EKONOMİ - 05 Nisan 2021 Pazartesi 11:32

Tarım Kredi Kooperatifleri’nden süt alım iddialarına ilişkin açıklama

A
A
A
Tarım Kredi Kooperatifleri’nden süt alım iddialarına ilişkin açıklama

Türkiye Tarım Kredi Kooperatiflerinden, süt alım iddialarına ilişkin yapılan açıklamada, “Süt alım faaliyetlerine yönelik gündeme getirilen 'yemi benden almazsan sütünü almam' şeklindeki bir yaklaşım kesinlikle söz konusu değildir” denildi.

Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri, çiğ süt alımına ilişkin ortaya çıkan haberler ve iddialara ilişkin açıklama yayımladı. Yapılan açıklamada, “Bitkisel ve hayvansal üretimin aracısız olarak tüketici ile buluşturulması amacıyla yapılan çalışmalar kapsamında, üreticilerimizin üretmiş oldukları çiğ sütün değerlendirilmesi faaliyetlerine hız verilmiştir. Bu kapsamda, üreticilerimizin üretmiş oldukları çiğ sütler Ulusal Süt Konseyinin belirlemiş olduğu tavsiye satış fiyatının altında kalmayacak bir fiyattan toplanmakta, böylece de üreticilerimizin ürettikleri çiğ sütün pazar sıkıntısı yaşanmadan tedarik edilmesi ile birlikte üreticilerimizin ekonomik menfaatlerinin korunmasına katkıda bulunulmaktadır” denildi.

2020 yılında 39 bin 515 ton çiğ sütün 94 milyon 354 bin 962 TL, 2020 yılının ilk 3 ayında 6 bin 229 ton çiğ sütün 14 milyon 730 bin 139 TL, 2021 yılı ilk 3 ayında ise 10 bin 519 ton çiğ sütün 28 milyon 464 bin 217 TL bedelle alındığı ve bu fiyatların Ulusal Süt Konseyince belirlenmiş olan fiyatlar olduğu bilgisi verildi.Üreticilerden süt alımlarının durdurulması gibi bir durumun kesinlikle söz konusu olmadığı ifade edilirken, yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“2020 yılı için 1 milyon 290 bin ton satış gerçekleştiren Tarım Kredi Yem, artan üretimiyle yem sektöründeki regülasyon görevini daha iyi şekilde yerine getirmekte, üreticimiz için daha öngörülebilir ve uygun maliyetlerle kaliteli yem temin ederek et ve süt üretimine destek sağlamaktadır.”

Kurum olarak süt alımı ile ilgili yem alım ön şartı bulunmadığının altı çizilirken, 2020 yılında 215 bin tonu İzmir Bölge Birliğinde olmak üzere 1 milyon 290 bin ton yemi hiçbir dayatma olmaksızın çiftçilere ulaştırıldığı ve süt alınan ortakların da yem siparişi vermeleri durumunda ihtiyaçlarının karşılandığı kaydedildi. Ayrıca, 2018 yılında imzalanan yem alım-satım sözleşmesi gereğince herhangi bir dayatma olmaksızın, aylık ortalama 100 ton yem verildiği de bildirildi.

Yetiştiricilerin mağduriyetini önlemek amacıyla ihtiyaç olmamasına rağmen ‘barter’ usulü yem karşılığı alınmasının teklif edildiği belirtilen açıklamada, “Bu teklif ilgili iki kooperatif tarafından süt satış sözleşmesi yaptıkları diğer sanayi kuruluşlarından yem alma mecburiyetleri olduğu gerekçesi ile kabul görmemiştir. Her iki Kooperatifin yaşadıkları bu durum aslında ülke genelindeki tüm süt kooperatifleri ve yetiştiricilerinin yaşadığı en önemli problemdir. Bu bağlamda, Kurumumuz üzerinden başlatılan bu tartışmanın Anadolu sathına yayılmış süt sanayicileri ve irili ufaklı mandıraların her birinin aynı zamanda da yem bayiine dönüşerek yetiştiricilerimizin mağdur olmaları gerçeğinin kamuoyunda tartışılmasına vesile olması açısından olumlu buluyoruz” ifadeleri yer aldı.

