Kadın istihdamını artırmak adına şirketlerin izlediği stratejilerin ele alındığı etkinlikte konuşan Euler Hermes Genel Müdürü Özlem Özüner, "Bu dalga durdurulabilecek bir dalga değil. Kadınlar çok ciddi bir şekilde yönetime geliyor" dedi. Erkunt Traktör Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Erkunt Armağan ise "Türkiye'de son yıllarda bir aydınlanma yaşanmaya başladı. Kadın istihdamı sorunu değişiyor" diye konuştu.
Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD), otomotiv sektöründe kadın istihdamının yetersizliğine dikkat çekmek amacıyla 'Otomotivde Topuk Sesleri' etkinliğini düzenledi. Etkinlikte, şirketlerin kadın istihdamı sorununu çözmek adına izlediği örnek politikalar ele alındı. Panelin moderatörlüğünü üstlenen TAYSAD Başkan Yardımcısı Perihan İnci, "Otomotivde teknolojinin oluşturduğu kolaylıkların konuşulduğu bir dönemde pek çok kadın ağır sanayide çalışabilir. Ama öncelikle bizim bu farkındalığa sahip olmamız, bu bakış açısını geliştirmemiz lazım" diye konuştu.
"Farklılıkları gözetmeliyiz"
Etkinlikte konuşan Euler Hermes Genel Müdürü Özlem Özüner de finans, bankacılık, sigorta gibi alanların Türkiye'de genellikle kadınların eğilim gösterdiği sektörler arasında yer aldığını söyleyerek, "Bu nedenle de bu alanlarda kadın çalışan yüzdeleri yükseliyor. Sanayide durum biraz daha güç. Ama bu dalga durdurulabilecek bir dalga değil. Kadınlar çok ciddi bir şekilde yönetime geliyor" açıklamasını yaptı.
Kadın istihdamına yönelik politikaları, 'farklılıkları gözetme' perspektifinden ele aldıklarını anlatan Özüner, "Birçok Avrupa ülkesi kadın istihdamı konusunda kotasız bir yere varılamayacağını anladı ve böyle ilerledi. Bizim eğitimde, şirketlerimizde kadın istihdamı konusunda yapacağımız çok şey var" ifadelerini kullandı.
"İnanmayanlar bile istihdamda çeşitlilikten bahsediyor artık"
Erkunt Traktör Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Erkunt Armağan da otomotiv ve otomotiv yan sanayinde 'mavi yaka' denildiği zaman genellikle erkek çalışanların akla geldiğini, kendisinin de yıllarca böyle bir yanlış algıya sahip olduğunu söyledi.
Bu konuda yaşanan değişimin ise 2014 yılında kurdukları kabin tesisinde görev alan 24 kişiden 16’sını kadın çalışanların oluşturmasıyla başladığını belirten Erkunt Armağan, BM Kadını Güçlendirme Prensipleri'ni (WEPs) Türkiye'de imzalayan ilk şirketler arasında yer aldıklarını söyledi.
Zeynep Erkunt Armağan, "Kadın çalışan istihdamı konusunda Türkiye'de son yıllarda bir aydınlanma yaşanmaya başladı. Bu konuya inanmayanlar bile çalışan istihdamında çeşitlilikten bahsediyor. Bu durum değişiyor ve değişmeye de devam edecek" diye konuştu.
"Beyninize de bir kota koyun"
Korn Ferry Türkiye Onursal Başkanı Şerif Kaynar ise cinsiyet eşitsizliği sorununun çözümü için kota uygulamasının önemli bir rol oynadığına dikkat çekerek; "Kota konusu zor uygulanıyor ama Norveç bu yöntemle başarılı bir sonuca ulaştı. Kota uygulaması sayesinde bugün Norveç'te bakanların yüzde 50’si kadınlardan oluşuyor" dedi.
Kadınların iş hayatında özellikle de sanayi alanında daha aktif rol alması adına kurumlarda çalışan kadın ve yöneticilere de bireysel olarak büyük sorumluluk düştüğünün altını çizen Kaynar; "Türkiye'deki kadın istihdamı sorununu çözmek için bu konuda beyninize bir kota koyun. Türkiye'de toplam kadın nüfusunun ne kadarı çalışıyor, üniversite mezunu kadınların ne kadarı iş hayatında? Maalesef eşitsizlik her tarafta. Kadınların iş gücüne katkısının artması halinde Türkiye'nin çok daha ilerilere gideceğini düşünüyorum" dedi.
"Bu küresel bir sorun"
TAYSAD Başkan Yardımcısı Albert Saydam da otomotiv sektöründe kadın çalışanların azlığı konusunun küresel bir sorun olduğunu, otomotiv şirketlerinde kadın çalışan oranının Almanya'da yüzde 17, İsveç'te yüzde 25, ABD'de yüzde 16, Türkiye'de ise yüzde 10'un altında olduğunu söyledi.
Şirketlerdeki çalışan farklılığının üretimi olumlu etkilediğini aktaran Saydam, bu durumun 'çeşitlilik' olarak adlandırılabileceğini, bu çeşitliliğe yalnızca cinsiyet açısından bakılmaması gerektiğini belirtti.
Saydam, "Kadın istihdamı konusundaki ön yargılar yalnızca Türkiye için geçerli değil. Bu ön yargı Japonya’da da var. Bu sorun dünyanın bir problemi. Kota diyebilirsiniz, gönüllük diyebilirsiniz. Bunun önünü açmamız lazım. Kanun koyucunun da politikaları bu yönde yapması lazım" ifadelerini kullandı.
