GÜNDEM - 23 Aralık 2020 Çarşamba 15:15

'Sokak benim' dedi, beton çitlerle kapattı

A
A
A
'Sokak benim' dedi, beton çitlerle kapattı

İzmir'in Bornova ilçesinde arsa sahibi olduğunu iddia eden bir şahıs, belediyeden istimlak parasını alamayınca, yolun büyük bir kısmını beton çitlerle kapattı. Vatandaş, esnaf ve sürücüler ise mağdur olduklarını dile getirdi.

Bornova ilçesine bağlı Barbaros Mahallesi 5311 sokakta arsa sahibi olduğu ileri sürülen bir kişi, iddiaya göre sokağın büyük bir kısmını beton çit ve bant çekerek yaya ve araç trafiğine kapattı. İçerisinde otomatik kapı imalatı yapan bir firmanın da içerisinde bulunduğu sokakta yaklaşık 1 dönümlük alanın kendisine ait olduğunu öne süren şahıs, sokağa çektiği beton çitlerle ilginç görüntü oluşturdu. Beton çitlerin çekilmesiyle oldukça geniş olan sokak, bir anda tek aracın zorlukla geçebileceği bir alana dönüştü. Olay nedeniyle vatandaşlar, sürücüler ve bölgedeki esnaf zorluk çektiklerini, mağdur olduklarını söyledi. Vatandaşlar ayrıca, şahsa ait bir arsanın sokağa dönüştürüldüğü gerekçesiyle Bornova Belediyesini suçladı.

'Sokak benim' dedi, beton çitlerle kapattı

"Şurada bir yangın olsa, itfaiye giremez"

Beton çitlerle daraltılan sokakta iş yeri olan Mehmet Özveren isimli şahıs, sokağın daraltılması nedeniyle esnaf olarak oldukça mağdur olduklarını dile getirdi. Olası bir yangın durumunda itfaiyenin giremeyeceğini söyleyen Özveren, "3 gün önce kadastrodan geldiler buraya ve çizdiler buraları. Bir inşaat şirketi geldi buraya ve arsa sahibinin kapattırdığını belirttiler. Belediye istimlak bedelini ödemediği için arsa sahibi de burayı kapatma gereği duymuş. Ama görüyorsunuz ilerisi hastane. Bizim de iş yerimiz var burada ve mağduruz. Araçlar da geçemiyor buradan. Bornova Belediyesinden gelenler de oldu ama adamların elinde resmi evraklar var. Yolun darlığını görüyorsunuz. Buranın kapatıldığının herkes farkında değil daha. Birbirlerine sorup ne olduğunu öğrenmeye çalışıyorlar. Biz burada inşaat çalışanlarıyla konuşarak az çok ne olduğunu öğrenebildik. Bir istimlak bedelinin ödenmediğinden bahsediliyor. Arsa sahibi ses getirmeye çalışarak parasını almayı istiyor. Şimdi insanlar belediyeye şikayet edecekler, belediyeye baskı yapacaklar, belediye de baskıdan sıkılıp ödemeye gidecek yöntemiyle hareket ettiğini düşünüyoruz arsa sahibinin. Biz sorunun çözüme kavuşturulmasını istiyoruz. Şurada bir yangın olsa, itfaiye giremez. Hastane var, ambulans giremez. Çünkü 4 metreye kadar daraldı yol. Bu sokağa başka giriş çıkış da yok. Şu binalarda oturanlar daha farkında değiller; taşınacak olsalar büyük araçlar giremez. Taksiler bile zor dönüyorlar. Asıl büyük olay olduğunda herhalde farkına varacaklar" açıklamasında bulundu.

"Belediye bu zamana kadar neredeymiş"

Sokakta börekçi dükkanı olan Rabia Özdemirbaş isimli esnaf, yaşanılan durumdan dolayı Bornova Belediyesi'ni suçladı. Özdemirbaş, "Sıkıntı yaşıyoruz burada. Sokaktan geçemiyoruz, çöp dökmeye çıkamıyorum, siparişleri arabaya taşıyamıyoruz. Üstelik park sorunu yaşıyoruz, müşterilerimiz de kısıtlandı. Bu yolun sonu hastane mesela. Herkes mağdur oldu. Ben çok yanlış görüyorum bu durumu. Belediye bu zamana kadar neredeymiş. Nasıl izin vermiş. Mal sahibi neden durup dururken, bu kadar zaman sonra böyle bir karar almış. Bunun sebeplerinin araştırılması lazım. Herkes üstüne düşeni yapmalı. Hangi belediye olursa olsun, burada bir ihmal olduğunu düşünüyorum" dedi. Başka bir çalışan Yasemin Kaplan ise "Çok zor olacak bu şekilde. Apartmanlar var, iş yerleri var burada. Tek bir yol var her yere buradan gidiliyor. Tek şeride düştü nasıl olacak böyle bilemiyorum. Bizim de iş yerimiz var burada. Mallarımız nasıl taşınacak, arabaya nasıl yüklenecek; çok zor olacak" diye konuştu.

