SPOR - 13 Ağustos 2021 Cuma 13:51

Süleyman Seba kabri başında anıldı

A
A
A
Süleyman Seba kabri başında anıldı

Beşiktaş’ın efsane başkanlarından Süleyman Seba, vefatının 7. yıl dönümünde kabri başında anıldı.

Beşiktaş'ın Onursal Başkanı Süleyman Seba, vefatının 7. yıl dönümünde Feriköy Mezarlığı’nda bulunan kabri başında anıldı. Anma törenine Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, yönetim kurulu üyeleri ve taraftarlar katıldı. Seba’nın kabrinde duaların okunmasının ardından Çebi ve beraberindekiler, Galatasaray'ın kurucusu ve ilk Başkanı Ali Sami Yen'in mezarını da ziyaret etti.

“Bu topraklar bizim için önemli”

Ahmet Nur Çebi, ziyaretlerin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Son günlerdeki orman yangınları ve sellerle ilgili konuşarak sözlerine başlayan siyah-beyazlıların başkanı, “Şimdi öncelikle ülkemizdeki sel ve yangın felaketlerinde hayatını kaybeden görevli şehitlerimize, vatandaşlarımıza buradan rahmet diliyorum. İnşallah bu sıkıntılar çok çabuk biter. Çünkü son 1 aydan beri hırpalanıyor ülkemiz. Bu topraklar bizim için önemli. Suyuyla, deresiyle, çevresiyle ve ormanlarıyla önce yangını söndürmek, seli engellemek, durdurmak değil, bunlara sebebiyet olacak tedbirleri daha önceden alabilmeyi bilmeliyiz toplum olarak” ifadelerini kullandı.

“Kendisinin Türk sporunda yerinin çok önemli olduğunu bütün rakiplerimiz kabulleniyor”

Süleyman Seba’nın, Türk sporundaki öneminden bahseden Başkan Çebi, “Bugün burada bulunma nedenimiz rahmetli onursal başkanımız Süleyman Seba'nın 7. ölüm yıl dönümü olması sebebiyle dua etmeye geldik, kendisini anmaya geldik. Kendisinin Türk futbolunda, Türk sporunda yerinin çok önemli olduğunu bütün rakiplerimiz ve rakiplerimizin taraftarları dahil olmak üzere kabulleniyorlar. Bu bizim için bir onur. Beşiktaşlılık duruşunun, Süleyman Seba'dan kaynaklandığını ve bu duruşun diğer bütün rakip takımlarımızın taraftarları tarafından da beğenilmesi bizim için bir onur kaynağıdır. Böyle bir onursal başkana sahip olmanın camia olarak onuru ve gururunu her zaman yaşayacağız.

Süleyman Seba kabri başında anıldı

Görünen şu ki camialar ve insanlar iyi olanları, düzgün olanları, topluma örnek olabilenleri her zaman, her şartlarda kabullenmişlerdir. Ne mutlu onursal başkanımızın tuttuğu takımın, kulübün bir üyesi olmak bizim için gerçekten keyif. Ders alabiliyorsak yaptıklarından ve tavırlarından ne mutlu bize. Biz Beşiktaşlıların ders aldığı kadar umarım diğer rakiplerimiz de kendi yöneticilerinin saygı duyduğu kadar, onursal başkanımıza saygı duyarlar. Ve kendi yöneticilerinin de Süleyman Seba başkanımız gibi dik durmasını, fair-play olmasını, saygı duymasını rakiplere nasıl yapıyorsa aynısını yapmasını hatta bunu sporcularının da teknik direktörlerinin de görüp örnek almasını temenni ediyorum. Her sene buraya geldiğimizde ömrümüz ne kadar yeterse ki her zaman Beşiktaş'ın burada bir temsilcisi olacaktır.

Dünya var olduğu müddetçe buraya geleceklerdir. Buradan da aynen bu mesajları Türk spor kamuoyuna verebilirsek ne mutlu bize. Mekanı cennet olsun, nur içinde yatsın. Az evvel Galatasaray'ın rahmetli başkanının mezarına da geldik. Burada ona da duamızı ettik. Bizler sadece sahada rakip olduğumuzu, saha dışında birbirimize en az onlar kadar, onların birbirine saygı duyduğu kadar duymamız gerektiğini bilerek sporu takip etmeli ve içinde olmalıyız” şeklinde konuştu.

