SAĞLIK - 17 Temmuz 2014 Perşembe 19:37

Taklitçi hastalık Lyme, 350 hastalığın kaynağı

A
A
A
Taklitçi hastalık Lyme, 350 hastalığın kaynağı

Dünya Sağlık Örgütü tarafından yaklaşık 350 çeşit hastalığın taklitçisi olarak belirtilen Lyme hastalığının Türkiye için de tehdit oluşturduğu belirtildi.

 Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Prof. Dr. Barbaros Çetin, lupus, Alzheimer, epilepsi, kronik yorgunluk, huzursuz bacak sendromu, kalp hastalıkları, alerji, beyin tümörü, kronik baş ağrısı, tiroid gibi birçok hastalığın nedeninin de Lyme virüsü olduğunu ifade etti.

Dünyada acil önlem çağrılarıyla mücadele edilen Lyme hastalığının Türkiye’yi de tehdit ettiği dile getirildi. Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Prof. Dr. Barbaros Çetin salgın haline gelen virüsün AIDS’ten daha fazla tehdit oluşturduğunu söyleyerek, 350’ye yakın hastalığın nedeninin de Lyme virüsü olduğunu ifade etti. Çetin, hastalığın anne sütü, gözyaşı, sivrisinek ve kan emici hayvan ısırığının yanı sıra organ nakli ve cinsel yolla da bulaşabildiğine dikkat çekti.

HASTALIK ADI: BÜYÜK TAKLİTÇİ

Büyük Taklitçi adıyla da bilinen Lyme hastalığı belirtilerinin birçoğunun diğer hastalıklarla karıştırıldığını anlatan Çetin, şunları anlattı:
"Şu ana kadar yapılan araştırmalar Lyme hastalığının 350'den fazla hastalığı taklit edebileceğini gösterdi. Taklit ettiği bu hastalıkların başında günümüzde hızla yaygınlaşan kronik yorgunluk, huzursuz bacak sendromu, epilepsi, MS, ALS, lupus, Alzheimer, Parkinson, otizm, hiperaktivite ve dikkat dağınıklığı, kalp hastalıkları, kalp krizi, beyin tümörü, migren, kronik baş ağrısı, fetus ölümü ve düşük, birçok cilt ve kas hastalığı gelmektedir."

“ANNE SÜTÜ VE SİVRİSİNEK İLE BULAŞABİLİR”

Yapılan taramalarda Lyme'nin beklenenden çok daha yaygın olduğunun ortaya çıktığını belirten Prof.Dr. Çetin, “ABD Salgın Hastalıkları Önleme Merkezi'nin Lyme'nin üzerinde gitmeye başlamasıyla ABD'de her yıl 300 bin kişinin hastalığa yakalandığı ortaya çıkmıştır. Tanı konmamış kişilerle birlikte bu rakamın her yıl 4 milyona yakın olduğu tahmin edilmektedir. ABD'de yapılan yıllık Lyme testi miktarı 3 milyon civarındadır" dedi.

Keneler, sivrisinek ve kan emen hayvanların vücudunda, anne sütünde, insan gözyaşında da virüsün bulunduğunu belirten Çetin, virüsün organ nakli ve cinsel yolla da bulaşabileceğine işaret etti.

“SAĞLIK BAKANLIĞI HAREKETE GEÇMELİ”

Lyme’nin dünyada olduğu gibi Türkiye’de hızla yayılmaya başladığını ifade eden Çetin, Türkiye’de test yaptırma şansının sadece Ankara ve İstanbul’da büyük laboratuarlarda bu testin yapıldığını ifade etti. Bakterinin kanda gezmediğini vücudun en ücra köşelerinde saklandığını ve bu yüzden testinin de zor olduğunu ifade eden Çetin, "İnsanlar sürekli beni arıyor. Ancak böyle bir doktor olup olmadığını bilmiyorum. Tıp camiasında var ise böyle doktorlar çıkmalıdır. Acilen Lyme ile Mücadele Eylem Planının hazırlanması ve ABD’de de olduğu gibi bir an önce Lyme klinik ve laboratuarlarının kurulması gerekiyor" dedi.

DÜNYACA ÜNLÜ YILDIZLARIN HASTALIĞI

Prof. Dr. Barbaros Çetin Türkiye’nin de Lyme hastalığının çok yaygın olduğu ülkelerden biri olduğunu ve çok acil şekilde yeni araştırmaların ve tedavi yaklaşımlarının şekillenmesi gerektiğini belirtti.
Lyme hastalığını sadece kenelerin değil sivrisineklerin de taşıdığını söyleyen Çetin, George W. Bush, Alec Baldwin, Richard Gere, Parker Posey, Daryl Hall, Amy Tan, Micheal Fox, Debbie Gibson ve New York Valisi George E. Pataki gibi ünlülerin de bu hastalığa yakalandığını kaydetti.