Büyük araçlar geçemiyor

Yolun büyük kısmının kapatılması sebebiyle zor anlar yaşadıklarını söyleyen çevre sakinlerinden Sakine Karagöz isimli vatandaş da "Geldiler, ölçtüler, biçtiler, mahkemelik olmuşlar galiba. Anlaşamamışlar, şimdi de yolu kapattılar. Bu hiç bir şeye benzemedi, çok çirkin bir şey oldu. Bu arkadaki ev benim. Zorlanıyoruz elbette ki, oğlum geldi arabasını koyamadı ileriye park etmek zorunda kaldı. Büyük arabalar gelip buradan geçiyorlardı şimdi dönemiyorlar. Bir an önce bunu çözsünler, hepimiz şikayetçiyiz" diye dert yandı.

Sokağın son hali havadan görüntülendi

Öte yandan beton çitlerle sokağın kapatılmasının ardından oluşan görüntü drone ile havadan görüntülendi. Görüntülerde sokağın büyük bir kısmının beton çitlerle çevrildiği, geriye kalan alanda küçülen yol ve beton çitlerle kapatılan alanın içi yer aldı.

Ali İhsan Çiftçi - Halil Karahan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Keşan’da trafik kazasında hayatını kaybedenler için yapılan anıt açıldı Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Karacaali köyünde 1998 yılında meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 7 öğrenci ve 1 servis şoförü için kazanın meydana geldiği noktada yenilenen anıt törenle açıldı. Törende konuşan Karacaali Köyü Muhtarı Mustafa Kocaalili, "Paşayiğit İlköğretim Okulu’na taşımalı eğitim kapsamında giden öğrencilerimizi taşıyan servis aracının geçirdiği kaza sonucunda, henüz yolun başındaki 7 evladımız ve görevini yapan 1 şoförümüzü kaybettik. Bu acı olay, yalnız aileleri değil tüm Karacaali’yi ve bölgemizi derinden sarmıştır. Bugün açılışını yaptığımız bu anıt, kaybettiğimiz evlatlarımız ve şoförümüzün aziz hatırlarını yaşatmak, benzer acıların bir daha yaşanmaması için toplumsal hafızamızı ve farkındalığı diri tutmak amacıyla inşa edilmiştir" diye konuştu. Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, kazada hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dilerken, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan da kazanın meydana geldiği günü anlattı. Keşan Kaymakamı Aziz Mercan ise yaşanan kazanın büyük bir acı olduğunu dile getirerek, "Buradan hepimiz gerekli dersi alıyoruz. Bu olayların yaşanmaması için elimizden ne geliyorsa gerekli gayreti göstereceğiz" dedi. Paşayiğit İlkokulu ve Ortaokulu öğrencilerinin, anıta çiçek bıraktığı tören, dua yapılmasıyla sona erdi. Törene, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin temsilcileri, kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve çok sayıda vatandaşlar katıldı.
Düzce Otobüs şoförlerinin duyarlılığı araç içi kamerasına yansıdı Düzce Belediyesi özel halk otobüsü şoförleri, rahatsızlanan yolcular için güzergahlarından çıkarak yolcuları hastaneye yetiştirdi. O anlar araç içi kamerasına yansıdı. Düzce Belediyesine bağlı Düzce Ulaşım A.Ş.’ye ait iki ayrı hatta görev yapan halk otobüsü şoförleri bir hafta arayla rahatsızlanan iki yolcuyu harekat merkezine haber verip güzergah dışına çıkarak Acil Servis’e ulaştırdı. İlk olay 7 Aralık’ta yaşandı. Düşmeye bağlı olarak yürüme güçlüğü çeken ve hastaneye gitmek isteyen genç kadını fark eden şoför İzzet Aydın, hastaneye yakın durakta indirmek yerine acil servisin kapısına kadar götürdü. "Harekat merkezine bildirip, güzergah değiştirdim" Olay günü yaşananları aktaran araç şoförü İzzet Aydın, "2013 yılından bu yana şoförlük yapıyorum. 