KENT HABERLERİ - 08 Eylül 2019 Pazar 15:30

Tarihi Ulucami’de restorasyon devam ediyor

A
A
A
Tarihi Ulucami’de restorasyon devam ediyor

Saruhan Bey’in torunu İshak Çelebi tarafından 1366 yılında Mimar Emet Bin Osman’a yaptırılan 653 yıllık Manisa Ulu Camiinde başlanan restorasyon çalışmaları devam ediyor.

Manisa Büyükşehir Belediyesinin geçtiğimiz yıllarda başlattığı, rölöve, restitüsyon projelerinin tamamlanmasının ardından Vakıflar İzmir Bölge Müdürlüğü’nün projeyi üstlenme kararının ardından, Manisa Büyükşehir Belediyesinin destek verdiği Ulucami restorasyon projesindeki son durum hakkında bilgi almak amacıyla Manisa Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Mimar Azmi Açıkdil, yerinde incelemede bulundu.
Manisa Büyükşehir Belediyesi tarafından geçtiğimiz yıllar içinde Ulucami restorasyon ve çevresinde kamulaştırma projesi başlatmıştı. Başlayan projede rölöve ve restitüsyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından Vakıflar İzmir Bölge Müdürlüğü projeyi yürütme kararı almış, Manisa Büyükşehir Belediyesi de projeye destek vererek katkı sağlamıştı. Yüklenici firmaya yer tesliminin yapılmasının ardından başlayan çalışmalar devam ederken, Manisa Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Azmi Açıkdil çalışmaları yerinde inceleyerek son durum hakkında yüklenici firma yetkilisinden bilgi aldı.

“Proje 2017 yılında başladı”

Yüklenici firma yetkilisi Proje Müdürü Şenel İhya Tutmaz ile birlikte restorasyon çalışmalarını inceleyen Azmi Açıkdil, Ulucami’nin İlyas Bey Mescidi’nden sonra Saruhan Bey zamanında yapılan ikinci Saruhanbeyli eseri olduğunu hatırlatarak, Manisa için önemli bir eser olduğunu söyledi. Açıkdil, “2017 yılında Büyükşehir Belediyesi restorasyon, rölöve projesini hazırladı. Daha sonra Vakıflar İzmir Bölge Müdürlüğü projeyi yapmak istedi ve proje devredildi. Hazırlanan proje kapsamında restorasyon çalışmaları devam ediyor. Ulucami’nin konumu Molla Şaban Sıbyan Mektebi’nden yukarı doğru giderken, kültür yolu diye vasıflandırdığımız Kumludere caddesi boyunca yukarı çıktığımızda Gülgün Hatun Hamamı, Kabak Tekkesi, Niobe (Ağlayan Kaya) yönünden döndüğümüzde Ulutepe yolundan Dilşikar Hatun Hamamına kadar uzanan kültür ve tabiat yolu üzerinde bulunuyor. Bu yol Manisa’nın eski tarihi ve kültürünü yansıtan kültür yolu. Manisa’nın tarihini bu yol üzerinde yürürken tanıyabiliriz. 2009 yılında Manisa Belediyesi dönemindeyken Cengiz Ergün başkanımızın hayalindeki bir projeydi. Bu bölgeyi eski yapılaşmadan arındırıp hem Ulucami’yi hem de Spil Dağı’nı ortaya çıkarıp, bölgeye bir peyzaj projesi hazırlanmasını istiyordu. 2009 yılında kamulaştırma çalışmaları başladı. Çalışmalar hala devam etmekte. Yaklaşık 20 milyonun üzerinde kamulaştırma bedeli ödeniyor. Devam eden yıkım çalışmaları var. Burasıyla ilgili çok güzel bir peyzaj projesi hazırlandı. Dağın eteğinde olması ve dik yamaçların olmasından dolayı istinat duvarlarının bulunduğu, seyir teraslarının olduğu, yürüyüş yollarının olduğu, yeşillendirilen alanlarda oturma gruplarının olduğu aynı zamanda manzara kafelerinin bulunduğu çok güzel bir proje hazırlandı. 2020 yılında projelere başlanabilirse hem Ulucami’nin restorasyonu hem de bizim peyzaj projemizin birlikte yürütülmesi gerekiyor. Çünkü Ulucami arkasını kuzey cephesine yaslamış durumda. Oradan aldığı rutubetten de korunması lazım. Bu iki projenin birlikte yürümesi lazım ki hem Ulucami ortaya çıksın hem de bizim peyzaj projesiyle bu bölge zenginlik kazansın. Burada hem bu bölge halkının hem de Manisalıların yaşayabileceği zaman geçireceği bir mekanın oluşması amacındayız.” dedi.