Yapılan açıklamada, ‘Yemi benden almazsan sütünü almam’ şeklindeki bir yaklaşımın gerçeği yansıtmadığının altı çizilirken, ”Bu tür iddialar, 150 yılı aşan köklü geçmişiyle güven ve itibar müessesesi olan, ülke tarımı ve çiftçimizin iftihar kaynaklarından biri haline gelen ve misyonu gereği ülkemiz çiftçisini ve tarımını her koşulda destekleyen Tarım Kredi Kooperatifleri hakkında olumsuz algı ve imaj oluşturmaya yönelik haksız girişimlerdir” denildi.

Mevlüt İşli

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Bakan Kacır: "Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "23 yıl önce piyade tüfeğini yurt dışından temin eden bir ülkeydik, savunma ürünlerinde yüzde 80 dışa bağımlıydık. Bugün, kendi İHA’mızı, mühimmatını, uçaklarını, helikopterlerini, uydularını, radarlarını, elektronik harp sistemlerini geliştiren, üreten ve artık rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilen bir ülkeyiz. Fikirden ürüne, üründen pazara uzanan yolculukta her aşamada Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" dedi. Sakarya Teknokent Ar-Ge Binası, Füzyon Girişim Ofisi ve Milli Teknoloji Atölyesi açılışı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla gerçekleşti. Açılışta konuşan Bakan Kacır, "Teknolojide tam bağımsız Türkiye tasavvurumuzu gerçeğe dönüştürme yolunda hayata geçirdiğimiz tüm bu projelerin Sakarya’mıza, üniversitelerimize, gençlerimize, ülkemize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Küresel ölçekte değişimin hız kazandığı, bilginin stratejik bir güç halinde geldiği bir çağdayız. Bu dönemde ülkelerin refah düzeyini ve rekabet gücünü bilimsel bilgi üretme kabiliyetiyle teknolojideki yenilikleri ekonomik değere dönüştürme düzeyi belirliyor. Özellikle yenilikçi teknolojilerde söz sahibi ülkeler sadece bugünün değil yarının dünyasını da şekillendiriyor. Pek çok ülkenin belirsizlikler sarmalında bocaladığı ve geleceğe dair vizyon ortaya koymakta zorlandığı bu süreçte bizler yaşanan değişimi tehdit olarak değil bilakis Türkiye adına tarihi bir fırsat olarak görüyoruz. Bu anlayışla bilimi ve teknolojiyi kalkınma yolculuğumuzun pusulası atlettik. Son 23 yılda dev bir Ar-ge ve inavasyon alt yapısı inşa ettik. Bugün özel sektörümüz bünyesinde bin 700’ü aşkın Ar-Ge ve tasarım merkezinde görev yapan nitelikli mühendislerimiz ve teknisyenlerimiz, yüksek katma değerli üretimi mümkün kılan yenilikçi çözümler geliştiriyor" dedi. "Ar-Ge harcamalarımızın milli gelirimizdeki payını binde 5’ten yüzde 1,46’ya çıkardık" Bakan Kacır, "113 Teknoparkımızda 12 binden fazla firmamız inavasyon odaklı çalışıyor. Bilim insanlarımız, araştırmacılarımız özel sektörümüze sunduğumuz destekler neticesinde Ar-Ge harcamalarımızın milli gelirimizdeki payını binde 5’ten yüzde 1,46’ya çıkardık. 2002’de 29 bin olan tam zaman eş değer Ar-Ge personel sayımız şimdi 310 bini aştı. İnşa ettiğimiz güçlü Ar-Ge alt yapısı milli teknoloji hamlesinin vizyon projelerinin fikirden hakikate dönüştüğü biz zemini sundu. 23 yıl önce piyade tüfeğini yurt dışından temin eden bir ülkeydik, savunma ürünlerinde yüzde 80 dışa bağımlıydık. Bugün, kendi İHA’mızı, mühimmatını, uçaklarını, helikopterlerini, uydularını, radarlarını, elektronik harp sistemlerini geliştiren, üreten ve artık rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilen bir ülkeyiz. İnsansız hava aracı üretiminde dünyada lideriz. Türkiye’nin otomobili Togg ile elektrikli ve akıllı araç devrimini ve otomotiv sektöründe yaşanan eşzamanlı dönüşümleri ülkemiz adına fırsata çevirme iddiamızı ortaya koyduk. Teknoloji üretiminde ve geliştirmede yakaladığımız bu ivmeyi farklı