ASAYİŞ - 15 Mayıs 2023 Pazartesi 13:12

Tarihi çınar ağacı yıllara meydan okuyor

A
A
A
Tarihi çınar ağacı yıllara meydan okuyor

Kocaeli'nin İzmit ilçesinde bulunan yaklaşık bin yıllık devasa çınar ağacı adeta zamana meydan okuyor. Metrelerce yüksekliğindeki ağaç, gölgesinde dinlenmek isteyenlerin uğrak noktası oluyor.

Turgut Mahallesi Helvacı Sokak üzerinde bulunan metrelerce yükseklikteki çınar ağacı görenlerin ilgisini çekiyor. Bin yıldır dimdik ayakta duran çınar ağacı, kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından 1.5 yıl önce yakıldı. İtfaiye ekiplerinin müdahalesiyle söndürülen ağacın gövdesi, hava aldığından dolayı küflendi. Hasar gören bölgelerin havayla teması kesilerek, büyük bir titizlikle kapatıldı. Zamanında yanı başında deriden tabak, hayvan kayışları ve çarık yapılan çınar ağacı, şimdilerde ise şehrin kalabalığından kaçan vatandaşların uğrak noktası oldu.

Devasa ağacın etrafında çocukluğu geçen 68 yaşındaki Ali Baydil, "Bu tarihi bir çınardır. Ölçümlere göre bin yıllık bir tarihi var. Buraya ziraat mühendisi geldi, kontrol etti. Ağacın 1 metresi 100 senede dolduruluyormuş. Ölçtüm, 10 metrelik çapı var. Tarihi bir çınar. Burada Yunanlar 1. Dünya Savaşında mahallemizden 40 kişiyi asmışlar, askere gidecek eli silah tutacak olanlardan. Ağaca asmışlar. Sonra kaçarken de dedelerimiz yakalıyor aynı yunan askerlerini. Onları da burada asmışlar. Böyle bir tarihi var. Burada 40 kişiyi astıkları için kan damlıyor derler. Yukarıdaki şehitlikte hepsinin isimleri var" dedi.

"Ateş yakılan, ağaç yukarı kadar yandı"

Ağacın pandemi döneminde bakımsız kaldığını ifade eden Baydil, "Bu ağacın çevresi 1.5 yıl önce pandemiden dolayı kapalıydı, viraneydi. Kim olduğu meçhul kişiler burada ateş yakılar. Bir insanın saklanacağı yer kadar oyuk vardı orada ateş yaktılar ağaç yukarı kadar yandı. Sonrasında itfaiye ekipleri gelip ağacı söndürdü. Söndürdükten sonra yanan yerler mantar, küflenme yaptı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile Valilik gelip ağacın mantarlarını ve küflü olan yerlerini temizlediler, kapattılar. Burası yine sahipsizdi. Çocuklar geliyor hava almaması gereken yerleri bıçakla deliyorlar. Bende yama yaptım. Şuada buranın bekçiliğini yapıyoruz" diye konuştu.
 

Cihan Atik - Ardacan Uzun
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da her derde deva andız pekmezi Antalya’nın Akseki ilçesinde Toros Dağları’nda andız ağaçlarından toplanan kozalaklardan pekmez yapılıyor. Her derde deva olarak bilinen pekmezin kilogramı 200 TL’ye satılıyor. Akseki’de eski yıllardan beri yaygın olarak üretilmekte olan andız pekmezi, Akseki’nin Kuyucak Mahallesi’nde üretimi devam ediyor. Pekmez yapan Halil Erdoğan, andız ağaçlarının olgunlaşan kozalaklarını topladıklarını, kırma makinesinde kırdıktan sonra 2 gün süreyle Şıra hanede ıslatıldığını söyledi. “120 derece kızgın ateşte kaynıyor” Şırahanede ıslanan kozalakların şırasını aldıktan sonra tavalara döktüklerini söyleyen Erdoğan, “Pekmez yapımına geçmek için bir gün öncesinden hazırlıklarımızı yapıyoruz. Gece saat 03.00’te kalkıyoruz. Hazırlamış olduğumuz tavaların altını kızgın ateşle ateşliyoruz. Tavalardaki şıraları yaklaşık 120 derece ısıda kaynatıyoruz. Tabii ki bu pekmezi yapması kolay değil. Oldukça zordur. Saatlerce kaynıyor. Yaklaşık 15 saat kaynatıyoruz. 15 saat kaynattıktan sonra kıvamını takip ederek tavaları indiriyoruz. 5 kilodan bir kilo pekmez çıkar. Gerçekten bu pekmezi yapmak zordur. Yıllık olarak 2 ton andız pekmezi üretiyorum" dedi. "Torosların doğal şifa kaynağı" Andız pekmezinin ham maddesini Toros Dağları’nda bin 500-2 bin metre rakımlı yerlerden topladıklarını anlatan Erdoğan, "Elde edilen pekmez tamamen doğaldır. İçinde herhangi bir karışım bulunmuyor. Andız pekmezinin, basur, kansızlık, mide, akciğer, karaciğer, romatizma, şeker hastalığı, idrar yolları iltihabı, astım gibi birçok hastalığa iyi geldiği biliniyor. Bu pekmez, şifa kaynağı" ifadelerini kullandı.
Edirne Bu köyde kurban eti girmemiş ev de kalmadı Edirne’de Kurban Bayramı’nda kesilen kurbanlıkların etleri Osmanlı Devleti zamanından yapılan gelenek ile dev kazanlarda pişirilerek sıcak olarak dağıtılıyor. Edirne’nin Süloğlu ilçesine bağlı Akardere köyünde kurbanlarını kesen köylüler, etlerin bir kısmının pişirilmesi için köyün camisinde bulunan aşçılara teslim ediyor. Her evden gelen kurbanlık inek, dana ve koyun etleri öncelikle temiz bir şekilde yıkanıyor. Meşe odununda dev kazanlarda yaklaşık 4 saat pişirilen etler, daha sonra dağıtılmak üzere köylüye camiden anons ediliyor. Ellerine kaplarını alan köylüler, pişen etlerden almak için caminin yolunu tutuyor. İmamın bereket duasının ardından herkese eşit bir biçimde dağıtılan etleri alan köylüler, daha sonra akşam yemeğinde yemek için evinin yolunu tutuyor. Kesilen kurbanlık etleri, odun ateşinde pişirilip köy halkına dağıtılıyor. Böylelikle köyde kurban eti girmemiş ev kalmıyor. “Geleneğin devem etmesi için gençlere de öğretiyoruz” Köyde kurban eti girmemiş ev kalmadığını belirten Akardere köyü muhtarı Aydın Yeğitoğlu, “100 yıldan beri 150 hane komşumuz kestikleri kurban etlerinin bir kısmını cami avlusuna getirir burada kazanlarda kaynar. Kaynayan etleri İkindi vakti köylümüze ve gelen misafirlere dağıtımı yapılmaktadır. bu geleneğin gelecek nesillere devamı içinde genç kardeşlerimizi de yanımıza alarak işi öğrenmelerini sağlıyoruz. Bu geleneğin yıllarca devam etmesi için elimizden geleni yapacağız” dedi. Köy halkından Alper Demiraslan ise, “Atalarımızdan ve dedelerimizden gelen geleneği sürdürmeye çalışıyoruz. Muhtarımız ve büyüklerimizin desteği ile Allahın izni ile gelecek nesillere de aktarmaya devam edeceğiz” diye konuştu.