“2 yıl içinde tamamlanması hedefleniyor”

Devam eden restorasyon çalışmaları hakkında bilgiler veren Proje Müdürü Şenel İhya Tutmaz, Vakıflar İzmir Bölge Müdürlüğü tarafından yürütülen projenin başlangıçta Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin kıvılcımıyla başladığını hatırlattı. Tutmaz, “Şu an yaptığımız çalışmada çatının üst kısmında yapılan kaplamayı kaldırmaya çalışıyoruz. Aslına uygun olarak yapılmamış ve mevcut yapının deformasyona uğramasına ve yıpranmasına neden olmuş. Onu kaldırıyoruz. Mevsim itibariyle sıkışık bir döneme denk geldiğimiz için acil bir şekilde kaldırıp, caminin üzerini kapatmak istiyoruz. Yapıyı korumak istiyoruz. Daha sonra cephe çalışmasına başlayarak, yüzeyi yabancı malzemelerden arındırıp derz çalışmalarına hız vereceğiz. Bu yılki planlarımızda derz çalışması ve çatının kaplanması var. Önümüzdeki yıl içinde de elektrik ve ısıtmasıyla ilgili ikinci imalata geçeceğiz ve zemin kaplamasını gerçekleştireceğiz. Tahmini planlamamıza göre de 2 yıl içinde restorasyonu tamamlayacağız” diye konuştu.

“Başkan Ergün ile başladı onunla bitsin”

