POLİTİKA - 10 Ağustos 2018 Cuma 19:04

Son dakika... MHP Lideri Bahçeli'den dolar açıklaması

A
A
A
Son dakika... MHP Lideri Bahçeli'den dolar açıklaması

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, döviz fiyatlarındaki ani yükselişe ilişkin, “Dövizi zalim tahakkümlerle, zorba yaptırım tehditleriyle yükselterek Türkiye’nin düşmesi hedefleniyor. Ekonomik suikastçılar tembihlenip kışkırtılıyor. Bir papazı bahane ederek ekonomide terör estiriliyor, 15 Temmuz’da yarım kalan ihanetin tamamlanması kurgulanıyor” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ekonomide yaşanan dalgalanmalar ve döviz fiyatlarındaki artışa ilişkin değerlendirmede bulundu. Sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabı üzerinden mesajlarını ileten Bahçeli, Türkiye’nin sanal oyunlarla sindirilmek istendiğini vurguladı.

Vicdan sahibi her Türk vatandaşının ekonomik bir operasyona maruz kalındığının farkında olduğunu ifade eden Bahçeli, “Vicdan sahibi her insanımız, vatan ve milliyet hislerine haiz her kardeşimiz şu anda karanlık ve kahredici bir kumpasla temellendirilmiş ekonomik operasyona maruz kaldığımızı itiraf ve ifade edecektir. Türkiye’yi sanal ve sahte oyunlarla savurmak, hatta sindirmek çabasındalar. Dövizdeki tırmanış tehlike sınırını geçmiş durumda! Gelişmeler doğrultusunda ekonomi alarm veren bir eşiğe dayanmış halde! Makroekonomik parametreler bozulma işareti veriyor. Türkiye istikrarsızlığın batağına gömülmek isteniyor. Ekonomide dış kaynaklı bir komplo devreye alınıyor! Dövizi zalim tahakkümlerle, zorba yaptırım tehditleriyle yükselterek Türkiye’nin düşmesi hedefleniyor. Ekonomik suikastçılar tembihlenip kışkırtılıyor. Bir papazı bahane ederek ekonomide terör estiriliyor, 15 Temmuz’da yarım kalan ihanetin tamamlanması kurgulanıyor” ifadelerini kullandı.

“ABD yönetimi, Türkiye ekonomisini felç etmeyi, peşinden menfi sosyal ve siyasal sonuçların yeşermesini amaçlıyor” 

ABD Başkanı Trump’ın her yaptığı açıklamayla yangına benzin döktüğünü belirten Bahçeli, “ABD yönetimi Evanjelist ve Siyonist emellerin yörüngesine sabitlenip Türkiye ekonomisini felç etmeyi, peşinden menfi sosyal ve siyasal sonuçların yeşermesini amaçlıyor. Başaramayacaklar, yapamayacaklar, Türkiye’nin ekonomik çöküşünü sağlayamayacaklar! Tam 1,5 asırdır küresel emperyalizm Türk milletinden farklı gaye ve gerekçelerle intikam alma arayışındadır. Terör, darbe, ekonomik krizler yıllarca kanımızı emen keneler gibi kurgulanmış ve kullanılmıştır. Ancak düşmana ganimet, kuzgunlara yem, kuduzlara av olmayacağız” değerlendirmesinde bulundu. 

“Türkiye ekonomisinde dövizi açıktan ve alçakça yükselterek taviz ve teslimiyet çemberine hapsolmamızı planlayanlara karşı bilinsin ki, bağımlı değiliz, bunlara karşı bağışıklığımız ve başarı şansımız da tahminlerin ötesinde devasadır” diyen Bahçeli, mesajına şöyle devam etti:

“Ederi bir dolar olan hainlerin dolarla gider yapmaya kalkmaları asla tutmayacak, bu millet yedirilmek istenen zehri yutmayacaktır. Ülkemize güveniyoruz. Türk milletine yürekten inanıyoruz. Döviz, faiz ve rant lobisinin sırtımızı yere getiremeyeceğinden inancımız kadar emin olduğumuzu dosta, düşmana haykırıyoruz. Bakınız ne demişti Namık Kemal: ‘Kimsenin lütfuna olma talip, bedeli cevher-i hürriyettir.’ Türkiye karşısına çıkarılan badireleri aşacak kırattadır. Aziz milletimiz dikilen ekonomik korkulukları inanç, sabır, akıl, birlik ve dayanışma azmiyle yıkacak kudrette, kuvvettedir. Bugün açıklanan Yeni Ekonomik Yaklaşım 2023’e ülkemizi istikrar ve güven içinde taşıyacaktır.”

