SAĞLIK - 25 Aralık 2017 Pazartesi 04:33

Talasemi anne babadan çocuğa geçer mi?

A
A
A
Talasemi anne babadan çocuğa geçer mi?

Uzman Dr. Mehmet Şeker, talaseminin kalıtsal bir hastalık olduğunu belirterek, "Erkek ve kadın taşıyıcı olur ve taşıyıcılar evlendiği zaman çocuklarda talasemi olma oranı yüzde 25’tir. Yüzde 50 taşıyıcı olma oranı, yüzde 25’te sağlam olma olasılığı bulunmaktadır" dedi.

Akdeniz anemisi taşıyıcısı olan çiftlerin evlenmesi durumunda doğan çocuklarının bu hastalığı taşıma riskinin yüzde 25 olduğunu belirten Konya Hospital İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Bölümü Uzmanı Dr. Mehmet Şeker, bu hastalığı taşıyan çiftlerin çocuklarının sağlık durumlarının doğumdan itibaren takip edilmesi gerektiğini belirtti. Akdeniz anemisinin kalıtsal olarak çocuğa geçtiğini fakat tedavi ile önlenebilir bir hastalık olduğunu ifade eden Dr. Şeker, “Akdeniz anemisinin diğer adı ’beta talasemi’dir. Akdeniz anemisi, anne ve babadan kalıtsal olarak çocuklara geçen ve tedavisi ile önlenebilen bir hastalıktır. Türkiye’de yaklaşık 4 bin 500-5 bin arasında talasemi hastası vardır. Beta talasemilerin taşıyıcıları vardır. Türkiye’de 1 milyon 300 bin civarında beta talasemi taşıyıcısı vardır. Bu hastalık kalıtsal olarak geçen bir hastalıktır. Erkek ve kadın taşıyıcı olur ve taşıyıcılar evlendiği zaman çocuklarda talasemi olma oranı yüzde 25’tir. Yüzde 50 taşıyıcı olma oranı, yüzde 25’te sağlam olma olasılığı bulunmaktadır. Evlenen çiftlerden birisi taşıyıcı, diğeri hastalık taşımıyorsa çocuğun taşıyıcı olma olasılığı yüzde 50, sağlam olma durumu da yüzde 50’dir. Taşıyıcılık bir hastalık değildir. Normal hayatınız davam eder, başka hastalığın gelişmesine yol açmaz. Hiç kimsenin endişe etmesine gerek yoktur” dedi.

“TALESEMİ HASTALARI EVLENEBİLİR AMA DOĞUMDAN SONRA ÇOCUK İYİ TAKİP EDİLMELİDİR”

Dr. Şeker, Akdeniz anemisi olan anne ve babaların doğan çocuklarının doğumdan itibaren takip edilmesi gerektiğini kaydederek, “Akdeniz anemisi hastaları evlenebilir ama çocuğun doğumdan sonra iyi takip edilmesi, taşıyıcı olup olmamasına bakılması, hastalık olup olmadığının kesinlikle saptanması gerekir. Çocuk küçük yaşlardan itibaren hasta ise kan takibi, hemogram takibi yapılıp kan düşüklüğü olduğu zaman kan transfüzyonu yapılması lazım. Hemoglobin düzeyinin de 9,5 üzerinde tutulması gerekmektedir. Eğer hemoglobin düzeyi yüksek düzeyde, 9,5’un aşağısında olursa karaciğerde, dalakta büyümeler başlar. Bu da çocuğu etkiler. Genelde hemoglobin 9,5’un altına düştüğü zaman kan nakli vermemiz lazım. Ama kan nakli verilirken bir de hastaya demirde yüklemiş oluyoruz. Bunun da takibi yapılması gerekmektedir. Eğer demir yüklemesi fazlalığı olursa karaciğerde, dalakta, troidde, kalpte depolanır ve sıkıntı çıkartır. O nedenle kan nakli yaptığımız hastaların demir seviyelerini de yakın takip etmemiz gerekiyor. Eğer yükselirse demiri vücuttan atan tedavisi vardır, onları kullanmak lazım. Beslenmede demir oranı yüksek olan yiyeceklerden kaçınılması lazım. Bu nedenle de bir diyetisyenle görüşüp beslenmesi gerekir. Kan nakli tedavisi dışında kemik iliği nakli yapılabilir. Kemik iliği nakli yapıldığı zaman talesemi hastaları son derece bundan fayda görmektedir ve hastalar normal yaşamlarına ikame etmektedirler. Türkiye’de oranı yüzde 2,1 talesemi hastası vardır. Ama bölgeden bölgeye değişmektedir. En yüksek olduğu oran yüzde 13 ile Antalya ve civarıdır. Çukurova, Akdeniz, Ege ve Marmara’da talesemi oranı yüksektir” ifadelerini kullandı.