Ulucami’nin yer aldığı İshak Çelebi Mahalle Muhtarı Bayram Gök ise yapılan çalışmalardan dolayı Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’e teşekkürlerini ileterek, restorasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından çevrede peyzaj çalışmalarının yapılacağını belirterek, “Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’den ricamız, çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte bir an önce mahallemizdeki peyzaj çalışmasını yapmasıdır. Projenin başlaması Cengiz Ergün ile oldu inşallah tamamlanması da Başkan Ergün ile olur” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Özgür Ozel: “Küfeyi benim sırtıma ver. Ben taşırım” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Bursa’nın Mudanya ilçesinde vatandaşlara hitap etti. Sırtına küfe alan Özel, “Tayyip Bey, bırak küfeyi benim sırtıma ver. Ben emekliyi aslan gibi taşırım” dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bursa’nın Mudanya ilçesinde vatandaşlara otobüs üzerinden seslendi. İki gencin protesto amaçlı küfe getirdiğini gören Özel, gençleri yanına çağırdı. Burada eleştirilerini sürdüren Özel, “Geçen gün Tayyip Bey’i dinliyorum. Ben demişim ‘emekliye 12 bin 500 yetmez, 17 bin 500 ver.’ ‘Asgari ücrete zam yok’ demiş, asgari ücreti zam yapalım demişim. 17 bin lira çay parası çay parası olmaz, 25 bin taban fiyat olsun dedim. 9 bin 200’e buğday satılmaz, 15 bin olsun dedim. Tarlalarda 2 liraya domates kaldı, kavunun karpuzun bostanda kalması olmaz demişim, diyor ki ‘Özgür Bey’in sırtında küfe yok, emekliye zam istiyor.’ ‘2 bin 500 lira zam 33 milyar tuttu’ diyor. ‘Benim sırtımda küfe var’ diyor. Gençler bunu duymuş, küfeyi getirmişler. Tayyip Bey’e dedim ki, ‘Doğru, senin sırtında küfe var. Bu milletten oy istedin, onlar da aldı küfeyi sırtına koydu. Tayyip Bey diyor ki, ‘Emekliler bana ağır geliyor, taşıyamam. Asgari ücretli ağır gelir taşıyamam. Rizeli hemşerime çay parası veremem ağır geliyor’ diyor. Ama bir bakıyorsunuz yandaş müteahhitte sıra gelince dikeliveriyor. 660 milyar lirayı buluyor. Ben diyorum ki, ‘Tayyip Bey, bırak küfeyi ver benim sırtıma. Ben emekliyi aslan gibi taşırım. Asgari ücretliyi taşırız. Biz bu milleti taşırız. Eğer taşıyamıyorsan, bırak küfeyi. Sen bu milletin sırtına yüksün. Emekliler değil, asgari ücretliler değil, esnaf, çiftçi değil. Bu küfeye ne yük koyarsan koy, biz taşırız. Taşıyamayanlar bırakacak, taşıyanlar gelecek. Getir sandığı küfeyi biz taşıyalım. Emeklileri biz ayağa kaldıracağız” dedi. Özel, seçimlerin galibiyetle sonuçlanması durumunda kutlamalarda bu iki gencin de olacağının sözünü verdi.
Konya Konjonktivit tedavi edilmezse gözde ömür boyu izler bırakabiliyor Uzmanlar, gözlerde biraz kızarıklık sonrasında ise çapaklanma, göz kapaklarında şişme ve kızarıklığın şiddetinin gittikçe artmasıyla karşımıza çıkan kırmızı göz hastalığı olarak bilinen konjonktivitte, belirtileri görülen kişilerin göz doktoruna gitmesi konusunda uyarıyor. Konjonktivit, gözün beyaz ve şeffaf bölümünü ve göz kapaklarının içini kapsayan tabakanın (konjonktivanın) iltihaplanması olarak tanımlanıyor. Normalde saydam olan konjonktiva, iltihap oluştuğunda pembe ya da kırmızı renk alıyor. Konjonktivitin temas yoluyla bulaştığını ifade eden Medicana Konya Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Hasta olan kişi elini gözüne dokunduktan sonra başka bir yere dokunduğunda siz de aynı yere temas ettiğinizde ve gözünüzle temasta bulunursanız maalesef bizlere de bulaşıyor" dedi. "Göz yüzeyinde izler bırakıp görme azlığına, bulanıklığına neden olabilen önemli bir virüstür" Adenoviral konjonktivitlerin, adenovirüs denilen bir virüs nedeniyle ortaya çıktığını belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Hastalarımızda genellikle ilk günlerde gözlerde biraz kızarıklık sonrasında ise çapaklanma, göz kapaklarında şişme ve kızarıklığın şiddetinin gittikçe artmasıyla karşımıza çıkar. Özellikle pandemi döneminden sonra adenovirüslerdeki salgınlar daha da artmaya başladı. Daha çok toplu yaşam alanları, çocuklarımızın gittiği kreşler gibi alanlarda daha sık görülüyor. Çünkü bu enfeksiyonda en önemli etken aslında dışarıdan bulaş. Havadan bir bulaş olmuyor. Genellikle temasta bulaş olur. Hasta olan birey elini gözüne dokunduğu zaman başka bir yere dokunduğunda siz de aynı yere temas ettiğinizde ve gözünüzle temasta bulunursanız maalesef bizlere de bulaşıyor. Bu virüs aslında uzunca sürebilen, tamamıyla geçmesi bazen bir ayı bulabiliyor, bazen