“SERDAR ORTAÇ LYME TESTİ YAPTIRMALI”

MS hastalığıyla gündeme gelen Serdar Ortaç'ın da Lyme hastası olabileceğini kaydeden Çetin, ünlü sanatçının bu tehlikeyi de göz önünde bulundurması gerektiğini söyleyerek şöyle konuştu: “Serdar Bey’e acizane tavsiyem, önce kas ağrıları sonra bir göz rahatsızlığı ve en sonunda MS tanısı konulmuş. Bir öğrencim 3 yıl önce MS hastasıydı. Tahlilleri yaptırdık ve Lyme olduğu ortaya çıktı. Amerika’da doktorlar MS tanısı koymadan önce Lyme testi isterler. Serdar Bey’in bu testi yaptırmasında fayda var.”

Hastalığın bir hafta içinde fark edilmesi halinde antibiyotik ve çeşitli tedavisinin uygulanacağı söyleyen Çetin, hastalığın daha sonraki dönemlerde fark edilmesi halinde tedavinin zorlaştığını ve kronik haline geleceğini belirtti. 

HALİL KARAHAN - MİHRAP DÜZÖZ 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Urla Enginar Festivali için geri sayım başladı İzmir’de 3-4-5 Mayıs tarihlerinde 10’uncu kez düzenlenecek Uluslararası Urla Enginar Festivali için hazırlıklar sürüyor. Birbirinden güzel enginar lezzetlerine Urla’nın kadim mutfak kültürünün eşlik edeceği, atölyeler, söyleşiler, konserler ve özel etkinliklerle zenginleşecek festivalde sevilen grup Yeni Türkü de sahne alacak. Bir yandan tarım üreticisini desteklerken bir yandan da yerel lezzetleri dünyaya tanıtarak İzmir turizmine katkı sağlamayı hedefleyen Uluslararası Urla Enginar Festivali, “Enginar tüm kalbiyle sizi çağırıyor” davetiyle başladığı yolculukta 3 Mayıs Cuma günü 10’uncu kez dünyaya kapılarını açıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Urla Belediyesi, İzmir Ekonomi Üniversitesi, Urla Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Urla Ziraat Odası ve Urla Kent Konseyi paydaşlığında hazırlıkların tüm hızıyla sürdüğü uluslararası festival, cuma günü kortej yürüyüşü ile başlayacak. Birbirinden güzel enginar lezzetlerine yöresel yemeklerin eşlik edeceği, atölyeler, söyleşiler, konserler ve özel etkinliklerle zenginleşecek festivalin ikinci gününde sevilen grup Yeni Türkü de sahne alacak. Urla’nın kadim mutfak kültürüne hakim kadınların Doğal Sofra Urla Derneği çatısı altında günler öncesinden hazırlıklarına başladığı sağlıklı ve doğal yiyeceklerin yanı sıra, festival alanında takıdan giysiye dekoratif ürünlerden hediyelik eşyaya el emeği, göz nuru ürünler de stantlarda ziyaretçilerle buluşacak. Coğrafi işaret ile koruma altında Urla Yarımadası, üretim alanı ve miktarı ile en çok İzmir’de yetiştirilen sakız enginarının merkezi konumunda. Aslında henüz açmamış bir çiçek tomurcuğu olan enginar, taze olduğu dönemde çiçek sapının öz kısmının çiçek tablası ile birlikte tüketildiği potasyumca zengin bir sebze. Yerel coğrafi işaret ile koruma altında olan sakız enginarı, aynı zamanda mor çiçekleriyle de güzellik saçan çok yıllık bir bitki. Bu yıl don yemediği için daha da lezzetli olması beklenen sakız enginarını tarladan tezgaha taşıyan Urlalı üreticiler ise İzmirlileri tüm kalbiyle festivale çağırıyor. İlk gün ‘gurur’ korteji 3 Mayıs Cuma günü sabah saatlerinde stantlar kurulurken festival açılışı ise saat 16.00’da kortej yürüyüşü ile başlayacak. Traktörleri ve üretim araçlarıyla hasatlarının gururunu taşıyan üreticilerin, etkinliklere katılacak eğlenceli grupların yer alacağı kortej ve açılış konuşmalarının ardından gösterilerle renklenecek festival, ilk gününde “Vourla” kitap söyleşisi ve Merve Taktakoğlu’nun solist olduğu İzmir Büyükşehir Belediyesi Pop Orkestrası Konseri ile devam edecek.