligi bekliyoruz. Biz takım olarak iyi hazırlanıyoruz. Yasaktan dolayı biraz geç başladık. Ama bu bizi etkilemez. Sonuçta kafada bitirmek lazım. İyi başlayıp iyi bitireceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın” dedi.

"Her türlü fedakarlığı yapmak için buradayız"
Diyarbakır’dan transfer edilen Melik Atlı da her türlü fedakarlığı yapmak için Şırnak'ta olduklarını söyledi. Atlı, "Diyarbakır’dan geldim. Geçen sene Bal Liginde oynadım. Bu sene Şırnak’a geldim. Her türlü fedakarlığı yapmak için geldik bu takıma. Şampiyon etmeye geldik. İdmanlarda geri kaldık ama her türlü açığını kapatacağız. İnanıyoruz, takımımız bireysel olarak hepsi çok iyi. Takım olarak ta çok iyiyiz. Bu ortamı yakaladığımız sürece bu sene şampiyon olacağız. Arkadaşlarla söz vermişiz bu fedakarlığı gösterip, şampiyon olacağız. Biz Şırnaklı geçler olarak spora önem veriyoruz. Sporu çok seviyoruz. Bizim takım çok iyi ve destek çıkılırsa geçlerimiz çok iyi yerlere gelir. Bizim zamanımızda bize destek çıkılmış olsaydı çok güzel yerlere gelecektik. Biz iyi yerlere gelemedik, burada yetenekli gençler var ve inşallah güzel yerlere gelirler. Amatör ligine hazırlanıyoruz. İyi bir takım ve iyi bir ekip kurmuşuz. Hedefimiz amatör liginden çıkıp Bal ligine çıkmak. Biz bunun için hazırlanıyoruz. Maddi ve manevi bazı sıkıntılarımız var ve destek bekliyoruz” diye konuştu. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Bilecik, 9 bin yıl öncesine ve Batı Anadolu’nun en eski yerleşim yeri unvanına sahip Bilecik İl Kültür ve Turizm Müdürü Serkan Bircan, Müzeler Günü dolayısıyla kutlama mesajında, "Bahçelievler Neolitik kazı çalışmalarında bizleri 9 bin yıl öncesine ve Batı Anadolu’nun en eski yerleşim yeri unvanını almamıza bunun yanında İnhisar’da Gedikkaya İn Mağarası kazı çalışmalarında ise günümüzden 16 bin 500’lü yıllara uzanan zengin bir tarih geçişinin olduğu aşikârdır" dedi. Bilecik İl Kültür ve Turizm Müdürü Serkan Bircan, Müzeler Günü’nü kutlayarak, "Dünya kültür mirasının korunması ve müzeciliğin tanıtılması amacıyla ICOM (Uluslararası Müzeler Birliği) tarafından tüm dünyada her yıl 18 Mayıs Müzeler Günü olarak kutlanmakta olup, buna bağlı olarak farklı etkinlikler ile Müzeler Günü kutlanmaktadır. Bu yıl Milletlerarası Müzeler Konseyi (ICOM) ana tema olarak ‘Müzelerde Eğitim ve Araştırma’ belirlenmiştir. Eskiden müzelerimiz içinde bulundurduğu esere teşhir-tanzim ve depoculuk yapmaktaydı. Dünyada ve ülkemizde her alanda olduğu gibi müzecilik alanında da baş döndürücü gelişmeler yaşanmaktadır. En önemli değişme de artık müzelerimiz halkın eğitimi ulusal ve uluslararası konferansların, seminerlerin yapıldığı çeşitli sosyal ve kültürel faaliyetlerin düzenlendiği sergilerin açıldığı, bilimsel kazı ve yayınların yapıldığı toplumumuza yön veren eğitim ve kültür merkezleri haline gelmiştir" dedi. "Günümüzden 16 bin 500’lü yıllara uzanan zengin bir tarih geçişinin olduğu aşikârdır" İl Müdürü Bircan açıklamasının devamında, "İlimiz tarihi zenginliği zengin kültürel mirası ve birçok medeniyete ev sahipliği yapan kadim bir şeyi olmasından dolayı önemli bir konum ve