SAĞLIK - 12 Mayıs 2023 Cuma 09:46

'Sivilce ergenliğe özgü bir durum değil, bir hastalıktır'

A
A
A
'Sivilce ergenliğe özgü bir durum değil, bir hastalıktır'

Birçok nedene bağlı olarak gelişen sivilcenin tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunu ifade eden Dr. Buğlem Elgörmüş, tedavisinin ise cilt tipine göre planlanması gerektiğini söyledi.

Sivilcenin, yoğunlukla gençlerde ve ergenlerde görüldüğünden dolayı toplumun bazı kesimlerinde dokunulmaması ya da üzerinde durulmaması gereken bir durum olarak değerlendirildiğini ifade eden Medicine Hospital Dermatoloji Hekimlerinden, Uzman Dr. Buğlem Elgörmüş, bu lezyonların gözeneklerin tıkanması, hatta enfekte olması ile seyreden bir hastalık durumu olduğunu söyledi. Tedavi edilmediği takdirde ne kadar süreceği ön görülemeyen ve sonrasında da deriden kabarık, deriden çökük, kırmızı ya da kahverengi renkli lekeler kalabileceğini ifade eden Elgörmüş, “Sivilce tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır” dedi.

'Sivilce ergenliğe özgü bir durum değil, bir hastalıktır'

Sivilcenin oluşum nedenlerini sıralayan Dr. Buğlem Elgörmüş sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Sivilceler kıl köklerimizde, gözeneklerimizde deri artığı, keratin ve yağ salgısı birikmesi ve bu ağzın açıklığının tıkanması ile başlayan bir süreçtir. Eğer ağız hava ile temas ederse bunlar siyah noktalar, deri ile kapalıysa beyaz noktalar olarak kendilerini gösterirler. Bu tıkanma sonrası bölgeye bağışıklık sistemi hücreleri göç eder ve burada bir yangı başlar. Bu da cildimizde kızarıklık olarak görülür. Eğer sürece cildimizin sürekli bakterisi P.acnes de katılırsa, işte o zaman püstül adını verdiğimiz küçük apseler oluşmaya başlar. Birden fazla kıl kökü yangı sırasında yırtılabilir, birleşebilir, akıntılı apseler ve nodüller, kistler oluşabilir.”

“Her cilt tipinin ayrı bir çözümü var”
Tedavisinin ise her cilt tipine özel olmasına dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Elgörmüş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Oluşumun tek bir nedeni olmadığı gibi, tek bir çözümü olması imkansız. Beklemek ise hiçbir fayda vermeyecektir. Bizler kliniklerimizde cilt tipinize bakarak, ihtiyaçlarınızı belirleyerek kişiye özgü bir tedavi planı çizip hastalarımızı kontrol altında tutarız. Düzenli aralıklarla görür, gerek sürülecek etken maddeler, gerek, ağızdan alınan ilaçlar ve gerekse cihazlarla müdahale ederek, sivilce ve komedonların sayı ve büyüklüklerini azaltmayı, sivilcelerin iz bırakmadan geçmesini hedefleriz. Bazı hastaların şiddet durumu, iz kalmamasına olanak tanımaz. Bu durumlarda da akne skar tedavilerine, deri kalitesine, hyalüronik asit ve kollajen miktarının arttırılmasına yönelik uygulamalara başvururuz. Hasta doktor uyumu yakaladığımız vakalarımız yüz güldürücü sonuçlarla bizleri de çok mutlu eder.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Arsima Enerji’den 2025’e “Car Port” hamlesi Dağlıoğlu Group bünyesinde faaliyet gösteren Arsima Enerji, enerji sektöründe yenilikçi projeleriyle adından söz ettirmeye devam ediyor. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Erol Dağlıoğlu, 2025 yılında hayata geçmesi planlanan “Car Port” projesiyle elektrikli araç kullanıcılarına detaylı çözümler sunmayı hedeflediklerini açıkladı. Güneş enerjisi ve çok yönlü hizmet “ Car Port” projesinin enerjisinin bir kısmını üzerindeki güneş panellerinden sağlayacağını belirten Erol Dağlıoğlu, “Bu sistem sadece bir şarj istasyonu olmayacak. Wifi hizmeti ve self servis kafe gibi imkanlarla kullanıcıların konforunu artıracak bir yapı tasarladık. Sürdürülebilir enerji kaynaklarıyla desteklenen altyapısı sayesinde çevre dostu bir çözüm sunacağız” ifadelerini kullandı. Bayiliklerle tüm Türkiye’ye yayılacak Erol Dağlıoğlu, “Car Port” modelinin ilk kurulumunun ardından bayilik sistemiyle Türkiye genelinde yaygınlaştırılacağını da belirtti. “Bu strateji, Arsima Enerji’nin yenilikçi çözümlerini daha geniş bir müşteri kitlesine ulaştırmayı amaçlıyor” diyen Dağlıoğlu, projenin hem sektöre hem de kullanıcı deneyimine yeni bir standart getireceğini vurguladı. Elektrikli araçlarla gelen zorluklara çözüm Elektrikli araçların hızla gelişmeye devam ettiğine dikkat çeken Dağlıoğlu, şarj teknolojilerindeki dönüşümün de önemine vurgu yaparak şunları söyledi: “Elektrikli araçlarla birlikte şarj teknolojileri de gelişiyor. Özellikle ticari taraftaki araçlarda elektrikli dönüşüm sağlanırsa, aynı anda yüksek güçlü şarj istasyonları ve altyapılar gerekecek. Ancak mevcut sistem bu ihtiyacı karşılamakta zorlanıyor; çünkü ülke genelindeki şebekeler halen yeteri kadar güçlü değil. Bu yöndeki talebi karşılayabilmek adına depolamalı şarj istasyonu modellerini ülkemizde yaygınlaştırmalıyız. Arsima olarak bu kapsamda araştırma ve fizibilite çalışmalarına başladık. Gelecekte başarılı olmak istiyorsak, sektörün hareket ettiği yönde bugünden yatırımlarımızı planlamalıyız.” Sektörde yeni standartlar ve Arsima’nın liderlik vizyonu Erol Dağlıoğlu, Arsima Enerji’nin “Car Port” projesiyle yalnızca enerji verimliliği sağlamayı değil, kullanıcı odaklı bir hizmet deneyimi sunmayı hedeflediğine dikkat çekti. Bu projenin elektrikli araç ekosistemine önemli katkılar sunacağını ifade eden Dağlıoğlu, “Elektrikli araçlar geleceğin taşıma sistemi olacaksa, altyapı ve kullanıcı deneyimi standartlarını bugünden belirlememiz gerekiyor. Car Port projesi bu standartların temelini oluşturacak” dedi. Öte yandan, Dağlıoğlu Group’un sürdürülebilirlik vizyonu doğrultusunda şekillenen “Car Port” projesi, Arsima Enerji’nin sektördeki liderlik pozisyonunu pekiştirecek. Şirket, güneş enerjisiyle desteklenen altyapı, depolamalı şarj istasyonu modelleriyle geleceğin ihtiyaçlarına bugünden yanıt verecek şekilde tasarlanıyor. Erol Dağlıoğlu, “Bu projeyle hem çevresel sürdürülebilirliği hem de müşteri memnuniyetini önceliyoruz” diyerek, Arsima Enerji’nin vizyonunu şöyle özetledi: “Car Port projesi, enerji sektöründe olduğu kadar elektrikli araç kullanıcıları için de yeni bir dönemin kapılarını aralayacak.”