Süleyman Seba kabri başında anıldı

“Adil bir sezon olsun”

Yeni sezon hakkında dilek ve temennilerini de dile getiren Ahmet Nur Çebi, “Sezon bir defa adil olsun. İnsanların birbirini incitmediği, futbolcuların birbirlerini kırmadıkları, sahada sadece sporu şov olarak, keyif alarak, seyredenlere de keyif verebilmek adına yaptıkları bir sezon diliyorum. Hayırlı uğurlu olsun. Her takım iddialı. Her takım iyi hazırlandı. Biz de hazırız. Bir mücadele vereceğiz, sonra da lig bitecek, yine birisi şampiyon olacak. Temenni ediyorum Beşiktaş olur. Her taraftar gibi ben de Beşiktaş taraftarıyım. Öncelikle öyle istiyorum ama adaletin eksik olmadığı insanların hakemlerden, federasyonundan, kulüp yöneticilerinden dert yanmadığı bir sezon diliyorum. Sosyal medyanın da laf olsun torba dolsun diye yazıp çizmediği, kendilerine keyif olsun diye ellerine alıp da tweet atmadıkları gerçekleri yazdıkları, çizdikleri bir sezon diliyorum” dedi.

Uygar Aydın - Mehmet Şirin Topaloğlu

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Türkiye hayvan varlığıyla Avrupa’nın zirvesinde Türkiye büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığında Avrupa ülkelerini gerisinde bıraktı. Son 22 yılda Türkiye’de büyükbaş sayısı yüzde 69, küçükbaş sayısı yüzde 40 artış gösterdi. Avrupa’nın hayvan üretiminde en önemli ülkeleri Fransa, Almanya, Romanya ve İspanya’da yıllar içinde gerileme gözlenirken, Türkiye’deki pozitif durum dikkat çekti. Türkiye hayvan varlığıyla Avrupa’nın zirvesinde yer alıyor. Türkiye’de büyükbaş hayvan sayısı son 22 yılda yüzde 69 artış gösterdi. 2002 yılında 9,8 milyona olan büyükbaş sayısı geçtiğimiz yıl 16,6 milyona yükseldi. Önceki yıllarda Avrupa’nın en geniş büyükbaş varlığına sahip ülkesi Fransa 16,4 milyon adetle Türkiye’yi takip etti. Almanya 10,95 milyon, İtalya 6 milyon, Polonya 6,44 milyon İspanya 6,29 milyon ve İspanya’da 3,72 milyon büyükbaş sayısıyla sıralamayı oluşturdu. 14 yılda Türkiye’den dikkat çeken atak 2010-2023 yılları arası dikkate alındığında Türkiye, büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinde diğer ülkeleri geride bıraktı. 2010 yılında Fransa yaklaşık 20 milyon büyükbaş varlığıyla bu alanda Avrupa’da lider konumdayken, Almanya 13 milyon adetle ikinci sırada Türkiye ise 11,4 milyon sayısıyla üçüncü sırada yer alıyordu. Gelinen noktada Türkiye’de büyükbaş sayısı artış yakalarken Fransa ve Almanya gerileme gösterdi ve Türkiye ilk sıraya yükseldi. Bahsedilen yıllar arasında Türkiye’nin büyükbaş varlığı yüzde 45,61 artış gösterdi. Küçükbaş sayısında fark attı Türkiye 2010-2023 yıllarını kapsayan dönemde küçükbaş hayvan varlığında Avrupa ülkelerinden pozitif ayrıştı. 2023 yılında Türkiye’de keçi dahil küçükbaş sayısı 52,4 milyon olarak gerçekleşti. Son 14 yılda yüzde 78 artış yakalandı. Türkiye’nin ardından küçükbaş sayısı en yüksek ülke 13,6 milyon ile İspanya olurken üçüncü sırada 10,2 milyonla Romanya yer aldı. Koyun sayısında AB ülkelerinin toplamının yüzde 60’ına sahip Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden elde edilen bilgilere göre Türkiye’nin son 22 yılda koyun sayısında da önemli bir artış oranı yakaladığı görüldü. Türkiye’de koyun sayısı 22 yılda yüzde 40 arttı. 2002 yılında 25,2 milyon olan koyun sayısı geçtiğimiz yıl itibarıyla 42 milyonu aştı. Türkiye’nin koyun sayısı AB ülkelerindeki toplam koyun sayısının yüzde 60’ına denk geliyor. AB ülkelerinin toplamı yaklaşık 70 milyon koyun varlığına sahip. Öte yandan Türkiye’de et üretimi rakamlarına bakıldığında, 2002 yılında 620 bin 541 ton olan toplam et üretimi, 2023’te 2 milyon 384 bin 47 ton olarak hesaplandı.