göz yüzeyinde izler bırakıp görme azlığına, bulanıklığına neden olabilen önemli bir virüstür. O yüzden evde herhangi birinde gözünde bir kızarıklık başladı, birkaç gün içinde şiddetlenerek arttı, göz kapaklarında şişlik oldu, aşırı bir kızarıklık oldu mutlaka bir an önce bir hekime başvurmak lazım. Hekim muayenesinde eğer adenovirüs tanısı koyduysa hemen uygun ilaçlarla tedaviye başlıyor" diye konuştu. "Bu virüste erken tedaviyle beraber hemen ilk zamanlarda başarılı bir sonuç alıyoruz" Evde dikkat edilmesi gereken birtakım durumlar olduğunu belirten Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Elimizi her gözümüze dokundurduğumuzda mutlaka sabunlu suyla beraber yıkamamız gerekiyor. Ortak havlu kullanımını ortadan kaldırmalıyız. Bu tarz şeyler evde salgınlar halinde görülmesine neden oluyor. Genellikle gördüğümüz tablolar ailede bir sağlık çalışanı ya da çocuklarımız kreşe gittikten sonra diğer aile bireylerine bulaşla ortaya çıkıyor. Bu virüste erken tedaviyle beraber hemen ilk zamanlarda başarılı bir sonuç alıyoruz. Fakat hastalarımız bize geç zamanda gelirse ya da kişilerin bağışıklık sistemine bağlı göz yüzeyinde kalıcı izler oluşturursa, bu kalıcı izler göz yüzeyinde ömür boyu bile kalıcı olabilen izler bırakabilmekte. Bu da hastaların gözünde astigmata, görme bulanıklıklarına neden olabilmektedir. O yüzden böyle bir durumdan şüpheleniyorsak en kısa zamanda mutlaka bir göz hekimine başvurmalıyız" şeklinde konuştu.
Siirt Siirt ili Pervari kırsalında gerçekleştirilen “Gürz-2” operasyonunda 2’si turuncu 2’si gri kategoride olan 4 terörist etkisiz hale getirildi İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Siirt ili Pervari kırsalında gerçekleştirilen “Gürz-2” operasyonu ile turuncu kategoride olan Benda Amed kod adlı Semra Ayverdi ve Baran Hemlin kod adlı Seyithan Sencer ile gri kategoride olan Sarı İbrahim kod adlı Yakup Nişo ve Destina Botan kod adlı Bişenk Durmuş adlı 4 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı ile TEM Daire Başkanlığı koordinesinde, Asayiş Kolordu Komutanlığı sevk ve idaresinde; Siirt, Şırnak ve Van İl Jandarma Komutanlıklarınca yapılan istihbari çalışmalar sonucu Pervari kırsalında “Gürz-2” operasyonu gerçekleştirildi. Hava Kuvvetleri Komutanlığı uçakları, ATAK taarruz helikopterleri ile J-SİHA desteğinde Jandarma Özel Harekat (JÖH), Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı (JÖAK), Jandarma Komando timleri ve Güvenlik Korucuları ile teröristler arasında sıcak temas sağlandı. Bölücü Terör Örgütü (BTÖ) mensubu teröristler çatışmada silahlarıyla birlikte etkisiz hale getirildi. Etkisiz hale getirilen teröristlerin; 6 güvenlik görevlisi ile 5 sivil vatandaşın şehit edildiği, 6 güvenlik görevlisi ve 11 sivil vatandaşın yaralandığı toplam 9 eyleme katılan turuncu kategorideki Benda Amed kod adlı Semra Ayverdi ve Baran Hemlin kod adlı Seyithan Sencer ile gri kategorideki Sarı İbrahim kod adlı Yakup Nişo ve Destina Botan kod adlı Bişenk Durmuş adlı teröristler olduğu tespit edildi. Teröristlerin katıldığı eylemler ise şu şekilde: “31 Temmuz 2015 tarihinde Tunceli- Erzincan kara yolunda araç yakılması ve yol kesilmesi eylemi, 21 Ağustos 2015 tarihinde Şırnak ili Beytüşşebap ilçesi kırsalında üs bölgesine yapılan saldırıda 1 güvenlik görevlisinin şehit edilmesi, 2 güvenlik görevlisinin yaralanması eylemi, 12 Ağustos 2016 tarihinde Şırnak ili Beytüşşebap ilçesi kırsalında yol kesme eyleminde 2 güvenlik görevlisinin şehit edilmesi, 1 güvenlik görevlisinin yaralanması eylemi, 1 Eylül 2016 tarihinde Siirt ili Pervari ilçesi kırsalında meydana gelen çatışmada 1 güvenlik görevlisinin şehit edilmesi, 1 güvenlik görevlisinin yaralanması eylemi, 24 Mayıs 2017 tarihinde Şırnak ili Beytüşşebap ilçesi kırsalında meydana gelen çatışmada 1 güvenlik görevlisinin şehit edilmesi, 2 güvenlik görevlisinin yaralanması eylemi, 17 Eylül 2018 tarihinde Şırnak ili Beytüşşebap ilçesi kırsalında aracın yakılması ve 2 sivil vatandaşın şehit edilmesi eylemi, 15 Temmuz 2019 tarihinde Şırnak-Beytüşşebap karayolu yapımında çalışan işçileri taşıyan minibüsün EYP’ye basması sonucu 1 sivil vatandaşın şehit edilmesi, 2 sivil vatandaşın yaralanması eylemi, 8 Haziran 2020 tarihinde Van ili Çatak ilçesi kırsalında yol iyileştirme çalışması esnasında EYP’nin patlaması sonucu 2 sivil vatandaşın şehit edilmesi, 9 sivil vatandaşın yaralanması eylemi, 13 Ekim 2022 tarihinde Van ili Çatak ilçesi kırsalında 1 güvenlik görevlisinin şehit edilmesi eylemi."