“Milli paramıza sahip çıkalım” 

Dövizdeki yükselişten siyasi çıkar elde etmek isteyenlerin emperyalizme hizmet ettiğini aktaran Bahçeli, “Dövizin çıkışından memnuniyet duyup siyasi çıkar ve nihai olarak müsebbip kollayanlar, bunun üzerinden kaos ve karmaşa hayali kuranlar emperyalizm canavarının günahkar hizmetkarlarıdır. Bunlar harama çanak tutan, haine selam çakan vatansızlardır, milliyetsizlerdir. Dolara mahkum değiliz. Dolarla doğmadık, olmayınca da ölmeyiz. Zalimlerin dövizi tetikleyen mekanizmaları, finans ve ekonomik enstrümanları varsa, bizim de kırılmayacak mukavemetimiz, kopmayacak ve kapanmayacak milli ruh ve şuurumuz vardır. Milletçe kenetlenmeliyiz. Dövizdeki yapay sıçramanın bu ülkeyi dün olduğu gibi bugün de rehin almayacağını net ve kategorik şekilde göstermeliyiz. Türk lirası itibarımızdır, iffetimizdir, ihtiramımızdır, istikbal ve istiklal haklarımızın izharıdır. Milli paramıza sahip çıkalım” değerlendirmesinde bulundu.

Bahçeli, Türk Lirası’ndaki değer kaybının Türkiye’nin devlet olma vasfına zarar verdiğini belirterek, “Türk devlet felsefesinde para bir devlet olma alametidir. Türk lirasındaki erime, kontrol dışı oynaklık ve oynamalar devlet olma vasfımıza zarar verecektir. Olan bitenler Türkiye düşmanlığıdır. Tertip melun, karşımızdaki tablo mezmumdur. Fakat bunun da üstesinden hep birlikte geleceğiz. Bilinsin ki, düşünülmeyeni düşünmek, geçilmeyen yolları denemek, bağımsız duruş göstermek; tarih, kültür ve maneviyatımızla ilişkilendirilmiş milli bir ekonomik sistemi projelendirmek, üzerinde kafa yormak zorundayız. Bir gözümüz dövizde, diğeri borsada nereye kadar yaşayacağız” dedi.

Uzmanlara görev çağrısı 

Ekonomi alanında uzmanlık yapmış kişileri ellerini taşın altına koymaları konusunda uyaran Bahçeli, “Üniversitelerde sosyal bilimler alanında çalışmalar yapan, özellikle iktisat disiplini içinde öğretim görevi üstlenen bilim insanları ne bekliyor, niye duruyor? Bugün sorumluluk üstlenilmeyecekse, eller taşın altına koyulmayacaksa ne zaman olacaktır? Hükümetin yapacakları vardır ve süreç devam etmektedir. Merkez Bankası’nın etkili araçları vardır ve bilinmektedir. Unutmayalım ki, döviz insin diye papazı ve diğer tutukluları verirsek asıl o zaman papazı buluruz” açıklamasında bulundu.

“Kararlı durmanın, güçlü refleks ve güçlü stratejilerle ekonomik cephemizi tahkim etmenin tam zamanıdır”
Türkiye’nin ABD ile ilişkilerinin hiçbir zaman iyi olmadığını kaydeden Bahçeli, “ABD Başkanı Trump, Türkiye ile ilişkilerimiz şu anda iyi değil diyor, ne zaman iyi oldu ki? Küresel angajman ve ittifakları sorgulamanın, yeni ekonomik yaklaşımda da ifade bulduğu gibi, kararlı durmanın, güçlü refleks ve güçlü stratejilerle ekonomik cephemizi tahkim etmenin tam zamanıdır” ifadelerini kaydetti.