stratejik durumdadır. Yapılan kazılarda ortaya çıkan buluntular ve akademik bilimsel çalışmalar doğrultusunda yakın zamanda milattan önce 3000’li yıllara dayanan uzanan bir tarihe geçmişinin bilinirliliği varken son yapılan bilimsel ve arkeolojik kazı çalışmalarında şehrimizin tarihi Bahçelievler Neolitik kazı çalışmalarında bizleri 9 bin yıl öncesine ve Batı Anadolu’nun en eski yerleşim yeri unvanını almamıza bunun yanında İnhisar’da Gedikkaya İn Mağarası kazı çalışmalarında ise günümüzden 16 bin 500’lü yıllara uzanan zengin bir tarih geçişinin olduğu aşikârdır. Dirilişin, kuruluşun ve kurtuluşun şehri olarak tanımladığımız gazi şehir Bilecik’te şu an Kültür ve Turizm Bakanlığımıza bağlı Söğüt ve Bilecik Müze Müdürlüğü bununla birlikte Bozüyük Belediyesi ve Bilecik Belediyesi’ne ait 2 önemli şehir müzemiz hizmet vermektedir" ifadelerine yer verdi.
İstanbul Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz: “Fonun başlangıç sermayesini 500 milyon dolar olarak belirledik” Türk Yatırım Fonu Guvernörler Kuruluşu toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Toplamda 170 milyonu aşan genç ve dinamik nüfusumuz, 1,2 trilyon doları aşan ticaret hacmimiz ve müşterek zengin kültür mirasımız, büyük atılımlarımızı gerçekleştirmek için sağlam bir temel teşkil etmektedir” dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türk Yatırım Fonu Guvernörler Kurulu toplantısına katılım gösterdi. Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde gerçekleştirilen toplantının ikinci oturumunda konuşan Yılmaz, “Bu tarihi açılışın gerçekleşmesinde payı olan kardeş Türk devletlerinin tüm değerli temsilcilerini yürekten tebrik ediyorum. Sözlerimin başında sizlere Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın en kalbi selamlarını ve kutlama dileklerini iletiyorum” dedi. “Teşkilatımızın, uluslararası arenada görünürlüğü her geçen gün artmaktadır” 1992’de "Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirveleri" olarak başlattığımız sürecin ilerlemesiyle bugün tam teşekküllü bir teşkilata sahip olmaktan onur duyduğunu belirten Yılmaz, “Türk Devletleri Teşkilatları güçlü bağlarımızın üzerinde yükselen Teşkilatımızın, uluslararası arenada görünürlüğü ve etkinliği de her geçen gün artmaktadır. Müşterek çabalarımız sayesinde aile meclisimiz, kurumsal yapısını sağlamlaştıran, uluslararası arenada takip edilen ve üçüncü ülkelerin işbirliği yapmak istediği güçlü ve saygın bir teşkilat haline gelmiştir. Hedefimiz, Türk dünyasını her alanda güçlendirmek ve farklı sınamalar karşısında daha dayanıklı hale getirmektir. Toplamda 170 milyonu aşan genç ve dinamik nüfusumuz, 1,2 trilyon doları aşan ticaret hacmimiz ve müşterek zengin kültür mirasımız, büyük atılımlarımızı gerçekleştirmek için sağlam bir temel teşkil etmektedir. 