Eskişehir Öğrencilerle buluşan iş insanları değerli tavsiyeler verdi Eskişehir’de çeşitli etkinliklerin gerçekleştirildiği bir programda öğrencilerle buluşan gelen iş insanları, meslek hayatlarındaki tecrübelerini paylaşarak önemli tavsiyelerde bulundu. ’Eskişehir’de ticarete yön veren önemli iş insanları öğrencilerimizle buluşuyor’ isimli program Ahi Evran Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde gerçekleştirildi. Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği Başkanı Ekrem Birsen’in destek ve katkılarıyla hazırlanan programda öğrencilere hitap eden iş insanları, meslek hayatlarındaki tecrübelerini paylaştılar. Öğrencilere zorluklar karşısında yılmamaları ve geleceğe umutla bakmaları gerektiği mesajını kendi yaşamış oldukları tecrübelerle birlikte aktaran konuşmacılar, iş dünyasında başarının kimseye altın tepside sunulmadığı gerçeğinin altını çizdi. Öğrencilere devamlı değişim ve gelişim halinde olmanın, günceli ve dünyayı iyi takip etmenin gerekliliklerinin anlatıldığı programda konuşmaların ardından öğrenciler ve iş insanları okul bahçesinde mehter gösterisi izleyip samimi bir ortamda sohbet imkanı buldu. Ahilik konulu resim sergisinin de gezildiği program, öğrenci, öğretmen ve konukların beğenisini kazanan ’Anadolu Bacıları’ isimli tiyatro gösterisinin ardından sona erdi. Düzenlenen programa Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü Sinan Aydın, Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası Başkanı Ersin Karakoç, Eskişehir Ticaret İl Müdürü Cemil Kürkçü, okul mezunlarından Ali Eldem ve Aydın Bandırma ile eğitim camiasından desteğini esirgemeyen Hasan Küpeli katılım gösterdi.
Adana Annesi maganda kurşunuyla ölen hukuk fakültesi öğrencisi Burak: "Annem cübbe giydiğimi göremeyecek" Adana’da annesi maganda kurşunuyla hayatını kaybeden hukuk fakültesi öğrencisi Burak, "Annem, benim hep savcı olmamı isterdi. Cübbeyi giymemi annem göremeyecek ve bu gerçekten çok büyük bir boşluk. Adalete güveniyorum umarım yerini bulur" dedi. Olay, geçen Cumartesi saat 09.00 sıralarında merkez Seyhan ilçesi Mücahitler Caddesi’nde meydana geldi. 43 yaşındaki Hayriye Derin, otomobiliyle 12 yaşındaki oğlu Talha’yı yabancı dil kursuna bıraktıktan sonra yanındaki diğer oğlu 7 yaşındaki Kayra ile evine dönmek için yola çıktı. Maganda kurşunu ensesine isabet etti Derin, caddeden geçtiği sırada motosikletli 2 şüpheli, husumetli oldukları kişinin oto lastik tamiri yapılan iş yerine tabancalı saldırı düzenledi. Tabancadan çıkan kurşunlardan biri 01 ANK 092 plakalı otomobiliyle yolda giden Hayriye Derin’in ensesine isabet etti. Oğlu Kayra’nın gözleri önünde vurulan Derin, bilinci kapanınca karşı şeritten gelen yolcu minibüsüne çarptı. Saldırganlar ise motosikletle kaçtı. Çevredekilerin ihbarıyla olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi yapılan Derin, ambulansla hastaneye kaldırıldı. Sağlık