“Mesele çıkan döviz değil, mesele tökezlenmek istenen bekamızdır” 

Bahçeli, dövizin yükseliş temelinin ekonomik değil, siyasi ve diplomatik şantajlar olduğunu belirterek, Türkiye’nin buna boyun eğmeyeceğini aktardı. Bahçeli, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“ABD; İran’a yaptırım kararı alır, Türkiye’ye parmak sallar. Suriye’de mevzi kaybeder, Türkiye’yi suçlar. S-400 füzelerinin alınmasını hazmedemez, Türkiye’yi sıkıştırır. Astana’ya şaşı bakar, bölgesel uyum ve işbirliği mekanizmalarını kaldıramaz, yetmez FETÖ’ye, PKK’ya kucak açar. Mesele çıkan döviz değil, mesele tökezlenmek istenen bekamızdır. Döviz mermisi millet bedenine işlemez, işlese de derine geçmez. Türkiye dövizden kat be kat büyüktür. Bunu heyecan ve cesaretle ispatlamanın zamanı gelmiştir. Zaman Türk’ündür, zemin Türk milletinindir. Milli bekamıza saldırı ekonomi üzerinden yürütülürken; ne vatandan, ne milletten, ne bayraktan, ne devletten, mukaddesattan, ne mukadderattan, ne de bin yıllık kardeşlik hukukundan taviz verirsek aldığımız nefes bile haram olsun. Ant olsun zalimler zafer naraları atamayacaklardır.”

“Dövizdeki çığa karşı herkes milli seferberlik ruhuyla harekete geçmelidir” 

Dövizdeki çığa karşı herkesin milli seferberlik ruhuyla harekete geçmesi gerektiğinin altını çizen Bahçeli, “Fiyat; arz ve talebin kesiştiği noktada oluştuğuna göre, döviz arzının artması fiyat artışını en azından durduracaktır. Görev 81 milyonun tamamında, görev iş aleminin ve finans kesiminin sırtındadır. Konvansiyonel olmayan finansal silahlarla ülkemizi yaylım ateşine tutanlar, unutmasınlar ki, karşılarında fedakarlık nişanesi bir iman, fenalıkları ve feci akıbetleri göğüsleyecek kutlu bir irade bulacaklardır. Hodri meydan” açıklamalarında bulundu.

