GÜNDEM - 22 Temmuz 2017 Cumartesi 13:44

TBMM Başkanı İsmail Kahraman: MTTB’nin o havası olsaydı 80 darbesi olmazdı

A
A
A
TBMM Başkanı İsmail Kahraman: MTTB’nin o havası olsaydı 80 darbesi olmazdı

Erzurum Üniversiteleri Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) 17’inci Geleneksel Mezunlar Buluşmasına katılan TBMM Başkanı İsmail Kahraman, “Milli Türk Talebe Birliğinin bugünkü ruhu olsaydı 1980 darbesi olmazdı” dedi.

Kadir Has Kongre Merkezinde gerçekleştirilen Erzurum Üniversiteleri MTTB 17’inci Geleneksel Mezunlar Buluşmasına, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, TBMM Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, MTTB Genel Başkanı ve Kayseri AK Parti Milletvekili İsmail Emrah Karayel, Enerji ve Tabii Kaynaklar önceki dönem Bakanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Taner Yıldız, önceki dönem Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ömer Dinçer, önceki dönem Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Beşir Atalay, Kayseri Valisi Süleyman Kamçı, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, Kayseri protokolü ve çok sayıda MTTB üyesi katıldı.

“Gemiyi fareler terk eder”

Birlik Vakfı Kayseri Şubesinin açılışı ve Birlik Vakfının yaptıracağı 350 kişilik yurdun temel atma töreni için de ile gelen TBMM Başkanı İsmail Kahraman, MTTB’nin ilk kurulduğu yıllarda bugünkü çizgisinde olmayan MTTB’nin hatta 1960 darbesinin sivil ayağını oluşturduğunu belirtti. MTTB’nin 60’lardan sonra değişen ruhunun milli manevi değerlere bağlı gençlik yetiştirme ölçüsünde olduğunu kaydeden Kahraman, “Gençlik olarak Müslüman ve inançlı bir kitle olsun diye toplum istiyor ama maarif istemiyor. Büyük bir güç meydana getirdik. İki darbeyi önledik. MTTB’nin o havası olsaydı 1980 darbesini yapamazlardı. Toplumun diri ve dimdik olması lazım. Bunu 15 Temmuz’da gördük. Bütün o çalışmalarda bulunanlara teşekkür ediyorum. Mesela Cumhurbaşkanımız olmasaydı, insanları meydanları davet etmeseydi ne olacaktı?”dedi.

“Yeşil komünist denilen günlerden bu güne”

TBMM Başkanı Kahraman konuşmasında şunlara değindi:

“Bir de Kayseri, Komutanınızla övünün, Hulusi Akar programınızla. Eğer erken haberimiz olmasaydı sabah kalktığımızda darbe yapılmış olacaktı. Bendeniz bu hareketleri bildiğim için, 60, 71 ve 80’i Eyvah dedim televizyonda gördüğümde. Tanklar köprüye giriyor, çocuğuma dedim ki, ‘Yavrum ne yazık ki darbe oluyor ve Meclis’e gidiyorum’ Madem ki ben kaptanım, kaptanlar gemiyi terk etmez, fareler terk eder. Olağanüstü toplantı metnini yazdırdım, Çankaya’ya geldim ve Meclis’i açık tuttuk. 15 Temmuz’un birinci yıl dönümünde 16’sı sabah namazında Genel Kurmay Başkanı, Deniz Kuvvetleri Komutanı, Hava Kuvvetleri Komutanı halkla bir arada. Yeşil komünist denilen günlerden bu güne Allah bütün herkesten razı olsun.”

“Necip Fazıl’ın üzerimizde çok emeği var”

MTTB’de faaliyet gösteren arkadaşlarımız gittikleri yerlerde hep iyi yerlerde oldu. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül, Beşir Atalay, Bülent Arınç Cumartesi günleri konferanslara başladık. İlk konferansta Necip Fazıl seni istiyor dediler, konu ‘Kültür Emperyalizmi Karşısında Türk Kültürü’. ‘Benim ilgilendiğim konuda ben yokum öyle mi?’ dedi. Çok emeği var bizde. Ondan Allah razı olsun, gani gani rahmet eylesin. Çok emek verdiler."

“Taksim’deki kasisler ‘Uyanış’ mitinginin eseri”

"Taksim’de Türkiye İşçi Partisi Uyanış adında bir miting yapıyor. Aşık İhsani saz çalıyor. ‘Geliyor, geleceğiz yakındır’ hala geliyorlar. Biz bu mitingi basamayız dedim. Adam hukuki hakkını kullanmış, miting yapacak. Daha sonra MTTB olarak biz miting yaptık, adını ne koyalım diye düşündük. Onun adını da ‘Şahlanış’ koyduk. Bugün hala Taksim’de kasisler varsa o kalabalık mitingdendir. Binler katıldı. Sezai Karakoç daha sonra bununla ilgili şiir yazmış, ‘Sultanahmet’ten Taksim’e akan bir nehirdi’ diye tanımladı."