durumu ağır olan Derin, doktorların tüm müdahalesine rağmen Cumartesi akşam saatlerinde hayatını kaybetti. Derin’in cenazesi Kabasakal Mezarlığı’nda toprağa verildi. Aile taziyeleri kabul etti Eşini kaybeden Ali Derin (47), evlatlarıyla birlikte taziyeleri Mücahitler Caddesi’nde bulunan evlerinde kabul ederken faillerin de hak ettiği cezayı almasını istedi. Hayriye Derin’in Çukurova Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2. sınıf öğrencisi oğlu Burak ise gazetecilere açıklamalarda bulundu. "Bu organize bir olay, çete savaşı" Annesinin maganda kurşunu sonucu hayatını kaybettiğini anlatan ve hukuk fakültesini bitirmeden önce mağdur olduğunu söyleyen Derin, "Olay evimize çok yakın bir noktada oluyor. İlk duyumlarımıza göre iki grup arasında husumet olduğu söyleniyor. Fakat ben bu olayı basitleştirmiyorum. Daha organize bir olay. Yani çete savaşları gibi olduğunu düşünüyorum. Hukuk dünyasına giriş amacım mağdurların yanında olabilmekti. Maalesef bu olay sonrası mağdur olan taraf biz olduk. Her türlü hakkımızı arayacağız, bu olayın peşini bırakmayacağız" ifadelerini kullandı. "Katillerin bulunmasını istiyorum" Adalete güvendiğini ve annesinin katillerinin bir an önce bulunmasını istediğini aktaran Derin, "Maalesef giden geri gelmiyor. Türkiye Cumhuriyetinin adaletine, savcısına, hakimine, avukatına ve polisine güvenim sonsuz. Umarım adalet yerini bulacaktır. Failler belli ancak annemin katilleri hala bulunamadı. Annemin katillerinin bulunması için buradan herkese sesleniyorum. Her şeyin fazlasıyla yapılmasını istiyorum" diye konuştu. "Annem savcı olmamı isterdi" Hukuk fakültesini bitirdikten sonra giyeceği cübbeyi annesinin göremeyeceğini anlatan Burak Derin, "Annem, benim hep savcı olmamı isterdi ama ben de avukat olmak istediğimi söylerdim. Türkiye Cumhuriyeti adaletine ben güveniyorum. İnşallah bana gerek kalmadan bu olay çözülür. Cübbeyi giymemi annem göremeyecek ve bu gerçekten çok büyük bir boşluk. Olaydan sonra kardeşimin yanına gittiğimde buz kesmiş gibiydi. Acımız çok büyük, failler belli ve gerekenin yapılmasını istiyoruz" dedi.
İstanbul “Diş çürükleri kalp hastalıklarını tetikleyebilir” Diş çürüklerinin kalp hastalıklarını tetiklediğine dikkat çeken Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kadriye Merve Altıkat, “Özellikle doğumsal kalp rahatsızlığı olan çocuklar, yetişkinler, kalp kapağı protezi taşıyan hastalar, kalp ameliyatı geçirmiş veya kalp yetmezliği bulunan erişkinlerde diş çürükleri ciddi risk oluşturur. Hastalık baş göstermeden uygulanacak ağız ve diş sağlığı bakımı ile birlikte düzenli diş hekimi kontrolleri ile kalp hastalıkları yüzde 70 (önemli ölçüde) azaltabilir” dedi. Yaşamımızın her alanında dikkat etmemiz gereken ağız ve diş sağlığının önemi giderek artıyor. Ağız ve diş sağlığı, yaşamımızın her alanında daha fazla önem kazanıyor. Özellikle özen gösterilmeyen ağız hijyeni, bakterilerin kolay üremesine ve çeşitli sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olabiliyor. İstinye Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi İSÜ Dent’ten Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kadriye Merve Altıkat, özen gösterilmeyen ağız ve diş sağlığının sadece diş kayıplarına sebep olmadığını, bununla birlikte