Çağrı Cihan Yıldız

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te kar sevinci Son yıllarda ciddi kuraklığın yaşandığı Gaziantep’te gece saatlerinde başlayan ve sabah saatlerinde etkili olan kar kentte sevince neden oldu. Gaziantep’te günlerdir etkili olan dondurucu soğuk, kar yağışının artmasıyla beraber etkisini yitirirken, gece saatlerinde başlayan kar yağışı sabah saatlerine doğru etkisini iyice artırdı. Kentte uzun bir aradan sonra yoğun kar yağışı etkili oldu. Gece saatlerinden itibaren başlayan yoğun kar yağışı kadar devam ediyor. Yoğun kar yağışı nedeniyle okulların tatil edildiği kentte karın tadını en çok çocuklar çıkardı. Kar yağışı kenti beyaza bürürken, geçtiğimiz hafta sonundan itibaren etkili olan soğuk havanın etkisi ise kar yağışı ile etkisini azda olsa azalttı. Kar yağışının 2 gün boyunca devam etmesi bekleniyor. İş dönüşü araçları ile evlerine gitmek isteyen vatandaşlar, kar yağışı sonrası kayganlaşan yollarda zor anlar yaşadı. Kentin bazı noktalarında trafikte yoğunluk yaşanırken, araçlarını bulundukları yerden çıkaramayan sürücüler ise toplu taşıma araçlarını tercih etti. Şehirlerarası yollarda ulaşımda aksaklıklar yaşanmaması için ekipler çalışmalarını yoğunlaştırdı. Hava sıcaklığının eksi 3 derece olarak ölçüldüğü kentte, gün boyu ve yarın da kar yağışının devam etmesi bekleniyor. Yoğun kar yağışı nedeniyle trafikte sürücüler zorluk çekerken, araçlarına kış lastiği ve zincir takmayan sürücüler trafikte zor anlar yaşadı. Yoğun kar yağışı nedeniyle eğitim-öğretime de bir gün ara verilirken, yetkililer sürücülerin kesinlikle kış lastiksiz ve zincirsiz yola çıkmamaları hususunda uyarılarda bulundu. Uzun bir aradan sonra kar yağmasını sevinçle karşılayan vatandaşlar, kar yağışının tadını çıkardı. Kar yağışı en çok çocukları mutlu ederken yetişkinler de kar keyfinden geri kalmadı. Kar yağışı sebebiyle yol kenarında park halinde bulunan otomobillerin üstleri de kar ile kaplandı. Kar atarak şakalaşan vatandaşlar kimi zaman da dengesini kaybederek yere düştü. Sabaha kadar kenti beyaza bürüyen kar yağışı nedeniyle mutlu olduklarını belirten vatandaşlar, kar yağışından dolayı duydukları mutlulukla birlikte fıstık ve zeytin gibi tarım ürünleri için kar yağışının fayda sağlayacağını dile getirdiler. Uzun bir aradan sonra kar görmenin mutluluğunu yaşadıklarını dile getiren vatandaşlar, kar yağışının keyfini çıkardıklarını söyledi.
Gaziantep SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Dağlı: "Dayanışmanın güçlendiği ve ortak vicdanı hakim olduğu bir gelecek en büyük temennimizdir" SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı, yeni yıl nedeniyle yayımladığı mesajında, "Dayanışma kültürünün güçlendiği ve ortak vicdanın hâkim olduğu bir gelecek, en büyük temennimizdir" dedi. Günümüz dünyasında bilimin, aklın ve insani değerlerin her zamankinden daha fazla önem kazandığına vurgu yapan Prof. Dr. Dağlı, "Karşı karşıya olduğumuz küresel sorunlar ancak bilimsel düşünce, sağduyu ve sorumluluk bilinciyle aşılabilir" dedi. "Barışın, adaletin ve karşılıklı anlayışın sağlanması yalnızca belirli toplumların değil, tüm insanlığın ortak sorumluluğudur" diiyen Prof. Dr. Dağlı, "Daha adil, daha huzurlu ve sürdürülebilir bir dünya; ancak ortak değerler etrafında kenetlenerek ve geleceği birlikte inşa etme iradesi göstererek mümkün olacaktır. SANKO Üniversitesi olarak; kurulduğumuz günden bu yana eğitim, araştırma ve topluma katkı alanlarında önemli çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Akademik ve idari personelimize ve öğrencilerimize bu başarılardaki katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Yeni yılda da eğitimde kaliteyi artırmaya yönelik çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz" ifadelilerini kullandı. Yeni yılın yeni hedefler ve yeni fırsatlar sunduğunu belirten Prof. Dr. Dağlı, "2026 yılının ülkemiz, yüce milletimiz ve tüm insanlık için barış, umut ve güzel gelişmelere vesile olmasını diliyor; birlik, beraberlik ve dayanışma ruhunu güçlendirmesini temenni ediyorum" ifadelerine yer verdi.