2002 yılına baktığımızda üye devletlerimizin 558 milyar dolar ihracat yaptıklarını görüyoruz” ifadelerini kullandı. “Fonun başlangıç sermayesini 500 milyon dolar olarak belirledik” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019 yılında Türk Yatırım Fonu’nun kurulmasına yönelik niyetlerini ortaya koyduğuna değinen Yılmaz, “2021 yılında ise üye devletlerin ilgili Bakanlıklar Türk Yatırım Fonu’nun Kuruluş Anlaşmasını nihai hale getirmekle görevlendirilmiştir. Üye devletlerimizin ilgili Bakanlıkları son iki yıldır, Kuruluş Anlaşmasını nihai hale getirmek üzere çalıştılar. Uzun dönem üzerinde çalışılan Türk Yatırım Fonu’nun (TYF) Kuruluş Anlaşmasının Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Olağanüstü Ankara Zirvesi’nde devlet başkanlarımızın himayesinde imzalanmış olması bu süreci taçlandıran somut ve tarihi bir adım olmuştur. Kuruluş Anlaşmasının, üye devletlerimizin yüce Meclislerinde onaylanmasının ardından açılış gününe ulaşmış bulunuyoruz. Fon’dan beklentimiz, Türk coğrafyasının daha müreffeh yarınları için ekonomik gelişmesine en yüksek katkıyı sunacak şekilde destek olması ve finansal sürdürülebilirliğini korumasıdır. Ortak kimliğimizi, devletlerin eşitlik prensibine dayanarak geliştirmeyi amaçlıyoruz. Bu noktadan hareketle Türk Yatırım Fonu ’Eşit Sermaye Katkısı ve Eşit Oy’ ilkesiyle kurulmuştur. Fonun başlangıç sermayesini 500 milyon ABD dolar olarak belirledik. Bu sermaye tabanı; etkili projeler, güçlü kurumsal yapı ve şeffaf iş modeliyle birlikte, diğer yatırımcıları çekerek daha da artacaktır. Özellikle, diğer uluslararası ve bölgesel kalkınma kuruluşlarının ve özel sektörün kaynaklarının mobilize edilmesini öngörüyoruz. TYF, uluslararası ve ulusal finans ve kalkınma kurumlarının yanı sıra ticaret odaları ve özel kuruluşlarla da işbirliği içerisinde faaliyet gösterecektir” ifadelerine yer verdi. “Fonun şeffaf ve sonuç odaklı olarak faaliyet göstereceğinden de eminiz” Geçtiğimiz yıl Türk Devletleri Teşkilatı’nın Astana Zirvesinde İstanbul’un 2025 yılında Türk dünyası finans merkezi olarak ilan edildiğini söyleyen Yılmaz, “İstanbul Finans Merkezi (İFM), İstanbul’un bölgesinde ve dünyada uluslararası bir finans merkezi olmasına katkı sağlayacaktır. Tüm bu özellikleriyle ve avantajlarıyla İstanbul TYF’ye şüphesiz ki güç katacak ve gerek Türk dünyasına gerekse Fon’a yatırımcı çekilmesinde önemli katkılar sunacaktır. Fon’un üye ülkelerin kalkınma ihtiyaçlarına azami düzeyde cevap verecek şekilde, şeffaf ve sonuç odaklı olarak faaliyet göstereceğinden de eminiz. Türk Yatırım Fonu’nun faaliyetlerine başlaması, ülkelerimiz arasında daha fazla ekonomik iş birliği ve bütünleşmeye yönelik yolculuğumuzda tarihi bir mihenk taşını temsil etmektedir. Fon, halklarımız arasındaki birlik ve iş birliğinin ve ekonomik ilişkilerimizi derinleştirmeye yönelik kararlılığımızın önemli bir sembolüdür. Fonu, gelecek nesillere umut ve refah aşılayan bir başarı öyküsü haline getirmek için kararlılıkla birlikte çalışmaya devam edeceğiz. TYF’nin kuruluş sürecinde tüm üye ülkeler tarafından gösterilen çabaları takdirle karşılıyoruz. TYF Başkanı Sayın Bağdat Amreyev’in bu konudaki her daim özverili çalışmalarını özellikle vurgulamak istiyorum. Huzurlarınızda kendisine şükranlarımı sunuyor, muvaffakiyetler diliyorum” dedi. Toplantı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Türk Yatırım Fonu Başkanı Bağdat Amreyev’in imzaladığı anlaşmayla sona erdi.