kalp sağlığımızı da olumsuz yönde etkilediğine dikkat çekerken, periodontal hastalıklar denilen diş ve diş eti iltihabi hastalıklarının, kalp hastalıkları ile arasında doğrudan bir ilişkinin bilimsel olarak kanıtlandığını söyledi. “Doğumsal kalp rahatsızlığı olan çocuklar ve yetişkinler risk altında” Diş eti iltihabı ile kalp hastalıkları arasında bir ilişki olduğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Altıkat, “Genel sağlık durumunda hiçbir sorun yaşamayan insanlar için de risk oluşturan bu ilişki, özellikle doğumsal kalp rahatsızlığı olan çocuklar, yetişkinler, kalp kapağı protezi taşıyan hastalar, kalp ameliyatı geçirmiş veya kalp yetmezliği bulunan erişkinlerde ciddi risk oluşturur. Sadece çürük ve enfeksiyonlu dişlerin çekimi veya tedavisi sırasında değil, bazen sadece diş fırçalama esnasında gelişen kanamalarda dahi buradaki enfeksiyon etkenlerinin kan dolaşımına karışarak, kalpteki sorunlu bölgeye ulaşıp burada çoğalarak ciddi bir kalp enfeksiyonuna sebep olabilir” diye konuştu. “Kalp hastalığı olanlara diş tedavisi öncesi enfeksiyondan koruyucu antibiyotik verilir” Koruyucu önlemlerin önemine değinen Dr. Öğr. Üyesi Altıkat, “Enfektif endokardit olarak adlandırılan bu tehlikeli klinik vakayı önleyici korunma yolu olarak, riskli sınıfta bulunan ve kalp hastalığı olan hastalara diş tedavileri öncesinde enfeksiyondan koruyucu antibiyotik verilir. Ağız ve diş sağlığını ilgilendiren en ideal tedavi yöntemi koruyucu önlemlerdir. Hastalık baş göstermeden uygulanacak ağız ve diş sağlığı bakımıyla birlikte düzenli diş hekimi kontrolleri ile kalp hastalıkları yüzde 70 (önemli ölçüde) azaltabilir” dedi. “Her 2 ayda bir kullanılan diş fırçası yenilenmelidir” Ağız ve diş sağlığının, genel sağlığımızı doğrudan etkileyen önemli bir unsur olduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Altıkat, “Ağız ve diş sağlığımızda oluşabilecek olumsuzlukların, hayati önem taşıyan organlarımızdan biri olan kalbimiz ve onu çevreleyen damar sistemi üzerindeki etkisini unutmamamız gerekir. Her 2 ayda bir kullandığımız diş fırçasını yenilememizin, diş aralarını her gün 1 defa diş ipi veya arayüz fırçası ile temizlememiz bu noktada önemlidir” ifadelerini kullandı. “Düzenli diş hekim kontrolü yapılmalıdır” Düzenli diş hekimi kontrolüne küçük yaşlardan itibaren başlanması gerektiğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Altıkat, “Ağız ve diş sağlığı konusunda, bebeklik döneminden başlayıp düzenli olarak diş hekimi kontrolünü aksatmamak ve yılda en az 2 defa olmak üzere düzenli diş hekimi ziyaretleri önem taşımaktadır. Ancak bu sayede ciddi diş ve diş eti hastalıklarına erken teşhis uygulayabiliriz. Rutin kontrollerin yanı sıra, bireylerin tüm hayatları boyunca sağlıklı bir ağız ve diş sağlığına sahip olabilmesi ve hayata sağlıkla gülümsemesi için doktoru ile iş birliği yapması önemlidir. Ağız bakımını öğretildiği şekilde doğru ve sürekli uygulaması gerekmektedir” şeklinde konuştu. Son olarak ağız ve diş sağlığına gereken önemi göstermenin, kalbimizi korumada önemli olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Altıkat, “Rutin kontroller ve doğru ağız bakım alışkanlıkları sayesinde sağlıklı bir gülümseme ve sağlıklı bir kalp için adımlar atabiliriz” dedi.