7 numaralı hatta çalışıyordum. Krempark’ın oradan 3 kişi araca bindi. Bir tanesi ayağının üzerine basamıyordu. Geçmiş olsun dedim. Hastaneye gideceğiz dedi. Harekat merkezine bildirerek güzergah dışına çıkacağımı söyleyerek, hastayı hastaneye götürdüm. Araçta başka kimse de yoktu. Acilin önüne kadar götürüp, güzergahıma devam ettim" dedi. Bir diğer olay ise 12 Aralık Cuma günü gerçekleşti. Araca bindiğinde fenalaşan yolcuyu fark eden otobüs şoförü Suat Atmaca, Hastane Caddesi’ndeki duraktan "U" dönüşü yaparak güzergah dışına çıktı. Vakit kaybetmeden rotayı Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisine çeviren Atmaca kısa süre içerisinde Acil Servis önüne ulaştı. Otobüsten indirilip sedyeye alınan kadın yolcu, sağlık ekiplerine ulaştırıldı. "Vatandaşın sağlığı her şeyden önemlidir" diyen şoför Suat Atmaca, "Olay günü 18 nolu hatta çalışıyordum. Durağa yanaştığımda iki genç benden kolanya istedi. Ne olduğunu sorduğumda arkadaşlarının rahatsızlandığını söylediler. Harekat merkezini arayarak rotamdan çıkıp U dönüşü yaptım. Hastanede acil servise geldiğimizde servise bindirdik ve hastamızı sağlık ekiplerine teslim ettik. Bize periyodik eğitimler veriliyor, bu eğitimlerde bu sağlık konusunda da hassas davranmamız konusunda bilgilendirme yapılıyor. Bizimde çocuğumuz var, biz burada insanlık görevimizi yaptık" dedi. Yaşanan bu örnek davranışlar, Düzce Ulaşım A.Ş. bünyesinde görev yapan şoförlerin, yolcuların sağlığı ve güvenliği konusunda da sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini gösterdi. Şoförlerin duyarlılığı diğer yolcular tarafından da tebrik edildi.
Ankara Sanatçı Metin Şentürk TBMM’de engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplanan Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu’na katılan sanatçı Metin Şentürk, engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı. Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplandı. Komisyona sanatçı ve Dünya Engelliler Birliği Kurucu Başkanı Metin Şentürk katıldı. Komisyonun açılışında konuşan Kasapoğlu, "Tüm Komisyon üyelerimizin ortak inancı, engelli bireylerimizin toplumun tam merkezinde yer alması; sanatta, sporda, siyasette, akademide, medyada, üretimde, istihdamda her bir noktada en merkezde yer alması, onların merkezde yer almasıyla birlikte toplumun bu anlamdaki algısı, bakışı çok güçlü şekilde değişiyor. Kullanılan dilden, ön yargıların kırılmasına kadar pek çok değişimi gözlemliyoruz. İşte, Metin Bey’in bu anlamdaki yolculuğu da hem sanat alanında hem de sivil toplumdaki mücadelesi bu açıdan çok kıymetli ve çok ama çok öğretici" diye konuştu. "9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu" Konuşmasına kendi hayat hikayesini anlatarak başlayan Metin Şentürk, "7 çocuklu bir ailede doğdum. Yalnız hayatın anneme acımasız şakaları enteresan bir şekilde devam etti. Baba tarafından genetik körlük vardı. 2 kız kardeşim, 2 erkek kardeşim, babam ve ben, hepimiz sağlam doğmamıza rağmen, 9 kişilik bir ailede 6 kişi zaman içinde yaşanan küçük problemlerden körlükle karşıya kaldı. 9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu. Bugüne kadar hayatımı kolaylaştıran yegâne unsurun bakış açısı olduğuna çok inandım. Bakış açınızı değiştirdiğinizde acınızı değiştirebiliyorsunuz" dedi. "Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım" Engelliliğin, engelliden ziyade aileleri için daha zor olduğuna inandığını dile getiren Şentürk, "Engelli hayatına bir şekilde alışıyor ama aileler için her uyanılan sabah aynı tabloyla karşılaşmak biraz daha farklı. Evlatlarının önündeki engelleri aileler, sonra yasalar, sonra da vicdanlar kaldırırsa bazı şeylerin çok daha iyi olacağına inanıyorum. Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım. Emeğimle, bedenimle, ruhumla ve gönlümle yanınızda olmaya hazırım. Şayet bu işe yarayacaksa, dediğim gibi, 7/24 ülkenin her tarafında emek veririm. Çünkü sonuç itibarıyla, benim bu ülkede bu kadar emek verme çabamın tek bir nedeni var. Askerlik yapamadığım bir ülkede askerliğimi bu şekilde tamamlıyorum, bu da benim hayata bakış açımın bir tarafı" ifadelerini kullandı.