“Millete kurşun sıkanlar içeriden çıkamayacak”
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ise 2016 yılı içerisinde 4 terör örgütü mücadele edildiğini ifade etti. Başkan Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Geçtiğimiz yıl içerisinde dört önemli olay vardı. Birisi PKK ile savaş. Irkçılığı kullanıyorlar, dinden uzaklaşmışlar, silah kullanıyorlar. Çukurlar kazmış devlet kuruyorlardı. Allah’a şükür kurtardık. Diğeri FETÖ belası. 40 yıl önce dinimizi kullanarak oluşturulmuş bir yapı. Çok küçük bir azınlık dışında herkesi uyuttu bu yapı. 15 Temmuz’da da hain darbe girişimini yaptılar. Şükür ki milletimizin feraseti ve liderimizin dirayeti ile bu belayı da atlattık. Şu gözler burada bir komutanın Ramazan’da viski içtiğine şahit, sonra FETÖ’cülükten tutuklandı. Neymiş ilerici gözükecekmiş. Allah’a şükür olsun şimdi o yapı bertaraf ediliyor. Çok sinsi bir yapı olduğu için uzun sürüyor. İhtilalci yapı hesap verecek. O kurşunu sıkanlar her gün bin kere içeride hesap verecek, ölsek diye dua edecekler. Masum insanlar, onlara inananları da devlet kendinden uzaklaştırıyor. Gidip de Pensilvanya’daki şizofrenin sözüne inanır maaş alırsanız devlet de sizi kendinden uzaklaştırır. Onların liderleri ise içeriden çıkamayacak.”

“DEAŞ proje örgütü”
“Sonra yurt dışında DEAŞ diye bir örgüt. Bunların felsefi bir temeli yok, uyduruk, proje bir örgüt. Her türlü vahşeti işliyorlar. Sonra da tüm kiliselerden uzaklaşan Hristiyanlara şuur altında sakın ha İslam’a özenmeyin, keserler, biçerler demeye çalışıyorlar. Orada savaşıyoruz, masadayız.”

“Batı’nın tüm oyunlarına rağmen ekonomik göstergeler iyi”
“Bir taraftan da Batı’nın eskiden beri bize olan tavırlarını, niyetlerini biliyoruz. Bu niyetlerini belli kılıflara saklarlardı, şimdi alenen yapıyorlar. Onların da ekonomik olarak çökertme savaşlarına mücadele verdik, son ekonomik büyüme yüzde 4. Bu işin yöntemi de birlik, beraberlik, dostluğu pekiştirmek ve çok çalışmak. Ben öyle inanıyorum ki, bizler çalıştıkça ve ruh devam ettikçe Allah bizim elimizi tutacak, önümüzü açacak.”
Program katılımcılara plaket takdimi ve dua edilmesinin ardından sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yurtta hava durumu Yapılan son değerlendirmelere göre, yurt genelinin parçalı yer yer çok bulutlu, Marmara’nın kuzey ve doğusu, İç Ege, Doğu Akdeniz’in Toroslar mevkii, İç Anadolu, Batı ve Orta Karadeniz ile Osmaniye, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Gaziantep ve Kilis çevrelerinin sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların; öğleden sonra Kastamonu, Çankırı, Kırıkkale, Yozgat, Kırşehir ve Çorum çevreleri ile Ankara’nın doğu kesimlerinde kuvvetli olması bekleniyor. Güney ve iç kesimlerde toz taşınımı beklenmektedir. Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre, hava sıcaklıkları güney ve doğu bölgelerde mevsim normalleri üzerinde, diğer bölgelerde mevsim normalleri civarında seyredecek. Rüzgarın genellikle kuzeyli yönlerden, güney ve doğu kesimlerde güneyli yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, Marmara’nın batısı ile Kuzey Ege kıyılarında kuzey ve kuzeydoğu yönlerden kuvvetli olarak (40 -60 km/saat) esmesi bekleniyor. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Ankara: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların; öğleden sonra doğu kesimlerinde yerel kuvvetli olması bekleniyor.) 24 İstanbul: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak yağışlı 16 İzmir: Parçalı bulutlu 26 Adana: Parçalı yer yer çok bulutlu, öğleden sonra kuzey çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 33 Antalya: Parçalı bulutlu 28 Samsun: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 21 Trabzon: Parçalı ve çok bulutlu 17 Erzurum: Parçalı ve az bulutlu 25 Diyarbakır: Parçalı bulutlu 32
İstanbul İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi. Operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütünün çökertildiğini belirterek operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz milletimizin bilmesini isterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya şunları kaydetti: "Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kasten adam öldürmeye teşebbüs, iş yerlerine yönelik çok sayıda molotofkokteyli ve silahlı saldırı, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 6136 sayılı kanuna muhalefet, tehdit ve mala zarar verme suçlarını işledikleri tespit edildi. Operasyon sonucu 3 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda şarjör ve fişeğe el konuldu. Operasyonları gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Adana Dede Korkut hikayeleri Türklerde kadının konumunu ortaya koyuyor Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı” adlı konferansında Dede Korkut hikayelerindeki kadının konum ve önemine değindi. Prof. Dr. Şenesen, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) verdiği konferansta, Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Oğuzların birtakım mücadelelerinin yer aldığını ifade ederek, “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” dedi. Prof. Dr. Şenesen, şunları kaydetti: “Dede Korkut Hikayelerinde sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşırız. Eski kültür hayatımızı ile ilgili zengin bilgiye bu hikayelerde rastlıyoruz. Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” Dede Korkut Hikayelerinde hemen hemen tüm hikayelerde kadının önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Kadın bir güzellik sembolü olmanın yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer alır. Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu. Konferans sonunda Prof. Dr. Refiye Şenesen’e teşekkür belgesi verilirken hatıra fotoğrafı çekimi de gerçekleştirildi.