sektörlere taşıyarak üniversitelerimizle sanayi arasındaki iş birliğini daha da güçlendirerek Türkiye yüzyılında teknolojide tam bağımsız Türkiye hedefimizi adım adım gerçeğe dönüştüreceğiz" diye konuştu. "Teknoloji girişimciliğini bu vizyonu hayata geçirecek itici güç addediyoruz" Bakan Kacır, "Teknoloji girişimciliğini bu vizyonu hayata geçirecek itici güç addediyoruz. Bu doğrultuda ülkemizde teknolojik girişimlerin yeşermesini ve ölçeklenmesini mümkün kılacak zemini çok boyutlu adımlarla inşa etti. Hayata geçirdiğimiz fonların fonu ve eş finansman mekanizmalarıyla 4,6 milyar liralık kamu kaynağını doğrudan girişimlerimize yönlendirdik. Bu etkiyle 120 milyar liralık özel sektör yatırımını harekete geçirdik. Erken aşama girişimlerine finansman sağlayan BİGG programımızla 2 bin 500’den fazla teknoloji girişiminin hayata geçmesini sağladık. 2018’den bu yana düzenlediğimiz Teknofestlerle gençlerimizi girişimcilik yolculuğuna dahil ettik. Fikirden ürüne, üründen pazara uzanan yolculukta her aşamada Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" şeklinde konuştu. "Her yaştan çocuğumuzu ve gencimizi bilimin büyülü dünyasıyla buluşturacağız" 81 ilde milli teknoloji atölyelerinin kurulacağını aktaran Bakan Kacır, "Bugün oyundan e-ticarete, yapay zekadan finans teknolojilerine geniş bir yelpazedeki girişimlerimiz iftihar vesilemizdir. Bu başarı ivmesini katlanarak 2030 yılına kadar ülkemizden 100 bin teknolojik girişiminin doğmasını ve milyar dolar değeri aşan unicornların bizim değimimizle Turkornların toplam kıymetinin 100 milyar doları aşmasını hedefliyoruz. Bu cennet vatanın her köşesindeki gençlerimizin teknoloji geliştirme ve dünyayı değiştirme iddiası taşıyabilmesini sağlayacak bir alt yapıyı kurmayı temel önceliğimiz olarak görüyoruz. Sakarya gerek sahip olduğu dev sanayi alt yapısı ve lojistik gücü, gerekse küresel finans ve teknoloji merkezi İstanbul’a yakınlığıyla girişimciler için önemli bir marka değerine sahip. 2010’da faaliyete geçen ve bünyesinde 130’dan fazla firmanın çalışmalarını sürdürdüğü Sakarya Teknokent, şehrimizde teknoloji girişimciliğinin nabzının attığı, üretim ile aklın buluştuğu milli teknoloji hamlemizin örnek projelerinin hayata geçirildiği ekosistemi inşa ediyor. Girişimcilerin yoğun ilgi gösterdiği Teknokentin yatırımcı talebine cevap verebilmesi adına ilave olarak 6 bin 500 metrekare kapalı alan barındıran 39 bin metrekare bir alanı ilan ettik. Bugünde bakanlığımızın 113 milyon lira ile hayata geçen yeni Ar-ge binasının açılışındayız. Teknokentimizde 3 bin 700 metrekare kapalı alanıyla girişimcilerimize çalışma alanı sunuyoruz. Aynı zamanda bina içinde faaliyet gösterecek füzyon girişim ofisiyle kuluçka ve kuluçka öncesi aşamadaki girişimcilerimize destek seti sunuyoruz. Üniversitelerimiz ve bilim merkezlerimiz bünyesinde kurduğumuz milli teknoloji atölyeleriyle ülkemizin yarınlarını inşa edecek gençlerimizi ileri teknoloji ekipmanları ve modern alt yapıyla buluşturuyoruz. Önümüzdeki yılsonuna kadar 81 ilimizde 100 milli teknoloji atölyesini tamamlamak üzere bir seferberlik ruhuyla çalışıyoruz. İki üniversitemizin de öğrencileri bu atölyede çalışacak. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak ülkemizin nitelikli insan kaynağını büyüten, yetkinliğini derinleştiren politikaları sürdüreceğiz. Her yaştan çocuğumuzu ve gencimizi bilimin büyülü dünyasıyla buluşturacağız. 60 milyon lira destek sağlayacağımız ve bünyesinde atölyeler, sergiler barındıracak olan modern tesis ile gençlerimizin merak ve keşfetme duygusunu ateşleyen bilim üssünü şehrimize kazandıracağız" ifadelerini kullandı.