Caner Ünver
 



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı Sayit Yusuf ERÜ’de konferans verdi Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Stratejik Araştırmalar Merkezi (ERUSAM) tarafından "Türk Dünyasının Kültürel Bütünleşmesi ve TÜRKSOY" konulu konferans düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı Sayit Yusuf katıldı. Sabancı Kültür Sitesi’nde düzenlenen etkinliğe ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Oktay Özkan, Prof. Dr. M. Hakan Poyrazoğlu, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) Genel Sekreter Yardımcısı Sayit Yusuf, TÜRKSOY Kültür Sanat Daire Başkanı Başvekili Güler Fedai, Erciyes Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi (ERUSAM) Müdürü Doç. Dr. Can Deveci, Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Tekin Aycan Taşcı ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Ekinlik çerçevesinde ilk olarak, "TÜRKSOY Objektifinden Türk Dünyası Kültür Başkentleri Fotoğraf Sergisi"nin açılışı ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun ve TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı Sayit Yusuf tarafından gerçekleştirilerek, gezildi. ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, etkinlikte yaptığı konuşmada TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı Sayit Yusuf’a katılımlarından dolayı teşekkür etti. Rektör Prof. Dr. Altun, “TÜRKSOY ile ortak çalışmalar yürüterek, Türk Dünyasına katkı sağlamaya Erciyes Üniversitesi olarak önem verdiklerine dikkat çekti. Türk Dünyası ile Üniversite olarak iş birliklerine her zaman önem verdiklerinin altını çizen Rektör Prof. Dr. Altun, “Erciyes Üniversitesi olarak Türk Dünyası’nda ki üniversiteler ile bir araya gelerek birçok projelerde eğitim amaçlı, araştırma amaçlı, toplumsal katkı amaçlı ortak iş birliği protokolleri ile katkı sağlamaya gayret ediyoruz ve her geçen bu iş birliklerinin sayısını da artırmaya çalışıyoruz. Bunları yaparken de bizlerin yegâne bir amacı var. Biz daha çok Türk Dünyası’ndaki öğrencilerimize ulaşmak istiyoruz. Onların eğitimine katkı sağlamak ve onlara sahip olduğumuz ortak kültürü daha zenginleştirerek ve daha da yukarıya çekmek için gayret ediyoruz” dedi. ERUSAM Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Tekin Aycan Taşcı ise konuşmasında etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Açılış konuşmalarının ardından TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı Sayit Yusuf tarafından "Türk Dünyasının Kültürel Bütünleşmesi ve TÜRKSOY” konulu konferansa verildi. Konuşmasında TÜRKSOY hakkında katılımcılara bilgi veren Genel Sekreter Yardımcısı Sayit Yusuf, Rektör Prof. Dr. Fatih Altun’a ev sahipliğinden dolayı teşekkür etti. TÜRKSOY’un Türk Dünyasında şöhretli bir kuruluş olduğunu belirten Genel Sekreter Yardımcısı Sayit Yusuf, “Bugün Erciyes Üniversitesi sayesinde Kayseri’deki gençlere TÜRKSOY’u anlatma fırsatı bulduk. Türkler arasında kültürel manada güç birliği yapmayı sağlayacak, Türk kültürü ve medeniyetini dünyaya tanıtacak bir ortak teşkilat var. Biz güçlerimizi birleştirmezsek zenginliğimiz çoğaltamayız. Bizim büyük bir hazinemiz var, dilimiz. Bugün ki çok şöhretli milletler ve devletler hiç ortaya çıkmadığı dönemlerde yüzyıllar önce bu millet dünyanın her konuda liderliğini yapıyordu. Yine yapar ve yine yapacak” diye konuştu. Etkinlik, soru cevapların ardından sona erdi.
Ankara Bakan Tunç: "İsrail, Uluslararası Adalet Divanının aldığı kararlara uymalıdır" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Uluslararası Adalet Divanının İsrail hakkındaki kararlarına ilişkin, "İşgalci İsrail, Uluslararası Adalet Divanının aldığı kararlara en kısa sürede uymalıdır" dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç sosyal medya hesabı X üzerinden paylaşım yaptı. Tunç, Uluslararası Adalet Divanı’nın Gazze ve Refah’ta soykırım yapan İsrail’in saldırıları durdurmasına ve insani yardımların önünün açılmasına yönelik verdiği karara ilişkin, "Filistin’de akan kan ve gözyaşının dinmesi adına önemli ancak yetersizdir. İşgalci İsrail, Uluslararası Adalet Divanının aldığı kararlara en kısa sürede uymalıdır" dedi. "İsrail insanlık suçuna son vermelidir" İsrail’in savaş ve insanlık suçu işlediğine değinen Tunç, "8 aydan bu yana 36 bine yakın Filistinlinin hayatını kaybetmesine, 80 binden fazla Filistinlinin ise yaralanmasına neden olan İsrail, işlediği savaş ve insanlık suçlarına son vermelidir" dedi. İsrail’in, terör örgütü gibi davranmayı bırakması gerektiğine vurgu yapan Tunç, demokrasiye ve insan haklarına inanan ülkeler ve uluslararası kuruluşlarında İsrail’in kararlara uyması noktasında harekete geçmesi gerektiğini ifade etti. İsrailli yetkililerinin, en kısa sürede hak ettikleri cezaya çarptırılması gerektiğine değinen Bakan Tunç, Türkiye olarak İsrail’in saldırıları duruncaya ve yetkililer cezalandırılıncaya kadar mücadelelerinin devam edeceğini aktardı.